Ben mi paragözüm o mu cimri?

Haklısınız hala aynı düşünüyorum 2. Buluşmada yemeğe davet edip hesap gelince nasıl yapalım diyen birinden yine olsa yine soğuyacağımı biliyorum düşüncemi törpülemeye çalışsam da. Yorumları düşünüp değerlendirdiğimde kafamda bazı şeyler belirdi en azından şöyle ki:
1. Ben ona ondan hoşlandığımı belirten hiçbir şey yapmadığım için (ki gerçekten zaten ısınmadım bu tuzu biberi oldu) bu belirsizlikte parasına kıymak istemedi. Emin olsaydı belki öderdi tamamını.
2. Benim peşin hükmüm şeklinde cimri diyemiyoruz belki ama centilmen ve cömert olmadığı kesinleşti bana göre.
 
Bence centilmenlik ile alakası yok durumun ama belli ki böyle yorumlarla da düşünceler pek esnemeyecek. Karşınıza istediğiniz gibi biri çıkar umarım.
 
Bence centilmenlik ile alakası yok durumun ama belli ki böyle yorumlarla da düşünceler pek esnemeyecek. Karşınıza istediğiniz gibi biri çıkar umarım.
Umarım çok teşekkürler.
Size göre cömert ve centilmenliğin bir parçası değil midir bu da? Sizin bu kavramlarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
 
Umarım çok teşekkürler.
Size göre cömert ve centilmenliğin bir parçası değil midir bu da? Sizin bu kavramlarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Bana göre bu konunuzdaki para mevzusundan dolayı adama cömert değil veya centilmen değil denilemez. Ama buradan adamın hiç sacmaladigi yer yok anlamı da çıkarılamaz. Mesela adamın ilk buluşmada maaşını söylemesi bana göre itici ve kibarlıktan uzak bir davranış. Şimdi çok detay düşünecek olursam da şöyle diyebilirim; bazen konu konuyu öyle bir açıyor ki normalde durduk yere söyleyeceğin bir cümle saçma olacakken konunun gidişatına göre o cümle hiç de yersiz durmayabilir. Sizin durumunuzda sohbetin akışını bilmiyorum ama durduk yere direkt maaş belirtildiyse bir itici bulurum. Kibarlıktan uzak bir davranış olarak görürüm.
Cömertlik konusunda da direkt nasıl tarif edeyim bilemedim ama mesela size kendimden örnek verdim. Şu yaşıma kadar kimse bana cimri dememiştir. Hatta bir gün arkadaş ortamında o gün tanıştığım biri memleketimi sordu, x diye cevap verdiğimde onlar çok cimri olurlar dedi. Daha bir aydır tanıdığım arkadaşım dönüp therewillbe hiç cimri değil ya cömert biri demişti. Ama aynı ben daha bir ay önce 40 tl nin hesabını yapmıştım. Yapmıştım derken karşımdakinin yüzüne soyleyemedim ama içten içe sinirlendim çünkü kendimi kullandırmis hissi oluşturdu bende. Bundan sonra o kişilerle karşılaştığımda hesabın tamamını asla ödemem. İmkanım olursa da hesap işine girmem onlarla. Ama cimri yapmaz bu durum beni.
Mesela konunuzdaki adam hesap geldiğinde lavobaya gideceğim ayağına hesaptan kaçmaya calissaydi ya da hic ödeme teklifinde bulunmadan hesabın tamamini size kitleseydi bana göre cimriydi. Ama adama cimri diyebileceğim hiçbir şey yapmamış.
Kısaca cömertlik ve centilmenlik kavramları bende farklı işliyor. Mesela erkek arkadaşım elimi cebime asla attirmasin ama karşıma geçip ev işleri sana ait ben elimi sürmem dese ya da kadın dediğin şöyle olur tarzinda bir düşünce yapısında olsa centilmenlikten nasibini alamamış derim en kibar tabirle. Konuyu çok dağıtıp karışık yazmış olabilirim, bugün zihnim de epey karışık kusura bakmayın.
 
Ben bu konuya yorumumu yapıp çıkmıştım ya , yine mi etiketlendim?
yasemun6 arkadaş mesajında belirtmiş, zaten olması gereken "sizin hesabın fazla olduğunu görünce paylaşmayı teklif etmeniz" diye. Ama siz israrla diyorsunuz ki ; "hesabı her zaman erkek ödemeli,bu onun gücündendir, 9 bin lira para alıyor, hem ucyuz lira ne ki ?" (Bu arada otel dahil son yurtdışı tatilimde bir günde 300 lira harcamisim ki kur farkı olan bir yerdi. Siz ne ki demişsiniz ama) Bence gayet yüksek bir rakam. Onca yıldır dışarıda yiyorum, hiç 300 lira hesap ödemedim. Bodrum'da bile en civcivli yerde değil,dolaşarak bir tık daha ekonomik her bulurduk levrek 60,rakı duble 40, ortaya iki de meze alip 2 kişi yine 300den çok daha az para öderdik erkek arkadaşımla. Ne 'ay ben kadinim, ödemem' diye düşünürdüm, ne 'niye sahildeki lambalı yere gitmedik, Allah'ın ucuzcusu burayı buldu' diye uzulurdum, ne "sevgilimin para birimi benimkinden daha kıymetli üstelik mesleği güzel" diye ondan beklerdim, ne 'alkollu mekan,yakışık almaz' diye dururdum. Hesap gelince bir öncekini o odediyse, ikincisini ben öderdim. Ayni şekilde denemesini istedigim tatlı,içecek vs varsa onlarda da ben götürdüğüm için ben öderdim, kalacak yerlerin bir kismini ben öderdim, onun cebinde fazla TL olmadığı için otobüs parası, manavdan pazardan yemek istediği şeyler,kartla odenmeyecek çay ,çekirdek , dondurma falan, hep benim cebimden cikardi. Hatta bu arkadaş benim şehrime yaşamaya geldiğinde karti bazen anlaşmalı olmayan yerlerde sorun cikartirdi, akşam bulustugumuzda beni oraya götürürdü ben öderdim adamın gündüz yediği yemeği hiç de lafı olmazdı. Çünkü benim nazarımda olması gereken 'o erkek, benden güçlü olmak zorunda , o ödemek zorunda' gibi bir şey asla olamaz. Ben kendime yakistiramam.
Errkek olduğu için devamlı hesap ödemek isteyip bana odetmeyen adam da benim nazarımda toplumsal cinsiyet normlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Ve böyle bir erkekle ben yapamam, çünkü dünyada gerçek anlamda en tahammül edemediğim şey kadınım diye beni erkekten farklı gören bir zihniyettir. buna pozitif ayrimcilik da dahil:)
Mesela aile bulusmasinda herkes otururken erkek kuzen elinde kumanda kanal degistirirken sofrayı kizlarin toplanmasının beklenmesi, erkek gönlünce tek başına tatile çıkarken kıza 'kiz başına yakisikalmaz' denilmesi, erkeğin kamp yapmasi güzel karşılanırken duyanin kadına engel olmaya çalışması, erkek haber vermeden geç saatte aile eve gelince sorun cikmiyorken kız cocugun saat 10da aranmaya başlaması, annenin bu ev niye dağınık diye kız çocuğuna kızmasi, yemek yapmayı bilmeyen erkeklere gülünürken kızların hoş karşılanmamasi, ömründe çamaşır makinası nasıl açılır bir kere bile denenmemiş erkeklerin olması, çocuk bakımın annenin işi zannedilmesi, çocuğa yardım etmek için baba dururken anne ve kayınvalidelerin eve dolusmasi, babaların çocuk gece çok uyanıyor diye salonda yattigi düzen, günde düz hesap 10-ayda 300 kere bezi değişen çocuğun bezini ayda üç kere değiştirdi diye,haftada bir yemekleri hazırladı diye babanın övülmesi, aynı şeyi her Allah'ın günü yapan kadının emeginin görülmemesi, cam silen erkek olmamasi, 'ben erkeğim yapamam,istersen temizlikçi kadın tut' zihniyeti, tüm ev eşyaları reklamında kadınların olması.... Bütün bunlar beni sinir eden şeyler.
Hatta bugün gördüğüm bir resim ve yazı paylasacagim,beni kalben anlattığına inanıyorum

Bu düşüncemden ötürü ben ilişkimi yaşarken, toplumsal cinsiyet normlarına sıkı sıkıya bağlı, asla hesap odetmeyen, beni insan /çift /partner olarak değil de boylu boyunca kadın gibi gören erkeklerden kaçıyorum. Bu sebeple tam esitlik içinde, kavgadan sonra özrü karşı taraftan beklemedigim, hesapları ortak ödediğimiz, sırf kadın olduğum için eve bırakılmadigim,hatta bazen benim onu vardiyali işine kadar bırakıp geri döndüğüm, hobi olarak erkek turistleri gezdirmeme laf etmeyen, arkadaşlarımla gec saatlere kadar cikmamdan rahatsız olmayan, aynı evin icindeysek yemek-ev işleri konusunda bana yardım etmek yerine dolu dolu işbirliği yapan erkekler ilgimi çekiyor. Bunlar da 'sen sevgilimsin , hesabı ödeyemezsin' diyen tayfadan çıkmıyor.

Ama geçen mesajda da yazdım, anladığım kadarıyla sen zaten böyle bir isnan değilsin. Toplumsal cinsiyet normlarıni çok seviyorsun, sıkı sıkı sarilmissin. 'pozitif ayrımcılık'tan mutlusun. Kendin gibi bir ton erkek var Türkiye sınırları içinde. Elbette onlardan birini bulabilirsin . Bakış açımiz farklı olduğu için bulduğumuz adamlar ve yaşadığımız ilişkiler de farkli tabii ki. O yüzden kendini benimle bir tutma, senin görüşünü uygun görmem zaten imkansız , 27 yaşında babanın parasını yerken cömert olman bile benim için mumkunati olmayan bir şey. Ben üniversitede öğrenciyken bile bütçemin altında,çok ucuz bir ev bulmuştum KYK kredimle odeyeyim diye, ailem izin vermemesine rağmen yüz boyama palyacoluğu yapardım para kazanmak için, o paralarimla gezerdim. Babam 'kizim paran var mı?' dediğinde yok bile olsa 'evet evet var babacim' derdim, ki babam ailesi için yaşayan,çalışan bir erkek. Asla paranın lafini etmez. Ama 18 yaşımda da başkasının parasını har vurup harman savurmak, ne bileyim, babamın bana gönderdiği harclikla seyehat etmek benim yapamayacağım bir şeydi,bırak 27 yaşında başkasının parasıyla cömert olmayı.
Yani iki farklı insanız. Sizin görüşünüz böyle, bundan rahatsızlık duymuyorsunuz bu da sizin hayatınızir.
Keşke ben de rahatsızlık duymasaydim eminim hayat benim icin daha kolay olurdu.
Yasemun , konunun sizinle hiç alakası yok ama konu sahibi alıntı yaptığı için sormak istedim,umarım rahatsız olmazsın .
Benim görüşüme göre, hesabi kadınlara odetmeyen,toplsumsal cinsiyet normlarına bağlı erkekler evlenince her iki kişi de çalışsa yine topumdal cinsiyet normlarına bağlı kalıp elini çok işe sokmuyor.
O yüzden, ortalama olarak söyleyebilir misin, bir ayda otuz günde
Eşin ortalama kaç gün anayemegi yapıyor?
Temizlikte genelde yaptığı şeyler ne?
Sofrayı toplayıp bulaşık açmak genelde kimden bekleniyor?
Renkli Kirli ayırıp makinayı açıp, bittiğinde asıp kuruyunca toplayıp utuluyor mu, yoksa bunların bir asamasini yapıp takdir mi bekliyor?

Şu oranın korkunclugunu biraz da ben erkeğim/sen kadınsın hallerine bağlıyorum çünkü ben.
 
Neden kırıldın derse hesabı ödemeni beklerdim vb. Dersem bence bu kişi beni kesin paragöz görür bir de ortak arkadaşlarımız falan var bu şekilde olsun istemiyorum. Isınamadım desem garip mi kaçar?
O duyguyu alamadım ve daha fazla ilerlemeden diyalogumuzu sonlandırmak istedim dersiniz. Yani dusuncukce inanılmaz itiliyorum ya hem yemeğe davet edip hem hesap gelince adisyonu acip nasıl yapalım demek nasıl bir vizyonsuzluk?
 
Ben de normalde maaş konuşmam ama bu ay herkesin zam ayıydı ve yapılan zam şu koşulda çok düşük olduğu için , tüm çevrem maaş olayını konuştu. Gündemimizde bu var farkında olmadan ben de çok konuştum m dediğiniz gibi bağlamında değerlendirmek gerekiyor adın direkt maaşını söylediğini düşünmüyorum m sektörden bahsederken yeni başlayanlar şu kadar kazanır vs demiş bu maaşını belirtmek olmuyor bana göre . Size sonuna kadar katılıyorum .Erkek tüm hesabı ödeyecek, kadın kendi parasını harcayacak ev işlerini de kadına yaptırmayacak çünkü babası öyleymiş. Böyle bir ilişki modelini erkek kabul etse bile ben etmem benim özelliğim ne ki.
 
Yemeğe davet edip hesap paylaşımı istemek! Nasıl kafalar bunlar. Ayrıca calisiyor olsan bile o seni davet etmiş ve ikinci buluşma. Flört aşamasında olursunuz ve bilmem kaçıncı görüşmenizdir; bunu anlarım. O zaman zaten ödemeniz lazım. Ama bu nasıl bir vizyonsuzluk. Kendince taktik uygulasa bile üslup, davranış ve zaman bu olmamalı.
 
Babası öyle degil , anne ev hanımı.
Zaten her Allah'ın günü çeşit çeşit yemek hazirlamak annede, onları toplamak, bulaşık makinasini açmak, çay servisi yapmak annede,misafir gelirse yataklarından carsaflarina,yemeklerine koşturmak annede. Dogduklarindan beri çocuklarin tüm uyku süreci annede, bezler, eğitim, okula getirme götürme her şey annede, onca nüfusun çamaşırı yikanmasi, kurtulmasi,toplanması, sıcağın alninda saatlerce ütü yapılması , perdelerin asılması annede, iki günde bir evi süpürüp silmek, her Allah'ın günü yatakları toplamak,banyoyu temizlemek annede ama haftada bir temizlikçi geliyormuş o yuzden 'annem temizlik yapmayı sevmez,babam da temizlikçi tutuyor' diyor.
Sırf bu konu bile kadının kaybolan,görünmeyen emeğine bir örnek. Konu sahibi kendisi de koca kadın olduğu halde annesinin eve nasıl bir emek verdiğini görmüyor, haftada bir eve temizlikçi aldigi için annesinin rahat olduğuna inanıyor.



*Bu arada hep yazarım, benim annem ev hanımı,babam ağır bir işte calisiyor. Ona rağmen her pazar ve bayramda speciyali olan kahvaltıyı hazırlayıp bizi kaldırır, perdeleri boyu uzun diye o asar,makina sesini duyduysa sepete doldurur balkona asar, asla evde paranın lafini yapmaz. Ama asla 'hesabi erkek öder' kafasında bir adam değil. Hatta taa seksenlerde kuzeninin pastanesinde bir arkadaşıyla karsislasmis, sohbet ederken kıza dondurma ismarlatmis (espri ile tabii ki). Kuzeni de kızarmış bozarmis ,kız gidince demiş 'ne ayıp ettin' falan, ama mesela babam teeee seksenlerin Türkiyesinde bile 'neden ayıp olsun ki, her zaman biz ismarliyoruz,neden kiz arkadaş ismarlayamasin' diye düşünmüş. Bu kafa yapısında bir insan. Bize de hep kadın erkek eşit olmayı öğretti, hiç ağzından duymadım ki 'sen kızsın,ona göre davran'.
Benim babam mesela, her buluşmada hesabı erkeğe kitledigimi duysa benim adıma hayal kırıklığına ugrardi.
 
Aynen babam memur annem ev hanımı, hafta sonları yemekler babamdandı. Emekli olduğundan beri ev işleri ortak ve ağır işler babamdadır. Erkeğin hesabımı ödediğini bilse çok kırılır bana , böyle ki yetiştirdim seni der. Abim ile evdeki sorumluluklarımız eşittir asla kız erkek evlat ayrımı yapılmadı . Diğer türlüsü erkeği üstün görme halı cok rahatsız edici
 
Bak güzelim. Bir erkek bir kadın ile ilişkiye başlıyorsa bunun maddi sorumluluğu olduğunu göze almalı. Bir yemeğin hesabını yapacaksa girişmesin bu işe. Bir kadın da cok altta kalmamali. Hep erkek taşımak zorunda değil ancak işin başı ve daha ilk yemek. Görüşme.
 
O duyguyu alamadım ve daha fazla ilerlemeden diyalogumuzu sonlandırmak istedim dersiniz. Yani dusuncukce inanılmaz itiliyorum ya hem yemeğe davet edip hem hesap gelince adisyonu acip nasıl yapalım demek nasıl bir vizyonsuzluk?
Ben de düşündükçe iyice itiyor ve şimdi de müsait olduğunda kahve içelim mi dedi. Şimdi bunu ben abartıyorum ne var bunda diyecekler olabilir ama sırf arkadaşın olarak gördüğün biriyle(samimi arkadaş da değil hani) bunca iş yoğunluğu arasında 2 off gününden birinde kahve içmek istemez insan diye düşünüyorum
 
Anladım yetiştirilme tarzı demek ki ama şunu söylemek istiyorum erkeği üstün görme veya bel altı durumla ilgili yenGEnC in bahsettiği gibi bir düşüncem de yok. Erkek kuzen kumandayı alır kız çay yapar diye bir şey de yok bizde. yenGEnC benim yakın olduğum düşünce yapısının uç örneklerini vermişsiniz ama o şekilde bir uçta da değilim ve demek istediklerinizi de anlıyorum. Konudan kendimce çıkardığım yorum farklı yetiştirilme tarzlarının insanın kişiliğini şekillendirdiği ve kişinin de bu yönde birini bulursa kendisi açısından daha anlamlı ve garipsenmeyen bir ilişki yaşayabileceği yönündedir.
 
Kalın yere %1500 kalanına da %100 katılıyorum
 
Ben böyle bir yerde yetişmedim. Kızlar okutulur meslek edindirilir, mirastan pay alır ailemde, ama erkekler kirli sepetinin yerini bilmez. Mutfak yolundan gelip salona oturur, ayaklarına su isterler.  Babam ve amcalarımın mutfağa girdiğini dünya gözüyle görmedim, mangalı bile kadınlar yapar. Bütün finans işleri de onlarındır ama, kadının öyle ince ince hesap kitaba girdiği pek yoktur. Kadınlar biraz kolaya kaçıyor, ama söz hakları da ona göre olunca zaman içinde biraz zorlarına gidiyor. :) Kaçtıkları da pek kolay değil, onu da anlamıyorum, ben tembelim ondan sanırım
 

Yengeç bende yukarıda sorduğun üye ile benzer dusunuyorum ve eşim sorduğun sorulara çok sasiracagin cevaplar veriyor şu an vardiyali calisiyor güncel durumda -öncesinde de boyleydi- tüm sofra toplama makina yerleştirme boşaltma onda. 1 gün izni var birsey yapma desem de mutlaka balkon yıkama silme süpürme cam silme kafasına ne eserse yapıyor acil robot aldim işimiz hafifledi. Yeni evlendigimizde gece çalışıp il dışından 2 saatlik yolda eve gelip cam sildiğini biliyorum ben eve sonra gittiğimde görüyordum. Misafir ağırlama da elim ayağım . Bir tek çamaşır pek yıkamazdi kurutma ve makinenin dolmasını ayarlayamazdi ama 2 aydır hastayım diye onada el atıyor utuden nefret eder ama yapar ben çok sever zaten toplu yaparım. Yemek uzunca süre yapti ve bir dönem ben her haftasonu uğraşmak istemedim diye hep dışarıdan yedik. Su an vardiya düzeninde paslasiyoruz. Bunların herhangi biri için takdir beklemez. Çok güzel hasta bakar 10 gün dik uyudum yemek banyo wc saçımı taramak dış fırçalamak dahil o yapti. İstisna olabilir ama böyle erkekler var, hoş ben de böyle düşünmeyen bir erkekle zaten yapamazdım. Bunu o dönem hissettirmisti hesap ödüyor ama diye başlayan şüphelerim yoktu .
 
Belalti dediğiniz cümlem su mu?
Çünkü eğer buysa bunun belalti bir tarafı yok. Kendinize pozitif ayrimciliklar istiyorsunuz,bunu hak ettiğinizi inanıyorsunuz . Bu isteğinizin tek dayanağı da şu; çünkü siz kadinsiniz, çünkü farklı bi cinsel organına sahipsiniz .
Sırf bu yüzden, errkek olduğu için imtiyaz isteyen,elini ise degdirmeyen erkeklere de buna benzer başka kaba tabirler kullanılıyor.
Benim anlatmak istediğim asla sadece kadin olduğum için benim hesabımı bir erkeğin ödemesi fikri bana cazip gelmez. Çünkü sırf kadınım diye hesabı bana odetmeyen zihniyet sırf kadınım diye bazı şeyleri , bazı davranışları benden bekleyecektir.
Ama sizin belli ki bu tarz konularda sorunlarınız yok. Cinsiyet rolleri dagilimindaki Pozitif imtiyazlar sizi mutlu ediyor. Ne âlâ o zaman.
Eminim hesabı ödeyecek çok erkek bulursunuz TC şartlarında.
Ne yazılırsa yazılsın zaten sadece erkeğin tüm hesabı ödemesi gerektiği konularına hak veriyorsunuz. Belli ki böyle bir ailede doğmuşsunuz, böyle bir arkadaş çevresine sahipsiniz, fikriniz de değişmeyecek
O zaman ne denir ki?
Şahsen ben 5 sene önce bir yılbaşında bir karar aldım. Hayatımdan ataerkil ataerkil cümleler kuran, 'ama ben kadinim' diyen, 'ama o erkek' diyen, direkt demese bile davranışlarinin içinde böyle imalar barindiran neredeyse herkesi (tabii ki zorunlu olarak hayatımda olanlar,iş arkadaslarim vs hariç) hayatımdan cikarttim. Biraz arkadaşsiz kaldım ama yine de çok mutluyum.
Ama sizinle benim aramdaki tek ortak nokta kadın olmamız, o yüzden benimle aynı şekilde düşünmenizi bekleyemem.
Zaten günler geçmiş ilk mesajinizin üzerinden. Belli ki bu adamla devam etmeyecek.
Bir sonraki sevgili adayınızda da hesap gelince sağa sola bakın, o da ödemek istemezse en azından yolun başına elemiş olursun.
Bence bu yoldan devam edin
 
Allah mutlu mesut etsin :) Çok sevindim darısı başıma inşallah hayırlısıyla
 
Evet dediğiniz cümle oydu.
Buna pozitif imtiyaz demek doğru mu bilmiyorum ama evet ben bu şekildeki davranışlardan hoşlanıyorum burası doğru.
Evet bu düşüncem değişmeyecek muhtemelen her ne kadar içimde düşünsem de öyle mi doğru böyle mi diye. Çünkü içgüdüsel olarak o an buzz gibi soğudum.
Bugün kendisi yine mesaj attı kahve içelim mi diye. Bunda bir şey yok diyeceksiniz ama 2 off günü var birinde niye benle kahve içiyor pff çok mu anlamlar yüklüyorum. Ama ben sadece arkadaş olmak istediğin biriyle kahve içmezdim off günümde, ve şimdi de zaten müsait değilim vb. Diyeceğim.
Sağa sola bakmadım, wc ye falan da kaçmadım, telefona da bakmadım, düz normal duruyodum yine bu şekilde dururum yani.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…