- 4 Ocak 2013
- 550
- 305
- 333
yaklaşık 3 yıllık evliyim.
eşimden ayrılmak istiyorum.
Bana saygısı yok, hiçte olmamış zaten onu anlıyorum.
1 seneden fazla işsiz kaldı, hazır olan işini terketti ses çıkarmadım. Olur dedim bulur başka iş dedim, evde oturdukca oturmaya alıştı.
Bana hakaret etti, ailesine söyledim ağzımdan kaçtı dedi, aynı hakaretleri 2 gün sonra yine yaptı.
Ailem uzaktan gelecekti, alışveriş yapayım dedim, 50 milyonluk alışveriş yaptım diye ablası ve eniştesinin yanında damacanayı yere fırlattı, suratı bir karış neden alışveriş yaptın çok para harcadın diye bağırıp insanların içinde beni hüngür hüngür ağlattı.Oysa harcadığım para kendi alın terim ile kazandığım paraydı.
Araba alacaz altınlarını bozduralım dedi 4 ay ikna etmeye çalıştı, sonunda istemediğimi bile bile gitti araba aldı. Araba alınca beni gezdirecekmiş, ama BIR KERE BILE bır yere götürmedi, sadece haftasonları ailesini ziyarete gittik o kadar, kendisi kuzenleriyle alışveriş merkezlerini gezdi.
Yemek yaptığımda sevmediği birşey olduğunda çatalı sofraya fırlatıp bu nasıl yemek dedi. Hergün sofraya birşeyler hazırlayıp getireceğimde yine bir kabahat bulup canımı sıkacak diye anlamsız bir korku sardı beni.
Bir yaz akşamı saat 7de yürüyüş yapalım hadi dedim, ne aptallığım kaldı ne gerizekalılığım. Sonrada sen saat 10 da gezmek istemiştin o yüzden sana kızdım dedi. Şok oldum, yalan söylediğini gözleri söylüyor dili devam ediyordu yalana.
Çoğu zaman yanına gidip sarılmak öpmek istediğimde, o.... gibi öpmeye çalışma her vakit sırnaşma dedi. Sonra özür diledi. Yüzsüzsün dedim utanmazsın dedim. Ben o .... isem sende onları pazarlayansın ozaman dedim, sen benle nasıl konuşursun diye üstüme yürüdü. Oysa kocama sarılmak istemiştim sadece tek suçum buydu.
Ailesini bırak, ailesinin dışarıdaki köpeğine bile saygı duydum. Aileside hep beni el üstünde tuttu Allah razı olsun onlardan. Oğlumuzdan görmediğimiz saygıyı sevgiyi senden gördük dediler.
Ona rağmen o benim aileme saygı duymadı. Benim tıkandığım noktada burası.
Ailem uzaktaydı hiç birşeyin farkında değildi taa ki evlendikten 6 ay sonra uzak yerden bize geldiklerinde eşimin bana olan tavırlarını görene kadar. Ses çıkarmadılar. Hep yapıcı oldular. Ama ben anlamıştım anladıklarını.
Sonra bizim ailemin bulunduğu yere taşındık, eşimin burda iş imkanları daha fazla olur diye. Mis gibi işimi bıraktım onun için, kurulu düzenimi bozdum bütün eşyalarımı eşimin ailesine bırakıp yeni bir hayat için geldim buraya.
Ama o ne yaptı?
Ailemin yanında beni hep aşşağıladı. Rencide etti. Kavga olmasın diye sustum ama ailemin artık dayanacak gücü kalmamıştı.
Sonra kardeşim artık yapılan haksızlığa dayanamadı, düzgünce ifade etti kendini. Kardeşim baş düşmanı oldu. Sen kimsin lan diyecek kadar terbiyesizleşti. Annemde benden yana olduğu için anneme gıcık oldu. Kadın birşey yese ağzındaki yemeği sesli yiyor diye ters ters yan yan baktı kadına. Yaptığı yemekleri eleştirdi. Birgün sofrada anneler günüydü, anneni arayalım unutmayalım dedim, ben anneler günü kutlamam dedi, neden kadın sevinir dedim uzaktasın en azından hatırlandığını bilsin dedim. Kaldırdı ekmeği sofraya fırlattı annemin yanında. Vay efendim ben neden ısrar etmişim.
Benim annem yorgun argın işten gelip, sırf eşim yürümesin diye araba ile onu istediği yere bırakır eve gelir kadın. Annesi babası burda değil diye onun üzerine bizden fazla düşer, daha çok yemek yemesini ister, eşim kaba bir ses tonu ile ''sende amma ısrarcısın istemiyorum'' dedi. Birgün eşimle tartıştık eşim gitti yattı içeri, annem üzerini örttü, kaldırdı battaniyeyi fırlattı.
Biz şuan ev bulana kadar ailemin evindeyiz, ve bütün bunlar ailemin evinde oldu.
En son olayda şu.
Eşim yine altın paraları ile araba almak istiyor. Oysa araba almak bizim için şu an maddi durumumuz yeterli değil. Elimizdeki para ev döşeyeceğiz. Ben kimseye muhtaç olmayalım diye ekstra çalışıyorum. Ama eşim keyfinin, rahatlığının peşinde. Geldiğimizden beri o parayla araba alacaz dedi. Aylarca ailemin yanında bu muhabbeti yaptı, ben hep alttan aldım durumumuz iyi olsun alırız şimdi alamayız yetiştiremeyiz dedim. Dün yine tekrarladı. Sonunda dayanamadım o para benim altınlarımın parası, hiç birşey alamazsın dedim. Sana altın takıldıysa banada takıldı dedi. Şok oldum. Oysa herzaman altınlar senindir senin hakkındır derdi. Bana baskı yapamazsın bu konuda dedim.
Babamın yanında oldu bu, adam yumruğunu sıktı sus baba dedim.
Sonra vay efendim ben babamın yanında nasıl böyle konuşurmuşum. Ona bakarsan o da düğünde takılan paralarla buz dolabı almış, çamaşır makinesi almış, bütün beyaz eşyaları almış. Sen onları zaten alacaksın, ben mi alacaktım dedim.
Gözüm para pulda değil, babamın yanında yaptığın terbiyesizliğe katlanamıyorum dedim.
Babanın yanında ''benim altınlarımın parası'' dediğinde babanın ağzına iki tane çakmasını bekledim ama yapmadı dedi.
Aynı akşam salonda eşimle otururken babam uykudan kaldı geldi, eşim yemek yiyordu. Afiyet olsun dedi. İyimisiniz gençler birşey mi var sorununuz mu var sesiniz geldi dedi. İyiyiz baba dedim birşey yok. Tamam dedi güzelce çıktı. Eşimin kapıya bir bakışı var sanki babam buna küfretti. Ne demek şimdi bu dedi? ne ne demek dedim? posta mı koyuyor baban bana dedi? Sen hastasın dedim normal değilsin. Güya ben babamın yanında benim altınlarımın parası demişim, eşimle tartışma olmuş aramızda bu yüzden babam posta koymuş eşime.
Aaahh aahh daha anlatsam neler neler var. Her saat başı nöbetteyim resmen. Eşim birşey diyecek kavga çıkaracak diye.
Artık dayanamıyorum, kişiliğimden çok ödün verdim. Herzaman arkamda olan çok güzel bir ailem var ve onlara inanılmaz derecede haksızlık yapılıyor buna katlanamıyorum. Babam eşimin hatalarını bile bile, o Allahın bana emanetidir diyerek oğlum yavrum diye yaklaşır hep. Annem yine aynı. Ama benim ona ve ailesine gösterdiğim saygının yüzde birini bile göremiyorum. Bu sabahta babama günaydın demedi.
Hep kendimi sorguladım. Acaba bende mi bir hata var dedim. Hatalarımda oldu elbette ama inanın hergün asık surat görmeyi, hergün azar eşitmeyi hakadecek kadar hiç birşey yapmadım.
Eşim (eşim bile demek istemiyorum aslında) 12 ekimde ailesinin yanına gidecek. Gidip geri dönmemesini söylemek istiyorum. Şu an çok sinirliyim, sakinleşmeye ihtiyacım var. Ayrılırsam neler olacak soruları kafamda uçuşuyor. Bu evliliğin 10 yıl 20 yıl kadar süreceğini bilsemde, birgün ayrılacağımı biliyorum. Beni avucunun içinde oynatıyor resmen. Bana yapılan haksızlıkları sineye çektım ama aileme yapılmasına katlanamıyorum, dayanamıyorum artık.
Birşeyler söyleyin. Lütfen..
eşimden ayrılmak istiyorum.
Bana saygısı yok, hiçte olmamış zaten onu anlıyorum.
1 seneden fazla işsiz kaldı, hazır olan işini terketti ses çıkarmadım. Olur dedim bulur başka iş dedim, evde oturdukca oturmaya alıştı.
Bana hakaret etti, ailesine söyledim ağzımdan kaçtı dedi, aynı hakaretleri 2 gün sonra yine yaptı.
Ailem uzaktan gelecekti, alışveriş yapayım dedim, 50 milyonluk alışveriş yaptım diye ablası ve eniştesinin yanında damacanayı yere fırlattı, suratı bir karış neden alışveriş yaptın çok para harcadın diye bağırıp insanların içinde beni hüngür hüngür ağlattı.Oysa harcadığım para kendi alın terim ile kazandığım paraydı.
Araba alacaz altınlarını bozduralım dedi 4 ay ikna etmeye çalıştı, sonunda istemediğimi bile bile gitti araba aldı. Araba alınca beni gezdirecekmiş, ama BIR KERE BILE bır yere götürmedi, sadece haftasonları ailesini ziyarete gittik o kadar, kendisi kuzenleriyle alışveriş merkezlerini gezdi.
Yemek yaptığımda sevmediği birşey olduğunda çatalı sofraya fırlatıp bu nasıl yemek dedi. Hergün sofraya birşeyler hazırlayıp getireceğimde yine bir kabahat bulup canımı sıkacak diye anlamsız bir korku sardı beni.
Bir yaz akşamı saat 7de yürüyüş yapalım hadi dedim, ne aptallığım kaldı ne gerizekalılığım. Sonrada sen saat 10 da gezmek istemiştin o yüzden sana kızdım dedi. Şok oldum, yalan söylediğini gözleri söylüyor dili devam ediyordu yalana.
Çoğu zaman yanına gidip sarılmak öpmek istediğimde, o.... gibi öpmeye çalışma her vakit sırnaşma dedi. Sonra özür diledi. Yüzsüzsün dedim utanmazsın dedim. Ben o .... isem sende onları pazarlayansın ozaman dedim, sen benle nasıl konuşursun diye üstüme yürüdü. Oysa kocama sarılmak istemiştim sadece tek suçum buydu.
Ailesini bırak, ailesinin dışarıdaki köpeğine bile saygı duydum. Aileside hep beni el üstünde tuttu Allah razı olsun onlardan. Oğlumuzdan görmediğimiz saygıyı sevgiyi senden gördük dediler.
Ona rağmen o benim aileme saygı duymadı. Benim tıkandığım noktada burası.
Ailem uzaktaydı hiç birşeyin farkında değildi taa ki evlendikten 6 ay sonra uzak yerden bize geldiklerinde eşimin bana olan tavırlarını görene kadar. Ses çıkarmadılar. Hep yapıcı oldular. Ama ben anlamıştım anladıklarını.
Sonra bizim ailemin bulunduğu yere taşındık, eşimin burda iş imkanları daha fazla olur diye. Mis gibi işimi bıraktım onun için, kurulu düzenimi bozdum bütün eşyalarımı eşimin ailesine bırakıp yeni bir hayat için geldim buraya.
Ama o ne yaptı?
Ailemin yanında beni hep aşşağıladı. Rencide etti. Kavga olmasın diye sustum ama ailemin artık dayanacak gücü kalmamıştı.
Sonra kardeşim artık yapılan haksızlığa dayanamadı, düzgünce ifade etti kendini. Kardeşim baş düşmanı oldu. Sen kimsin lan diyecek kadar terbiyesizleşti. Annemde benden yana olduğu için anneme gıcık oldu. Kadın birşey yese ağzındaki yemeği sesli yiyor diye ters ters yan yan baktı kadına. Yaptığı yemekleri eleştirdi. Birgün sofrada anneler günüydü, anneni arayalım unutmayalım dedim, ben anneler günü kutlamam dedi, neden kadın sevinir dedim uzaktasın en azından hatırlandığını bilsin dedim. Kaldırdı ekmeği sofraya fırlattı annemin yanında. Vay efendim ben neden ısrar etmişim.
Benim annem yorgun argın işten gelip, sırf eşim yürümesin diye araba ile onu istediği yere bırakır eve gelir kadın. Annesi babası burda değil diye onun üzerine bizden fazla düşer, daha çok yemek yemesini ister, eşim kaba bir ses tonu ile ''sende amma ısrarcısın istemiyorum'' dedi. Birgün eşimle tartıştık eşim gitti yattı içeri, annem üzerini örttü, kaldırdı battaniyeyi fırlattı.
Biz şuan ev bulana kadar ailemin evindeyiz, ve bütün bunlar ailemin evinde oldu.
En son olayda şu.
Eşim yine altın paraları ile araba almak istiyor. Oysa araba almak bizim için şu an maddi durumumuz yeterli değil. Elimizdeki para ev döşeyeceğiz. Ben kimseye muhtaç olmayalım diye ekstra çalışıyorum. Ama eşim keyfinin, rahatlığının peşinde. Geldiğimizden beri o parayla araba alacaz dedi. Aylarca ailemin yanında bu muhabbeti yaptı, ben hep alttan aldım durumumuz iyi olsun alırız şimdi alamayız yetiştiremeyiz dedim. Dün yine tekrarladı. Sonunda dayanamadım o para benim altınlarımın parası, hiç birşey alamazsın dedim. Sana altın takıldıysa banada takıldı dedi. Şok oldum. Oysa herzaman altınlar senindir senin hakkındır derdi. Bana baskı yapamazsın bu konuda dedim.
Babamın yanında oldu bu, adam yumruğunu sıktı sus baba dedim.
Sonra vay efendim ben babamın yanında nasıl böyle konuşurmuşum. Ona bakarsan o da düğünde takılan paralarla buz dolabı almış, çamaşır makinesi almış, bütün beyaz eşyaları almış. Sen onları zaten alacaksın, ben mi alacaktım dedim.
Gözüm para pulda değil, babamın yanında yaptığın terbiyesizliğe katlanamıyorum dedim.
Babanın yanında ''benim altınlarımın parası'' dediğinde babanın ağzına iki tane çakmasını bekledim ama yapmadı dedi.
Aynı akşam salonda eşimle otururken babam uykudan kaldı geldi, eşim yemek yiyordu. Afiyet olsun dedi. İyimisiniz gençler birşey mi var sorununuz mu var sesiniz geldi dedi. İyiyiz baba dedim birşey yok. Tamam dedi güzelce çıktı. Eşimin kapıya bir bakışı var sanki babam buna küfretti. Ne demek şimdi bu dedi? ne ne demek dedim? posta mı koyuyor baban bana dedi? Sen hastasın dedim normal değilsin. Güya ben babamın yanında benim altınlarımın parası demişim, eşimle tartışma olmuş aramızda bu yüzden babam posta koymuş eşime.
Aaahh aahh daha anlatsam neler neler var. Her saat başı nöbetteyim resmen. Eşim birşey diyecek kavga çıkaracak diye.
Artık dayanamıyorum, kişiliğimden çok ödün verdim. Herzaman arkamda olan çok güzel bir ailem var ve onlara inanılmaz derecede haksızlık yapılıyor buna katlanamıyorum. Babam eşimin hatalarını bile bile, o Allahın bana emanetidir diyerek oğlum yavrum diye yaklaşır hep. Annem yine aynı. Ama benim ona ve ailesine gösterdiğim saygının yüzde birini bile göremiyorum. Bu sabahta babama günaydın demedi.
Hep kendimi sorguladım. Acaba bende mi bir hata var dedim. Hatalarımda oldu elbette ama inanın hergün asık surat görmeyi, hergün azar eşitmeyi hakadecek kadar hiç birşey yapmadım.
Eşim (eşim bile demek istemiyorum aslında) 12 ekimde ailesinin yanına gidecek. Gidip geri dönmemesini söylemek istiyorum. Şu an çok sinirliyim, sakinleşmeye ihtiyacım var. Ayrılırsam neler olacak soruları kafamda uçuşuyor. Bu evliliğin 10 yıl 20 yıl kadar süreceğini bilsemde, birgün ayrılacağımı biliyorum. Beni avucunun içinde oynatıyor resmen. Bana yapılan haksızlıkları sineye çektım ama aileme yapılmasına katlanamıyorum, dayanamıyorum artık.
Birşeyler söyleyin. Lütfen..