Hymenin görevi tıpta, kız çocuğunun belli bir yaşa gelene kadar hassas olan rahmini dılardan gelebilecek mikroorganizmalara karşı korumak olarak açıklanmıştır. Malum yapısı gereği idrar ve dışkı kanalına çok yakın bir konumda.
Hatta sadece çocuklarda ve genç kızlarda değil bakire olan olgun kadınlarda da bu görevi sürdürür. Ancak özellikle vücut bağışıklılığının oluşmadığı dönemde bu bariyer çok çok önemli.
İşin dini kısmına gelince. Kadın zina etmesin diye yaratılmış bir yapı olsaydı (bazı okumaktan araştırmaktan aciz bireylerin söylediği gibi) kuran'daki zina ayetleri sadece kadına atfen yazılmış olurdu. Tam aksine tüm emir ve yasaklar "müslüman kadın ve erkeklere söyle...." ifadesiyle başlar (birkaç ayet dışında). Yani kıymetli gözlerini yormayı göze alıp biraz okuyanlar için zinanın kadını erkeği yoktur, her ikisi için de günahtır. Hymenin var oluşu kadının zina yapmasını engelleyecek bir şey olmadığı gibi, erkeğin de bu yapıya sahip olmaması onun zina yapmasını meşrulaştırmaz.
Toplumsal olarak baktığımızda şunu söylemek gerek. Özellikle bu konularda çok "riyakar" bir toplumuz. Erkeğin "benim olacak fıstık, binicem üstüne vurucam kırbacı" egosunu tatmin edebilmesi için toplumsal yasaklar koymuşuz. Bu kutsanmış korunmuş ağamız paşamız erkek cinsi de hakimiyetini kaybetmemek adına buna gönülden bağlı.
Dikkatinizi çekerim gerisine o kadar takmaz, derdi oraya ilk giren olmaktır. Bu talebi kendi cinsel performansının düşüklüğünü kadının kıyas edememesini istemek olarak açıklayan da var açıkçası ki ben öyle inanıyorum.
Ataerkil toplum yapısı kadını ezerek erkeğe kuvvet sağlayan bir yapıdır. Kadının alnının karası, erkeğin elinin kiri olmaya devam ettikçe erkekler daha çokkkkk saçma sapan ilişkiler yaşayıp bir bakireyle evlendiği yanılgısını yaşayacaklar ki oh oluyor onlara.
Peki önemli mi bekaret?
Bence kadının kendisi için önemli başka bir şey değil.