Size bir şey anlatıcam.Bebeğimi kaybettiğimde mahvoldum, kendimi yedim bitirdim.iç sesimden başka birisiyle konuşmaya başladım.sürekli beni suçluyordu içimdeki ses. Psikolojim bitik durumdaydı.
Bana ne iyi gelecek ne toparlayacak bilemiyorduk. Her şeyin Allah’tan geldiğini biliyorum ama içim alev alev yanıyordu.Gözyaşlarım kaynayan su gibi yüzümü yakıyordu.
Bir gün ihtiyaçlı bir aile için market alışverişi yaptık ve bırakmaya gittik içeri davet ettiler. Kim olduklarını bile bilmiyordum tamamen rastlantı diye düşündüm. Irak’tan savaştan kaçan bir aile. Aile ama hiç erkek kalmamış hepsi savaşta kaybolmuş,ölmüş. Sadece kadınlar ve çocuklar kaçabilmiş.
Konuştuğum kız daha 24 yaşında. Kaçarken 7 aylık hamileymiş.ben 7 aylıkken yarım saat yürüsem canım çıkardı kız hiç durmadan 28 saat yürümüş. 3 gün ölülerin içinde saklanarak uyumuş o şekilde kendini güvende hissetmiş. Türkiye sınırına yaklaşınca da yakalanmamak için suyun içine saklanmış sadece nefes alabilecek kadarı suyun üzerindeymiş. En sonunda Türk askerleri kurtarmış.sonrasında eşinin ölüm haberi gelmiş. Bebeğini de doğurduğunda bir kilo bile değilmiş. O kadar besinsiz kalmış. Şu an o çocuk 6 yaşında ve gayet sağlıklı dünyalar güzeli bir kız. Ben rastlantı zannederken Allah beni oraya gönderdi. O durumu görmemi istedi.
Ben her şeye dikkat ederken bebeğim öldü ama o şartlardaki bebek yaşadı. Her şey, aldığımız her nefes Allah’ın elinde. Şimdi biz macun kullandık, kür yaptık , aşılama yaptık, tüp bebek yaptık diye oldu sanıyoruz ama aslında sadece vakti geliyor ve Allah ol diyor.
Bunları da umudunu biraz kaybeden, üzülen, hatayı kendinde arayanlar olduğunu hissettiğim için yazdım
moraller yüksek olsun, siz iyi olun. Her zorluğun ardında kolaylık vardır