Bunda utanılacak ne var ki üstelik ciddi anlamda utanmamiz gereken çok daha büyük şeyler varken.
Duanin gücü bilinen bir gerçek hatta buna dua demeyelim hani olumlu düşünme olumlu msjlari gönderme vs..diyelim. işin içine din girince nedense korkunç algılanabiliyor olay.
Bu arada millet bebeğine hamileyken klasik müzik dinletiyor ben de Kur'an ya da ilahi dinletirdim arada bir, ve cidden karnımda ki o kipirtilari artar sonra birden sakinlesirdi.
Bu projelerde kanitlanmis bir gercek istenmiyor.Sadece ogrencinin kurguda bir proje gelistirmesi yeterli.Tubitak projelerinde,okullar tum derslerden buna Turkce,Sosyal Bilgiler,Ingizce de dahil en az 40 proje cikarmak ve sergilemek zorunda.Gecen yil biz de yaptik.Ben ingilizceden 8 proje cikardim mesela.Din kulturunde de Kabeyi daha hizli tavaf edebilme projesiydi hatta.Bilim fuarinin adi cok dolu dursada iceriginin bilimle cok alakasi yok.
Kaldi ki Tubitak bilimsellikle uzaktan yakindan alakasi olmayan bir kurum artik.Ise yaramaz diye reddettigi proje sahibi nasaya davet edilen,basinda hayvanat bahcesi idarecisi atanmis sacma sapan bir kurum.Fazla takilmamak beklentiyi azami duzeyde tutmakta fayda var.
Arkasındayım lafımın, halen utanç verici buluyorum.
Kuran dediği için hassas davranıyorsunuz/davranıyorlar muhtemelen ama bu işin yolu bu değil.
Bilimin içinde din olmaz.
Birilerine şirin görünmek için bilim yapılmaz.
Ya da içinde Kuran geçti diye alakasız, bilimsel olmayan bir şey 1. seçilemez.
Haksızlık
Başka milletlerdeki bilimsel gelişmeler nerede, fasülyelere dua okumak, ses üflemek nerede.
Bir de Chelzynin dediği gibi reddedilen kızın projesi NASA tarafından kabul edilmiş, onu gördüm birkaç gün önce iyice tepem attı.
Ayrıca Chelzy neden beklentimizi azaltalım ki, bence olması gerektiği gibi tutalım da onlar düzeltsinler artık bu durumu.
Bak bir utanç kaynağı daha devlet tekelinde bilim olması.
İğrenç bir şey.
Bilim dediğin özgür olur, sınırları zorlar.
Ben araştırmacı olmak yolunda ilerlemeyi seçtim, araştırmacı olmak istiyorum (en çok da bu dönemde bunların farkına vardım, ülkemizdeki durumun, prosedürlerin vs.) Daha da iyisini bulmak için geri dönüp hazırlanacağım. Çünkü şu an bulunduğum ülkede bile yeterince özgür bir bilim alanı olduğunu düşünmüyorum.
Mesela örnek bir arkadaşımın doktora tezinin başlığı yüzünden reddedilmesi. başlık da mahremiyet. içeriği cinsellik falan değil ha, mahremiyet sosyal psikolojinin önemli konularından birisidir. sırf adı mahremiyet diye reddedilir mi?!
Ya da kurulun başına koymuşlar diş hekimi adamı. Bir diğer arkadaşım çocuklarla ilgili test geliştirmek istedi, yok bu soru olmaz, çocuğa sorulmaz diyor. Ya sen psikolog musun, sen diş hekimisin bi git

Devletten yardım istiyorsun diyorsun ki böyle böyle projem var, destek olur musun, sana çıkarıp 200 lira veriyor (bak bunlar yaşanmış hep)
Sonra bu ülkede bilim... Utanç verici.
Daha çok yolu var.
Daha bir bilim geleneğimiz bile yok. Böyle bir geleneğin oluşabilmesi, oturabilmesi için ortaya özgür bilim adamlarının çıkması ve üzerinden birkaç yüzyıl geçmesi gerekir...
Açtığım bir konuda Hintlilere verip veriştirilmişti.
Adamların ülkesinde sadece devlet eliyle kurulmuş 153 TANE araştırma merkezi var.
Resmen ağzım sulandı.
153 ne demek. Kabul ederlerse gideceğim, başvuracağım
Bizdeki sayı SADECE 13
O yüzden artık bu din hassasiyetiydi şuydu buydu bir kenara bırakıp bir adım atılması
Özgür bilim adamları yetiştirilmesi gerekiyor
Bilimin bilim gibi olması gerekiyor.
Ek: Ben daha da yurtdışına çıkıyorum kızlar

muhtemelen cevap veremem uzun uzun bir süre, arka sayfada da alıntılayanlar olmuştu galiba, bakamadım, kusura bakmayın çok vaktim yoktu son 2 taneyi alıntıladım, kalın sağlıcakla, umarım anlatabilmişimdir
