- 5 Ocak 2023
- 83
- 124
- 23
- Konu Sahibi psikolojikdanismannisa
-
- #581
Herkesin harcı değildir duygularını olduğu gibi, sansürlemeden itiraf edebilmek. Hiç kimseye poz kesmeden, yargılanacağını, yerden yere vurulacağını bilerek sadece çözüm için, içini aleni açarak kendiyle yüzleşebilmek, cesaret ister. Zayıf karakter dediğiniz şeye ben farkındalık diyorum. Herkesin maçası yemez bunlara. Anca parmak sallamayı bilen siz de maşallah o kadar güçlü bir karaktermişsiniz ki zayıfı(!) görünce ortaya çıkıvermiş o gücünüz. :) Gücünüz, kendi mükemmel analığını ispat çabasına giren bir savunma mekanizmasından öte görünmemesine karşın yazabiliyorsunuz hala. Bravo. :)O kadar zayıf karakterli iseniz doğurmayacaksınız. Yok önceki hayatını özlüyorum da yok eşiyle baş başa kaldığı zamanları özlüyormuş da. Bebek olunca artık baş başa kalmaya vakit olmayacağını anlamak için dahi olmaya gerek yok. Bile bile yapıp sonra pişmanım diyorsunuz.
Üstelik anneliğini pazarlarken henüz anne bile değilHerkesin harcı değildir duygularını olduğu gibi, sansürlemeden itiraf edebilmek. Hiç kimseye poz kesmeden, yargılanacağını, yerden yere vurulacağını bilerek sadece çözüm için, içini aleni açarak kendiyle yüzleşebilmek, cesaret ister. Zayıf karakter dediğiniz şeye ben farkındalık diyorum. Herkesin maçası yemez bunlara. Anca parmak sallamayı bilen siz de maşallah o kadar güçlü bir karaktermişsiniz ki zayıfı(!) görünce ortaya çıkıvermiş o gücünüz. :) Gücünüz, kendi mükemmel analığını ispat çabasına giren bir savunma mekanizmasından öte görünmemesine karşın yazabiliyorsunuz hala. Bravo. :)
Sakin ol şampiyon. Sadece senin HERKES demene hayır herkes değil dedim. Anneye destek olalım ama yalan söylemeyerek.Yahu bu neyin yarışı!
Kimi yavaş adapte olur kimi hemen.
Kimi daha anaçtır kolay baş eder, kiminin bebeği daha kolay bebektir, pek çok ihtimal var.
Neticede ilk zamanlar zorlananlar da sonradan alışıyor seviyor iyi bir anne oluyor. Bir anne olarak başka bir anneyle empati yapmak bu kadar mı zor?
Zorlanan bir anneye ben destek olmayı tercih ediyorum. Sizin gibi eleştirerek kötü konuşarak daha kötü hissettirmek istemiyorum/
Çünkü doğurup büyüten herkes ilk altı ayın ne demek olduğunu iyi biliyor. Yorgunluk, uykusuzluk, meme yaralarıyla mücadele ederken bir kadının böyle hissetmesi normal.
Sizin gibi “mükemmel lohusalar” zorbalığı yapamayacağım kusura bakmayın.
Ben çok zorlandım, çok ağladım. Ama şimdi oğlum 7 yaşında ve iyi ki doğurdum diye seviyorum. Çok da iyi bir anne oldum. Sert bir lohusalık geçirdim diye yarışa girecek değilim kimseyle
Yüzümde oluşan tebessümü nasıl tarif etsem bilemedim. :))Üstelik anneliğini pazarlarken henüz anne bile değil
Ben de ülkenin başına geçsem harika bir cumhurbaşkanı olurum. Herkesten iyi olurım. Herkesi kınıyorum bu nedenle
Sizin tek sosyal hayatınız burası galiba. Yapılan yorumlara anında cevap, anında emoji. Burdan başka bir hayatınız var mı acaba?Üstelik anneliğini pazarlarken henüz anne bile değil
Ben de ülkenin başına geçsem harika bir cumhurbaşkanı olurum. Herkesten iyi olurım. Herkesi kınıyorum bu nedenle
ay o düsünceleri cok iyi biliyorum,Bende hamile kalmayı çok istedim yıllarca. Sonunda 3 aylık hamileyim. Ama hamile kalır kalmaz ben ne yaptım böyle dedim kendi kendime. Bende rahatıma çok düşkün bir insanım ve annemden hiç annelik görmedim. Annelik duygusunu zerre hissedemiyorum ve çocuk doğunca da ona karşı bir duygu hissedemeyeceğimi düşünüp korkuyorum. Bende sen ne yazdıysan hepsini bir bir hissediyorum. Hemde daha bebek doğmamışken... İntiharı da çok düşündüm ama hamileyim nasıl intihar edeyim. Bende ne yapacağımı bilmiyorum. Herkes doğunca seversin geçer bu düşünceler diyor. Umarım dedikleri gibi olur. Çünkü ben öğrendiğim ilk haftadan beri artık benim bir hayatım yok ,hayatım bitti artık diyorum kendi kendime...
Eee yapmasın kimse bu kadar zorsa madem.akıllarindan zorları mi var bunların? Kimse kimseye ah balım gülüm canım cicim hepsi geçecek gidecek falan filan diye teselliler vermek zorunda değil.donem eski dönem gibi değil ki.görüldüğü üzere herşey konuşuluyor artık.baksınlar okusunlar.bak sen öyle yapmışsın mesela.öz evladına da atıp tutarsan insanlar tepki gösterir yani.insan biraz da kendini tanıyacak.eski dönemlerdeki gibi 20,22 yaşında anne olunmuyor ki.bir zahmet herşeyiyle bir düşünüp taşınsınlar 30, 32 yaşındq insanlar.gökten zembille mi indi bu?
Eşimin devresinin eşi 2 aylık lohusa iken eşinin silahı ile intihar etti. Sınanmadığınız konularda boş ağızla konuşmayın. Ve evet o kadında ben bu çocuğa bakamıyorum bakamayacağım derdi. Çocuğunu kucağına alamadı. Konu sahibine acil şifalar diliyorum. Bu ara da bende emzirmeyi sevemedim ıyyy aklıma geldikçe midem kalkıyorEee yapmasın kimse bu kadar zorsa madem.akıllarindan zorları mi var bunların? Kimse kimseye ah balım gülüm canım cicim hepsi geçecek gidecek falan filan diye teselliler vermek zorunda değil.donem eski dönem gibi değil ki.görüldüğü üzere herşey konuşuluyor artık.baksınlar okusunlar.bak sen öyle yapmışsın mesela.öz evladına da atıp tutarsan insanlar tepki gösterir yani.insan biraz da kendini tanıyacak.eski dönemlerdeki gibi 20,22 yaşında anne olunmuyor ki.bir zahmet herşeyiyle bir düşünüp taşınsınlar 30, 32 yaşındq insanlar.gökten zembille mi indi bu?
Her keçi böyle değil, yazıklar olsun bu keçiye. Her keçi anne olmamalı işte(!)Yahu geçici bir süre için ne kadar laf ettiniz anaaa. Alın bakın doğada da var
Sorulmayan soruların sorulacagını düsünerek bize atarlandıgı icin acil terapi diyorum.Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Umarım bende bebek doğduğunda sizin gibi hissederimay o düsünceleri cok iyi biliyorum,
bende de öyle olmustu. Bebisim suan 6 aylik oldu sayilir, her gün iyi ki dogurmusum o benim minnosum diyorumsevmesine cok seviyorum ama 6 aydir anamdan emdigim süt burnumdan geldi o ayri konu
Yani bu kadar inancınız varsa Allah da bişeyleri benden iyi biliyor da nasip ediyor demeniz lazım. Size mi kaldı bunu sorgulamak?Hanımefendi anne olan tek kişi siz değilsiniz. Etrafımızda eşimizde dostumuzda görüyoruz anneliği dimi. Yani şahit olmadığımız bir durum değil annelik. Sizin gibi ayyy ilk başlarda hiç sevemedim diyeni veya çocuğunu musibet olarak göreni ben burda ilk kez gördüm. Günahsız ufacık bir yavruya musibet demek ne demek ya. Annesi bile olsa böyle bir yorum yapması haddine değil. En çok buna takıldım zaten. Kesinlikle anne olmayı hak etmeyenlere nasip etmemeli Allah anneliği.
Bebekten sonramı intihar eğilimi oldu öncedenmi vardı bence bebekle eve dönme psikolojik olarak iyi hissetmediğin sürece geçecektir neler geçiyor sosyal ilişkilerini güçlü tut arkadailarınşa gçrüş kahve iç ben bebeğim 20 günlükken offf deyip gezmeye gitmiştim ayağımda topuklu kucağımda bebekBeni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Bu is oyle olmuyor maalesef. Anlamiyorsunuz bile kisinin icinden gecenleri. Insanin kendisi de iki sokaga cikti diye de duzelmiyor. Bu kadar kolay bir konu degil.Bebekten sonramı intihar eğilimi oldu öncedenmi vardı bence bebekle eve dönme psikolojik olarak iyi hissetmediğin sürece geçecektir neler geçiyor sosyal ilişkilerini güçlü tut arkadailarınşa gçrüş kahve iç ben bebeğim 20 günlükken offf deyip gezmeye gitmiştim ayağımda topuklu kucağımda bebekzaman herşeyin ilacı olıyor kendine iyi bak..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?