Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Yolla Anasının koynuna gitsin. Ne aklı arıyorsun buralarda. Ben okurken depresyona girdim, sen bi de kararsız mı kaldın boşayam mı boşamayam mı diye?Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.
Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
O ne özgüven o ya? Herifi boşayan sensin senin şart koşman gerekiyor barışma için onun değil? Keşke bu özgüven ini zamanında doğru yerde doğru kişilere karşı kullanaymış da yuvası yıkılmayaymış.Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni.
Çalışan üreten karnını doyurmak için erkeğe muhtaç olmayan kadınlar çoğaldıkça senin sümsük kocan gibiler karı yüzü görmeden geberip gidecekler. O gerizekalı genleri birkaç nesle kadar yok olup gidecek. Bundan korkuyorlar zaten.Zaten ailemin arkamda olması zoruna gidiyor. Gelip almalarına yuva yıktılar diyor. Ne olursa olsun gelip almadan önce onunla konuşmaları lazımmış karısını alıp goturemezlermis. Arkamdalar zaten çalışıyorum maddi olarak. Hiç ihtiyacım yok buna güveniyormusum. Bu mantığa göre parası olan tüm kadınlar boşanmaya hevesli oluyor
Ne yuvası anlamadım, sizin yuvanız yokmuş ki zaten. Ailen de yuva yıkmış olmuyor haliyle. O herifin yuvası belli, gitsin onları beslesin yoksa maazallah yıkılıverir o yuva. Öyle ya kocan olmasa kim doyurur onları.Annem zaten kültürel olarak uyusmayacagimiz için asla istememişti. Şuanda onlarda tahammül edemiyorlar. Boşanmami destekliyorlar . Bu yüzden annen baban yuva yıkıyor diyor.
Eşim kesinlikle gururundan ödün vermez. Öyle bir kaç ay gideyim burnu sürtsün denilecek birisi değil. Tamamen benim hatalı olduğumu ifade etti defalarca. Şuan ben evden ayrılalı 6 ay oldu pandemi süreci nedeniyle dava açamadım. Kendisi de ne dava açtı ne bir ses seda çıktı. Aksine beni ailemi telefondan engellemiş aramadığım ve mesaj atmadığım halde. Evi eşyaları boşaltmış nereye götürdü eşyaları bilmiyorum bile. Pişman olacak adam bunu yapmazdı 6 aydır bir kez evime gelip konuşmaya çalışmadı bile.
Afedersiniz çirkini öpmemişler namusluyum sanmış. Karşı cins ona bakmıyor bence.Eşim benden ayrılınca korkuyorum başkalarının elinde oyuncak olacaksın dedi. Ne demek bu diye sorduğumda benle anlaşamadı isen kimseyle anlaşamazsin evlenip bosanirsin defalarca böylece oyuncak olursun dedi. Kendisini dört dörtlük görüyor fiziksel şiddet uygulamadığı karşı cinse dönüp bakmadığı için.
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
Benim kocamın bir arkadaşı var aynı senin koca gibiydi bir zamanlar. Karısı sinirden şeker hastası oldu, hastalık ileri seviyede olduğu için 4 aylık çocuk düşürdü. Çocukları olmuyor daha. Bizim sarsak akıllandı ama ne fayda. Kendisine hayrı dokunacak yegane insan olan karısı mahvoldu. Deniz bitince yiyiciler gitti kendi yoluna. Şimdi başını vuracak taş bile bulamıyor. O herifi boşamazsan sonun farklı değil.Çok yaşayın gerçekten kendimi.tutamadim güldüm. Aynen öyle hepsi kendi hayat gailesinde bizimki herkesi kurtaracak herkese yetişecek. Aynısını onlarda yapsa gam yemeyecegim sende yap diyeceğim. Düğününe bile gelmediler diyorum canları sagolsun diyor gerekçeleri varmış gelmediler. Gelmeyi geçtim telefon açıp gözünüz aydın da diyemediler tabi. Eltiler de aynı şekilde. Biri eşim hamile diye gelmedi diyor biri çocuğum küçük diş çıkarıyor yolda huysuzlanir diye gelmedi diyor. Onların eşleri aşırı kıymetli bizimki de beni onlar için hirpaliyor. Burada bir arkadaşın dediği gibi yapayalnız kaldığı zaman anlayacak neyin ne olduğunu.
Düğünde üzerine başına ne takıldıysa senin mihrin oluyor. Götünü yırtsa alamazEşimin bana kendi parasıyla aldığı bilezikler vardı nişan döneminde. Güya onların parasını babası vermiş ondan düğünde çeyrek takmışlar. Doğru mu bilmem ama bizde düğünde adettir geline nişan dışında düğünde de hediye takılır. Bunlar sadece kendi oğullarına çeyrek taktılar beni boş geçtiler. En utandığım anlardan biriydi. Davetlilerin taktıklarıni ve bilezikleri verecekmisim
Bu kadar kültür farkının ve geçinemeyeceğinizin farkına vardığınızda keşke yoldan dönseydiniz. Bence çok geç değil. Ayrılabilirsiniz pişman olacağınızı sanmam. Aksine çok mutlu olun ki siz değil onlar sizi kaybettiği için üzülsünler. Sofraya pet şişe su koymak yok kumanda çekmek de ne bileyim bilemedim ben olsam ben de tahammül edemem diye düşünüyorum. Yani ben bile kendimi nasıl geliştirebilirim diye bakarım , gittiğim evlerde ikramlıklara hizmete bakar eksiğim varsa tamamlarım. Kvalideniz hiç mi görmemiş yoksa hayatı relax mı yaşamak istiyor bilemiyorum. Ya da ailesinden öyle görmüştür uğraşmak istemiyordur. karar sizin tabi ama ben dediğim gibi tahammül edememMerhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.
Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Bu kadar kültür farkının ve geçinemeyeceğinizin farkına vardığınızda keşke yoldan dönseydiniz. Bence çok geç değil. Ayrılabilirsiniz pişman olacağınızı sanmam. Aksine çok mutlu olun ki siz değil onlar sizi kaybettiği için üzülsünler. Sofraya pet şişe su koymak yok kumanda çekmek de ne bileyim bilemedim ben olsam ben de tahammül edemem diye düşünüyorum. Yani ben bile kendimi nasıl geliştirebilirim diye bakarım , gittiğim evlerde ikramlıklara hizmete bakar eksiğim varsa tamamlarım. Kvalideniz hiç mi görmemiş yoksa hayatı relax mı yaşamak istiyor bilemiyorum. Ya da ailesinden öyle görmüştür uğraşmak istemiyordur. karar sizin tabi ama ben dediğim gibi tahammül edemem
O ne özgüven o ya? Herifi boşayan sensin senin şart koşman gerekiyor barışma için onun değil? Keşke bu özgüven ini zamanında doğru yerde doğru kişilere karşı kullanaymış da yuvası yıkılmayaymış.
Resmen diyor ki senin maaşın araban var diye beni boşuyon ekonomik özgürlüğün var diye diyo. Ver onları mecbur kal bana diyo. Ben böyle gerizekalı bir adam görmedim.
Anan seni bu sümsüğün boklu ailesini besle diye doğurmadı. Aklını başına devşir.
Konuyu okurken esinize zihnimde ne iskenceler yaptim heheh :))
Ya bu nedir ya, bir de derler ki kizlar ailelerine asiri bagli oluyor yok kopamıyor, yok kadinlari anneleri eslerine karsi dolduruyor bilmem ne... Her ailenin bir ezileni vardir, sizin esiniz de o ailenin ezileni anladigim kadariyla. Ama maalesef kocaniz akilli bile degil. Valla bacim bosanmak icin 1 dk beklemeyin. Ayaklari uzerinde duran bir kadinsiniz anladigim kadariyla, bu tip seyleri okudukca boyle tuylerim diken diken oluyor. Ailen seni buyutsun okutsun, sen onca emek ver calis mezun ol is bul para kazan, gel sonra boyle bir erkek hayati sana zehir etsin. Asil bocek gibi ezilmesi gereken kendisi kardesim, esinizdir kotu soz soylemek haddime degildir ama lutfen kusura bakmayın sizinki sonsuza kdr yalniz kalip karsiliksiz ailesine köle olmayi hak ediyor.
siz mutlu olmak için evlendiniz ,kimsenin vurup duvara yapıştıracağı biri olarak değil !! bu ne nankörlük ,o kadar fedakarlığın sonu bu olmamalı kesinlikle buna boyun eğmeyin .. Evlilik iki kişinin fedakarlıklarıyla ,çabalarıyla ,hoşgörüsü ile olur.Neyin şart koşması dangalak Herif !!! eğer size karşı iyi davranıp ,tek ailesi sorun olsaydı kesinlikle bitirmeyin derdim ama bu Hödükten bi halt olmaz .. Kaldı ki ailenize bile düşman olmuş ,ben nerde hata yaptım diye oturup düşüneceğine ,kendine günah keçisi arıyor. Lütfen kendinize saygınızı es geçmeyin ,böyle davranan birine daha fazla ödün vermeseniz mutlu olacaksınız sanıyorum.Herşey gönlünüzce olsun
Ne gelenekçi ama! Gelenekte kadını çalıştırıp parasını yemek de yok ona bakarsan. Bu çakal senin paranla ev geçindirip kendi parasıyla ailesini agopun kazı gibi besleyecek ti. Böyle bir gelenek yok. Ne güzel memleket, işine gelince gelenekçi, parayı görünce modern.Geleneksel aile kafası eğer elimde maaşım arabam olmasa diklenmeyecekmişim ona. Arabamı babamın evinde bırakırsam. Gecenin bi vakti kavga edince dışarı çıkacak cesareti bulamayacaktim. Kendisi kavga edince evden basıp çıkıyordu. Hatta bir gece kavga sonrası geri eve döndü babasına orada uyudu. Ben ailemin evine gitmeye cesaret edemezdim üzülmesinler diye. O da benim çekindiğimi anladı. Kaç kez döndürdüm kapıdan onu sayamadım. Boşanmaktan asla söz etmeyeceğiz diyen adam kaç çocuğum olursa olsun boşanmaya caydırıcı bir neden olacağını sanma demeye başladı. Ben başta ailem üzülmesin diye bosanmaya daha mesafeli idim ondan cesaret alarak şart koydu bunlar bunlar olursa devam edelim vs diye. En son ben gemileri yaktım. Ben evden eşyaları alınca anladı ciddiyeti.
o seni kaybettigine pisman olacak orasi kesin sen ona fazla gelmissin.mutsuzsan bu is bitirmiştir zaten neyin pişmanliginj yasayacaksin mutsuz gunlerinin mi?ben mutsuzum beni mutlu edemiyosun bu bir sebeptir de neden dediginde.Merhaba. Boşanmak üzere olan 29 yaşında bir bayanım. Eşimle şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosaniyorum. Ancak eşim sürekli pişman olacaksın neyi kaybettiğini göreceksin kıymetimi anlayacaksın keşke keşke diyeceksin gibi cümlelerle bana suçluluk duygusu hissettirmeye çalışıyor. Düşünceleriniz benim için çok önemli.
Nereden başlayacağımı bilemiyorum eşimin ailesi ile çok büyük kültürel farklılıklarımız vardı. Bunu tanışma döneminde fark etmiştim. Annem çok uyardı beni bu aile ile yapamazsın yapma etme diye ama eşim onlar gibi değil diye düşündüm ben üstesinden geleceğimi sandım.Nisan sürecinde zaman zaman olmayacağını anlasamda maalesef devam ettim. Eşimin ozellikle annesi çok tuhaf davranışları olan bir kadındı. Bana arkadaşlarım kayinvaliden terelelli bir kadın der dururdu. Bir örnek verecek olursam bize ilk tanışmak için gelişinde mutfağa düzenli mi temiz mi diye kontrole girmişti. İkinci gelişinde ise herkesin içinde ayaklarını ikiye ayırıp uzatarak 3 yaşındaki yeğenim ile kumanda savaşı yapıp çocuğun elinden kumandayı çekmişti ver ver diye. Aile ortamında hele hele çocuklar varken izlenmesini asla tasvip etmediğim sahnelerin yaşandığı dizi izlemisti sanki kendi evinde gibi. Bizim onlara ilk gidisimizde de sofraya Pet şişelerle su koymuştu bardak yerine. Kısacası görgü ve kültür nezaket anlamında asla tahammül edemeyeceğim bir aileydi. Düğün sürecinde asla manevi veya maddi anlamda bir katkıları olmadı. Sürekli benim ailem bisiler yapmak istedi onuda eşim kabul etmedi nedenini şuan anlıyorum. Zaten eşimin elinden iki sene boyunca maaş kartını almış babası doğru düzgün birikimide olmamış evin tüm giderlerini babası iyi bir pozisyondan emekli olmasına rağmen eşim karşılamış. Nikahta ise yine bana herhangi bir düğün hediyesi takılmaz iken eşime küçük altın takmislardi. Kardeşlerinden şehir dışında olanlar çeşitli mazeretlerle düğüne gelmedi. Ama eşimin tek cümlesi canları sagolsun. Kızlar buraya kadar inanın umrumda değil olanlar sadece eşimin bunca saçmalığa rağmen ailesine kendini feda etmişcesine tavırları artık sinirlerimi yıprattı. Herşeye canları sagolsun yapmak zorunda değiller deyip duruyor. Ama kendisi sürekli onlar için birseyler yapma derdinde. 4 erkek kardeşler fakat herseylerine sanki eşim gitmek zorundaymış gibi bir algı var. Anne babası yaşlı değiller ama pazara markete her türlü ihtiyaçlarına eşim gidiyor. Biz sivasta yaşıyoruz. Tatilden dönüyorlar uçakları kayseriye iniyor diye eşim bana rapor alalım işe gitmeyelim annemleri kayseriden almaya gidelim buraya kadar in bin zahmet cekmesinler diyor. Ben evleneli 1 ay olmuş tatile bile gidememisim. Bana böyle teklifler yapıyor. Ben es kaza bugün annemlere beni sen bırak dediğim zaman ise atın var araban var kendin git diyor. Terminale eşim bırakıyor terminalden eşim alıyor. Dışarıdan yemeklerini eşim alıyor yorgun gelmişlerdir diye. Aynı binada oturan abisi kılını kıpırdatmıyor. Nisan ve düğün döneminde maddi olarak eşime kıyamadığım için o kadar çok şeyden feragat ettim ki eşim üzülmesin diye neredeyse herseyi kendim aldım. Nişanda alınacak ne varsa kendim aldım. Düğün istemedim.1 hafta boyunca inşaattan çıkma evi tek başıma temizledim kimse yardıma gelmedi sırf temizlikciye ayrıca eşim para vermesin sıkışmasın diye. Bütün bunlar olurken eşim abimin canı sıkılıyor muş eve İnternet baglatacagim dedi düğüne 1 hafta kala. Bende kendi evimizin İnterneti yok hem bir hafta sonra evleniyoruz diye kabul etmedim. Sonradan öğrendim ki esim annesinin evine İnternet baglatiyor aylık 200 TL fatura ödüyor Bizim kendi oturduğumuz eve ise çok pahalı diye sınırlı İnternet baglatiyor. Bunu sorguladigimda ise sen karışamazsin diye cevap verdi bana tartışma büyüyünce de seni vurup sinek gibi duvara yapıştırırım cevabı aldım. Her fırsatta beni azarlayacak bir bahane bulurdu. Bir yemeği iki kez yer misin diye sorsam 2. De azar gelirdi. Veya kavga ettiğimiz gün yemek yapmak istemesem kendine dışarıdan tek kişilik yemek söylerdi benim içime sönmez o üzgünken yemek ağzıma sürmem ama o böyleydi en son tartışmamızda evi terkettim gece 1 gibi ailemi aradım valizimi hazirladiktan sonra beni alın diye gelip beni aldılar ama içeri girmediler. Aylardır aileme düşman oldu evimi bastılar seni götürdüler diye. Oysa ben evden çıkarken sırtı dönük biçimde gidersen git demişti bana. Barışmak istiyor ama şart olarak ta maaş kartını bana vereceksin. Seni bir yere bırakmami istiyorsan arabanin anahtarlarını bırakacaksın gibi şartlar öne sürüyor. Buna da gerekçesi ben bunlara güvenip kendi kendime yeterim düşüncesi ile evi terk etmişim evliliğini kurtarmak için bunları istiyormus. Sen evi terk edemezsin seni dovmedim aldatmadım ne derdin vardida gittin diye suçluyor beni. İlla dayak yemek aldatılmak mi lazım. Evet iyi tarafları da var eşimin ama yukarıdaki durumlara tahammül edemiyorum artık lütfen akıl verin. Daha o kadar çok saçmalık var ki konu uzamasın diye yazamadım
Zaten evlerine gidince ben bu anneye nasıl tahammül edeceğim diye kara kara düşünürdüm. Bayramda giderdik, başka misafirlerde gelirdi hani tabak felan hazırlayacağım tabaklar hep başka başka kiminin köşesi kırılmış aşırı eski. İçecek koymaya bardak bulamıyorum üç beş tane eski bardak. O da yetmiyor yani. Hizmet eden benim haliyle ben utanıyorum onlar yerine. Maddi durumları gayet iyi hani. Eşime diyorum annenin tabağı vs yok herhalde onun kıyıda köşede vardır diyor. Varsa daha vahim. Ben onlar gelince en şık takımları çıkarırım misafir için hep yeniler çıkar bizde. Çok tiziz hazırlanırız her misafire, ama aynısını göremedik. Kendimi değersiz hissettim aileme mahcup oluyordum tabi bide. Çıldırdım adeta. Zaten evlerine hiç gidip gelemedim içimden gelmedi gidince de emanet gibi dururdum. Haliyle soğuk kalınca da abi vs doldurdu çünkü onlara göre normal yani bunlar. Eşim istersen ailemle görüşme dedi ama görüşmeyince de oda birsekilde benim ailemden acısını haksız yere çıkaracaktı.kultur farkı olmuyor olmuyor olmuyor...
bir buçuk ayda bunları yaşadın ve hala düşünüyosunÇocuğum yok zaten 1.5 ay evli kaldım. Güvenmediğim için çocuk asla düşünmedim. Teşekkür ederim