Bomboş yaşanmış hayat..

glabellaR

MD
Kayıtlı Üye
7 Ekim 2012
77
28
Konuyu deşarj olmak, içimi boşaltmak için açıyorum zira buraya yazdıklarımı çekinmeden anlatabileceğim kimsem yok.
Sabah sabah ağlama krizine girdim, içimi boşaltmak istedim.
Üniversire mezunu, maddi olanakları olan bir insanın 36 yaşına kadar nasıl boş bir yaşam sürdürdüğünü okuyacaksınız.
4 çocuklu memur bir ailenin büyük çocuğuyum.
Annemin hep oku,ders çalış, başarılı ol, üniversite bitir baskıları ile büyüdüm.Asla sosyal bir faaliyete katılamam müsaade edilmedi hem derslerim aksar hem de başıma kötü şeyler gelebilir düşüncesi ile.
Yani sadece okul hayatı olan asosyal bir insan olarak yetiştirildim. Lisedeyken sinemaya bile gitmeme izin vermezdi annem, çünkü sinema o zamanlar onun için başıma kötü şeyler gelebilecek bir mekandı..
Okul arkadaşlarım okul dışında buluşur dolaşır gezerlerdi bana müsaade yoktu ya da çok nadiren izin verilirdi.
Memur çocuğu olduğum için haliyle maddi imkanlarda kısıtlıyordu sosyalleşmeyi.
Annem hep dominant bir kadın oldu, aslında evin hem kadını hem erkeğiydi ki hala öyle. Babam kendi halinde önce can sonra canan diyen bizimle çok ilgilenmeyen ama zararı da olmayan ben merkezli pasif bir adam. Elin ne bir tamir ne başka birşey gelmez gelmediği gibi tamirci gerek olsa onu bile bulamaz. Her işe annem koştururdu, koşturuyor da hala.
Annemin hayali olan bölümü kazandım. Üniversite hayatım boyunca diğer arkadaşlarım gibi olamadım. Gezemedim tozmadadım sosyalleşemedim. Ailemin bana yetiştirirken öğrettiği çok gezmek iyi değil,gece dışarı çıkma, alkol sigara kötü günah şeyler, erkek arkadaşa sahip olmak ahkalsızlık gibi düşüncelerin etkisi ile hep ağırbaşlı hayatı okul- ev olan bir üniversite hayatı geçirdim.
Bu arada hiç arkadaşım yok değildi sınıfımdan benim gibi yetiştirilmiş kızlar ile takıldım, pikniğe falan giderdik.
Ama canlı müzk, konser, üniversitenin sosyal faaliyetleri gibi hiç birşeye gitmedim, katılmadım.
Düşünüyorum da burda hata bende de var, ailemden kilometrelerce uzakta tek başımaydım, onalrın yapma dediği şeyleri aslında yapabilir sosyalleşbilirdim. Ama annemi hayalkırıklığına uğratmak gibi olacağı için hep ağırbaşlı hanım kız oldum ben, kendimi aşamadım sosyalleşemedim.
Üniversiteden mezun oldum, çalışmaya başladım.
Ama çalışma hayatına başlamak bile beni değiştiremedi, ailemin öğretilerinin etkisinden kurtulamadım.
Hep çekingen, iletişimi zayıf, pek sohbeti olmayan, ilk başta aşırı soğuk bir kız izlenimi oluşturan biri oldum hala da öyleyim, özgüven eksikliğim var.
Bu arada hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü o kadar soğuk ve mesafeli bir insanım ki yanıma yaklaşmaya korkar bir erkek..
Bana yaklaşabilen bir kaç kişiyi de ben beğenmedim sanırım...
2006 yılından beri çalışıyorum, anne baba memur olunca ve diğer kardeşlerim okuduğu için aileme maddi destek vermeye başladım.
Bu maddi destek bende bir görev bir mecburiyet halini aldı, yıl 2019 hala aileme ayda 2-3000 TL yardımda bulunuyorum, annemin babamın her kıyafetini eksiğini ben alıyorum. Bu arada şu da var benim paraya ihtiyacım olunca ailem de bana yardım eder, tabi benim yardım ettiğim kadar değil.
12-13 yıldır çalışıyorum hiç birikimim olmadı, sadece lüks araç sınıfına giren bir arabam var ve her yıl ev sahibine vereceğim kirayı biriktirebiliyorum.
Çünkü yazın tatile gideriz ailecek (diğer 2 kardeşim çalıştığı halde) herkesin ücretini ben öderim, yemeğe gideriz hesabı hep ben öderim, her yere benim araç ile gideriz. çalışmayan bir kızkardeşim var evlendi, nişanın kınasının sponsoru ben oldum. Kardeşlerim okurken özel yurtlarda kaldı ben destek verdim. Çalışan kardeşlerimin bile çok sık olmasa da bazı zamanlar kredi kartı ya da mtv vergilerini ben öderim hala.
Geçen gün annem bak nasıl da kızkardeşinin her eşyasını aldım borç bırakmadım dedi. İnanın nasıl zoruma gitti, evet kendi emekli maaşı var ama her ay benim verdiğim destek olmazsa o kadar ödeme yapamazdı ki. Sanki tek başına kendi biriktirmiş de ödemiş gibi konuştu, kırıldım.
Babam ile tartıştık, ne yaptın ki bana dedi, yıkıldım...
Benimle yaşıt aynı işte çalıştığım arkadaşlarımın evi, arabası, bankada birikimi var, yurtdışlarına gidiyorlar tatile ve ben artık şu yaşadığım hayatı sorgulamaya başladım. Ne bir evim var ne bir birikimim ne de yurtdışı tatillerine gitmişliğim. Kaldı ki ülke içinde bile o kadar az şehre gitmişliğim var ki. Hiç bir hobim yok, sosyal faaliyetim yok, özgüvensiz zavallının biriyim.
Bir kaç seans psikoloğa gittim ama randıman alamadım, bıraktım.
Maalesef çok arkadaşım yok her yere ailem ile gitmişim her şeyi ailem ile yapmışım. Zaten sosyalortamlara da girince konuşacak bir şey bulamıyorum çok sessizkalıyorum.
Şimdi de artık gezip görmek sosyalleşmek istiyorum ama araba için bir miktar kredi çektim onu ödediğim için maddi olarak çok rahat değilim.
İşin özeti ben şu yaşıma kadar ne boş yaşamışım,hadi maddi birikimim yok ama gezmemişim görmemişim, sevmemişim sevilmemişim, çevrem olmamış, yapayalnız bir ben yaratmışım.

İçimi döktüm....
 
Bu farkındalığı yaşamakta geç bile kalmışsınız. Artık silkelenin ve ailenizle göbek bağınızı koparın. Maddi yardımda bulunmayın diyemem, ihtiyaçları varsa el uzatın ama bu düzenli ve yüksek miktarlarda olmasın. Annenizi babanızı tatile götürün ama kardeşleriniz kendileri halletsin tatil işini. Restiniz çekin artık.

Aile ile göbek bağını kestikten sonra eğleneceğiniz, hoş vakit geçireceğiniz bir aktivite bulun kendinize. Tek başınıza katılın, yanınıza arkadaş aramayın. Single tatil turları var sadece bekarların tek başlarına katıldığı. Bol adrenalinli birini bulun ve katılın. Bir yardım derneğinde gönüllü olun. Unutmayın siz eğitimli, çalışan, para kazanan, kendi ayakları üstünde duran iyi yetişmiş bir kadınsınız. İnsanlarla konuşacak çok şeyiniz var.
 
Ailemin bana yetiştirirken öğrettiği çok gezmek iyi değil,gece dışarı çıkma, alkol sigara kötü günah şeyler, erkek arkadaşa sahip olmak ahkalsızlık
Ne kadar bağnaz bir aileniz varmış.
Bence artık ailenize verdiğiniz para desteğini kesin zira hak etmiyorlar.
Size bel bağlayarak dört çocuk yapmadılar sonuçta ama o düşünceleri varmış belli.
Böyle çok çocuklu ailelerde bir çocuk genelde kendisini aileye feda eder.
Keşke bu kadar boyundurukları altına girmeseymişsiniz faydadan çok zararları var.
İnanın sizin iyiliğinizi düşündüklerinden değil kendi iyiliklerini düşündüklerinden bu kadar baskı uygulamışlar.
Daha 36 yaşındasınız, değişmek isteseniz değişebilir sosyalleşebilirsiniz.
Tek bir şartla o da aile bağlarını koparın yoksa olmaz o iş.
 
Geç kalmış sayılmazsınız hemen bu aydan itibaren ailenize para yollamayı bırakarak bir şeyler yapmaya başlayabilirsiniz. İlerde kızlarım çalıştığı kazandığı parayı sürekli bana vermek istese kabul etmem açıkcası ben çocuklarımı sigorta diye doğurmadım neden bana bakmak zorunda ya da para vermek zorunda olsunlar ailenizde düşüncesiz alışmış sizin hep verici olmanıza görev gibi kalmış üstünüze kendinizi değiştirmek için yapabileceğiniz çok şey var önce yeni hobiler edinmeye çalışın
 
Hemen şimdi, tam da şuanda sadece kendiniz için adımlar atmaya başlayabilirsiniz. Tek başınıza seyahetler, tatiller, konserler, etkinlikler planlayın. Göbek bağınızı kesin ve özgür bir birey olduğunuzun farkında olun, kazıyın aklınıza.
 
Konuyu deşarj olmak, içimi boşaltmak için açıyorum zira buraya yazdıklarımı çekinmeden anlatabileceğim kimsem yok.
Sabah sabah ağlama krizine girdim, içimi boşaltmak istedim.
Üniversire mezunu, maddi olanakları olan bir insanın 36 yaşına kadar nasıl boş bir yaşam sürdürdüğünü okuyacaksınız.
4 çocuklu memur bir ailenin büyük çocuğuyum.
Annemin hep oku,ders çalış, başarılı ol, üniversite bitir baskıları ile büyüdüm.Asla sosyal bir faaliyete katılamam müsaade edilmedi hem derslerim aksar hem de başıma kötü şeyler gelebilir düşüncesi ile.
Yani sadece okul hayatı olan asosyal bir insan olarak yetiştirildim. Lisedeyken sinemaya bile gitmeme izin vermezdi annem, çünkü sinema o zamanlar onun için başıma kötü şeyler gelebilecek bir mekandı..
Okul arkadaşlarım okul dışında buluşur dolaşır gezerlerdi bana müsaade yoktu ya da çok nadiren izin verilirdi.
Memur çocuğu olduğum için haliyle maddi imkanlarda kısıtlıyordu sosyalleşmeyi.
Annem hep dominant bir kadın oldu, aslında evin hem kadını hem erkeğiydi ki hala öyle. Babam kendi halinde önce can sonra canan diyen bizimle çok ilgilenmeyen ama zararı da olmayan ben merkezli pasif bir adam. Elin ne bir tamir ne başka birşey gelmez gelmediği gibi tamirci gerek olsa onu bile bulamaz. Her işe annem koştururdu, koşturuyor da hala.
Annemin hayali olan bölümü kazandım. Üniversite hayatım boyunca diğer arkadaşlarım gibi olamadım. Gezemedim tozmadadım sosyalleşemedim. Ailemin bana yetiştirirken öğrettiği çok gezmek iyi değil,gece dışarı çıkma, alkol sigara kötü günah şeyler, erkek arkadaşa sahip olmak ahkalsızlık gibi düşüncelerin etkisi ile hep ağırbaşlı hayatı okul- ev olan bir üniversite hayatı geçirdim.
Bu arada hiç arkadaşım yok değildi sınıfımdan benim gibi yetiştirilmiş kızlar ile takıldım, pikniğe falan giderdik.
Ama canlı müzk, konser, üniversitenin sosyal faaliyetleri gibi hiç birşeye gitmedim, katılmadım.
Düşünüyorum da burda hata bende de var, ailemden kilometrelerce uzakta tek başımaydım, onalrın yapma dediği şeyleri aslında yapabilir sosyalleşbilirdim. Ama annemi hayalkırıklığına uğratmak gibi olacağı için hep ağırbaşlı hanım kız oldum ben, kendimi aşamadım sosyalleşemedim.
Üniversiteden mezun oldum, çalışmaya başladım.
Ama çalışma hayatına başlamak bile beni değiştiremedi, ailemin öğretilerinin etkisinden kurtulamadım.
Hep çekingen, iletişimi zayıf, pek sohbeti olmayan, ilk başta aşırı soğuk bir kız izlenimi oluşturan biri oldum hala da öyleyim, özgüven eksikliğim var.
Bu arada hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü o kadar soğuk ve mesafeli bir insanım ki yanıma yaklaşmaya korkar bir erkek..
Bana yaklaşabilen bir kaç kişiyi de ben beğenmedim sanırım...
2006 yılından beri çalışıyorum, anne baba memur olunca ve diğer kardeşlerim okuduğu için aileme maddi destek vermeye başladım.
Bu maddi destek bende bir görev bir mecburiyet halini aldı, yıl 2019 hala aileme ayda 2-3000 TL yardımda bulunuyorum, annemin babamın her kıyafetini eksiğini ben alıyorum. Bu arada şu da var benim paraya ihtiyacım olunca ailem de bana yardım eder, tabi benim yardım ettiğim kadar değil.
12-13 yıldır çalışıyorum hiç birikimim olmadı, sadece lüks araç sınıfına giren bir arabam var ve her yıl ev sahibine vereceğim kirayı biriktirebiliyorum.
Çünkü yazın tatile gideriz ailecek (diğer 2 kardeşim çalıştığı halde) herkesin ücretini ben öderim, yemeğe gideriz hesabı hep ben öderim, her yere benim araç ile gideriz. çalışmayan bir kızkardeşim var evlendi, nişanın kınasının sponsoru ben oldum. Kardeşlerim okurken özel yurtlarda kaldı ben destek verdim. Çalışan kardeşlerimin bile çok sık olmasa da bazı zamanlar kredi kartı ya da mtv vergilerini ben öderim hala.
Geçen gün annem bak nasıl da kızkardeşinin her eşyasını aldım borç bırakmadım dedi. İnanın nasıl zoruma gitti, evet kendi emekli maaşı var ama her ay benim verdiğim destek olmazsa o kadar ödeme yapamazdı ki. Sanki tek başına kendi biriktirmiş de ödemiş gibi konuştu, kırıldım.
Babam ile tartıştık, ne yaptın ki bana dedi, yıkıldım...
Benimle yaşıt aynı işte çalıştığım arkadaşlarımın evi, arabası, bankada birikimi var, yurtdışlarına gidiyorlar tatile ve ben artık şu yaşadığım hayatı sorgulamaya başladım. Ne bir evim var ne bir birikimim ne de yurtdışı tatillerine gitmişliğim. Kaldı ki ülke içinde bile o kadar az şehre gitmişliğim var ki. Hiç bir hobim yok, sosyal faaliyetim yok, özgüvensiz zavallının biriyim.
Bir kaç seans psikoloğa gittim ama randıman alamadım, bıraktım.
Maalesef çok arkadaşım yok her yere ailem ile gitmişim her şeyi ailem ile yapmışım. Zaten sosyalortamlara da girince konuşacak bir şey bulamıyorum çok sessizkalıyorum.
Şimdi de artık gezip görmek sosyalleşmek istiyorum ama araba için bir miktar kredi çektim onu ödediğim için maddi olarak çok rahat değilim.
İşin özeti ben şu yaşıma kadar ne boş yaşamışım,hadi maddi birikimim yok ama gezmemişim görmemişim, sevmemişim sevilmemişim, çevrem olmamış, yapayalnız bir ben yaratmışım.

İçimi döktüm....
öncelikle boş yaşamışım dedikçe sen konunun sonu gelse de yazsam diye bekledim.
sen hayatın boyunca hep iyi bir insan olma yolunda yürümekle gayet dolu dolu bir hayat yaşamışsın canım ya.
senin kadar temiz ve ailesine karşı vefalı bir hayat yaşayan birinin böyle düşünmesine gerçekten çok üzüldüm.
sanırım böyle düşünmenin sebebi geldiğin noktada içinde kalan bazı yaşanmamışlıklar.
ama şuna emin ol ki eğer ailenin hoşlanmayacağı şekilde zorlayarak kendini yapmaya çalışsaydın o zaman da vicdanın sana rahat vermiceksin.
ama sonuçta bunların hepsi geçmişte kalmış.
buraya kadar anlattığın herşey fazla iyi olmanın ve insanların karşılığında sana hakkını vermemesiyle ilgili şeyler.
artık kendi hayatına dönmen gerekiyor. geç kalmış sayılmazsın.
umarım karşısına sevebileceğin biri çıkar mutlu olursun. ama bu sorun inan sadece sende değil çoğu günümüz kadınlarında var. yani evlenememek. bu sitede bununla ilgili günde belki en az 2-3 konu açılıyor.
umarım mutlu olursun.
 
Ailenin paraya ihtiycı mı var da gönderiyorsun? Onlara gönderdiğini koy kenara, herşeyini alırsın. Biraz kenara koy, geri kalanı da ye, iç, gez. Tatile bu sene tek başına çık. Değişik değişik insanlarla tanış. Okurken şiştim ya. Resmen bankamatik görevi görüyorsun.
 
Ne kadar bağnaz bir aileniz varmış.
Bence artık ailenize verdiğiniz para desteğini kesin zira hak etmiyorlar.
Size bel bağlayarak dört çocuk yapmadılar sonuçta ama o düşünceleri varmış belli.
Böyle çok çocuklu ailelerde bir çocuk genelde kendisini aileye feda eder.
Keşke bu kadar boyundurukları altına girmeseymişsiniz faydadan çok zararları var.
İnanın sizin iyiliğinizi düşündüklerinden değil kendi iyiliklerini düşündüklerinden bu kadar baskı uygulamışlar.
Daha 36 yaşındasınız, değişmek isteseniz değişebilir sosyalleşebilirsiniz.
Tek bir şartla o da aile bağlarını koparın yoksa olmaz o iş.
Aİlem yani annem kötü değildir asla, evet maddi desteğim var ama o da manevi olarak hep yanımdamdır. Örneğin ev taşıyacak olursam ev bulma, taşıma, kolileme, ev temizleme, elektrik-su işlerini hallettme hepsi ile o ilgilenir. Babamın pek fonksiyonu yok ama annem öyle değildir, hem erkek hem kadındır o.

Ailenize para vermeyi kesin acilen.
Bir tane arkadaş edinin, onunla tatile vs gitmeye başlayın. Aileniz sizi çok güzel sömürüyor üzgünüm ama böyle.
Ne demek çalışan kardeşin kredi kartını sizin ödemenize izin vermesi?
Olmaz yani kabul etmemesi lazım.

Kardeşim benim gibi değil o gezer,tozar haliyle paraya sıkıştığı oluyor, ihtiyacı olunca abla olarak kıyamıyorum veriyorum.

Hemen şimdi, tam da şuanda sadece kendiniz için adımlar atmaya başlayabilirsiniz. Tek başınıza seyahetler, tatiller, konserler, etkinlikler planlayın. Göbek bağınızı kesin ve özgür bir birey olduğunuzun farkında olun, kazıyın aklınıza.

Ahhh bu dediklerinizi yapabilsem, sosyal ortamlara girmeye o kadar zorlanıyorum ki.
İnsanlarla konuşmak, iletişim kurmak, sohbet edecek birşey bulmak da zorlanıyorum. Çekingem bir yapım var zaten.
Misal onlar yurtdışında gittikleri bir yerden bahsediyorlar ya da bir konserden hiç bir fikrim olmadığı için sap gibi kalıyorum...
 
Geç kalmadınız.
Hemen maddi yardımı kesin.
Ve arkadaşlar edilebileceğiniz hobilere yönelin. Mesela büyük bir şehirde yaşıyorsanız bir enstrüman kursuna, afsad gibi fotoğraf kulüplerine, ünlü sanatçılar İstanbul ankara gibi şehirlerde kurslar veriyorlar onlara katılın.
Sonra edindiğiniz arkadaşlarla gezersiniz.
Ben bir ara kilden minik heykeller yapmıştım bir atölyede bir arkadaş edindim ordan.
Sonrasında isterseniz gezi kulüplerine yada turlara katılın. Yurtdışı turlarına sizin gibi tek giden kadınlar mutlaka olur onlarla samimi olabilirsiniz. Olmasanız bile ailenize para vereceğinize bir ülke görür, bir hobi edinirsiniz
 
Ailenin paraya ihtiycı mı var da gönderiyorsun? Onlara gönderdiğini koy kenara, herşeyini alırsın. Biraz kenara koy, geri kalanı da ye, iç, gez. Tatile bu sene tek başına çık. Değişik değişik insanlarla tanış. Okurken şiştim ya. Resmen bankamatik görevi görüyorsun.

''Yeni insanlarla tanışmak'' işte benim yapıdaki insan için o kadar zor ki.
Çekingenim özgüven eksikliğim var.
 
Bunların fakindaysaniz ne güzel artık ailenize destek olmayın kendinize yatırım yapın maddi manevi

Bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum, artık size para göndermeyeceğim demek çok zor kırmadan nasıl söylenir ki.
Zaten çok arkadaşım yok,çevrem yok, ailemi de kırarak bağlarımı koparıp yapayalnız kalmak istemiyorum.
 
Her ay 2-3 bin gönderiyormuşsun
Bunca zaman o parayla taksit olarak ev alırdın
En acısı da "ne yaptın ki?" Denmesi
Herkes yoluna bakıyor keyfi yerinde sen hep onları düşünmüşsün
Artık kuruş gönderme
 
Ailenize para göndermeyi keseceğinizi söyleyemiyorsaniz ev almaya karar verdiğinizi söyleyin ve alın. Böylece araba kredisi ev kredisi derken ödemeniz çok olduğu için beklentiye girmezler.
 
Konuyu deşarj olmak, içimi boşaltmak için açıyorum zira buraya yazdıklarımı çekinmeden anlatabileceğim kimsem yok.
Sabah sabah ağlama krizine girdim, içimi boşaltmak istedim.
Üniversire mezunu, maddi olanakları olan bir insanın 36 yaşına kadar nasıl boş bir yaşam sürdürdüğünü okuyacaksınız.
4 çocuklu memur bir ailenin büyük çocuğuyum.
Annemin hep oku,ders çalış, başarılı ol, üniversite bitir baskıları ile büyüdüm.Asla sosyal bir faaliyete katılamam müsaade edilmedi hem derslerim aksar hem de başıma kötü şeyler gelebilir düşüncesi ile.
Yani sadece okul hayatı olan asosyal bir insan olarak yetiştirildim. Lisedeyken sinemaya bile gitmeme izin vermezdi annem, çünkü sinema o zamanlar onun için başıma kötü şeyler gelebilecek bir mekandı..
Okul arkadaşlarım okul dışında buluşur dolaşır gezerlerdi bana müsaade yoktu ya da çok nadiren izin verilirdi.
Memur çocuğu olduğum için haliyle maddi imkanlarda kısıtlıyordu sosyalleşmeyi.
Annem hep dominant bir kadın oldu, aslında evin hem kadını hem erkeğiydi ki hala öyle. Babam kendi halinde önce can sonra canan diyen bizimle çok ilgilenmeyen ama zararı da olmayan ben merkezli pasif bir adam. Elin ne bir tamir ne başka birşey gelmez gelmediği gibi tamirci gerek olsa onu bile bulamaz. Her işe annem koştururdu, koşturuyor da hala.
Annemin hayali olan bölümü kazandım. Üniversite hayatım boyunca diğer arkadaşlarım gibi olamadım. Gezemedim tozmadadım sosyalleşemedim. Ailemin bana yetiştirirken öğrettiği çok gezmek iyi değil,gece dışarı çıkma, alkol sigara kötü günah şeyler, erkek arkadaşa sahip olmak ahkalsızlık gibi düşüncelerin etkisi ile hep ağırbaşlı hayatı okul- ev olan bir üniversite hayatı geçirdim.
Bu arada hiç arkadaşım yok değildi sınıfımdan benim gibi yetiştirilmiş kızlar ile takıldım, pikniğe falan giderdik.
Ama canlı müzk, konser, üniversitenin sosyal faaliyetleri gibi hiç birşeye gitmedim, katılmadım.
Düşünüyorum da burda hata bende de var, ailemden kilometrelerce uzakta tek başımaydım, onalrın yapma dediği şeyleri aslında yapabilir sosyalleşbilirdim. Ama annemi hayalkırıklığına uğratmak gibi olacağı için hep ağırbaşlı hanım kız oldum ben, kendimi aşamadım sosyalleşemedim.
Üniversiteden mezun oldum, çalışmaya başladım.
Ama çalışma hayatına başlamak bile beni değiştiremedi, ailemin öğretilerinin etkisinden kurtulamadım.
Hep çekingen, iletişimi zayıf, pek sohbeti olmayan, ilk başta aşırı soğuk bir kız izlenimi oluşturan biri oldum hala da öyleyim, özgüven eksikliğim var.
Bu arada hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü o kadar soğuk ve mesafeli bir insanım ki yanıma yaklaşmaya korkar bir erkek..
Bana yaklaşabilen bir kaç kişiyi de ben beğenmedim sanırım...
2006 yılından beri çalışıyorum, anne baba memur olunca ve diğer kardeşlerim okuduğu için aileme maddi destek vermeye başladım.
Bu maddi destek bende bir görev bir mecburiyet halini aldı, yıl 2019 hala aileme ayda 2-3000 TL yardımda bulunuyorum, annemin babamın her kıyafetini eksiğini ben alıyorum. Bu arada şu da var benim paraya ihtiyacım olunca ailem de bana yardım eder, tabi benim yardım ettiğim kadar değil.
12-13 yıldır çalışıyorum hiç birikimim olmadı, sadece lüks araç sınıfına giren bir arabam var ve her yıl ev sahibine vereceğim kirayı biriktirebiliyorum.
Çünkü yazın tatile gideriz ailecek (diğer 2 kardeşim çalıştığı halde) herkesin ücretini ben öderim, yemeğe gideriz hesabı hep ben öderim, her yere benim araç ile gideriz. çalışmayan bir kızkardeşim var evlendi, nişanın kınasının sponsoru ben oldum. Kardeşlerim okurken özel yurtlarda kaldı ben destek verdim. Çalışan kardeşlerimin bile çok sık olmasa da bazı zamanlar kredi kartı ya da mtv vergilerini ben öderim hala.
Geçen gün annem bak nasıl da kızkardeşinin her eşyasını aldım borç bırakmadım dedi. İnanın nasıl zoruma gitti, evet kendi emekli maaşı var ama her ay benim verdiğim destek olmazsa o kadar ödeme yapamazdı ki. Sanki tek başına kendi biriktirmiş de ödemiş gibi konuştu, kırıldım.
Babam ile tartıştık, ne yaptın ki bana dedi, yıkıldım...
Benimle yaşıt aynı işte çalıştığım arkadaşlarımın evi, arabası, bankada birikimi var, yurtdışlarına gidiyorlar tatile ve ben artık şu yaşadığım hayatı sorgulamaya başladım. Ne bir evim var ne bir birikimim ne de yurtdışı tatillerine gitmişliğim. Kaldı ki ülke içinde bile o kadar az şehre gitmişliğim var ki. Hiç bir hobim yok, sosyal faaliyetim yok, özgüvensiz zavallının biriyim.
Bir kaç seans psikoloğa gittim ama randıman alamadım, bıraktım.
Maalesef çok arkadaşım yok her yere ailem ile gitmişim her şeyi ailem ile yapmışım. Zaten sosyalortamlara da girince konuşacak bir şey bulamıyorum çok sessizkalıyorum.
Şimdi de artık gezip görmek sosyalleşmek istiyorum ama araba için bir miktar kredi çektim onu ödediğim için maddi olarak çok rahat değilim.
İşin özeti ben şu yaşıma kadar ne boş yaşamışım,hadi maddi birikimim yok ama gezmemişim görmemişim, sevmemişim sevilmemişim, çevrem olmamış, yapayalnız bir ben yaratmışım.

İçimi döktüm....
Okurken cok uzuldum yasit sayiliriz.Benzer sekilde büyüdüm.gece hayati veya sigara icki ile sosyallik olmuyor ama orayi yanlış anlamissin. Is hayatina atilinca sosyallesebilir kendini gelistirebilir turlara katilirdin.Yurt disi turlari mesela.Yurt ici geziler..kitap okumak...is hayati olan bi insanin cevresi genisler zaten her seyi ailene baglama karakterin içe dönük olabilir.
Bu saatten sonrasina gelince maddi yardimi kes emekli maaslari varmis resmen sana acimadan seni sömümusler evlen dememisler 40 a merdiven dayamissin bu yasta evli cocuklu olmasan bile ev sahibi olurdun.Aileni at sırtından. Kızkardeşin calissin alsın çeyizini. Lutfen bi borca gir 5 kuruş verme bak yeterince vermissin 1 liralik ekmek bile alma artik.Cok üzüldüm boyle yapan aileler goruyorum 1 kisiyi kurban seciyorlar.Ac gözünü yoluna hayatina bak .Hayata 1 kez geliyorsun. Tek basina yaşlanıp ölürsün bir aile kur etrafa bak lutfen.
 
Konuyu deşarj olmak, içimi boşaltmak için açıyorum zira buraya yazdıklarımı çekinmeden anlatabileceğim kimsem yok.
Sabah sabah ağlama krizine girdim, içimi boşaltmak istedim.
Üniversire mezunu, maddi olanakları olan bir insanın 36 yaşına kadar nasıl boş bir yaşam sürdürdüğünü okuyacaksınız.
4 çocuklu memur bir ailenin büyük çocuğuyum.
Annemin hep oku,ders çalış, başarılı ol, üniversite bitir baskıları ile büyüdüm.Asla sosyal bir faaliyete katılamam müsaade edilmedi hem derslerim aksar hem de başıma kötü şeyler gelebilir düşüncesi ile.
Yani sadece okul hayatı olan asosyal bir insan olarak yetiştirildim. Lisedeyken sinemaya bile gitmeme izin vermezdi annem, çünkü sinema o zamanlar onun için başıma kötü şeyler gelebilecek bir mekandı..
Okul arkadaşlarım okul dışında buluşur dolaşır gezerlerdi bana müsaade yoktu ya da çok nadiren izin verilirdi.
Memur çocuğu olduğum için haliyle maddi imkanlarda kısıtlıyordu sosyalleşmeyi.
Annem hep dominant bir kadın oldu, aslında evin hem kadını hem erkeğiydi ki hala öyle. Babam kendi halinde önce can sonra canan diyen bizimle çok ilgilenmeyen ama zararı da olmayan ben merkezli pasif bir adam. Elin ne bir tamir ne başka birşey gelmez gelmediği gibi tamirci gerek olsa onu bile bulamaz. Her işe annem koştururdu, koşturuyor da hala.
Annemin hayali olan bölümü kazandım. Üniversite hayatım boyunca diğer arkadaşlarım gibi olamadım. Gezemedim tozmadadım sosyalleşemedim. Ailemin bana yetiştirirken öğrettiği çok gezmek iyi değil,gece dışarı çıkma, alkol sigara kötü günah şeyler, erkek arkadaşa sahip olmak ahkalsızlık gibi düşüncelerin etkisi ile hep ağırbaşlı hayatı okul- ev olan bir üniversite hayatı geçirdim.
Bu arada hiç arkadaşım yok değildi sınıfımdan benim gibi yetiştirilmiş kızlar ile takıldım, pikniğe falan giderdik.
Ama canlı müzk, konser, üniversitenin sosyal faaliyetleri gibi hiç birşeye gitmedim, katılmadım.
Düşünüyorum da burda hata bende de var, ailemden kilometrelerce uzakta tek başımaydım, onalrın yapma dediği şeyleri aslında yapabilir sosyalleşbilirdim. Ama annemi hayalkırıklığına uğratmak gibi olacağı için hep ağırbaşlı hanım kız oldum ben, kendimi aşamadım sosyalleşemedim.
Üniversiteden mezun oldum, çalışmaya başladım.
Ama çalışma hayatına başlamak bile beni değiştiremedi, ailemin öğretilerinin etkisinden kurtulamadım.
Hep çekingen, iletişimi zayıf, pek sohbeti olmayan, ilk başta aşırı soğuk bir kız izlenimi oluşturan biri oldum hala da öyleyim, özgüven eksikliğim var.
Bu arada hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü o kadar soğuk ve mesafeli bir insanım ki yanıma yaklaşmaya korkar bir erkek..
Bana yaklaşabilen bir kaç kişiyi de ben beğenmedim sanırım...
2006 yılından beri çalışıyorum, anne baba memur olunca ve diğer kardeşlerim okuduğu için aileme maddi destek vermeye başladım.
Bu maddi destek bende bir görev bir mecburiyet halini aldı, yıl 2019 hala aileme ayda 2-3000 TL yardımda bulunuyorum, annemin babamın her kıyafetini eksiğini ben alıyorum. Bu arada şu da var benim paraya ihtiyacım olunca ailem de bana yardım eder, tabi benim yardım ettiğim kadar değil.
12-13 yıldır çalışıyorum hiç birikimim olmadı, sadece lüks araç sınıfına giren bir arabam var ve her yıl ev sahibine vereceğim kirayı biriktirebiliyorum.
Çünkü yazın tatile gideriz ailecek (diğer 2 kardeşim çalıştığı halde) herkesin ücretini ben öderim, yemeğe gideriz hesabı hep ben öderim, her yere benim araç ile gideriz. çalışmayan bir kızkardeşim var evlendi, nişanın kınasının sponsoru ben oldum. Kardeşlerim okurken özel yurtlarda kaldı ben destek verdim. Çalışan kardeşlerimin bile çok sık olmasa da bazı zamanlar kredi kartı ya da mtv vergilerini ben öderim hala.
Geçen gün annem bak nasıl da kızkardeşinin her eşyasını aldım borç bırakmadım dedi. İnanın nasıl zoruma gitti, evet kendi emekli maaşı var ama her ay benim verdiğim destek olmazsa o kadar ödeme yapamazdı ki. Sanki tek başına kendi biriktirmiş de ödemiş gibi konuştu, kırıldım.
Babam ile tartıştık, ne yaptın ki bana dedi, yıkıldım...
Benimle yaşıt aynı işte çalıştığım arkadaşlarımın evi, arabası, bankada birikimi var, yurtdışlarına gidiyorlar tatile ve ben artık şu yaşadığım hayatı sorgulamaya başladım. Ne bir evim var ne bir birikimim ne de yurtdışı tatillerine gitmişliğim. Kaldı ki ülke içinde bile o kadar az şehre gitmişliğim var ki. Hiç bir hobim yok, sosyal faaliyetim yok, özgüvensiz zavallının biriyim.
Bir kaç seans psikoloğa gittim ama randıman alamadım, bıraktım.
Maalesef çok arkadaşım yok her yere ailem ile gitmişim her şeyi ailem ile yapmışım. Zaten sosyalortamlara da girince konuşacak bir şey bulamıyorum çok sessizkalıyorum.
Şimdi de artık gezip görmek sosyalleşmek istiyorum ama araba için bir miktar kredi çektim onu ödediğim için maddi olarak çok rahat değilim.
İşin özeti ben şu yaşıma kadar ne boş yaşamışım,hadi maddi birikimim yok ama gezmemişim görmemişim, sevmemişim sevilmemişim, çevrem olmamış, yapayalnız bir ben yaratmışım.

İçimi döktüm....

Hayatta insanı en çok inciten şey ' ne yaptı ki ' sözü bence
Bıçak gibi her şeyi kesemezsin ama bazı adımlar atmaya başlamalısın
Mesela ev alacağım kendime para biriktirmem lazım deyip yaptığınız yardımı düşürün
Paranızın hesabını kimseye vermeyin
Dışa kapalı bir hayat yaşamış olduğunuz için birden bire her şeyi değiştirip öz güven kazanmak mümkün değil ama bunun için adımlar atın. Hafta sonu tatilleri ayarlayın, iş yerinizden kafanıza uyan insanlarla yemeğe çıkın, kitap kulüplerine katılın, fuarlara gidin. Ufak ufak başlayın, gerisi gelecektir
 
X