ben dayak yemis bir kadinim


Alıntı yaptıgınız üye nasıl davranır bilemem ama konuya sinirlerime hakim olmak adına en kapalı, en kısa haliyle yorum yapıp çekilmeyi tercih etmiştim.

Ben nasıl davranacagımı yazayım. İnanılmaz derecede siddet egilimleri olan bir insanım, canavar diyorsunuz ya hani, kafamın icinde tam da onlardan biriyim.
Haksızlıga, insanların birbirlerini aşagılayıp sonra birşey olmamış gibi cekirdek çitleyip dedikodu yapmalarına, kendinden zayıf gördügü herkesi ezme gayreti olanlara, fiziki olarak üstünlügü sagladıgını düşündügünde kavgaya girişen herkesi döverek baskı altına alacagını zannedenlere vb tüm insanlara hiçbir şekilde tahammülüm yok.
Canım pahasına o kavgada yerimi alabilirim, o an aklınıza gelebilecek tüm aptallıkları yapabilirim. Hatta karşımdaki insana işkenceye kadar aklımdan birsürü şey geçebilir, sözlü olarak da aşagılayabilir, eziyet edebilirim. Ama yapmıyorum.
Yapmıyorum çünkü o aşagılık insanlara dönüşmek istemiyorum. Sebebi ne olursa olsun onlar gibi davranmaya başladıgımda tüm haklılıgımı yitirecegimi biliyorum. Bir başlarsam insanlıgımı tamamen kaybetmekten korkuyorum. Aynaya baktıgımda kendimden utanacagımı, hatta bir daha bakamayacagımı da biliyorum. Yüzüm kızarmadan bakarsam kendimden nefret edecegimi de biliyorum.

Konudaki örnege gelelim. Konu sahibinin eşi belki ben yaparsam ne olurum sorusuna verdigim yanıtları kendisi de verdigini zannediyor, yapmış ve üzülmüş vah vah... ama yine kendi menfaatini seçmiş.
Benligini, gururunu, her şeyini sömürdügü kadından af dilerken evli kalmayı isteyerek yine kendisini düşünmüş. Yine eşinden fedakarlık yapmasını, bu yaranın o kadının kendisiyle yüzlesmekten kaçarak kalmasına neden olmuş.
Bununla yetinmemiş bir de iki cocuk istemiş, neyine güveniyordu acaba? Neler ogretebilecegine inanıyordu? Matematik mi? Sıfırı neyle toparlasanız toplayın bir işe yaramaz, hiçtir çünkü. Çarpma mı? o konuda inanılmaz sayıdır, her şeyi yok eder. Bunu mu ogretecek cocuklarına? Kendisini tarif ederken mutlu mu olacak bir de?

Benim canavara dönüşme serüvenimi yazdım, peki o nasıl dönüşmüştü? Konu sahibi ne yapmıstı ya da yapmamıştı? Yemegi soguk mu getirdi? yoksa sesini mi tiz buluyordu?
Karşısındakinin "insan" oldugunu unutandan ve kendi insanlıgını ise çoktan kaybedenden hiçbir şey beklenmez.

Dediginiz gibi insanlar degisebilir ama aynı hayatın merkezinde olmayı haketmezler. Cezasını bile çekmeden ödüllendirmek ise yalnızca aptalların işidir.
 

Yorumunuz için teşekkür ederim, gerçekten güzel yazmışsınız. Adamın yaptığı şey kadının kalbinde unutulmaz derin bir yara açmış. Bu bazen el bazen dil yarası olabilir. İnsanların değişebileceğini de kabul etmişsiniz ama ille de somut bir ceza bekliyorsunuz. Benim kastettiğim zaten kalbinde bu pişmanlığı gerçekten hisseden kendinden ve yaptığından utanan insandır. Böyle insana en büyük ceza bir zamanlar yok saydığı şimdi hissettiği vicdanıdır. Bu insan pişmansa ve eşini seviyosa ona gitme de der, iki çocuk da ister, onları mutlu eder birdaha da o aşağılık yanlışını tekrar etmez. Karşı çıktığım şey arkadaşın canavar diye tabir ettiği bu insanlara pişman olma ve ardından düzgün bir insan olma şansı vermemesi. Canavarsan canavar kalacaksın demesi. Evet canavardı çooook değer kaybetti ama halis ve samimi bir pişmanlıkla affedilmeyi haketmiyor; affeden aptaldır demek ne kadar doğru. İster istemez kendi günahlarımızı düşünüyorum, affedilmeyeceksek yandık ki ne yandık. O insanın o hayatın merkezinde mi kenarında köşesinde mi olacağına da konunun muhatabı karşı tarafın samimiyetine davranışlarına ve tutarlılığına göre karar verecektir.
 
Son düzenleme:
Çok üzücü gerçekten,şimdi duzelmesine sevindim fakat naçizane tavsiyem olacak size, Eşiniz, asla ailesini üzmez,bir daha dövsem yine söylemez,boşanamaz kafasına girmesin diye zira hala annemi,babamı üzemem diyorsunuz,bu konuda net olun,bu sondu tekrarı mahkemede biter'i hissettirin derim adama. Kendi ailenize söylememeniz sizin kozunuz,onun ailesi biliyor zaten. Siz kozunuzu elinizde tutmaya devam edin derim.
Dilerim bir daha yaşanmaz,yukarıda yazdıklarım gereksiz,önemsiz tavsiyeler olarak kalır hayatınızda ama ben genel anlamda pozitif bir insanken dahi dayağa pozitif yaklaşamıyorum,iyi tarafından bakamıyorum sizin durumunuzda dahi bu sebeple yazdım,yanlış anlamayın lütfen.
 
Ben mutlu son demiyorum. Cunku henuz bir son gormuyorum. Ne zaman ne olacagi belli olmaz.
Siz de affedin cocuklariniz icin diye baglamasaydin keske. Kotu ornek oluyorsunuz
Yoo oyle baglamadim.simdi bakamiyorum ama sanirim cocuklarimin iyi bir babasi var falan yazmistim.tek tek bugunu degerlendiriyordum.yoksa cocugun icin affet derdinde degilim.bugun cocugum var o zaman yoktu,belki bugun olsa eskisi gibi sabirli olmam.
Ben esimin yaptiklari icin aci cektigini biliyirum.oyle canavar falan da degil canavar zihniyetli olsa nasil iyi bir baba olsun.sizin dusunceniz soyle,bir kere bile yapmis olsa o insan canavar zihniyetlidir.ama bence bir insan hatasini anlayip onun icin aci cektiyse ,pisman olduysa hala canavar zihniyetli denilemez
 
Aslinda mutluyum esim beni mutlu etti ve sevgisine inandirdi ama bir yandan da gurur yapiyorum dayagi affetmis olmama inanamiyorum sadece.aslinda mutlu olmasam ayakta duramam
Ben bu olaylar bitip esimle aramiz duzeldikten 1 bucuk sene sonra hamile kaldim.tabi pat diye duzelmedi aramiz o baya bir sure beni inandirmaya calisti sevgimi kazanmaya calisti.sonra cocuk istedik iste.ben duzeldigine inanmasam cocuk da yapmazdim belki sabretmeyip ayrilirdim.ama hicbir hata yapmiyor,inanip oturacak birisi de degilim farkindayim herseyin
Evet aynen boyle ailelerde insan ailem uzulmesin diye daha cok fedakarlik yapiyor,cunku baska konularda da ben bir sikinti yasasam nasil dert ederler seferber olurlar artik.en sonunda uzgun olmadigimi iyi oldugumu kanitlamaya calisirim.
Ben cocuklarim kotu birseye sahit olsa dayanamam heralde.esim dedigim gibi cok iyi bir es suan cok iyi bir baba.insan cocugu olunca farkli oluyor onlari uzecek birsey olsa ,hicbirseyi gozum gormez.ama benim sikintim ben dayak yemis bir kadin oldum diye kabul edemiyorum ama suan en ufak bir sikintim olmadigi icin mutluyum ve ayaktayim

Benim onunla devam etmemin sebebi ne mazosizm ne stockholm sendromu,ben ayrilmayi da dusundum bazi sebeplerim oldu erteledim biraz daha sabrettim sonra esimin cabalariyla hayata dondum.esimden en ufak sikinti hissetsem su an sabredemem.esime kanip oturacak bir kadin da degilim gercekten(belki bu durumlardan oyle gozukmuyor ama)gercekten bana bunu kanitladiki yanindayim

Anneniz icin sevindim ama iste yaralayici seyler bunlar.belki ne kadar sure eziyet gordu neler yasadi,of bilmiyorum uzucu konular bunlar
 
Şimdi değişmiş tamam da sizin içinizdeki o kırgınlıklar ne olacak?
Size eziyet edip mutsuz edip sizi bu kadar kırdıktan sonra af diliyor siz de affediyorsunuz ya hani ee ne oldu o ilk seneki üzüntüler gözyaşları? Af diledi bitti mi?
Eşinizle en ufak bir tartışmada yine içinizden ya yine el kaldırırsa korkusu geçmiyor mu mesela? Bu korkuyu içinizde her hissettiğinizde o güçsüz hssettiğiniz günlere dönmüyor musunuz? Bu hisleri defalarca yaşatmaya ne hakkı var size?
Bencilce yediği haltlar için özür diledi geçti bitti onun için e sizin duygularınız ne olacak? Sizin bu korkularınız bu üzüntüleriniz ne olacak?
Yani adam yaptığı büyük bir hatanın bedelini ödemedi bile. Gayet güzel hiç bir şey yaşanmamış gibi hayatına devam edip hak etmediği bir kadının kocası olmaya da devam etti iki masum bebeğin babası da oldu. Hiç hak etmediği bir aileye sahip oldu yani. Oysa o ailenin değerini bilmesi ona göre hassas davranması gerekirken yaptığı çok çok büyük hataların bedelini ödemedi.
Kusura bakmayın ama onun ödemediği bedeli siz ödüyorsunuz. Kaç zaman geçse de buraya konu açtığınıza göre içinizde bununla yaşıyorsunuz yani affettim geçti gibi bir durum yok. Aksine ruhunuzda hala yaşıyorsunuz bunu yani onun suçunun bedelini kendinize ödettiriyorsunuz. Ne için? Boşanmamak için. Değer mi kendinize bunu yaşatmanıza?
Hepsini geçtim hayvanlar bile dişisine şiddet uygulamaz. Yani hemcinsler dövüşür ama çok ekstrem bir av kavgası falan olmazsa erkek hayvan dişi hayvanı dövmez. Sinirlendiğinde bir hayvan bile olamayan bir adama hala koca diyorsunuz. Yani çok sinirlenmek çok çok sinirlenmekle bir kadına el kaldırmak arasında fark var. Bir kadına el kaldırabilecek düşünce yapısı olması bunu normal görmesi lazım ki bunu yapabilsin bir erkek. Bir kere bunu düşünmüş ve yapmış bir adam yine size çlok sinirlense yine yapabilir nasıl güveniyorsunuz bunu anlamadım.
Yada çocuklarınız ergenliğe girdiğinde ve çok büyük bir hata yaptığında çok büyük bir terbiyesizlik yaptığında babasının gözünü kan bürüdüğünde ne olacak mesela?
Çünkü adam sinirlendiğinde kendini karşısındaki kendinden güçsüz insanı döverek tatmin ediyor. İnsan gibi kavga etmek hadi en fazla bağırmak yerine karşısındakinden hırsını çıkarmak ve onurunu kırmak yoluyla sinirini geçiriyor.
Bu yolu seçen bir insan değişse bile yine bir gün gözü dönse ne olacak? Bunun evlatlarına karşı da olmayacağından nasıl emin olabildiniz de yapabildiniz mesela.
Daha dün doktor olduğu halde ya değişirse diye dayağa boyun eğip kalan bir kadının konusu varken bu konu bence hiç doğru değil.
Dayakçı zihniyeti olan, şiddet eğilimi olan erkekleri hak etmedikleri kadınlarla aile kurmalarını teşvik ediyorsunuz bir anlamda. Çünkü bu zihniyettir ve bunu yapabilme potansiyelini hala içinde barındıran bir kocanız var üzgünüm. Ve siz buna rağmen kalkıp burada boş umutlar veriyorsunuz. Belki bu konu yüzünden devam eden kadınlar bir kaç kez daha dayak yiyecek sayenizde.
 
Canim evliligimiz duzeldi ne yapabilirim ki bosanmadim ve dolayisiyla cocuk da oldu devam etti yani hersey.evet esim beni kaybetmedi ustune cocuk da verdim ona ama odullendirmak icin degil ki.o gercekten aci cekti cok pisman oldu benden cok utandi.bunlar numara degildi,zaten olmadigini da bir daha tekrarlamayarak kanitladi bana
evet esim beni kaybedeceginden yeterince korktu korkuyor zaten.benim onu sevip sevmedigim bile onu telasa sokmaya yetiyor.zaten inanin hicbir sorun yasamiyoruz esim cok olgunlasti ve degisti

Kendinize olan saygınızı yitirdiginizi dusunuyorum. Ondan ben dayak yiyen bir kadınım diye soylenmeleriniz.
evet zaten ne kadar duzgun olsa da su an hayatim gururuma yine yediremedigim oluyor.oh hayat ne guzel diye herseyi unutmuyorum ki sonucta
 
ailesinin degerjni bilmesi ve hassas davranmasi gerekirken yazmissiniz,zaten oyle.o zamandan sonra o kadar hassas davrandi kj esim ve o kadar uzerime titrediki ne kadar pisman oldugunu kanitladi bana .yani burda ayrintisiyla yazamam ama neler yapti inanin cok pisman oldu ve cokvicdan azabi cekti,cok degisti o.burda tekrar tekrar yaziyorum yine yazicam ,belki oyle gorunmus olsam da oyle kolayca ona kanacak biri degilim inan.yaptiklari bana sevgimi geri getirdi.sonra cocuklarina o kadar ince davranan bir babaki oglum 3 yasinda ve gercekten buyuk sabir istiyor siddet egilimi oksa en azindan ona bagirir cagirirdi.nasil desem esim bunlari hak etmeden ve zar zor kazandiginin bilincinde bir insan.surekli bunu soyler kizim ilk dogdugunda bu olaylar da yeniydi (bu olaylar kapattigimizdan 1 bucuk sene sonra hamile kaldim)basina durdu ben seni hak edecek ne yaptim diye agladi inanin bunu yazarken agliyorum suan. beni kazandi esim
 
evet dayak üzücü bişey ama
o zaman ayrılmamışsınız zamanla affetmişsiniz
şimdi gurur yapıp düşünüp kendinizi üzmemeye çalışın
bende hep derim asla affetmem diye ama başına gelmeden bilemiyor insan

peki bu konu ara sıra da olsa eşinizle ikiniz arasında geçiyor mu
bu duyguyla çok çok başedemiyorsanız yardım alabilirsiniz
 

Annenin en güzel yaşları, gençliği babanın hakaretleri ve şiddetiyle kötü geçmiş. Ömründeki en mutlu olması gereken yaşlarda baban yüzünden ağlamış üzülmüş içinde kimbilir neler yaşamış ve siz şimdi yaşlanınca kediye dönen babanızın meziyeti gibi yazıyorsunuz.
Şimdi ağzının içine bakması gençliğini geri getirecek mi? Yaşadıklarını unutturacak mı? Açtığı yaraları iyileştirecek mi?
Cevap hepsi için hayır.
Baban bencilliğine devam ediyor. Yaşlandı artık yaşlanınca uysallaştı ama annenin gençliğini yedikten sonra. O saatten sonra gelen huzuru ne yapsın bu kadın en mutlu olması gereken yaşları gözyaşıyla geçtikten sonra.
Bir de güzel bir şeymiş gibi yazmışsınız.
Oh ne güzel.
Evliliğin en güzel zamanı olan ilk yılları, kadının en mutlu olması gereken gençliğini ye, yaşlanınca kuzu oldun diye melek ol. Çektirdiklerin yanına kar kalsın.
Ne hikmetse zaten hep emek veren biz kadınlar olalım. Biraz da babanız emek verseydi. Dövmek sövmek yerine kapıyı vurup iki tur yürüseydi karısına vurmasaydı mesela.
Hayatını yedikten sonra gelen mahcubiyet bir işe yaramıyor giden zamanlar gelmiyor.
Eskilerin mutlu görünen kırık kollarla dolu evliliklerini de matah bir şeymiş gibi göstermeyin. Mutsuz kadınlar ordusu resmen. O emek verilen eski evlilikler ne hikmetse bir erkeklere güzel. dam gününü gün eder, dayak, küfür ve aldatma istediğini yapar kadın çile çeker çocuk büyütür. Saçı otuzunda beyazlar erkenden çöker. Erken yaşta gelen hastalıklar ve bol miktarda mutsuzluklar. Ama dışarıya yansıtmazlar hep içine atar hepiçine atarlar. Kazanan kim yine erkekler. Kusura bakmayın ama şimdi kadınlar değerinin farkına vardı çile çekmek yerine yenine de başlarım diyor kırık koluyla mahkemeye gidiyor yeniden başlıyor hayatına. Erkeklerin işine gelmediğinden eski evlilikler yok emek veren yok diyorlar. Emek sadece kadının yükümlülüğü değil. Erkek de verecek emek verecek karısını mutlu etmek için.Eski tipte kadını harcayan evlilikler bitsin zaten.
 

Yine de bu konuyu açmamanızı tercih ederdim.
Hassas ve ağlayan eşiniz değişen eşiniz belki burada şiddet gören kadınlara boş umut verecek.
Sizin kocanız bir istisna olmalı dediğiniz gibiyse buna umut bağlayan kadınlar olacak ne yazık ki.
Döven bir adamın birden bu kadar değişebileceğine hiç inanmıyorum. Bu kadar hassas ve karısını seven bir erkek daha evliliğin en cicim zamanlarında karısına işkence etmezdi.
Çok yanlış örnek oluyorsunuz.
Genelde düzeleceğim diye yemin eden o dayakçı kocalar şiddetin dozunu arttırarak devam ederler ve hatta bir kısmı cinayetle bile sonuçlanır. Şiddet hafifsenecek bir şey değil. Hemen değişen bir daha el kaldırmayan erkek cidden istisna.
Çok yanlış şimdi değişti çok hassas duygusal bir erkek oldu mükemmel koca mükemmel baba oldu demeniz.
Umarım bu konunun gazına gelip de dayakçı kocalarına dönenler olmaz
 
konunun amacı ne, ben dayak yedim affettim kocam değişti siz de affedin mesajı mı, açık açık bu denmese de alt metin aynen bu

Bir de vicdan azabı çeken bir kocaya dönmüş. Vicdanı olan erkek baştan el kaldırmazdı.
Ben bu kadar değişime inanmıyorum.
Bir erkek zaten ya kadına vurabilecek tıynettedir ya değildir. Kadına vurabilecek bir zihni varsa sonra bunun için ağlayıp vicdan azabı çekmez. Çeken de çok azdır cidden istisnadır.
Şimdi birden mükemmel anlayışlı merhametli bir koca harika bir baba olmuş birden. Sanki sihirli değnek değmiş gibi.
Çok yanlış bir konu çok.
Daha dün doktor bi kadın dayak yiyorum ama değişir diye dayağa boyun eğip evliliğine devam etme kararı aldı. Yani mesleği olan, bir erkeğe eyvallahı olmayan kadın çekip oturuyor bunu da marifet gibi yazıyorsa işimiz var. Bu konuları okuyan şiddet eğilimli sevgilisi olanlar çekinmeden evlenir başını yakar evlilerse düzelir diye bir kaç posta daha dayak yer. Çok sorumsuzca bir hareket
 
Ben şunu anlamıyorum, zaten eşin düzelmesini bekliyorsa kadın hiç boşanmasın. O dayağı yedikten sonra kendine saygısı olan boşanır.
Yani işin özü, dayaktan sonra eşin düzelmesi benim mutlu olmama yetmez ki? O düzelse ne olur düzelmese ne olur, gururum kırılmıştır bir kere. İnsanlığımın zarar gördüğü yerde eşimin bana iyi davranmasını beklemek ve bunu gerçekleştiriyor diye mutlu olmak bana çok uzak.
Bu konuyu kendine örnek alıp sabredecekler zaten boşanmayı düşünmeyenlerdir.
Geçen bir konuda yazmıştım yine yazacağım, isteyen istediği kadar dayak yiyebilir, eşi düzelen istediği kadar mutlu olabilir herkes seçimini yaşıyor sonuçta.
 
Her evlilik bir imtihandan geçer .konu sahibi zor olsada bunu güzel bir yuvaya dönüşmesini başarmış. Tebrik edeceğinize kadınlık gururu bilmem çok iyi örnek oluyorsun gibi laf sokmalar.
Kadın zoru başarmış daha neyi istiyosunuz. Hiç şans vermeden bitirmeyi Şimdi olduğundan dahada mi mutlu olacaktı. Sanki siz hiç olumsuzluk yasamiyosunuz .Hayatın gerçeği bu maalesef nasıl mutlu Günlerimiz oluyorsa mutsuz Günlerimiz de olucak pekala.
Bu yazdıklarınızı okuyan evlilikten korkar.
Neyse kısa keseyim sinirlerin tavan yapmış durumda
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…