Boşanmak doğru bir karar mı?

Valla ben senelerdir eşim bile demek istrmiyorum adamın herşeyine katlanıyorum ilk seneler şiddette gördüm aldatıldım da hep aindirildim sustun kaynana zulmü desen en alası samanyolu ft. Gibi.. İki çocuğum var şimdi olan onlara oluyor. Boşan deyip kimsenin günahına giremem ama şart koşma olayını falan anlamıyorum senelerce hep kaybetmemek için sustum bu tarz şeylere zamanla dışarı çıkmayacaksın a kadar geldi oturup düşünün artısı ne eksisi ne hayatımdan çıkarsa nasıl olurum çıkmazsa nasıl olurum.. Ben mantıklı olamadım bugüne kadar İnş sen olursun canım. Üzülme
 
Evet ispatım yok zaten hiçbiri için tazminat alamam diye düşündüm bende. Hatta terk ettiğim için benden tazminat isteyeceğini bile düşünüyorum malesef.
Yok canım ya saçmalamayın. Sizi ne hale getirmiş. Yalan söylemiş. Bir de sizin tazminat vermeniz? Güldürmeyin beni. Hala borç öderken ve sizin maaş kartınıza çökmeye çalışırken. Olan sizin psikolojiye olmuş hala beşmyadır adamla muhatapsınız. Avukat olsun. Herhalde avukat da tutmadınız
 
Bu kadar değersizlikten sonra hala daha sorgulamanız asıl ilginç olan. İnsanın kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz. Eşiniz size “evet hatalıydım, bundan böyle şunları yapmayacağım, yuvamızı kurtaralım” diyerek gelmemiş ki. Tam tersi “seninle evli kalırım, üstüne tüm haklarınıda alırım işine gelirse” demiş farkında mısınız? Pişmanlık yok, ders yok tam tersi abartı bir ukalalık ve bencillik var. Kendi değerinizi farkettiğinizde siz vurursunuz tekmeyi böyle adama emin olun.
 
Yok canım ya saçmalamayın. Sizi ne hale getirmiş. Yalan söylemiş. Bir de sizin tazminat vermeniz? Güldürmeyin beni. Hala borç öderken ve sizin maaş kartınıza çökmeye çalışırken. Olan sizin psikolojiye olmuş hala beşmyadır adamla muhatapsınız. Avukat olsun. Herhalde avukat da tutmadınız

Hayır kesinlikle muhatap değilim aramalarını açmıyorum ve mesajlarına dönmüyorum. İsyerimin önüne geldi ve rezalet olmasın diye oturup konuşmak zorunda kaldım devlet memuruyum. Avukatla görüştüm ama 30 nisana kadar virüs sebebiyle kapalı adliyeler dedikleri icin beklemek zorunda kalıyorum. Demek istediğim eşim bir şekilde bu süreçte olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip iftira bile atabilir tazminat almak için. İspat edemez ama bu yüzden dava süreci uzar benim elimde çok sebep var ama uzun yıllar davalarla uğraşmak istemiyorum yeniden bir hayat kurmak varken uğraşmaya değer mi emin değilim?
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Bence bu yaptığı da size bir ihanet. İlla başka bir kadınla aldatmasına lüzum yok ki. Ailesiyle resmen size ihanet ediyor. Yarın çocuğunuz olduğunda çok pişman olursunuz çünkü aile olamamışsanız. Sizin eşiniz aile kavramını anlamamış. Onun ailesi siz değil hala anne babası ben bunu anladım. Maalesef böyle çocukları yanlış yetiştiriyorlar aileler. Kendilerine bağımlı yapıyorlar. Benim oğlum böyle yapacak benim yüzümden yuvası dağılacak. Ben katiyen müsade etmem. Üstelik şimdi böyle yapan adam ilerde getirir anne babasını eve bakacaksın da der söyleyim. Şimdi sen ona olan sevginden kıyamıyorsun belki ama bu işler böyle devam ettiği sürece sevgin de azala azala bitecek. Keşke kendimi bu kadar yıpratmadan ayrılsaydım diyeceksin. Bir söz var fazla fedakarlık vefasızlık getirir diye sizinki de aynen öyle olmuş. Sen kendini en başından ağırdan satsaydın kurallarını koysaydın istemediğin şeylere tepkini gösterip sineye çekmeseydin böyle yapamazlardı.
 
Hayır kesinlikle muhatap değilim aramalarını açmıyorum ve mesajlarına dönmüyorum. İsyerimin önüne geldi ve rezalet olmasın diye oturup konuşmak zorunda kaldım devlet memuruyum. Avukatla görüştüm ama 30 nisana kadar virüs sebebiyle kapalı adliyeler dedikleri icin beklemek zorunda kalıyorum. Demek istediğim eşim bir şekilde bu süreçte olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip iftira bile atabilir tazminat almak için. İspat edemez ama bu yüzden dava süreci uzar benim elimde çok sebep var ama uzun yıllar davalarla uğraşmak istemiyorum yeniden bir hayat kurmak varken uğraşmaya değer mi emin değilim?

Avukatınız borçları okun üstlenmesini, verdiğiniz parayı ve en azından altınlarında alsın. Size iftira vs atamaz. Size mesaj atarsa gidip savcılığa şikayet ederim, beni tehdit edip duruyorsun, karşıma çıktın vs dersiniz korkar zaten. Avukat olmadı konuşur ama en azından mesaj yazarsanız elinizde kanıt olur. Merak etmeyin, her şey çok güzel olacak. Kendinize güvenin. Çok şükür akıllıca bir hamle yapmış ve farkına varmışsınız.
 
Bu kadar değersizlikten sonra hala daha sorgulamanız asıl ilginç olan. İnsanın kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz. Eşiniz size “evet hatalıydım, bundan böyle şunları yapmayacağım, yuvamızı kurtaralım” diyerek gelmemiş ki. Tam tersi “seninle evli kalırım, üstüne tüm haklarınıda alırım işine gelirse” demiş farkında mısınız? Pişmanlık yok, ders yok tam tersi abartı bir ukalalık ve bencillik var. Kendi değerinizi farkettiğinizde siz vurursunuz tekmeyi böyle adama emin olun.

Buna birşey diyemiyorum yani kendimi savunmam haklısınız. Malesef duygusal bir insan olduğum için alışkanlıklarımi terk etmek hep zor oldu hayatta benim için. Çok büyük aptallıklar bunlar. En son şartlarını kabul etmedim tabiki ve eşyalarımı evden aldırınca tüm bunlardan vazgeçip yapma etme diye mesaj atmıştı. Yani nabız yokladı ben hayır deyince şartları bir kenara bırakıp yinede barışmak istedi.
 
Valla ben senelerdir eşim bile demek istrmiyorum adamın herşeyine katlanıyorum ilk seneler şiddette gördüm aldatıldım da hep aindirildim sustun kaynana zulmü desen en alası samanyolu ft. Gibi.. İki çocuğum var şimdi olan onlara oluyor. Boşan deyip kimsenin günahına giremem ama şart koşma olayını falan anlamıyorum senelerce hep kaybetmemek için sustum bu tarz şeylere zamanla dışarı çıkmayacaksın a kadar geldi oturup düşünün artısı ne eksisi ne hayatımdan çıkarsa nasıl olurum çıkmazsa nasıl olurum.. Ben mantıklı olamadım bugüne kadar İnş sen olursun canım. Üzülme

Sizin için çok üzüldüm. Çocuk malesef caydırıcı bir sebep olabiliyor. Siz çok sabirliymissiniz. Umarım daha güzel bir hayatiniz olur umarım...
 
Sizin için çok üzüldüm. Çocuk malesef caydırıcı bir sebep olabiliyor. Siz çok sabirliymissiniz. Umarım daha güzel bir hayatiniz olur umarım...
Sabırdan ziyade çok seviyordum yaptığı herşey de okadar iğrençlikte kendimi suçlayacak illaki birşey buluyordum halbuki sabırlı değil zavallıymışım bağlı değil bağımlıymışım.. Benimki enteresan bir insan bi bakıyorsun dünyanın en mutlu kadınsın şımartılıyo sun özel günler asla unutulmuyor zaten sevildiğini biliyorsun bi bakıyorsun ortada bırakılmışsın=) ben o güzel günleri düşünüp kötüleri senelerce görmezden geldim çok büyük bir hata kimsenin yara bandı olmamalıyız.. Vazgeçmesini bilmeliyiz ben geç kaldım ama sonunda akıllandım.. En değerli biziz. Gerisi boş
 
Bence bu yaptığı da size bir ihanet. İlla başka bir kadınla aldatmasına lüzum yok ki. Ailesiyle resmen size ihanet ediyor. Yarın çocuğunuz olduğunda çok pişman olursunuz çünkü aile olamamışsanız. Sizin eşiniz aile kavramını anlamamış. Onun ailesi siz değil hala anne babası ben bunu anladım. Maalesef böyle çocukları yanlış yetiştiriyorlar aileler. Kendilerine bağımlı yapıyorlar. Benim oğlum böyle yapacak benim yüzümden yuvası dağılacak. Ben katiyen müsade etmem. Üstelik şimdi böyle yapan adam ilerde getirir anne babasını eve bakacaksın da der söyleyim. Şimdi sen ona olan sevginden kıyamıyorsun belki ama bu işler böyle devam ettiği sürece sevgin de azala azala bitecek. Keşke kendimi bu kadar yıpratmadan ayrılsaydım diyeceksin. Bir söz var fazla fedakarlık vefasızlık getirir diye sizinki de aynen öyle olmuş. Sen kendini en başından ağırdan satsaydın kurallarını koysaydın istemediğin şeylere tepkini gösterip sineye çekmeseydin böyle yapamazlardı.

Malesef aileye aşırı bağımlı eşim. Gerçekten ihtiyaçları olsa gider ben bile yardım ederim merhametsiz değilim. Ailesi tatilden dönüyor uçak sivasa değil direkt kayseriye iniş yapıyor oradan otobüse binip sivasa gelecekler. hava alanından taksiye binip terminale geçebilirler. Ama eşim yaşlılar hastalar nasıl hava alanından terminale gitsinler diyor.Bizim ise gitmemek icin rapor alıp sivastan kayseriye gidip onları almamızı isteyecek kadar bencil hepsi. Ama yaşlı insanlar tatile antalyaya gidebiliyor diyorum hep bir cevap buluyor bana. Ben açken dışarıdan kendine yemek söyleyip yiyen adam ailesine gelince yoldan geldiler acıkmislardir diye yemek götürüyor. Tahammül edemiyorum bu ayrımcılığa. ben evlatlık görevimi yapıyorum ölene kadar yapacağım diyor bişey deyince cebinde kirayı ödeyecek parası yok ama iyilikseverlik hat safa. Kocalik görevi desen yok yani. Ve zerre sorumluluk duymuyorlar bu bosanmadan bende anne olsam kendimi affedemezdim ama çok benciller.
 
Sabırdan ziyade çok seviyordum yaptığı herşey de okadar iğrençlikte kendimi suçlayacak illaki birşey buluyordum halbuki sabırlı değil zavallıymışım bağlı değil bağımlıymışım.. Benimki enteresan bir insan bi bakıyorsun dünyanın en mutlu kadınsın şımartılıyo sun özel günler asla unutulmuyor zaten sevildiğini biliyorsun bi bakıyorsun ortada bırakılmışsın=) ben o güzel günleri düşünüp kötüleri senelerce görmezden geldim çok büyük bir hata kimsenin yara bandı olmamalıyız.. Vazgeçmesini bilmeliyiz ben geç kaldım ama sonunda akıllandım.. En değerli biziz. Gerisi boş

Malesef benim eşimde aynı bazen bana kendimi çok mutlu hissettirip bazen yerin dibine sokar ve bu ikilem acaba dedirten bize halbuki saçma bu ikilik bile karşı tarafın psikolojisinin bozuk olduğunun kanıtı. Siz boşandıniz mi sonunda?
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Nasıl bir aile olduklarını Gore Gore evlenmıs siniz. Ama bir hata yaptınız diye ömür boyu cekmek zorunda degılsıniz. Umarım cocuk yoktur. Tabı ki de ayrılın. Erkeklerin cogu bosanma siz konusu olunca böyle çirkeflesır. Siz degıl o kaybedecek. Ben benzer seyler den dolayı bosanmıs tın yıllar once o ve ailesi olacak mahlukatlar da bana demıstı cok pısman olursun bir ailen yok DİE. Evet kimsem yok. Ama bosandı gittim okudum hemsıre oldum tekrar evlendim kızım oldu. Esımınde ısı ıyı. O kısı hemen evlendı cok gecmedı bosandı. Hala işsiz hala bir ise yaramıyor. Yanı secim sızın
 
Annem zaten kültürel olarak uyusmayacagimiz için asla istememişti. Şuanda onlarda tahammül edemiyorlar. Boşanmami destekliyorlar . Bu yüzden annen baban yuva yıkıyor diyor.
Yuva yıkan o ve onun gorgüsüz sülalesi tabı kide aileniz arkanızda duracak evlatlarısınız. Sızı manipüle etmeye calısıyor kanmayın
 
Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.

Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Ne iş yapıyorsunuz özel değilse merakımdan soruyorum
 
Malesef benim eşimde aynı bazen bana kendimi çok mutlu hissettirip bazen yerin dibine sokar ve bu ikilem acaba dedirten bize halbuki saçma bu ikilik bile karşı tarafın psikolojisinin bozuk olduğunun kanıtı. Siz boşandıniz mi sonunda?
Hayır şuan hamileyim 9aylık 2 haftadır da ayrıyım doğumdan ve corona olaylarından sonra boşanacağım
 
Zaten ailemin arkamda olması zoruna gidiyor. Gelip almalarına yuva yıktılar diyor. Ne olursa olsun gelip almadan önce onunla konuşmaları lazımmış karısını alıp goturemezlermis. Arkamdalar zaten çalışıyorum maddi olarak. Hiç ihtiyacım yok buna güveniyormusum. Bu mantığa göre parası olan tüm kadınlar boşanmaya hevesli oluyor

Maddi özgürlük harika bir şey. Ama boşanmanın ya da özgür hissetmenin de maddiyattan çok kişiyle alakası var. Geliri olup sabreden hiç mi yok? Şuan atanmış olsam ben sabretmezdim
 
X