Burada daha önce de kendimde memnun olmadığım şeyler yüzünden konu açtım ve pek çok kişi destek almamı tavsiye etmişti. Sonunda destek almaya başladım. Henüz bir kez gittim ama devam edeceğim.
Neyse konuya gelirsek, belki de o bahsettiğim özelliklerimden dolayı ya da karşı taraftan kaynaklı olarak eşimin ailesi tarafından istenmiyorum. Şimdi kendimde de normal bulmadığım şeyler olduğu için artık direkt karşı tarafı suçlamak istemiyorum ama mesele şu: babam rahatsız ve hastanede yatıyordu. Eşimin ailesi de bunu biliyordu. Tesadüfe bakın ki bir gün sonra eşimin babası da başka bir rahatsızlık nedeniyle hastaneye yattı.
Ve daha önceki konumda bahsettim mi hatırlamıyorum ama kp başörtülü olduğum için benden hiç hoşlanmıyor. Aramızda hiçbir şekilde bir dialog vs yok. Birbirimizde telefon numaralarımız bile yok. Anlaşılır olmak adına bu detayları veriyorum. Neyse bugün eşimle birlikte ben de hastaneye kp ziyarete gittim. Gayet iyi görünüyordu ama tedavisi biraz daha sürecekmiş. Geçmiş olsun vs dedim doğal olarak. Sonra kv bana babamı sordu ben de babam da hala yatıyor dedim. Kp hiçbir şekilde ne sordu ne de geçmiş olsun dedi. Babamı zaten aramaz.
Şimdi geçmiş olsun dese ne olur demese ne olur diye düşünenler olabilir. Evet bir önemi olmayabilir ama ben de kp bayılmıyorum yine de hastalık diyip gidiyorum. Tabi ki bu benim insanlığım o da onun insanlığı ama yine de üzüldüm biraz. Sonra eşimin kardeşi de aynı şekilde ne aradı ne sordu. Oysaki benim ailem kp nin rahatsızlığını duyduğundan beri o kadar üzüldüler ki, sürekli eşime soruyorlar. Ailemdeki tüm kadınlar kv arayıp geçmiş olsun demişler. Babam ise kp aramaz çünkü ben daha önceki bir durumdan dolayı babama kp nin numarasını sil ve bir daha arama demiştim. Çünkü babam başsağlığı dilemek için aradığında kp tanıyamadım kimsiniz demiş. Yani daha önce kendisi bir defa babamı aramış bu benim numaram demiş ama kesin kv zoruyla aramış olacak ki numarayı kaydetmemiş. benden ve ailemden de hoşlanmıyor zaten bu çok belli. Ben de artık ailemin onu aramasını istemiyorum. Hiç değilse bana bir geçmiş olsun diyebilirdi diye düşünüyorum.
Eşimin kardeşi de ne eşimi ne de beni bir şey yerine koymuyor. Eşimle aralarında maddi bir problem de oldu ve o olaydan sonra bana bariz şekilde cephe aldı. Muhtemelen benim eşimi doldurduğumu düşündü. Her neyse sonuç olarak bana selam bile vermiyor, bayramda bize gelmedi bile. Bu her şeyden önce abisine saygısızlık. Bana göre çok sorun değil ben büyük küçük olayına çok takılmam ama onlar için bu durum önemli olduğu halde gelmiyor yani onlar açısından bakarsak saygısızlık olduğunu bilerek gelmedi. Birkaç ay sonra da kız arkadaşının ailesiyle tanışma olacak. Sonrasında isteme nişan vs. Ben bu tavrından dolayı hiçbirine katılmak istemiyorum. Eşim ne yapar bilmiyorum ama ben istemiyorum. Kendimi kötü hissediyorum. İstenmediğim yerde bulunmak istemiyorum. Bakın geçmiş olsun demeyi geçtim bir ortamda bana selam bile vermiyor. Ne diye gideyim ki. Öte yandan herkes bunu konuşacak, belki akrabalarından beni arayıp ikna etmeye çalışanlar olacak. Neticede ben ikna olmayacağım ve kimseye açıklama da yapmak istemediğim için ayıplanan taraf olacağım. Ama bu yaptığım doğru mu onu da bilmiyorum.
Her konumda olduğu gibi yine çok uzattım ama eşimin akrabalarından yakın gördüğüm birkaç kişiye bu durumlardan bahsetmiştim. Yani istenmediğimi söylemiştim. Sonrasında farkettim ki bu durumu bana karşı kullandılar. Bahsettiğim kişilerden biri eşimin halasının geliniydi. Daha önce şehir dışındaydı ve bazen telefonda görüşür bu konuları konuşurduk. O da eşinin ailesini hiç sevmediğini nefret ettiğini vs anlatırdı. Benim eşimin ailesini de çok tuhaf bulduğunu hatta benim kp ile aralarında çocuk yüzünden bir dialog olduğunu kendisine gıcık olduğunu falan söylemişti. Bense daha çok yaşadığım durumları anlatmıştım. Kişisel olarak şu şöyle bu böyle tarzı şeyler değildi söylediklerim. Yeri geldiğinde herkesin yüzüne de söylediğim şeyler yani. Sonra bu gelin bizim olduğumuz yere taşındı ve eşinin ailesi onlara bir ev verdi. Şimdi herkesle o kadar samimi ki. Benim eşimin ailesiyle de öyle. Ve eşimin ailesinin beni istemediklerini bildiği için bir şekilde kendini istenen gelin benimse istenmeyen olduğumu vurguluyor gibi geliyor bana. Mesela bir şey duyuyor bana yazıyor “canım şuraya gidecekmişsin çocuğu bırakacak yer bulamazsan bize bırak” ya da oğlunu babaannesinde gördüm ben de bugün oradaydım” gibi şeyler. Sadece bunu söyleyip bırakıyor devamı yok muhabbetin. Bilmiyorum belki öyle bir niyeti yok ama sinir oluyorum. Belki de bana göstermedikleri sevgiyi ona gösterdikleri için sinir oluyorumdur. Çünkü bu duruma gelmemizin bir sebebi başörtülü olmam. İkinci sebebi de soğuk biri olmam. Diğer gelin gibi cana yakın, konuşkan değilim. Özgüvenim eksik, utangaç biriyim. Girişken değilim. Bu da beni dışardan kasıntı biri gibi gösteriyor ve genelde sevilmeyen kişi oluyorum. Eşimin ailesinde de böyle oldu ve karşılığında da dışlandığım için kendimi doldurdum onlara karşı.
Zamanla gördüm ki eşim de benim gibi. Kardeşine göre daha içe kapanık ve soğuk. Dolayısıyla ailede hep ikinci plana atılmış. Akrabalar da kardeşini hep eşimle kıyaslamış ve diğer kardeşi daha çok seviyorlar. Benim dışlanmam belki biraz da eşimden kaynaklı. Sülaleye sonradan dahil olan gelinler bile kendi aralarında çok samimiler çünkü eşleri samimi ama bizimle gidip gelme yok. He ister misin diye sorarsanız istemem çünkü böyle gidip gelmeyi pek sevmiyorum. Yine de dışlanmışlık hissi insana kötü hissettiriyor. Yani neden bizimle samimi değiller diye üzülmek değil bu, zamanla gözlemlerim sonucunda eşimin de dışlanmış olduğunu farkettim onu anlatıyorum.
Sonuç olarak bu dışlanma ve istenmeme durumu beni iyice uzaklaştırdı. Sanki her şeye nezaketen davet ediliyormuşuz gibi geliyor. Sanki kimsenin umrunda değilmişiz gibi. Özellikle eşimin kardeşinin bana olan tavrından dolayı hiçbir şekilde bahsettiğim tanışma vs olaylarında orada bulunmak istemiyorum. Kendimi kötü hissedeceğimi biliyorum. Bugün eşimle de konuştuk. Babamla ilgili kimsenin hiçbir şey söylememesi onu da rahatsız etmiş, o da eğer kardeşi bazı şeyleri telafi etmezse katılmayacağını söylüyor ama bunu benden etkilenerek söylemiş olabilir. Biliyorum ki ben gidelim dersem o da gider. Ben hiç ama hiç gitmek istemiyorum. Yine de sizce bu çok mu fazla olur? Sonra pişman olur muyum? Ya da nasıl davranmalıyım?