Nereye yazayım bilemedim. Telefonun not defterine yazdım ama tatmin etmedi. İçim daralıyor, nefes alamıyorum. Beş yıllık annelik serüvenimde ilk kez oğluma bile tahammülüm kalmadı. İnsan görmek, konuşmak, hiçbir şekilde iletişim kurmak istemiyorum. Oğlumun bitmek bilmeyen iletişim çabası, soruları... Her gece oğlumu öpüp özür diliyorum gün boyu devam eden kahnem suratlı tahammülsüz hallerim için. Ancak ertesi gün güneş doğduğu için adeta sinirlenen bir ben oluyor yine. Pandemi yüzünden böyle oldum desem, şu an virüs bitse giyinip dışarı çıkmak istemem. Evde olayım ama yalnız olayım istiyorum. Hiçbir şey yapmayayım öyle mal gibi, orta sehpası gibi durayım sadece. Sık dua eden biri değilim ama sabahtan akşama "Allahım içime ferahlık ver" diye yalvarıyorum. Kalbim, ruhum, beynim sıkışmış gibi. Gülmeyi unuttum. En yakın arkadaşım mesaj yazıyor, üstten mesaja bakıp açmıyorum sayfayı. Tüm insanlardan soğumak mümkün mü bilmiyorum ama başta kendim olmak üzere komple soğudum herkesten, her şeyden. Yorganın altında günlerce durabilirim, tek bir insan olmadan.
Telefonu elime almıyorum. Ne dizi, ne haber, ne kitap hiçbir şey yok. Sabah uyanıp adeta kurulmuş bir makine gibi yemek, ev toplama, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılama işlerini sırasıyla yapıp, gece olup uyku vaktinin gelmesini bekliyorum dört gözle. En çok oğlumla yeterince gülmüyor, konuşmuyor olmam üzüyor beni. Kedi yavrusu gibi peşimde, o da farkında annesinin normal olmadığının. Bir gayret gelse de normalleşsem. En azından oğlum için.
[/QUOT
Bir an önce iyi olmanı diliyorum.