Sorunuz; anne çocuğuna düşman olur mu? El cevap: evet, olur.
anneniz toksik bir karakter. Bunu kabul etmeniz gerekiyor. Ondan beklentiyi sıfıra indirmeniz ve onu olduğu gibi kabullenmeniz gerekiyor.
bence biraz da hormonlar yüzünden, anne olmanın verdiği empatik duygular sebebiyle fazla duygusal bakıyorsunuz duruma.
üç kardeşiz, benim annem en çok benimle uğraştı, en çok beni üzdü. Tek kız bendim çünkü ve kıskandı. Tabi ben bunu anlayana kadar, kaç kez tren çarpmışa döndüm. Evliliğimin, hamileliğimin, bebeğimin ilk yılları annemden her döndüğümde ama her döndüğümde ağlayarak geçti.
bir anne neden yapar ki bunu çocuğuna? Başka anneler torununa doyamazken, neden benim annem bu çocukla hayatını mahvettin der?
Benim de oğlum var. Ergenlikte, kırk dereden su getirmeye çalışıyorum onun İçin, gönlü İçin, sağlığı ve geleceği için, bir güzel gülümsemesi ve ona güzel anılar bırakmak için.
öncelikle bilin ki, annelik böyle bir şey. oğlum ben bunları yaptığım için bana bir şey borçlu değil. Allah onu bana nasip etti, emanet etti. Doğurmayı bildiysem, en iyi şekilde bakmaya da çalışacağım.
siz de annenize bir şey borçlu değilsiniz. Şu ana kadar çok güzel şeyler yapmışsınız onun İçin. Kadir kıymet bilmiyorsa, bu onun sorunu, sizin değil.
onu terk etmek zorunda değilsiniz. Yalnızca hiçbir şey beklemeyin ondan. Yaptığınızı Allah rızası ve onun iyiliği için yapın ama karşılığında bir iyilik, güzel söz, ya da takdir beklemeyin.
takdir beklemediğiniz gibi, kötü sözleri de işlemesin size. Böyle insanlarla baş etmenin en iyi yolu, onları önemsememektir.
kavga kıyametle, bağıra çağıra “ben seni önemsemiyorum” demek değil. Bu hala çok fazla önemsemek. Kafanızda bitireceksiniz ve annenizin düzgün bir psikolojisi olmadığını, bu yüzden ondan sağlıklı tepkiler gelmeyeceğini bileceksiniz.
bir de açık yaralarınızı çok göstermeyeceksiniz böyle insanlara. Özellikle oraları hedef alırlar. Şeytani bir şey değil bu. Ya da sizinle ilgili bir şey değil. Karakterleri bu, başka türlü davranamıyor. Tamamen kendisiyle ilgili çözülememiş sorunlarını size yansıtıyor.
ben de sizin gibi çok şey feda ettim annem için. O kıymetini bilmiyor ama Allah biliyor, ben biliyorum. O bana yeter. Onun eksikliğini kapatarak çok kişiye yardım ettim. Onlar bunu görmese de benim için bir şey değiştirmez.
dediğim gibi çok üzdü beni. Evim de uzaktı ona. Ona rağmen hep travmatik konuşmalar yaptık. Evden de kovdu kaç defa, evini temizlediğim, ona ameliyatlıyken baktığım İçin.
şimdi üst katında oturuyorum. Her Türlü sorunuyla ilgileniyorum. Ama bana bir zararı dokunamıyor. Yeri geliyor market alışverişini yapıyorum, yeri geliyor bağıra çağıra kızıyorum. Ama kapımı kapattığım anda o kavga aklımdan çıkıyor.
çünkü kafamda bitirmişim ben onun bana anne olmadığını. Kızdıramıyor. Bir iyiliğini veya onayını da beklemiyorum.
kişiselleştirmiyorum yaptığı şeyleri. Hatta tamamen ona havale ediyorum. Umrumda değil. Ben yaptığıma bakarım.
sinir hastalığım var, erken yaşımda çok çektiğim için onun yerini doldurmaya çalışıp kendimden sonsuz ödün verdiğim için. Ömrüm boyunca ilaç kullanacağım.
geçen eşim kızının şifası İçin dua et diyor. Bir dua çıkamıyor ağzından. Antidepresanlar kullandığım İçin çok kilo aldım, daha iki gün önce bana şişko diyor. Sinir hapı kullanıyorum diyorum, yok sen boş yere
tüp bebek tedavilerine gittin, hep ondan diyor. Ama kılım kıpırdamıyor. O kadar umrumda değil ki sözleri. Eskiden olsa, bir torba ağlardım, için dışına çıkana kadar.
yeri geliyor, öyle sert çıkıyorum ki, dışarıdan biri ne kötü evlat der. Ama bilmiyorlar ki bazen yalnızca bu işe yarıyor. Yani onların ne dediği, düşündüğü de önemli değil.
bir kalkan geliştirip, kendi savunma sisteminizi geliştirmeniz lazım. Siz onun psikolojisini düzeltemezsiniz. Siz onun annesi değilsiniz, doktoru hiç değilsiniz. O böyle bir insan, öylece kabullenin.
siz kendi evladınızla kurduğunuz sağlıklı ilişkiye bakın ve bunun tadını çıkarın. Çünkü o geçmiş yaraları kendi çocuğunuzla aranızdaki şefkat, sevgi çok güzel iyileştiriyor.
ben oğlumu çok sevdim, çok öptüm, çok kokladım, devamlı sevdiğimi söyledim. Çünkü bunlar benim annemle yapamadığım şeylerdi. Tadını çıkardım.
hakeza, eşim yetim büyümüş, babasını hiç görmemiş. O da oğlumda babalığın güzelliğini tattı.
yani herkesin ayrı bir hikayesi var. Mağdur değilsiniz. Kırk yaşında kendinize, çocuğunuza sahip çakabilecek kapasitede bir insansınız. Anneniz bunu sorgulatmasın size.
derdinizi anlatmayın. Onun dertlerini de kafaya takmayın. Elinizden geleni yapın, gerisini hiç sallamayın.