- 20 Haziran 2022
- 524
- 709
-
- Konu Sahibi sehmuzbebeksi
- #81
Bende aile apartmanında yaşıyorum sanırım bu durumlara alışık olmanız lazım çünkü herşeyde göz önünde olduğunuz için nereye gitseniz evinize kim gelse evinize ne alırsanız alın haberleri var misafir gelse onlara temizlik o bu su herşeyde yardım beklerler sürekli laf ederler eşine şikayet ederler seni te diyecgim şey sana lafını esirgeme saygi çerçevesinde dahil olarak yap bunu hayatına müdahale etmelerine izin verme eşine de beni sana şikayet ettiklerinde gelip bana soyleme kafana takma boşver herkesi böyle herşeyi kafana takirsan isim yaş soyliyeyim çünkü bende öyleydim ama duzeldim sonra zamanla kafana taktikca bu sefer eşin ile aran bozuluyor onlar mutlu olurken senle eşin huzursuzz oluyorsunuzGenel bir problem gerçekten, bilseydim asla aile apartmanını kabul etmezdim
Lafta öyle derler ama gelinler onların gözünde her zaman el kızıdırTabii ki benim apartmanda yaşamakla alakalı hiçbir sorunum yok vallahi de. Beni asıl yaralayan bir problem olduğunda bana değil de adeta bir çocuğu şikayet eder gibi eşime söylemeleri. E hani ben sizin kızınızdım? Kaldı ki elimden geldiğince onlar bize gelir biz onlara gideriz. Onların da zor günleri oldu hep koştum, koşmam da gerekirdi. Bunlar neden unutuldu?
Konusmayın bence. Az gidin . Tamamen küs de kalmayın akısa bırakın. Size bir laf daha gelirse de basın yaygarayıTavsiyeniz için çok teşekkür ederim, bence de konuşmak lazım ama bir yandan bu anlayışa sahipler mi onu bilemiyorum gerçekten. Konuşmanın tartışmaya dönmesini istemiyorum hiç
Allah sabır versin bunlar daha başlangıç hem tek erkek hem aile apartmanı uysal olursanız tepenize çökerler o hissiyatı aldım sert olun konuşmuyorlarsa sizde konuşmayın sınırlarınızı daha keskin çizinArkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.
Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.
Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.
Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.
Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.
Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.
akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.
Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.
Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.
Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.
Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.
Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.
Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.
Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim, bence de konuşmak lazım ama bir yandan bu anlayışa sahipler mi onu bilemiyorum gerçekten. Konuşmanın tartışmaya dönmesini istemiyorum hiç
Ne güzel işte fırsat bu fırsat kabimi kırdılar de komple iletişimi kes niye ağlayıp sızlanıyorsunuz sonuç olarak eş ailesi bugün boşansanız sizin hiçbir şeyinizArkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.
Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.
Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.
Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.
Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.
Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.
akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.
Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.
Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.
Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.
Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.
Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.
Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.
Herşeyin bir bedeli var işte maalesef.Hayır dediğiniz doğru beni niye tenzih edesiniz? Bu ev alındığında eşimin de çalışmasıyla alındı mesela. Ev eskiydi her bir köşesinde kanı teri var. Aynı şekilde kayınbabam da uğraştı. Emeklerini asla zayi edemem, uğraşmadı bizim için desem yalan olur. Bu yüzden hep ona saygı duydum bizim için çabalıyor dedim ama bu çabalar sonradan yüzümüze vurmak için. Özgeci davranıyor, siz onun bir dediğini yapmazsanız ben bu halimle bunları bunları yaptım diyebiliyor.
Atanana kadar evlenmemek de bir seçenek. Aile apartmanında yaşanmaz demiyorum, avantajları da var. Ama dezavantajlarını da gerçekçi olarak göz önünde bulundurmak lazım. Aynı binada yaşayıp mesafe koymayı beklemek tatlı bir hayal. Aynı binada çocuğuna ev veren ailenin kafa yapısı bellidir.Bazen öecbur kalıyorsun sadece eş çalışıyorsa ev varsa şu dönem kiralar 20k nasıl insan tek çalışıp ev geçindirsin ki
Ben aile apart. Oturmuyorum ama çok oturmak durumunda kalanlar var o yüzden yargılamıyorum
Hiç kendini yıpratma asla anlamayacaklar, fedakarlık yapma dersini çalış ve atan , kendini onlar için feda etsen yine de yaranamazsın, hayatını kurtarmaya bak , gitme gelme bırak laf etsinler önemli olan eşin...Arkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.
Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.
Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.
Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.
Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.
Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.
akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.
Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.
Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.
Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.
Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.
Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.
Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.
Deme öyle benimde eltim var.Ayni şehirde o haftada 3 kez gidiyor ben bayramdan bayrama.Bakalim niye biz gidiyoruz siz gelmiyorsunuz diye isyan edecek miİki ve fazlası gelin olmaktan iyidir...birde elti fesatligiyla ugrasacaktin
Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim
Peki buna hangi hakla karışıyormuş, ona ne? Bunlar sizin sınır koymuş halinize rağmen mi oluyor? Nereydese haftanın 3 akşamı ya da gündüzü oradaykenBen hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum
ama ikisi de yüzüme bakmadı
Biz eşimle dışarıda yemek yediğimizde bile bazen problem oluyor. Beni teyzeme şikayet ediyor mesela kayınvalidem
oha siz bu kvyi mi seviyorsunuz ? bu ne saçma bir şey artık insanlar kendi evi için bile yardımcı tutarkensen de gel yardım et bize parası neyse veririm’ dedi
Yani size böyle bir şey diyen kadın için bir daha aşağıya konuşmaya indiniz ve yüzünüze bakmadılar diye ağladınız mı? Neden bu kadar pasifsiniz eşinizden mi çekiniyorsunuzAradan bir iki gün geçtikten sonra bana oğlumu sen mi doldurdun kimseyi evde istemiyor dedi
Onların kızı olmadığınız için ilk hatanızda kızdılar zaten. Başta samimi davrandıklarında inanıyoruz ama değil işte. Kimse kimsenin evladı değil. Olması gereken de o. Seviye candır. Ben yapamadım. Siz yapabilirsiniz umarım. Tatlılıkla kurulmuyor ama seviye. Mutlaka kırılacaklar. Ezdirmeyin kendinizi. Yalnız olmadığınızı bilsinler.Tabii ki benim apartmanda yaşamakla alakalı hiçbir sorunum yok vallahi de. Beni asıl yaralayan bir problem olduğunda bana değil de adeta bir çocuğu şikayet eder gibi eşime söylemeleri. E hani ben sizin kızınızdım? Kaldı ki elimden geldiğince onlar bize gelir biz onlara gideriz. Onların da zor günleri oldu hep koştum, koşmam da gerekirdi. Bunlar neden unutuldu?