Az önce açtığınız bir konuyu okudum babanızla ilgili; benim babamın yapısı daha değişikti, hiç dayağını yemedim, küfür, hakaret işitmedim. Beyoğlu'n da büyümüş, o da babasızlık çekmiş bir adamdı. Sadece annemi sevdi hayatı boyunca, o olmayınca çocukları da olmadı. Annemle babam ayrıldığında ben 6 yaşındaydım, 8 yıl babamla kaldım. Ben ondan kitapları, şiirleri, tangoyu, valsi öğrendim, aşk için ağlayabilmeyi öğrendim, sonra bir gün pat diye kaldırıp beni anneme yolladı, çok uzun hikayeler bunlar ama ona yıllarca kızdım. Şimdi düşünüyorum, neydi nasıldı psikolojisi, neden yaptı bunları hala bilmiyorum ama onu affettim. Onun naif, ağlayan yanlarını bilen tek çocuğuyum ben, diğerleri hiç yaşamadılar. Artık geçti kızgınlıklarım, ahlarım vahlarım... Affettim ben onu, evlatlık hakkımı helal ettim öyle uğurladım, cenazesini kaldırırken onu buradan tek başıma uğurladım, şimdi içimde hiç bir şey yok, babasızlığı çok çektim, annesizliği de öyle ama inanıyorum ki ahirette onlara soramadığım her şeyi soracağım, o güne dek sabrediyorum, içimden tangoları mırıldanıyorum babam aklıma geldiğinde, umarım bu dünyada çözersiniz babanızla sorunlarınızı, umarım bu dünyada anlar kıymetinizi. Analar babalar karşılıksız sever derler ya hep aslında evlatlar da karşılıksız seviyor, ne yaparlarsa yapsınlar boğazımızda bir yumrukla da olsa özlüyoruz onları ....