- 10 Kasım 2020
- 7.870
- 65.669
Kesinlikle öyle , Sorumluluk alamayan her işini başkasına yaptırmaya çalışan bir nesil gümbür gümbür geliyor , bunun sorumlusu veliler, özellikle de anneler...O prens ve prensesler için ileride hayat çok zor olacak.
Merhabalar,2. Sınıf öğretmeniyim.Evet malesef dediğiniz tarzda öğretmenler var.Ama ben kendimi iyi biliyorum.Kaçıncı sınıf öğretmenisiniz acaba? Şahsınıza asla bir şey diyemem ama gerçekten üzülerek söylüyorum kötü öğretmenler de var. Mesela bire bir şahit oldum özel gereksinimli öğrencisini velisi yüzünden "ben o çocuğu barındırmayacağım sınıfta, şikayetleri de alıp göndereceğim" dedi. Bana o kadar vicdansızca geldi ki. 1. Sınıf öğrencisinin kalemini kırıp kafasına vuranlar. Hakaret edenler. Şiddet gösterenler. Biz de veli olarak etkileniyoruz bunlardan..
Ki Türkiye'nin eğitim sistemi gerçekten çok zorlayıcı.
Ben şahsen çocuğumun gruplardan tebrik edilemesini falan istemiyorum. Kim ceza almış, kim çok konuşmuş, kim dersini çok iyi yapmış bunların hiç biri tüm velilerle paylaşılmamalı. Artık veliler toplantısında sadece aidat ve bağış konuşulmaya başlandı. Herkesin bi randevusu olmalı ve çocukla ilgili konuşulmalı. Sürekli whatsapp'dan konuşmalar bence çok rahatsız edici. Her şeyi paylaşıp karşısında hiç bir yorum beklememekte gerçekçi olmaz bence.
Ayrıca bir ceza sistemi varsa bunu sadece öğretmen takip etmeli değil mi? Bu da sizin adaletinize güvendiğimiz için.
Merhabalar,sınav sonuçlarını detaylı paylaşmıyorum.Her dersten kaç doğru kaç yanlışları var ,bunları paylaşıyorum.Kaynak kitapsız olmuyor malesef..Çok denedim.Yetersiz kalıyoruz..Bu sefer fotokopilere yüklenmek zorunda kalıyorum.1- kaynak kitap aldırmayın kesinlikle.
2- ingilizce dersi de olsa o an okulda bulunmak zorundasınız. siz vaktinde okulda olun.
3- yaptığınız sınav vb. uygulamaları 2,3 kere kontrol edin. öyle açıklayın. velilere başkasının cevaplarını göndermeyin. isteyen gelip sadece kendi kağıdı görsün.
onun dışında wp üzerinden sadece duyuru yapın. cevap vermeyin. zorunluluğunuz yok.
okuyunca içime fenalık geldi. Allah sabır versin.
“Yine bir gün genel değerlendirme sınavı yaptım.İki kişi sınıfta en yüksek doğruyu yaptı.Sonuçları gruptan paylaşıyorum.Biri yazmış,benim kızımın doğrusu daha fazla,o öğrenciyi siz bir fazla göstermişsiniz.Ben saydım.E ben bu çocukları tebrik etmişim,ödüllendireceğimi söylemişim.”Kızım sen bir tane eksik yapmışsın aslında,ödül hakkını kaybettin deyip ,hevesini mi kırayım.””Merhabalar,sınav sonuçlarını detaylı paylaşmıyorum.Her dersten kaç doğru kaç yanlışları var ,bunları paylaşıyorum.Kaynak kitapsız olmuyor malesef..Çok denedim.Yetersiz kalıyoruz..Bu sefer fotokopilere yüklenmek zorunda
Doğu’da küçük ilçedeyim. Burası da aynı konu sahibinin anlattığı gibiAyy buldumcuk ailelerin şerrinden koru yarab herkesi. Benim kuzenim özel okulda öğretmeni satın aldığını düşünen velilerle uzun yıllar çalıştıktan sorna doğuya atanmıştı. Doğu'da herkesin kaç tane çocuğu var ,kimse sallamıyor bile evladını. Eti senin kemiği benim hesabı, okursa okur,okumazsa is yapar modunda aileler. Kadın resmen huzuru bulmuştu doğu görevinde.
Allah sana sabır versin.
Bunlardan geçmiş bir kere ama sonraki sınıfında baştan mesafeli ol , velilere ciddi ol ki seni arama yüzü bulamasinlar. Ben çocuğu uyumuyor diye akşamın köründe öğretmeni arayıp 'hocam kizar misiniz,uyusun. Sizi dinliyor' diyeni duymustum
Ya is hayati? Ne yapacak müdürü ya da patronu annesine mi şikayet edecek? Anne müdüre mi yazacak? İş sorumluluklarini anne mi yerine getirecek? Basiretsiz bireyler yetişiyor.Kesinlikle öyle , Sorumluluk alamayan her işini başkasına yaptırmaya çalışan bir nesil gümbür gümbür geliyor , bunun sorumlusu veliler, özellikle de anneler...
İleride bu hale getirdikleri çocuklar onların yüzlerine bile bakmayacak çünkü kendileri çocuklarına bencilliği aşılıyorlar, sonuç olarak bu çocuklar büyüyor ve anne ile hala bağımlı, kendi yeni ailesinin sorumluluğunu alamayan bireyler haline geliyorlar, bu yüzden toplumda boşanmalar, anlaşmazlıklar, sorumsuz bireyler artıyor, yazacak çok şey var ama neysee...
Bizim ogretmenin güzel bir yöntemi var bu konuda. İsimsiz puanları iyiden kötüye siralayip paylaşıyor. Öğrencinin puanı zaten e okul da var, herkes kendi cocugunun sıralamasını biliyor böylece.Merhabalar,sınav sonuçlarını detaylı paylaşmıyorum.Her dersten kaç doğru kaç yanlışları var ,bunları paylaşıyorum.Kaynak kitapsız olmuyor malesef..Çok denedim.Yetersiz kalıyoruz..Bu sefer fotokopilere yüklenmek zorunda kalıyorum.
Eski sevgilimin teyzesi mi halası mi ne, ikinci sınıf dersini yıllarca veremedigi için okulu uzayan oğlunun üniversite hocasins gidip konuşmus, çocuk geçtiYa is hayati? Ne yapacak müdürü ya da patronu annesine mi şikayet edecek? Anne müdüre mi yazacak? İş sorumluluklarini anne mi yerine getirecek? Basiretsiz bireyler yetişiyor.
Öğretmenlik maalesef gerçekten sadece okulda bırakılacak bir meslek değil. Eve o kadar çok taşımak zorunda kalıyoruz ki. En basiti ne işleyeceğimizi düşünmek üzerinde çalışmak, konuyla ilgili hazırladığımız materyaller, alıştırma kağıtları. Sınav kağıtlarını evde okumak zorundayız, okulda okuma şansımız pek yok. Anca öğle arası varsa o ara ama öyle de bitmiyorYukarida yazdim..
Ben anlam veremiyorum ve normal karsilayamiyorum
Ben ofisimden 1 adim disari ciktigim an ozel hayatima gecmisimdir.
Calistigim yerin icine girdigim an professionnel hayatima gecis yaparim.
Bundan otesini anlamak benim aldigim egitime gercekten ters
biz öğretmenlerin çektiğini çeken meslek grubu yok. en basitinden atanmak için bile bir sürü uğraş veriyoruz sonra mesleğe başla bunlar ama tatilimiz maaşımız gözlerine batar. bence ayrı bir hat alın velilere onu verin ve belli saatlerde açık tutun başka da ne desem bilemedimİnsanları memnun etmek o kadar zor ki..Hoş öyle de bir niyetim yok ama,en azından bir teşekkür beklerken herkesin olumsuzu görmesi,yargılaması,iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı başkasına batırması..Buna rağmen bu insanları anlamak için uğraşmam..
İlkokulda öğretmenim..Velilerin dertleri bitmiyor..Takmamak için uğraşsam da sabahlara kadar uyuyamıyorum bu tavırlar yüzünden..Sanki bu kadar sene onlar okumuşlar, her şeyi onlar biliyorlar gibi tavır içindeler..O da yetmezmiş gibi çocuklar arasındaki ilişkileri abartıp beni sıkıştırmaları yok mu..Bizim zamanımızda öğretmenin numarası ne gezerdi biz de..Şimdi bütün velilerle akraba olduk nerdeyse..Ne özel hayatımız kaldı,ne mesafemiz..Biz koymaya çalışsak da olmuyor..
Mesela sınıf düzenini bozan çocuklar var..Bunlar için ödül ve ceza yöntemini uyguluyorum..Öyle böyle yaramaz değiller..Çok afedersiniz başka sınıfın öğretmenine ana bacı düz gitti bir tanesi..Detayları anlatıp değerli vaktinizi almayacağım.Bir hafta gözlem yaptım.Her gün bir kişi başkanlık yapıyor.(Tek bir kişiye vermiyorum bu görevi,çünkü başkanın velisini topa tutuyorlar sonra..) Her günün başkanından durum bilgisi alıyorum.Bu çocukları da onların söylemesine gerek kalmadan zaten tanıdığım için ceza vermeye karar verdim.Psikolojide ikinci tür ceza yöntemi var.Sevdiği şeylerden mahrum bırakma yöntemi..Cuma günü beden eğitimi dersine çıkmayacaklarını ,hataları üzerinde düşünmeler gerektiğini söyledim..
Beni mesaj yağmuruna tutmuşlar.”Hocam,başkan hep benim çocuğumu yazmış,benim çocuğum aslında böyle yapmamış,ağlıyor sabahtan beri,hasta olacak,psikolojisi bozulacak.Siz hep ceza veriyorsunuz.A öğrencisi de böyle yapmış.B öğrencisi benim çocuğuma bunu demiş vs.”Ay sabaha kadar beni topa tutmuşlar.İlk iki ders İngilizce olduğu için biraz geç gittiğim günde okula gelmişler.Herkese beni sormuşlar..
.Bunda takacak ne var diye düşünebilirsiniz.Bunun gibi her hafa yüzlerce olay yaşıyorum..Bir tanesi de iki hafta öncenin vukuatını anlatıyor.Oğluyla arkadaşı yaramazlık yapmış.Ben o çocuğa değil sadece oğluna kızmışım..
Yine bir gün genel değerlendirme sınavı yaptım.İki kişi sınıfta en yüksek doğruyu yaptı.Sonuçları gruptan paylaşıyorum.Biri yazmış,benim kızımın doğrusu daha fazla,o öğrenciyi siz bir fazla göstermişsiniz.Ben saydım.E ben bu çocukları tebrik etmişim,ödüllendireceğimi söylemişim.”Kızım sen bir tane eksik yapmışsın aslında,ödül hakkını kaybettin deyip ,hevesini mi kırayım.”
“Hocam siz Ayşe’ yi kaldırmamışsınız.Parmak kaldırmış.Benim kızım çok üzülüyor..”
“Hocam yılbaşı etkinliği yapılacaksa ben çocuğu göndermeyeceğim,günah..”
“Hocam,benim çocuğumun dersleri biye kötü?”
“Benim çocuğum öyle şey yapmaz,siz benim çocuğumu sevmiyorsunuz.”
“Benim çocuğum terliyor çok koşmasın..”
“O çocuk benim çocuğumla oturmasın..”
“Benim çocuğum beslenmesini bitirmiyor.”
“Çocuğum teneffüste düşmüş,kim düşürmüş?”
“Ödevler çok,”
Bu arada bu sebeplerle Cimer şikayet olayları..
Yoruldum arkadaşlar yaa..Bu velilere biri dur desin..
Bu arada okulun karşısındaki kırtasiyelerden biri de esnafluğını beğenmeyip ordan alışveriş yapmadığımız için veliler dolduruşa getirip üzerimize salıyor.Bir kaç tane arkadaşın gizlice numarasını alıp onlara ağza alınmayacak laflar etmiş.Dolandırıcıkla suçlamış..Kaynak kitap aldırmak yasak ama bizler velilerin talepleri ve meb kitaplarının yetersiz kalması üzerine mecbur aldırdığımız için adamı şikayet de edemiyoruz..
öğretmenlerin çok üzerne geliniyor..Bırakın bizi işimizi yapalım...Bizler dolandırıcı değiliz,çocuğunuzun istikbali ve vatana millete hayırlı olmasından başka bir kaygımız yok,diye bağırmak ..Haykırmak istiyorum..
Kesinlikle öyle malesef..Öğretmenlik maalesef gerçekten sadece okulda bırakılacak bir meslek değil. Eve o kadar çok taşımak zorunda kalıyoruz ki. En basiti ne işleyeceğimizi düşünmek üzerinde çalışmak, konuyla ilgili hazırladığımız materyaller, alıştırma kağıtları. Sınav kağıtlarını evde okumak zorundayız, okulda okuma şansımız pek yok. Anca öğle arası varsa o ara ama öyle de bitmiyor. Dışarıda öğrenciyle veliyle karşılaşıyorsun bazen hemen öğrencinin durumuyla ilgili bilgi istiyorlar, ödevi soruyorlar. Markette bile öğretmen olmak zorundasın. Ben branş öğretmeni olarak okul gruplarına girmedim hiç. Sınıf öğretmenlerinden de beni almamalarını istedim. Ona rağmen numaramı bulup arayanlar oluyor. Bizde olul bitti, okuldan çıktım mesaim de bitti durumu asla olmuyor. Mesai saatleri dışında ulaşılamayan öğretmen de şikayet ediliyor
Ben ceza yönteminize takıldım.. Beden eğitimi dersi sonuçta okulda görülen bir DERS. Ayriyetten o yaş çocukları için bir ihtiyaç, nasıl o dersten mahrum bırakırsınız? Başta bir yöntem bulmalısınız. Whatsappten grup kurulduysa, sadece admin olan kişinin yazabileceği,diğerlerinin cevap veremeyeceği seçenek var onu uygulayın. Mail yoluyla iletişime geçin, veli mail atain illa görüşecekse randevu alsın okula gelsin.İnsanları memnun etmek o kadar zor ki..Hoş öyle de bir niyetim yok ama,en azından bir teşekkür beklerken herkesin olumsuzu görmesi,yargılaması,iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı başkasına batırması..Buna rağmen bu insanları anlamak için uğraşmam..
İlkokulda öğretmenim..Velilerin dertleri bitmiyor..Takmamak için uğraşsam da sabahlara kadar uyuyamıyorum bu tavırlar yüzünden..Sanki bu kadar sene onlar okumuşlar, her şeyi onlar biliyorlar gibi tavır içindeler..O da yetmezmiş gibi çocuklar arasındaki ilişkileri abartıp beni sıkıştırmaları yok mu..Bizim zamanımızda öğretmenin numarası ne gezerdi biz de..Şimdi bütün velilerle akraba olduk nerdeyse..Ne özel hayatımız kaldı,ne mesafemiz..Biz koymaya çalışsak da olmuyor..
Mesela sınıf düzenini bozan çocuklar var..Bunlar için ödül ve ceza yöntemini uyguluyorum..Öyle böyle yaramaz değiller..Çok afedersiniz başka sınıfın öğretmenine ana bacı düz gitti bir tanesi..Detayları anlatıp değerli vaktinizi almayacağım.Bir hafta gözlem yaptım.Her gün bir kişi başkanlık yapıyor.(Tek bir kişiye vermiyorum bu görevi,çünkü başkanın velisini topa tutuyorlar sonra..) Her günün başkanından durum bilgisi alıyorum.Bu çocukları da onların söylemesine gerek kalmadan zaten tanıdığım için ceza vermeye karar verdim.Psikolojide ikinci tür ceza yöntemi var.Sevdiği şeylerden mahrum bırakma yöntemi..Cuma günü beden eğitimi dersine çıkmayacaklarını ,hataları üzerinde düşünmeler gerektiğini söyledim..
Beni mesaj yağmuruna tutmuşlar.”Hocam,başkan hep benim çocuğumu yazmış,benim çocuğum aslında böyle yapmamış,ağlıyor sabahtan beri,hasta olacak,psikolojisi bozulacak.Siz hep ceza veriyorsunuz.A öğrencisi de böyle yapmış.B öğrencisi benim çocuğuma bunu demiş vs.”Ay sabaha kadar beni topa tutmuşlar.İlk iki ders İngilizce olduğu için biraz geç gittiğim günde okula gelmişler.Herkese beni sormuşlar..
.Bunda takacak ne var diye düşünebilirsiniz.Bunun gibi her hafa yüzlerce olay yaşıyorum..Bir tanesi de iki hafta öncenin vukuatını anlatıyor.Oğluyla arkadaşı yaramazlık yapmış.Ben o çocuğa değil sadece oğluna kızmışım..
Yine bir gün genel değerlendirme sınavı yaptım.İki kişi sınıfta en yüksek doğruyu yaptı.Sonuçları gruptan paylaşıyorum.Biri yazmış,benim kızımın doğrusu daha fazla,o öğrenciyi siz bir fazla göstermişsiniz.Ben saydım.E ben bu çocukları tebrik etmişim,ödüllendireceğimi söylemişim.”Kızım sen bir tane eksik yapmışsın aslında,ödül hakkını kaybettin deyip ,hevesini mi kırayım.”
“Hocam siz Ayşe’ yi kaldırmamışsınız.Parmak kaldırmış.Benim kızım çok üzülüyor..”
“Hocam yılbaşı etkinliği yapılacaksa ben çocuğu göndermeyeceğim,günah..”
“Hocam,benim çocuğumun dersleri biye kötü?”
“Benim çocuğum öyle şey yapmaz,siz benim çocuğumu sevmiyorsunuz.”
“Benim çocuğum terliyor çok koşmasın..”
“O çocuk benim çocuğumla oturmasın..”
“Benim çocuğum beslenmesini bitirmiyor.”
“Çocuğum teneffüste düşmüş,kim düşürmüş?”
“Ödevler çok,”
Bu arada bu sebeplerle Cimer şikayet olayları..
Yoruldum arkadaşlar yaa..Bu velilere biri dur desin..
Bu arada okulun karşısındaki kırtasiyelerden biri de esnafluğını beğenmeyip ordan alışveriş yapmadığımız için veliler dolduruşa getirip üzerimize salıyor.Bir kaç tane arkadaşın gizlice numarasını alıp onlara ağza alınmayacak laflar etmiş.Dolandırıcıkla suçlamış..Kaynak kitap aldırmak yasak ama bizler velilerin talepleri ve meb kitaplarının yetersiz kalması üzerine mecbur aldırdığımız için adamı şikayet de edemiyoruz..
öğretmenlerin çok üzerne geliniyor..Bırakın bizi işimizi yapalım...Bizler dolandırıcı değiliz,çocuğunuzun istikbali ve vatana millete hayırlı olmasından başka bir kaygımız yok,diye bağırmak ..Haykırmak istiyorum..