• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anne Olduğuma Çok Pişmanım

Asla inanmıyorum psikolog olduğuna
Umarım değildir. Düşünsenize psikoloğa gidip derdine derman arıyorsun ama bir sürü azarlanıyorsun. Okulda sadece ezberle, sınavı geç mi yapılıyor? Apartmandaki kahve komşusu gibi cık cık yapıp eleştiriyor habire. Psikolog dediğin zayıf tarafını yakalayıp oradan saldırmaz, orayı güçlendirir tamir eder. Kadına doğurmuş, anne olmuş kaç kişi yazdı ama sabit bir şekilde yok öyle olmaz böyle olur diye diretiyor. 1 dakikalığına meme ucu yarası ağrısı çekse görecek neyin ne olduğunu. Ben elimi ya da bir eşyayı sıkardım kızımı emzirmeye başlarken. Silikon uç sadece parçalanmayı önlüyor ağrı sızı tam gaz.

Konu sahibi zaten uzman yardımı alıyorum ama baş edemiyorum diyor, ısrarla ama ben kötü bir şey demedim uzmana git dedim yazıyor. Belki de kendi gibi bir psikoloğa düşmüştür konu sahibi.
 
Umarım değildir. Düşünsenize psikoloğa gidip derdine derman arıyorsun ama bir sürü azarlanıyorsun. Okulda sadece ezberle, sınavı geç mi yapılıyor? Apartmandaki kahve komşusu gibi cık cık yapıp eleştiriyor habire. Psikolog dediğin zayıf tarafını yakalayıp oradan saldırmaz, orayı güçlendirir tamir eder. Kadına doğurmuş, anne olmuş kaç kişi yazdı ama sabit bir şekilde yok öyle olmaz böyle olur diye diretiyor. 1 dakikalığına meme ucu yarası ağrısı çekse görecek neyin ne olduğunu. Ben elimi ya da bir eşyayı sıkardım kızımı emzirmeye başlarken. Silikon uç sadece parçalanmayı önlüyor ağrı sızı tam gaz.

Konu sahibi zaten uzman yardımı alıyorum ama baş edemiyorum diyor, ısrarla ama ben kötü bir şey demedim uzmana git dedim yazıyor. Belki de kendi gibi bir psikoloğa düşmüştür konu sahibi.
Musibet denmesine asssla izin vermezmiş. Düşünsenize psikologa gidiyorsunuz böyle en kotu en karanlık duygularınızı anlatıyorsunuz o da size .... demene asla izin veremem diyor . Yani eğitim kalitesinin düştüğünü biliyorum ama asla bu kadar olduğuna inanmıyorum.


Gerçekten bende çok çektim meme ucu yarasından . İlk iki gün tutamadı ve kanayacak kadar yarıldı ömür boyu böyle bir ağrı görmedim
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Tüp bebekler tedavisi yazılarını okuyun aylarca yıllarca çocuk hasreti çeken insanlarla konuşun hep böyle devam etmeyeceğini bebeğinizin büyüyeceğini düşünün iyimser olun gerçekten çocuk sahibi olamayan insanlar sizin yerinizde olmayı çok isteyen insanlar
 
Tüp bebekler tedavisi yazılarını okuyun aylarca yıllarca çocuk hasreti çeken insanlarla konuşun hep böyle devam etmeyeceğini bebeğinizin büyüyeceğini düşünün iyimser olun gerçekten çocuk sahibi olamayan insanlar sizin yerinizde olmayı çok isteyen insanlar
Ya bu bayan bebegı omayan biriyle neden konussun lohusalık çok farklı olay ikisi birbirini ne derece anlar onlarda bak benim olmuyor sen dua et senınkı olmus dese ne degıscek belkıde iyi bir anne degıl mıyım vs vs dahada köreltecek durumu gercekten vicdanen dahada kötü olacak belki lohusalık ve tü bebek tedavi için bebegı olmaynların durumu ayrı şeyler nasıl bir tutuyorsunuz
 
Ya bu bayan bebegı omayan biriyle neden konussun lohusalık çok farklı olay ikisi birbirini ne derece anlar onlarda bak benim olmuyor sen dua et senınkı olmus dese ne degıscek belkıde iyi bir anne degıl mıyım vs vs dahada köreltecek durumu gercekten vicdanen dahada kötü olacak belki lohusalık ve tü bebek tedavi için bebegı olmaynların durumu ayrı şeyler nasıl bir tutuyorsunuz
O sizin görüşünüz bu benim görüşüm yargılamak size düşmez
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Sadece eşin için çocuk sahibi olman baştan saçmalık oraya değinmek dahi istemiyoum.O çocuğun sadece bir babaya değil anneye de ihtiyacı var.O yüzden kendine gelip ben bir anneyim bu çocuk bana muhtaç demen lazım.Sen kendin diyosun bu çocuğun bana ihtiyacı var diye o çocuk için yapabiliceğin en önemli şey anne olmak.Ama sen intiharı aklına getirriyosun güçsüz bir anne olmak kolayına geliyo intihar edeyim bitsin gitsin öyle anne olunmuyo.Eğer çocuğun çok umrundaysa git psikolojik destek al çünkü bu halinle bırak anne olmayı insan kategorisine bile girmiyosun.
 
6 aylık kızım var. İlk 3 ay zor evet annem 2 hafta kalıp evine gitti tek kaldım. Eşim de çok geç geliyordu eve. Tuvalete gidemedim duş alamadım yemek yiyemedim. İlk aylarda 2. Ayda da eşime söylenirdim. Uyumuyor yemek yiyemedim çok yorgunum gibi. Depresyondasınız. Kimse kimseden daha iyi bir anne olamaz annelik eleştirilemez ama evladınızdan musibet gibi bahsetmeye devam ederseniz ömrünüz boyunca eziyet çekiceksiniz. Bakış açınızı değiştirmelisiniz.
Ne yapmak istiyorsunuz ? Ben mesela kendim dışarı çıkmayı çok severim kızımla ramazandan sonra çıkacağım inşallah. Kahve severim kahvemi yapıp içebilirim. Zamanınız var bebeğiniz küçük. Anne anneeğ diye ağlıyor şimdiden içim eriyor. İçime sokamıyorum sarılıyorum sımsıkıı doyamıyorum. Uyurken özlüyorum. Musibet değil o benim evladım sizin evladınız. Canınız kanınız. Çok bunaldım bende ara ara ağlıyorum ama geçicek. Bakış açım musibet değilde anne oldum ben sorumluluk yüklendi ve ben bu bebeği büyütmek zorundayım diye bakıyorum. Doğurdum çünkü. Çatlaklarım var çirkinleştim kilo aldım ama emziriyorum vericem kilomu inanıyorum. Çocuğunla bağ kurmaya çalışmalısınız tek kalmaya alışmalısınız. Yoksa çok zor üzgünüm. Tüm anneleri öpüyorum burdan.
 
Bende uzun süre insanların neden cocuk yaptıgını sorguladım. Bir daha asla yapamam dedim. Büyüdükçe cogu konuda rahatladım. Şuan onu öpmeden koklamadan bir an geçirmek istemiyorum. Düşündüğüm zaman çevresel şartlar, annenin sabırsız ve takıntılı kişiliğe sahip olması, eşin yeterince yanında olmaması en büyük etkenler aslında. Bebeğin bir suçu yok. Suçlu olan kontrol edemediğimiz duygularımız. Umarım siz erkenden bunu atlatırsınız
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Bende kızımı kucağıma aldığımda hemen herkesin dediği duygu seli annelik hissini algılayamadım
Zaten ilk aylar her zaman çok zor olur bebek bakmayı bilmiyorsunuz onu içinizde dahi büyütmüş olsanızda
Bir şeye sıfırdan başlıyorsunuz
Bu sizin çocuğunuz
Elbette bu hisler lohusalıktan sonrada normal
Sonra sonra alışacaksınız
Çocuğunuzun ne istediğini anlayacaksınız
Ağlamaları durulacak
☺️🥰
Büyümeye başlayacak, size arkadaş olacak
Gerçekten bu yepyeni bir dil, yepyeni bir dünya
Bu dünyaya alışana kadar sizde onunla beraber biraz zorlanacaksınız
Fakat hepsi geçici

:)
Sonra dönüp arkaya bakınca nasılda büyüdü, nasıl geçti zaman diye iç çekersiniz
Birde bu hisler artık çok rahatsız edici hal alırsa uzman desteğine başvurun muhakkak
Lohusa depresyonunu uzun süre geçirenlerde var
Kolayı var, terapiye gidebilirsiniz annenize emanet edip çocuğunuzu
Güle güle büyütün ❤️
 
Sadece eşin için çocuk sahibi olman baştan saçmalık oraya değinmek dahi istemiyoum.O çocuğun sadece bir babaya değil anneye de ihtiyacı var.O yüzden kendine gelip ben bir anneyim bu çocuk bana muhtaç demen lazım.Sen kendin diyosun bu çocuğun bana ihtiyacı var diye o çocuk için yapabiliceğin en önemli şey anne olmak.Ama sen intiharı aklına getirriyosun güçsüz bir anne olmak kolayına geliyo intihar edeyim bitsin gitsin öyle anne olunmuyo.Eğer çocuğun çok umrundaysa git psikolojik destek al çünkü bu halinle bırak anne olmayı insan kategorisine bile girmiyosun.
Hanımefendi ne diyorsunuz Allah aşkına? 3₺ farkla bayılmak ister misiniz? :işsiz:

Ayıptır bu kadarı da yahu.
 
Bence ilk yapmanız gereken şey etrafınızdaki insanlarla ve kendinizle olan kavgaya bir son vermek olmalı. Bu sizi yıpratır. Bu yaşadığınız şey bir süreç alışma süreci her anne yaşayabilir herkes farklı konularda yaşayabilir. Daha çok yeni annesiniz. İnançlı biri olduğunuzdan bahsetmişsiniz. Dua edin Sabredin ve bolca şükredin. Ha siz yazmışsınız ama ben yine de söylemeden edemeyeceğim bende 4,5 ay önce rahim ve yumurtalık kanseri olduğumu öğrendim ve çocuk sahibi olmak istediğim için hayatımı riske atıp tedavi oluyorum.yani şu an sizin durumunuzda olmak için nelerimi verirdim ah bir bilseniz. Şu an kesin olmayan bir bebeği hayatımı riske atıp vücudumdaki iki kansere rağmen denemek istedim. Sadece bilmenizi istedim sizi yargılamak için söylemiyorum .lohusa psikolojisine girmiş olabilirsiniz kesinlikle bir yardım almanızı öneririm.
 
Kızım kolik bir bebek degildi. Fakat uykusu çok sorunluydu. Gece 8 9 10 kez ve daha çok seferler uyanirdi. Uyutmak o kadar zordu ki her yolu denerdik. En son carsafta dakikarca sallardik, yerine yatırırken yine uyanirdi. Uyanmamasi ve birazcik kendimle kalabilmek için Allah'a yalvarirdim. Göğüs ucum yara olmuştu ve emzirirken ayaklarımı halıya batirirdim acıdan. Annem yanimizdaydi fakat sadece emen bir bebek olduğu için ve ilk zamanlar uyandikca emmek istedigi için tek başıma evimizin karsisindaki markete bile cikamadim haftalarca. 10 günde bir banyo yapıyordum. Her an uyaniyordu ve annemin kucağında durmuyordu. Nasıl anlatsam o zamanki psikolojimi. Her insanın her gün sıradan ve eforsuz yaptığı rutin şeyler benim için o kadar lüks ve imkansız haldeydi ki. Her şeye ama her şeye özlem duyuyordum çocuksuz hayatımdaki. Bebekle dışarı çıksak ki gittiğimiz yer 5 dk ötedeki kayınvalidemdi, asla durmazdi, evden başka ortamda emmezdi, uyumazdi, apar topar eve donerdik. Ben evin icinden çıkamayan prangali mahkum birine dönmüştüm. Kimse minicik de olsa tek başıma kalma ihtiyacımı anlayamadi. Benim tek görevim gece defalarca cocuga uyanmak emzirmek emzirmek emzirmek. Gündüz oyalamak emzirmek. Gece uyanmak emzirmek. Sadece gecelikle yaşadım aylarca. Benim lohusalık depresyonum çok uzun sürdü. Ve beni kendi annem bile anlamadı. Herkes doğuruyor çocuk bakıyor, sen bir taneye bakamiyorsun. Millet kaç taneye birden bakıyor vs vs. Bu kadar empati yoksunu biriyle çocuk bakmak hepsinden zordu. Ama eşimin çok yoğun çalıştığı dönemler olduğu için zaten iliskimin sorunlu oldugu annemle iyice orselendim. Lohusa depresyonundan cikamadim. O dönem profesyonel destek de alamadığım için surec uzadı uzadi uzadı..

Şimdi siz profesyonel bir destek alıyorsunuz ve bebeginiz daha çok küçük. Kolik dönem gectikten sonra en azından bir tık daha hayat yaşanabilir hale gelecek. Başka bir konunuzda okudum, mesleğiniz de varmis ve yarı zamanlı yapmayi düşünüyormussunuz. Gerekli şartlar sağlandıktan sonra sosyal hayata dönmek tıpkı bir oksijen maskesi gibi sizi yeniden hayata bağlayacak, inanıyorum. Bebeğiniz büyüdükçe onunla karsilikli iletişiminiz arttıkça her şey daha yaşanabilir hale gelecek. Evet çocuklu hayatta bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Ama insan bu yeni hayatına da belli bir süre sonra alisiyor, alışmak zorunda. Kendinize zaman verin. Kendinize karşı acımasız sefkatsiz olmayın.

Gececek, inanıyorum🌸
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
bu yazıyı öyle bir yazmıssınız ki sanki eşinin ilk karısından olan cocugu varmışta ona zorla bakıyormussunuz gibi. daha yorum gelmeden insanlarka kavga etmenide anlayamadım. biri gelip eline cocuk sıkıştırmadı sonucta hazır değildin madem eşinle konusabilirdin. bence tedavi almayı bir kez daha denemelisin
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Şu an bebeğim 1.5 yaşında.Siz kendiniz gelecek yorumları ve cevapları söylemişsiniz ama ben yinede konuşayım.Anne olduğum zamanlar hergun istisnasiz hergun ağladım depresyon bile diyemem daha ilerisini yaşadım travma diyebilirim hergun bebeğim olduğu için ağladım hergün ölmek istedim hergün pişman oldum aklımdan onun ancak ölürse rahat edebileceğimi dahi geçirdim.Ne tedavi aldım ne bişey.Annem beni bebekle tek başıma bırakıp gittiği gün akşama kadar ağladım nasıl alışacağım diye.Şu an yaşadığınız şeyi emin olun çoğu kadın yaşıyor.Doğruları konuşayım eski hayatınıza özleminiz hiç bitmeyecek çünkü artık eski hayatımız geri gelmeyecek.Sadece bebeğimize alışma evresine geçmiş olacağız.Su an geriye baktığım zaman bebeğim için nasıl ölmesini bile düşündüğümü aklım almıyor.Gitgide bebeğiniz size siz bebeğinize alışacaksınız fakat bu zaman alacak şu an gelecek yorumların hiçbiri sizi tatmin etmeyecek kendinizi oralarda asla göremeyeceksiniz.Annenizle olduğunuz sürece o hayata bebeğinize alışamayacaksınız.Bir an önce evinize geçip bebeğinizin artık size ait olduğunu kabullenmeye çalışın.Büyüdükçe o kadar güzelleşecek ki bu dediklerinizi gülümseyerek hatırlayacaksınız
 
Back
X