Ben mi abartıyorum ya da haklı mıyım?


Eşimle kardeşi arasındaki meseleyi buraya konu olarak açmıştım o nedenle detaya girmedim. Ortak bir işe girip bizi kazıkladı ve paramızın bir kısmını hala geri alamadık ve zarar üstüne zarar ettik onun yüzünden.

Ne anlattığımı ben biliyorum ama ona rağmen büyük ihtimalle kötüledin demişsiniz ilginç. Kötüleseydim buradaki konu açma sebebim bununla ilgili olurdu. Aksine ben sadece kızın 180 derece dönüşünü tuhaf buldum onu anlattım. Yoksa benim söylediklerimin üzerine kendinden başka şeyler ekleyip anlatsa bile gocunmam çünkü ne olduysa neyden şikayetçiysem onu anlattım ki bu sorunları kv nin kendisine de dile getirmiş bir insanım hemde eşimin yanında. Yani gizlim saklım yok.

Başörtü meselesine gelince tüm ailenin böyle olmadığını söyledim. Keza kv tarafı beni sever, onlarla daha iyi bir iletişimim var. Kv de bana hiç kendimi kötü hissettirmedi istememe gibi bir durumu olmadı onunla başka problemlerim var ama hepsiyle ilgili daha önce detaylı konu açtığım için burada bahsetmedim.
 
Adam size selam vermeye bile tenezzül etmiyor, yok sayıyor, ben hiçbir şeyine gitmezdim.

Evet ama şöyle bir durum var. Kendisi akrabalar arasında çok seviliyor. Bir de eşimin ailesi ve akrabaları ayrım yaparlar ve bunu çok net belli ederler. Dile getirmekten çekinmezler. Yani kardeşin eşimden daha çok sevildiğini buradan biliyorum. Dünya bir yana o bir yana derler. Çünkü eşim daha içe kapanık ama kardeş daha dışa dönük. Mesela eşim kimseyi yarı yolda bırakacak biri değildir, biri yardım istese asla geri çevirmez ama yaptığı iyiliği kimse bilmez. Kardeşi her şeyi göstere göstere yaptığı için eşimi soğuk kardeşini fedakar bulurlar.

eğer tanışma nişan vs katılmazsak herkes eşime yüklenir. Daha da dışlanır. Ayıplanır. Eşime karşı tavır alırlar. Benim yüzümden bunların yaşanmasını da istemem ama istenmediğim yerde olmak da istemiyorum. Çok kararsızım.
 
Sanki kimsenin umrunda değilmişiz gibi.
Tüm mesajınızı okudum, en sonparagraftaki şu cümleniz herşeyin özeti.
Bunu kendinize bi sorun, "kimsenin umrunda olmasak ne olur?"
Dünyanın sonu mu? Evliliğimin sonu mu? Ucunda ölüm mü var?
Yok.
Velev ki kiiimmmmsenin umrunda değilsiniz. Ne olur?
Siz kocanızla mutlu musunuz? Evliliğiniz yolunda mı? Hayatınızdan memnun musunuz?
Bunları sorun kendinize, diğer herşey ve HERKES sizin hayatınızın dış penceresinin dış mandalları.
 
Eşinle iyiysen, eşin sana aileme gideceğiz, onlar gelecek, iyi olacak aranız diye baskı yapmıyorsa hiç umursama. Herkes kendi evinde mutlu olsun.
Karşındaki sana değer vermiyorsa sen onlara bir adım attıkça onlar seni daha aşağı görecek. Hep kendinden verme.
 
Ya ben gerçekten hiç anlamıyorum bu sevgi dilenme işini. Sevmeseler, geçmiş olsun diye aramasalar ne oluyor yani? Gitmeyin istemeye falan da ne gerek var istenmediginiz yerde mutsuz olmaya? Çok fazla beklentiniz var, arasınlar uzulsunler sevsinler vs vs. Ya adam hasta olmuş sizinkiler çok üzülmüş bütün kadınlar aramış, gerçekten gerek var mı buna? Neden uzulsunler ya kim ki o adam hayatlarında?

Bu arada kimse inanmamış başörtüsü sebebiyle sevmediklerine ama bu çok mümkün bir şey. Bizim ailede de bir kişi başörtülü birisiyle evlenmişti ve herkesin tüm hayat görüşünden uzak bir durumdu haliyle benimseyemediler. Gelin dışarıdan geliyor ne olurdu benimseseler falan diyorsunuz ama düşünüyorum benim de kardeşim evlense bu kadar hayat gorusumun farklı olduğu birisi ile ben de sadece mutlu olsunlar ister ama hiç samimi olmazdım. İnsanlar akraba oldular diye bir şeyler paylaşmak zorunda değiller.
 
Siz de ağızlarının payını verin o zaman, hiç yerine koyulduğumda sesiniz neden çıkmıyordu, bana haksızlık yapanlara neden hesap sormadınızda şimdi benim söz, nişana gidip gitmeme karışabiliyorsunuz? diyebilirsiniz.
 
Eee gidince de kimse yüzünüze bakmayacak.

Yüze bakmamak değil aslında eşimin teyzeleri vs hepsiyle aram iyi ama böyle bir durumda gidilmezse eşime cephe alırlar. Gitsem bana herkes iyi davranır kp ve eşimin kardeşi hariç. Ama sonuçta kardeşi bana selam bile vermediğine göre ben de gitmek istemiyorum.
 

Bana bir şey söyleyeceklerini sanmıyorum. Daha çok eşime yüklenirler.
 


Bence çok fazla bir beklenti değil. Gelininin babası hastaysa ve hastanede yatıyorsa bir geçmiş olsun dilemek büyük bir olay değildir bence. Kimse her gün arasın hal hatır sorsun demiyor hatta babamın da beklediğini sanmıyorum ama en uzak tanıdığımız bile başımıza bir şey geldiğini duysa arar ya da biz ararız değil mi. Sıradan ama aslında önemli şeyler. Ben onun komşusu değilim. Her ne kadar sevmese de oğlunun eşiyim. Ya tamamen birbirimizin hayatlarından çıkmalıyız ya da eğer aile gibi devam ediyorsak da basit şeyleri yerine getirebilmeliyiz. Benim kendisini ziyarete gitmem gibi. Hayattan çıkarma meselesine gelince de ben zaten çok az gidiyorum evlerine. Bu da bana olan tavırlarından dolayı zaten. Ama bu durumda da eşime benimle ilgili bizi neden sevmiyor diye soruyormuş. Yani hem insan yerine koymuyor hem de gitmemi bekliyorsa o da bir zahmet yanına gittiğimde geçmiş olsun baban nasıl oldu diyebilir. Babamı aramasın zaten.

Başörtüsü meselesine gelirsek bence herkes birbirinin inancına yaşam tarzına saygı göstermeli. Ve evet kimse kimseyle bir şeyler paylaşmak zorunda değil bu başörtüden bağımsız böyle zaten. Ben asgari düzeydeki iletişimden bahsediyorum. Beni sevsin kızı gibi görsün falan değil. Mesela beni gördüğünde yolunu değiştirmesi sizce normal mi?
 
Istenmedigim yere ben gitmem. Gitmek istiyosa esim kendisi gidebilir. Bunun icin fedakarlik yapmam
 
Istenmedigim yere ben gitmem. Gitmek istiyosa esim kendisi gidebilir. Bunun icin fedakarlik yapmam

Eşim de diyor ki kimsenin kölesi değiliz hem saygı görmüyoruz hem de insanlara karşı bir şeyleri belli etmemek için bizi istedikleri yere götüremezler diyor. Kendisi de gitmeyecek muhtemelen. Bu da büyük tepki çeker sanırım. Git desem ikna olur muhtemelen ama ben onlar için de hiçbir şey yapmak istemiyorum.
 
Ya insanlar sizi aramıyorsa siz de aramayın. Şunu anlamak bu kadar zor olmamalı bence. Ben akrabalardan cevreden kimse hasta olunca aramıyorum kimseden de böyle bir beklentim yok, herkes sizin gibi olmak zorunda değil, kimisi de benim gibi bazı insanlarla zorunlu akrabalık durumlarına değer vermeyebilir. Görünce yolunu değiştiren bir insanın evine sözüne nisanina gitmezdim ben olsam. Kendime saygım var çünkü.
 

Neyseki eşim beni hiçbir konuda zorlamıyor. Çünkü olanları kendisi de görüyor. Hatta bana gitme diyor. Ben de eşim olmadan gitmiyorum zaten.

Sadece bu tanışma nişan meselesi kafamı kurcalıyor.
 

Bakın bu konuda sizinle aynı fikirdeyim. Hayatımda hiçbir akrabamı hal hatır sormak için aramadım. Ailemin akrabalık ilişkileri iyidir ama benim akrabalarımla bir paylaşımım olmadığı için iletişimim de yok. Eşimin akrabalarını da aramıyorum mesela. Ama aileden bahsediyorum. Eşimin anne babasından. Bu bir tık farklı bir durum değil mi sizce? Ben mi boş yere kendime yük ediyorum acaba? Zaten artık evlerine bayramdan bayrama gidip en fazla 1 saat oturup dönüyorum.

bilmiyorum ya gerçekten neyin doğru ve beni mutlu edeceğini bilmiyorum şu an. Orada olmak istemiyorum ama gitmezsem de pişmanlık duyar mıyım ömür boyu diye düşünüyorum.
 
Ya neden nisana söze gitmeyince ömür boyu pişmanlık duyuyorsunuz hanımefendi normal mi sizce bu durum? O insan su yazdığınızı okusa inanamaz yani ben değer vermiyorum selam bile vermiyorum hala gelsem mi diye düşünüyor der. Bence gelmenizi istemiyordur kim ister ki özel gününde yanında çok da sevmedigi birisini? Siz ister miydiniz özel günde zoraki fotolar çekip sevmediginiz kişiye yalandan gülüp kahve ikram etmeyi?

Ayrıca eşimin ailesi olabilecek en alakasız uzaktan akraba benim açımdan. Teyzem en azından teyzedir yani küçükken falan bir emeği olmuştur üstümde ama yine de eğer akrabam olmada gorusmeyecegim birisi ise görüşmem. Eşimin ailesi kim ki teyzemden daha değerli olsun? Eğer beni aramıyorsa aramam. İnsanlar mesafe koymak istiyorsa saygı duyun, siz mesafe isteseniz onlar sürekli bir beklentide olsa canınız sıkılmaz mi? Eşinize açıkça ben böyle tepkiler alıyorum ben de artık mesafemi koyacağım ağız tadıyla devam etmek için diyin.
 

Bakın söylediğiniz her şey harfi harfine doğru. Buna bir şey diyemem. Ama şöyle bir şey var. Eşimin erkek kardeşi evlenecek. Ve her şeye rağmen gitmemizi bekliyorlar. Yani hem beni ve eşimi sevmiyor hem de gitmezsem, kardeşi abim ve yengem yanımda bile olmadı diyerek bizi hedef gösterir.

Dışardan da nerden bakarsanız bakın biz erkek kardeşin önemli gününde yanında olmayanlar olarak görüneceğiz. Büyük bir kavga olmamış ortada bir olay yok. İstenmediğim yerde bulunmak istemeyişim tek sebep. Evet söyledikleriniz doğru olabilir ama ben bu durumun sonrasında yaşanacaklarla baş edebilecek kadar güçlü bir psikolojide değilim. İnsanların düşünceleri bu kadar önemli mi derseniz mantık olarak asla önemli değil derim ama söylenenleri de uzun süre kafama takarım. Zaten bu nedenle destek almaya başladım. sizin söylediğiniz her şey normal şartlarda doğru ama bazen şartlar tam tamına istediğimiz gibi olmuyor maalesef.
 
İnsanları, söylemlerini ve davranışlarını bu kadar irdelemeyin.

Hem aile yakınlarıyla samimi olmak istemiyorum hem de aile bizi saysın, sevsin, dikkate alsın diyorsanız bu da biraz zor.
İnsanlar yakın ilişkide ve iletişimde olduğu insanlara daha fazla değer ve önem verir.

Ciddi sorunlar değil bu yazdıklarınız.
Kaynınızın söz-nişan durumu netleşsin, süreçte sizi davet etme şekline göre hareket edersiniz.
Sanki fazla düşünüyorsunuz, fazla dert ediyorsunuz etrafı.
 
Kendi tercihi ailesini sizden iyi taniyodur. Aldigi kararda ne tepki vereceklerini biliyodur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…