AKP Mitinginde Bir Çapulcu!

ispanakliborek

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
14 Eylül 2012
10.762
12.400
Size mitingin girişinde el değiştiren 300 liranın videosunu göstermeyeceğim! Ona göre okuyun veya bırakın...

Ne işim var benim AKP mitinginde?!!!

Bu soruyu soran sadece ben değilim, görüşlerimi bilen herkes aynı soruyu soruyor.

Tepemizdekinin kontrolden çıktığını ve halkımızın selameti için çok ama çok acil bir iktidar değişimini zaruri gören onmilyonlardan biriyim...

E bilen bilir, bu konuda aktif de sayılırım.

Peki ne işim var benim büyük AKP mitinginde?

Hemen söyleyeyim: Güvensizlik.

Gezi direnişinin başından beri devletin ve basının nasıl davrandığını çok ama çok iyi biliyorum, biliyoruz...

Tek tek anlatmaya gerek yok ama artık "gözümle görmeden" inanmıyorum.

"Bu adam bizi bize düşman etti!"

"Nasıl inanıyorlar anlamıyorum!"

"Kefen giymişler, kesin iç savaş çıkacak!"

"Adam başı 300 TL veriyorlarmış!"

Ooooo! Neler neler!

Yok aga! Ben bi bakıcam!



Taksi ile Yenikapıya kadar gittim ve gerçekten inanılmaz bir kalabalıkla karşılaştım.

Hemen herkes özel güne kiralanmış belediye otobüsleri ve ilçe teşkilatları tarafından kiralanmış otobüslerle gelmiş. Girerken otobüs sayısı beni şaşırtmıştı ama çıkarken gördüklerim karşısında küçük dilimi yuttum...yazacağım.

Öncelikle kitleden bahsetmek lazım. Kim bu bir milyon insan?

Onlar görmezden gelinenler...evet, bugüne kadar gözümüzün önünde olan ama görmezden geldiğimiz insanlar var ya, hani farkına varmadığımız, hani iki kelime konuşmaktan sıkıldığımız...

İşte onlar...



Çoçuğumuzun bakıcısı Nermin Abla...

Sitemizin güvenlik görevlisi Kadir...

Tekstil atölyesinde günde 12 saat sigortasız çalışan Hatice...

Annesi Meliha...

Kardeşi Sanlı...

İski'den emekli Necati Amca...

Zabıta...itfaiyeci...otobüs şöförü...taşeron inşaat işçisi...

Onlar işte!

Bizi ayakta tutan, "kendiliğinden" olduğunu sandığımız bir çok işi gerçekte sessiz sedasız, afra tafrasız yapan insanlarımız.

Onlar "CV"si olmayan işlerin insanları...

Onlar "uzaktan" gelenler...onlar İstanbul'da denizi yılda bir kez görenler...

Onlar birbiri ile konuşmayanlar...onlar yanlarında bir adet gazete bile getirmeyenler...

Evet hiçbirinin kolunun altında bir gazete yok...bir adet bile...

Onlar telefona, internete bakmayanlar...twitter vimitter filan bilmeyenler..."selfie" çekmeyenler...

Onlar nasırlı eller...yorgun bacaklar...

Onlar talimatla bayrak kaldıranlar...itaat edenler...

Onlar beslenemedikleri için boyu benden kısa olanlar...en son Japonya'da metroda böyle hissetmiştim...ama onlarınki genetikti, bizimkisi yetersizlik...

Hepsi can, hepsi canan! Onlar biziz.

Otobüs ile geliyorlar çünkü arabaları yok çoğunun...

Olsa da benzine paraları yok...

Nerede ise tamamı geldikleri ilçe teşkilatı tarafından sağlanan anlık veya devamlı yardıma muhtaç,

Bizim "Makarnaya, bulgura oyunu satuyorlar!" diye kızdığımız, aşağıladığımız insanlar...

Ama o "Makarna" o kadar değerli ki onlar için...çoçuğu o makarna sayesinde doyuyor.



Bunu 1 liraya satılan simite, 50 kuruşa satılan suya yutkunarak bakan onlarcasını görünce anladım.

İşte ben bunu görmek için oradaydım.

Giriş çok karmaşık...bir milyon adamı içeri almak kolay değil...bi de haremlik selamlık dayatması olunca hiç kolay değil...

Halbuki kadınlarına karşı zarifler, kibarlar, dikkatliler.

"Bayanlara yol açalım beyler!"

En sık duyduğum cümlelerden biri.

Takkelisi, cihat bayraklısı, aczimendisi de burada...burada "inançsız" olarak tabir edilebilecek kimse yok.



Polisler ekstra kibar..."Pardon, yol açar mısınız?"

Oha! Mayıs'tan beri böyle bir şeye şahit olmadım! Şaka olmalı bu! :)

Eğitimsiz kafalar düalistik çalışıyor. Yani basit "ikilemler" çok etkili...

İyi kötü...sıcak soğuk gibi...

Recep Tayyip Erdoğan - Kılıçdaroğlu

Tayyip iyi, Kılıçdaoğlu kötü...

Tayyip akıllı, Kılıçdaroğlu aptal...

Tayyip sağlam irade, Kılıçdaroğlu çürük elma...

Acaip ucuz ve seviyesiz bir Tayyip-Kılıçdaroğlu photoshop pankartı önünde adeta çıldırıyorlar

Kahkahalar, gülmeler, fotoğraf çektirmeler.

Onlar için AKP, CHP, MHP filan yok...

Tayyip - Kılıçdaroğlu

Melek - Şeytan

Yarım saatlik milim milim ilerleyiş ve uyduruk bir üst araması sonrası içerideyim.

Ortalarda bir yerdeyim ancak alan çok büyük ve kürsüyü görmek nerede ise imkansız. Büyük ekranlara bakıyoruz alık alık...



Çok kalabalık...çok yoğun...omuz omuz, göğüs sırt...

Tayyip Kocaeli'nden geliyor. Onu beklerken Kadir Topbaş'la, Fatih Belediye Başkanı ile filan oyalanıyor millet...şu Marmaray tünelinin üzerine inşaat izni veren var ya...o işte.

Bi de bir şarkı var yeni çıkan...çalıntı olan...onu söyleyen sanatçı(!) çıkıyor, "Beni eleştirdiler taraf olduğum için, ne var bunda? Taksim'deki sanatçılar gibi polise taş mı atsaydım, dükkan camı mı kırsaydım?!"

"Yuuuuuh!"

Yavşak denilen şey böyle bişi işte.

O insanların nerede ise hiçbiri Taksim'e gelmedi...görmedi yaşananları...kendilerine yakın birisi ne derse onu doğru biliyorlar. İnternet'le ilgileri de yok...yandaş kitle medyası ne derse "He" diyorlar...

Bu tetikçi yavşaklar da kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getiriyor. Bu işler bittiğinde ilk hesap sorulacaklar bunlardır.

Neyse...

Öncelikle öyle çoşku filan yok...çok fazla pankart filan da yok...abartılı bir kenetlenme, gözü dönmüşlük filan yok...

Seviyorlar Tayyibi ama o kadar...AKP filan da yok onlar için...bi Tayyip o kadar. Ama Tayyip dediği için ölürler mi? Öldürürler mi? Ih ıh!

Bu kitleden iç savaş çıkarması çok zor...yumuşak bir kitle...bizim cesaretimiz, kenetlenmemiz, ortak hedefe yürümemiz çok daha kuvvetli seviyede. Biz ölüyoruz ve daha da ölmeye gidiyoruz.

Oradan bu çıkmaz...çok çok az bir kısmı için "belki" diyeceğim, işte onlar da pala ile dolaşanlar , Berkin'in evini basanlar filan. Kitlesel bir destekleri yok.

Tayyip helikopterle dolaşırken bir heyecan oluyor, el sallamalar filan.

Tayyip kitle iletişimi konusunda önemli taktikler kullanıyor...önce yukarıdan bakıyor...

Sonra helikopterden talimat yolluyor, arka kısma insan alın, dışarıda kalanlar var filan diye.

Vay be! Adam oradan bile müdahele ediyor! Kürsüden iletiyorlar mesajı. Çok seviyor bu kitle bu aşağılayan davranışı!

Neden biliyor musunuz? Çünkü yönlendirilmenin dışında alternatifleri yok. Hayatları boyunca hep talimat alanlar onlar...aç kalmamak için itaat edenler. Yine aynısı oluyor.

Beyefendi çıkıyor sahneye ve aynı masalları ardı ardına anlatıyor...

Prompterdan İstanbul'un ilçelerini alfabetik sırayla okuyor...yanımdakinden bir ses "Vay be adam ezbere okuyor be!"

Prompter bir ara donuyor, bu da donuyor...15 saniye filan...yanımdakiler "Noldu?" filan diyor...

Hiçbirinin aklına gelmiyor, onun o listeyi ezbere okumadığı.

Konuşma başladı...önde kadınlar var...sesi en yüksek çıkanlar ve en heyecanlılar.

Kadınlar gerçekten seviyor onu...duruşunu seviyor...sesini seviyor.

Kabul etmek lazım...ben cinsel olarak uyarılmış gözler gördüm orada...bu hakaret değildir. Milyon yıllık insanlık tarihinin evrimsel sonucudur...Gücü sevmek.

Öyle olmasa yüzbinlerce Fransız kadın, ülkelerini işgal eden Alman askerleri ile beraber olmazdı değil mi? Kim güçlü ise o çekici işte...neyse bu başka bir hikaye...

Konuşma başlıyor...5 dakika sonra ilk hareketler...

"Bu paraleller vatan hainiii!"

"Yuuuuh!".. bir yandan yuhlayıp bir yandan çıkanlar...

Noluyo be?! Nereye gidiyorsunuz?

"Bunlar peygamberi kamyonet kasasına bindirdiler!"

"Yuuuuh!"...hoppala...onlarca insan gidiyor çıkışa doğru...

"Bu CHP zihniyeti bilmemne!"

"Yuuuuuh!"...yüzler oldu...

Ben 25-30 dakika sonra çıktım, onbinlerle beraber çıktım...

Dışarıda yüzbinler vardı!

Adam içeride böğürüyor! Millet çıkıyor!

Yahu neyin kenetlenmesi??! Bu ne?!

Girerken bir sohbet sırasında duyduklarım geliyor aklıma:

"Biz sayı çok olsun diye geldik zaten"

Olay budur...olay bir fotoğraf karesidir...onu çektirebilmek için herkese verilen para, yardım vs aslında bu bir prodüksiyon masrafıdır, o kadar.

Çıkıyorum yüzbinlerle beraber...millet otobüsüne ulaşma derdinde.

Şimdi bir yol hayal edin...Yenikapı feribot iskelesinden, Unkapanı'ndaki tarihi sarnıca kadar...

Herhalde 5 km filan...

O yolun iki şeridinin de ağzına kadar otobüs ve minibüslerle dolu olduğunu düşünün...

Çıkanları bekleyen...

Herhalde 3-5 bin civarında araçtan bahsediyoruz...

"Bindirilmiş kıtalar" deyimi size ne anlatıyor?



Sonuçlar:

AKP seçmeninin önemli bir kısmı taraflı kitle iletişim silahlarının etkisi altında. İnternet kullanımı yok veya limitli...twitter, mivitter zaten yok, kapatılsa da dert değil...onların meselesi değil.
Fakirler...açlıkla tehdit edildiği için oradalar...yedikleri azıcık aşı "Tayyip" veriyormuş hissindeler. O olmasa o aş gelmez sanıyorlar.
Kendileri gelmiyorlar...getiriliyorlar. Teşvikler ve taşımalarla.
Çoşkulu değiller...kenetlenme durumu yok...birilerinin karar vermesini ve kendilerine söylemesini bekliyorlar. Mitinglerde sürekli söyleneni tekrar etme durumu var.
Tayyibi seviyorlar ama konuşmasını bitirmesini beklemiyorlar bile. Paralel devlet, istiklal savaşı filan gerçek dertleri değil.
O kadar büyük miting meydanında doğru dürüst miting filan yapılamaz. Duyulamıyor, görülemiyor. Adamın tek derdi, gazetelere "Milli İrade" fotoğrafı vermek.
Basit, zıtlıklara dayalı düşünüyorlar. Çevrecilik, demokrasi, özgürlük filan anlaşılmıyor...kafa karıştırıyor, rahatsız oluyorlar.

Bu lanet iktidar kontrollü olarak aç ve eğitimsiz bıraktıklarını daha büyük bir açlıkla tehdit ederek iktidarda kalıyor. İnsanlar bilinçaltlarında bu korkuyu taşıyor ve bir baba edasında seviyorlar tepelerindeki tiranı. Muhtaçlar...babanın eline muhtaçlar...babanın arada bir kötü söz söylemesi önemli değil...veya evin diğer oğlunun ağzını burnunu kırmasına ses çıkarmak istemiyorlar. O kardeş zaten yoldan çıkmış. Dayakla uslanır belki diyorlar. Bu arada aynı baba bizim konuşmamızı da yasaklamış. Kardeşimize yaşam tarzımız ve babamız hakkındaki gerçekleri anlatmamızı engelliyor. Gezi 15 gün elimizdeyken yakınlaşmanın ve kitlesindeki yumuşamanın farkına vardı ve tekme tokat daldı. Şimdi "onların gazetelerini okumayıııın!" diye anırıyor, interneti kapatıyor.

Seçimden bişi çıkmaz...ama artık "Nasıl olur yaaa, nasıl hala buna oy verirler???" sorusu ile vakit kaybetmeyeceğiz. Derdimiz seçim sonrası olacak. Enerjiyi sağlıklı harcamamız önemli

Kaynak : http://sarapvepeynir.blogspot.com.tr/2014/03/akp-mitinginde-bir-capulcu.html
 
tipik ak parti seçmenini aşağılama dolu bir yazı olmuş ...
kendini elit sanan bir kesimin sözcüsü olmuş yazan kişi .
vah vaaahh kendisi bir elit olarak gitmiş görmüş gariban vatandaşı ,mecburlarmış ,açlarmış ,ondan gitmişler ,ondan oy vermişler
kendisi çok aklı başındaya bunları hep gözlemlemiş ,oturup kalkıp kendini çok şanslı görüyordur eminim
ak partiye oy vermediği için daha akıllı ,daha elit olmuştur şimdi.
gerçekleri görüyorya ..
bir de tiplemelerde hiç eğitimli şahıs yok ..
hep kendileri eğitimliya ..
vay anasını ..
bunlar yıllardır söyleniyor .
aziz nesinin mantığı işte ,kendi milletine salak diyen bir yapı .. e neden salak diyor ,kendi nemalanacak da ondan ,kendi üstün vasıflıya ..
hiç dikkate almıyorum bu tip yazıları çünkü bu zihniyetler yıllar önce türedi hala da seçimi sabote etmeye çalışıyorlar bu yazılarla ..
lakin bu millet bu senaryoları çok gördü ,milleti aşağılayan bir zihniyetin milleti hakkında analiz yapması da ayrı bir tezat zaten ..
bu millet çatlayan da olsa patlayan da olsa hizmete oy veriyor ,inanmak istemeyen varsın inanmasın .
benim aziz milletim herşeyi görüyor ...
 

Açıkçası şu san bazı noktalarda sana katılmadan edemeyeceğim. Akp seçmenini çok fazla ötekileştirmemiş mi? Ben mühendisim çalıştığım yerde 2 kişi chp'ye oy veriyorsak burda 5 tane akp'ye oy verecek adam var. Ayrıca bu 5'ten 3'ü de istemeye istemeye kime vereyim modunda veriyor.

evet akp seçmeninde bu insanlar var doğru ama bunlardan oluşmuyor. Akp'nin getirdiği yasalar sayesinde zenginliğine zenginlik katan çoook fazla insan bunlara oy veriyor. Çok çok abartı noktalar var. Nedense herkes çok beğenmiş yazıyı. Ben de paylaşıp görüşleri almak istedim.Kendisinin de çok elit olduğunu sanmıyorum. Ay aman ben çok aydın kesimden geliyorum. Ailem aristokrat. İyi bir işim var iyi üniversitelerde okudum çevremde hiç akpli görmedim gidip bakmak istedim tavırları hiç hoş değil. ailesi anadolu'da küçük bir yerde yaşayan üniversite okumaya istanbula gelmiş bir tip gibi duruyor daha çok.

Yalnız aziz nesin konusunda katılmıyorum
 
Son düzenleme:

ben ak partiye oy veren biriyim ,Başbakanı da çok seviyor ve destekliyorum .
fakat ak parti seçmenine yukardaki yazıdaki gibibakan kesimden nefret ediyorum ..
Başbakanı çok sevmeme rağmen hiçbir zaman ak parti dışında oy veren biri için cahil ,yok şuna buna oy veriyor diye hiç düşünmüyorum .
her insanın aklı fikri var ,herşey okumakla da olmuyor ayrıca ,ne okumuş zır cahiller var ,insanların bu şekilde aşağılanmasından nefret ediyorum .
yani bu akparti seçmeni ak parti dışında bir partiye oy verirse çok akıllı olacak ak partiye verince salak mı olacak
bu nasıl bir mantıktır aklım almıyor ,bu mantığı benimseyenin de insan olarak gözümde hiçbir değeri yok .
ak partili olsun ya da olmasın .
izmirde çok var mesela ,hatta burada da İzmirli olup İzmirliler çok aydın kesim asla ak partiye oy vermezler vs tarzında konuşanlar olmuştu
sen kimsin yaa ,oy verdiğin parti yüzünden kendini daha elit mi sanıyorsun .
bu bana çok küçük bir kişilik olarak geliyor ,insanlar kendilerini herhangi bir partiye oy vererek daha akıllı ve elit sanıyorsa zaten onda bir bozukluk vardırki onu o şekilde tatmin etmeye çalışıyordur diye düşünüyorum ..
 
Kullandığı bazı kelimelerden hiç hoşlanmadım, öncelikle bunu söylemeliyim.

Şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum, bahsettiği kişiler komple AKP seçmeni değil, sadece bahsi geçen mitinge giden kitle. Yorumları bunu göz önünde bulundurarak yapmalıyız bence. Buna rağmen, objektif olarak gözlemlediği ve yorumladığı izlenimini almadım ben yazısından, zaten öncesinde de böyle düşünüyormuş da bu düşüncelerini desteklemek amacıyla gitmiş gibi geldi. Yanılıyor da olabilirim tabii ki.
 
Bu ülkenin basbakanini ister sevin ister sevmeyin. Hicbir şey ona ya da bi baskasina yavşak demenizi gerektirmez. Bayag tarafsız(!) yazmissiniz. Pesss

Onu muhtemelen yandaş gazeteler ve şarkıcı için demiş.

Herkes bunu facebookta okuduğum en tarafsız yazı diye paylaşmış. Ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Hayatında hiç akpartili görmemiş gibi üstten bakarn tavırları hoş olmamış.
 
Bu ülkenin basbakanini ister sevin ister sevmeyin. Hicbir þey ona ya da bi baskasina yavþak demenizi gerektirmez. Bayag tarafsýz(!) yazmissiniz. Pesss

Yavsak gerçekten çok yakýþýksýz ama Baþbakana demiyor. Uður Iþýlak'a diyor sanýrým. Hee bi þey deðiþir mi deðiþmez. Býr de Akp seçmeni hakkýndaki tanýmlamalar da hoþuma gitmedi. Ama yazýnýn ana fikri yanlýþ deðil anlatis çok cirkin.
 
Son düzenleme:

Valla bence de gitmeden önce ne diyeceğini not etmiş. Ona göre gözlem yapmış. Kafasında zaten belli önyargılar olan bir tip gibi. Facebookta herkes ayy mikemmel ayy bayıldım çok tarafsız diye paylaşmış.

Kendimden şüphe ettim ben mi anlamıyorum diye. Sanırsın kimse akpartili görmemiş hayatında. Yazan ayrı, bunu mikemmel diye paylaşanlar ayrı..

Başbakana olan sevgi konusunda katıldım. Çok sevmiyorlar falan demiş ya o kısımlar mantıklı geldi. Gezi Parkına gidenler gibi değiller. Ölmezler falan demiş. Ama yok beğenmedim.
 
Son düzenleme:

Duzelmis neyse ki
 
Son düzenleme:

Başbakan olsun olmasın farketmez. Yani onu yazmamasi gerekirdi. Yazinin ciddiyetsiz olmasına yol açmis. Artik çocuklar bile küfür etmiyor. Hic yakismiyor hic. Bu yazi CHP içinde olsaydi MHP içinde olsaydi gene aynisini düşünürdüm. Türk siyaseti çok cirkinlesti zaten son zamanlarda
 

Bu yazıya sonuna kadar katılıyorum diyebilir insanlar ama tarafsız olduğu düşüncesine sadece gülerim, hatta bence yazının sahibi de güler :) Başlıktan bile belli, "AKP Mitinginde Bir Çapulcu!". Tarafsız olmasına imkan yok zaten, ama keşke objektif olabilseydi.
 
Beğenen çıkmamasına sevindim açıkçası ekşi sözlükte de bakıyorum herkes çok güzel çok güzel. Lan hani zekiydiniz her konuda mantıklı yazıyodunuz. Herkeste plazamdan çıkmıyorum dış dünyayı bilmiyorum elitim tavırları. Hiç hiç hiç sevmedim. Sanki başka gezegende yaşıyorlar ya.. Sanki ingiliz prensi halkın arasına karıştı. Kıyafet falan değiştirmiş malcık :)
 
Ak parti seçmenini ötekileştiren, başbakanın ta kendisi. Başbakan olduğunu unutarak bir parti başkanı gibi davranmadı mı tam da gezi olayları zamanı?
Demedi mi ben de % 50'yi sokağa dökersem nolur diye?
Demedi mi milyonları evde zor tutuyorum diye?
Ve gene demedi mi Fatih Altaylı ile röportajında 'içki içiyorsa ayyaştır ama benim seçmenimse ayyaş değildir' diye?
Ve gene gene, demedi mi örtülü olduğunu söylemesi gerekmezken 'başörtülü bacıma saldırdılar' diye?
Hatta ve hatta gene demedi mi 'Reyhanlı'da şu kadar 'sunni vatandaşım' öldü diye?
Ayrıştırmak mı? Bunu yapan başbakanın ta kendisiydi...
Ötekileştirdi, ayrıştırdı...
80'lerdeki sağ-sol savaşlarından çok daha kötü bir iç savaşa hazırlık içinde Türkiye.
 




ne abukkk bir yazı , kıskançlık diz boyu , birşey diycem size makarnayı öğrencide yemiyor hala makarna dasınız aşın bunları aşınnn
sizin ufak zihniyetlerinize karşı kenetlenmiş insanlar sandıkta bir cevap daha verecek. ya insan gibi yaşayın yada daha özgür daha demokratik olduğunu düşündüğünüz ülkelere yerleşin önerim bu olabilir ..

Ek olarak ,Çalıntı şarkının bestekarıda mitingteydi hiçte benım şarkımı çaldırlar demedi
 
çorumun,tokatın,sivasın en ücra köylerinde sırf ailevi gelenek diye akp dıındaki partilere oy veren sadece yeni nesli yeni yeni ünv okumaya başlamış olan ama anası babası dedesi ninesi akp dışındakile oy veren gruba ne isim takacaklar acaba......... ne acı bişey aynı ülkede yaşadığın birini ezmek ezici bakışlarla bakmak yada benzeri.............
 

Bence bu yazıyı yazanın o nedenle başbakandan bir farkı yok.
 

Evet zaten o nedenle adama yavşak demiş bir yerlerde..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…