5 aylık hamileyim ve boşanıyorum🌸

Canımmmm o kadar mutlu oldum ki mesajına Ayy mutlu olmana iyileşmene çok sevindim. Lütfen bana da dua et inşallah ben de yeniden seveceğim Umudum o kadar fazla ki inşallah güzel Allahım benim de yolumu açar.
 
Canım çok teşekkür ederim Evet kız olduğunu bilmiyor ve nasipse doğumdan hemen sonra kendi soyadımı vermeyi düşünüyorum
 
Canım çok teşekkür ederim güzel yorumuna Yeniden başlıyorum her şeye. İçimde inanılmaz bir huzur ve ferahlık var. Çok güzel bir karar verdiğimi düşünüyorum. Canım kızımı bu ortamda asla yetiştiremezdim. Annesiyle miss gibi medeni ve özgür bir hayatı olacak inşallah
 
Hem kendine hem evladına alırsın. Bir de bugün bisey öğrendim eğer biri şiddet gördüyse ve darp raporu almadiysa eğer adlı tabibe gidip ordan psikiyatrik inceleme isteyebiliyormus aradan zaman geçse bile. Çünkü yaranın izi silinse bile dayağın izi bünyede silinmiyormus. Bunu da bugün yolda tanıştığım bir avukat hanım söyledi. Ne kadar doğru bilemiyorum tabi. Eğer doğruysa üstüne bir de tazminat davası acarsiniz. Çocuğunuza yatırım olur. Avukat arkadaşlar belki açıklığa kavuşturur.
 
Sakin sacma sapan gurur yapip hicbiseyini istemiyorum tribine girmeyin o cocugun babasi o ve bakmak zorunda hadi bakmadi destek olmak zorunda bir cocuk buyutmek cok zor zaten manevi katkisi olmayacak maddi olarak alabilceginiz herseyi alin
Ben yaptım çocuk için de kendim için de yazdirmadim. Kendime istemedim sagolsun babam parasına mi tenezzül edeceksin dedi. Çocuk için de babasi ben zaten kızıma bakarım dedi. Sonuç ilk yıllar bir ihtiyacı olduğunda kızımın veremem velayeti ver bakmıyorsun madem dedi. Sonra aklım başıma geldi kızımın üstüne bisi aldırdım dava açma tehdidi ile. Kendime bir seneden sonra dava açamıyorum zaten. Ben bisi almadım. Babam da beş yıl sonra destek olamadı. Çocuğun babası yurtdisinda tatiller yaparken ben kızımı cafeye dondurma yemeye cikaramadim. Şimdi şükür çok çok iyiyiz ama ilk 10 yılı ne siz sorun ne ben anlatayım. Bu konuda gurur sadece çocuğun hakkını yediriyor.
 
yahu adam nasıl bi pislik olduğunu evlenmeden önce belli etmiş
evlenir evlenmez koşa koşa hemen hamile kalmışsın
rezalet bi evlilikte deli gibi çocuk istemek yok o da baba olmak istiyor falan demek neyin kafası
konudaki tek iyi gelişme bebeğin sağlıklı olması
hakkın neyse hepsini al, tazminat nafaka ne varsa versin şerefsiz it
tek bir iğne bile bırakma ben olsam kıçındaki donu bile almak için uğraşırım
ihtiyacım olmasa bile uğraşırım maksat pislik olsun
 

Canım benim her gecenin bir sabahı vardır.

11 Ağustos Pazar günü 14:00 tekrar gelinlik giyeceğim. Erkek arkadaşım da göçmen, kalp damar cerrahı. 6 yaş büyük benden. Yabancı damat dizisini hatırlıyor musun ? Niko Özgür Çevik'in kopyası klonu adeta. 1.95 boyunda masmavi gözleri var. Ben de 1.60 boyunda 45 kiloyum :) Minyatür kaldım yanında kucağına alıp mıncırıyor göğsüne sokup kafamı parmaklarımı öpüyor.

17 Ekim'de Finlandiya'ya yerleşiyoruz orada bir araştırma hastanesinden teklif aldığı için acele evlilik kararı almak evlilik zorunda kaldık. Beni arkadaşı olarak görüyor sanıyordum evlilik teklifi aldığımda şoka girdim

Umudumu tamamen yitirmiştim. Bir daha sevemem diyordum. Sevilmek zaten çok ütopik beklenti gibi geliyordu.

Eğitimliysen, beyaz tenli kumral /sarışın isen, serseri erkeklerle tek gecelik ilişkiler yaşamıyorsan, aşırı dekolte giyinmiyorsan abartılı makyaj yapmıyorsan erkekler karşında sıraya diziliyor. Boşandıktan sonra 7 kişiden evlenme teklifi aldım. Hiçbiri kafa yapıma uygun değildi. 3 kez istemeye geldiler red ettim.

Boşanma aşamasında dava dilekçesi elime geçtiğinde namusuma iftira attıklarını okuyunca inanılmaz sarsılmıştım. Kayınvalidem evimize yakın küçük bir markette çalışan 16 yaşındaki market çalışanıyla flörtöz konuşmalar yaptığımı iddia etmişti. Üstelik kaynanam da bana dava açmıştı, boşanma davasından ayrı bir dava hakaret davası. İspat edilemedi tabii. Market çalışanı çocuk da market sahibi de ifade vermiş hakim sırıtmış avukatım anlattı.

12 kilo vermiştim. Kollarımda sırtımda göğsümde yüzümde içi irin su dolu yaralar çıkmıştı. Eve biri psikiyatrist iki doktor sürekli girip çıkıyordu. Şam şeytanı kaynanam elektrik ve gaz aboneliklerimi iptal ettirmişti. Elektriksiz ve doğalgazsız 10 gün geçirdik.

Serum takıldı. Ateşimi düşüremediler. Bu aşamada kaynanam site yönetimine baskı yaparak evin suyunu kapattırmış. Hatırlamıyorum.

Bir ara, havale geçiriyor evde olmaz hastaneye gidiyoruz, diye hemşirenin babama bağırdığını işittim.

Ben hastanedeyken herkesin çok iyi bildiği adını veremeyeceğim eski bir bakan ve iki milletvekili elektriği, gazı ve suyu açtırıp ziyarete gelmişler. Hatırlamıyorum. Annem anlattı. Eski eşim ve yılan anasıyla konuşup, bu yapılanlar çok günah ayıp..medenice bu işi bitirin tazminat talep etmeye sizin değil bu kızcağızın hakkı var diye fırçalamışlar.

Kaynanamın istediği marka bulaşık deterjanını almadım diye durup dururken hiç tartışma yok iken bana tokat etti. Oğlumun evi benim evimdir. Oğlan da benim ev de benim. Sen dış kapımın dış mandalısın. Burası benim mutfağım oğlum başkasının yemeklerini yiyemez. Ben yemek yaparım ona sen çekil bi kere ayak altından dediğinde hastanelik oldum kalp spazmı geçirmişim. Eski eşim hastaneye yanıma geldiğinde yüz ifadesinden kaynanamın onu doldurduğunu anlamıştım.
" Anamla didişince eline ne geçiyor ?? Anne bir eş çok. Sen yokken anam vardı. Elbette ki anama sarılıp uyuyacağım. Anamdan özür dileyene dek seninle yatmayacağım. Ana gibi yâr olmaz. Sana inat annemle yatmaya uyumaya devam edeceğim var mı itirazın? Bak son kez ikazımdır kaybeden sen olursun bana kız çok halim vaktim yerinde ! hiç çalışmasam bile senin bilmediğin kira gelirlerim var olan sana olur güzelim " dedi ve çekti gitti.

Eşimin kızkardeşi ve iki teyzesi, kuzenleri eve ziyaretime geldiklerinde annem ağlayarak yüksek sesle dedi ki " Bu evi lanetliyorum. Soyunuz kurusun. Kızımın döktüğü gözyaşı tanesi kadar derdiniz olsun" diyerek onları kovdu.

Kaynanam, görümcem hamile kalmadan
hamile kalmamam için doğum kontrol hapı almaya zorluyordu.

Görümcemin rahmi alındı. Ağır hastalıklarla uğraşıyor. Asla çocuğu olmayacak. Kocası da aldatıp duruyor. Perişan durumda. Kuzenlerim anlattı.

Eski eşimin beyninde kötü huylu tümör çıkmış. Kaynanamla Kanada'ya gittiklerinde oradaki en iyi doktorlar ameliyattan başka şansı olmadığını söylemişler. Tümör vücudunun tamamına yayılmasın diye beyin ameliyatı olacak ama bu ameliyat sonucu görme engelli de olabilir, belden aşağısı tutmayacak şekilde de hayata devam edebilirmiş.

Eski eşimin amcasının kızı anlattı. Kaynanam evine temizliğe gelen çok gariban dul çocuklu bir kadıncağıza yevmiyesini vermemiş. Yaptığın temizliği beğenmedim ödeme yapmadan evden göndermiş. Kadıncağız ağlayarak bir kez daha sileyim diye diretince güvenliği çağırmakla tehdit etmiş kayınvalidem. Evin merdivenlerinden düşmüş 4 gün önce. Belden aşağısı tutmuyor. Yaşından dolayı kemikleri kaynamıyor bir türlü artık tekerlikli sandalyede ömrünü tamamlayacak.

Rusya'da akrabalarım var. Eski Eşim yılbaşından bir hafta önce St. Petersburg'taki iki dükkanı kapatmış. Personellere de ya tam ödeme yapmamış ya da hiç maaş vermemiş. Kaçıyor sürekli.

" O salak ağlak sıska kızın ahı mı tuttu nedir ? Soyumuz kurudu. Ocağımıza incir ağacı dikti. " diye söylenip duruyor yanında çalışan Tayvanlı bakıcısı beni çok seviyor o anlatıyor hala görüşüyoruz.

İç anadolunun bir tane ağacı olmayan tezek kokan , köpeği bağlasan durmayacak köyünden bozkırından İstanbul'a yerleşmiş, birileri sayesinde zengin edilmiş kendisini İstanbul hanımefendisi sanan kavruk tenli esmer, bedava mezar bulsa girecek kaynanamın, kayınperderim vefat ederse vay haline ! Kayınpederim vasiyetini hazırlamış. Mal varlığını servetini kaynanamdan nefret ettiği için Rus sevgilisinden olan kızlarına ve eşimin amca çocuklarına paylaştırmış.

Eski eşim tövbe etti umreye gitti. Yeniden evlenemedi. Kapımıza geldi elinde çiçeklerle.
Hakkımı helal etmiyorum diye bağırdı annem evde kovdu. Tansiyonları çıktı kadıncağızın.

Kaynanamdan ve eşimden yüklü tazminat kopardım. 2 yıllık hukuksal mücadele sonucu altınlarımı da aldım üstelik onun ailesinin taktığı altınları da kaptım.

Hepsini bağışladık dernekler kanalıyla tedavi imkanı bulamayan aileleri ilaç alamayan lösemi hastası kanser çocuklara.


EDEN BULUR ! Karma ilahi adalet neyse mutlaka gerçekleşir. Geçmişi karanlık olan kişiler güzel bir gelecek inşa edemezler.

Sen tekrardan evleneceksin. Senin kıymetini bilecek bir adam karşına çıkacak. Yaşadıklarını unutturacak sana. Hayatta en önemli şey AİLE 'dir.

Hayatta herşey geçicidir. Üzüntülerimiz de öyle !

Aynaya bi bak. Sen İzmir güzelisin. O adam keko varoş esmer at hırsızı tipli bi adam. Böyle bir adamı yanına yakıştırıyor musun ?

Anasının koynundan çıkmayan, anasının lafıyla karısını boşayan süt oğlanları hiç şaşmaz at gibi gider *t gibi döner !

Çalıştığım fabrikada ofisin camları camiye bakıyor. Hoca hutbede ne dedi biliyor dün
" Boşanmak hak'tır. Allah'ın en sevmediği şeydir. Gökler titrer. Hanımlarınızı ağlatmayın. Kadınlar Allah'ın emanetidir. Evlatlarınız ve karınız dışında herkes 3.kişidir. 3.kişilerin sözleriyle yuvalar bozuluyor. Hanımlarınız sizlere, ana babanızdan daha yakındır. Vücudunuzun mahrem bölgelerini görüyor, soyunuzu devam ettiriyor, önünüze sıcak çorba koyuyor, temiz ev temiz kıyafetler veriyor. Hanımlarınızdan helallik isteyin. Hanımlarımıza sahip çıkın incitmeyin"


Hocanın sesini duymamak için pencereyi kapadım. Yok yok ses çok yüksek caminin hoparlörü bizim ofise bakıyor..ofis kalabalık ağlayamam nasıl zor tutuyorum kendimi ! Lavaboya gittim kapıyı kapadım yine ezan sesini duyuyorum. Hıçkırıklara boğuldum midemde ne varsa çıktı istifra ettim. Ben inançsızım neden her cuma bu adamı dinlemek zorunda kalıyorum ki diye zihnimde isyan ettim.


Hüzünlü geçen gecelere inat bir ayetin sıcaklığı sarıyor yüreğimi.“Allah sabredenlerle beraberdir.”Bakara/153.

Hiç şüphesiz göklerin ve yerin mutlak mülkiyeti ve hâkimiyeti Allah’ındır. O, diriltir ve öldürür. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz ne de bir yardımcınız vardır. Tevbe / 116

Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler de kötü kadınlara lâyıktır. Temiz kadınlar temiz
erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yakışır. Onlar, iftiracıların kendileri hakkında söylediklerinden uzaktırlar; onlar için bir bağışlama, değerli bir nasip vardır. Nur /26

Mülk Allah'ındır.

Hakkında hayırlısı neyse o olsun.

Erkek anneleri izlesin. Belki kalplerine korku ve merhamet gelir.

 
O kadar dikkatli okudum ki sona kadar kalbim sıkışarak.

Ve kızlar bebeğimiz sağlıklı nur topu gibi bir kızmış geçen hafta detaylı ultrasonda öğrendim sunu gördükten sonra kalbime bir ferahlık geldi. O adamı nede ailesini hayatınıza almayın. Yüklü nafaka isteyin
 
Canım cok teşekkür ederim Evet çok daha fazlasını istemeye karar verdim. Başta istemedim ama haklarımı öğrendim.
 
Canım o kadar teşekkür ederim ki Ayy çok mutlu ol hep mutlu ol. Çok zor süreçler geçirmişsin hemen hemen aynıyız. Gerçekten bu insanlar nasıl musluman nasıl namaz kılıyor inanamıyorum. Sen çok güzel bir şekilde kurtulmuşsun Allah inşallah bana da nasip etsin. İster istemez çok üzgünüm. Doğum videoları izliyorum bebeğim babasız.. Babası bize düşman.. Çok acı bunu nasıl kabulleneceğim bilmiyorum. Bilinçaltımı temizlemeye çalışıyorum suan. Her şeyi kabul edip kendimi affetmek istiyorum. Azat etmek istiyorum tüm kötüleri tüm kötülükleri. Hayata yeniden başlamak ve sevmek o kadar çok istiyorum ki. İnşallah ben de mutlu olurum
 


"Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir." (Mücadele 58/1)

5 vakit namaz kılardı kaynanam. 2 kez Umre'ye de gitmiş oysa ki ;

Ebû Hüreyre'nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kadını kocasına karşı kışkırtan bizden değildir...”



 


Allah (c.c) “Kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemiyor.” (bk. Bakara, 2/286) buyuruyorsa, ümidin tükenişi nedendir ?


“Gamı-tasayı bırak, iraden canlı ise!
Ümit kaynağı ol, olabilirsen herkese!”

Mehmet Akif






 

"... Hayata yeniden başlamak ve sevmek o kadar çok istiyorum ki.."

Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz..." (Zümer, 39/53; bk. Elmalılı

"...Aynı şekilde şu âyetler de balık tarafından yutulan Hz. Yunus’un da o esnada çıkmaz bir sokakta olduğunu düşünmediğini, sabırla Yüce Allah’a dua ettiğini, O’na sığınarak O’ndan yardım istediğini haber vermektedir:

“Ve o balık olayının kahramanı[nı da an]; hani, o gücümüzün kendisine ulaşamayacağını sanarak öfkeyle çıkıp gitmişti! Ama sonra [düştüğü bunalımın] derin karanlığı içinde: “Senden başka tanrı yok! Sınırsız kudret ve yüceliğinle Sen her şeyin üstündesin: doğrusu ben gerçekten büyük bir haksızlık yaptım!” diye seslenmişti. Onun da duasını kabul buyurduk ve kendisini o sıkıntıdan kurtardık. İşte Biz mü’minleri böyle kurtarırız.” Enbiya 21/87-88.











 
Doğum videoları izliyorum bebeğim babasız.. Babası bize düşman.. Çok acı bunu nasıl kabulleneceğim bilmiyorum.



" Ne zamana dek, ya RAB,
Sonsuza dek mi beni unutacaksın?
Ne zamana dek yüzünü benden gizleyeceksin?
Ne zamana dek içimde tasa,
Yüreğimde hep keder olacak?
Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak?
Gör halimi, ya RAB, yanıtla Tanrı'm,
Gözlerimi aç, ölüm uykusuna dalmayayım.
Düşmanlarım, “Onu yendik!” demesin,
Sarsıldığımda hasımlarım sevinmesin.
Ben senin sevgine güveniyorum,
Yüreğim kurtarışınla coşsun. "

Zebur , Davut Peygamber'in Mezmur'u 13:1-11


" Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?
Niçin bana yardım etmekten,
Haykırışıma kulak vermekten uzak duruyorsun?
Ey Tanrım, gündüz sesleniyorum, yanıt vermiyorsun,
Gece sesleniyorum, yine rahat yok bana.


İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor.
Beni gören herkes alay ediyor,
Sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki,
“Sırtını RAB'be dayadı, kurtarsın bakalım onu,
Madem onu seviyor, yardım etsin!”

Oysa beni ana rahminden çıkaran,
Ana kucağındayken sana güvenmeyi öğreten sensin.
Doğuşumdan beri sana teslim edildim,
Ana rahminden beri Tanrım sensin.
Benden uzak durma! Çünkü sıkıntı yanıbaşımda,
Yardım edecek kimse yok.

Boğalar kuşatıyor beni,
Azgın Başan boğaları sarıyor çevremi.
Kükreyerek avını parçalayan aslanlar gibi
Ağızlarını açıyorlar bana.
Su gibi dökülüyorum,
Bütün kemiklerim oynaklarından çıkıyor;
Yüreğim balmumu gibi içimde eriyor.
Gücüm çömlek parçası gibi kurudu,
Dilim damağıma yapışıyor;
Beni ölüm toprağına yatırdın.
Köpekler kuşatıyor beni,
Kötüler sürüsü çevremi sarıyor,
Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.
Bütün kemiklerimi sayar oldum,
Gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar.
Giysilerimi aralarında paylaşıyor,
Elbisem için kura çekiyorlar.

Ama sen, ya RAB, uzak durma;
Ey gücüm benim, yardımıma koş!
Canımı kılıçtan,
Biricik hayatımı köpeğin pençesinden kurtar!
Kurtar beni aslanın ağzından,
Yaban öküzlerinin boynuzundan.
Yanıt ver bana!
Adını kardeşlerime duyurayım,
Topluluğun ortasında sana övgüler sunayım:
Ey sizler, RAB'den korkanlar, O'na övgüler sunun!
Ey Yakup soyu, O'nu yüceltin!
Ey İsrail soyu, O'na saygı gösterin!
Çünkü O mazlumun çektiği sıkıntıyı hafife almadı,
Ondan tiksinmedi, yüz çevirmedi;
Kendisini yardıma çağırdığında ona kulak
verdi.

Davut Peygamber'in Mezmuru, Zebur 22.Bölüm

Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, “Eli, Eli, lema şevaktani?” yani, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?” diye bağırdı. (Mat. 27:46)

İsa yüksek sesle, “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!” diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi. (Luk. 23:46)


Sonsuzluk boyunca en akıldan çıkmayan sözler: “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?”

 
Ailenizi dinlemeliydiniz olan olmuş bundan sonra haklarınızı alıp yolunuza bakacaksınız sevgi ve mantık Elele olmalı her durumda aksi takdirde bu son kaçınılmaz bundan sonrasına bakacak ve hayatınıza inşallah aile desteği ve evladinizla devam edeceksiniz sonrası için tüm ilişkilerinizde ne nasıl olur bilemem dikkat ve mantık çerçevesinde devam ederek yol alacaksınız işiniz olmasi iyi bu sevindirici daha çabuk toparlanirsiniz
 
Merhaba
Yaşadıklarınız için çok üzgünüm. Çok geçmiş olsun… İnşallah kızınızı sağlıkla kucağınıza alırsınız. Yazınızı okuduğumda ben mi yazdım bunu diye düşündüm. Ben de aynı şekilde İzmir de eşimin ailesi tarafından onaylanmadan bir evlilik yaptım. Eşim tarafından uzun süre ailesi ile ilgili psikolojik şiddete uğradım. Zamanla psikolojik şiddet çok ağır bir fiziksel şiddete dönüştü ve bir eşyaya bile verilmeyecek zarar bedenime verildi. Bedenim iyileşti ama ruhum maalesef kanıyor. Eşim çok yalvardı ama şiddetin ertesi günü evden yolladım ve darp raporunu aldım. Bir ay önce evden gönderdim ve eve tekrar almadım. Şiddetten bir kaç gün içinde de hamile olduğumu öğrendim. 36 yaşına girdim ve yumurta rezervim azaldığı için( daha önce de düşüklerim olduğu için) bebekten vazgeçmeyi düşünemedim. Yapar mıyım dedim ama kıyamadım… O dayağı maalesef tek başıma yememişim. İçimdeki bebek bana tutundu, ben ona tutundum. 7.haftaya girdim. Eşimi affetmeyeceğim çünkü bebeğimin ve benim iyi bir hayatı hakettiğimizi düşünüyorum. Üniversite mezunu ve meslek sahibiyim. Eşimden nafaka talebinde bulunup kendi imkanlarımla ailemin de desteği ile Allah a güvenerek büyüteceğim. Bana ve bebeğime zarar gelmemesi için ceza almasınıda sağlayacağım. (5 sene hiç bir suça karısmama alması bizim dısımızda başka insanlarıda koruyacaktır.)
Eşimi çok sevmiştim, hep iyi yanlarını görmüştüm ve bazı şeylere katlanırım diyordum. Ama ta ki son şiddet olayına kadar.
Bu hayata bir kez geliyoruz. Türkiye de öldürülen bir çok kadın eşi tarafından sevildiğini düşündüğü için katlediliyor. Tekrar şans verdiğinde aslında hayatımızı riske atıyoruz. Sadece kendi hayatımızı değil, dünya ya gelirse çocuğumuzunda… biz mutsuz bir evliliği seçmiş olabilir ama bebeğimiz şiddet gösteren bir babayı veya mutsuz bir aile ortamını seçmedi. Sırf babasız büyütmek istemiyorum diyerek ne kadar psikolojisi bozuk, travmalı çocuklar yetiştiriyoruz.
Şiddete hayır diyen bir çok arkadasımız yeri geliyor şiddete maruz kaldığımızda yanımızda olmuyor. Tekrar şans vermek devam etmek düzelir demek çok büyük bir yanılgı. Değişmek o kadar kolay olsaydı inanın bu kadar insan ölmezdi.
Geçmişi silin. Temiz bir sayfa açın, bebeğinizin sağlıklı olmasına şükredin. Yaralarınızı zaman saracak. Ve iyi ki bitmiş diyeceksiniz. Unutmayın hepimiz çok güçlüyüz. Mutsuz bir evlilikte kendimizi açıklamaya çalısmamız çok yorucu. Biz inanırsak güzel şeyler olacak. Yeter ki haksızlık yapan kimseyi kendimizden çok sevmeyelim sevgiler
 
benim ki çocuk doğana kadar çocuk hayalleri kurdu, doğduğu gün çocuğu istemediğini söyledi.
Bu konular şimdi iğrenç geliyor ama para konuşulması gerekiyor. En ufak mahkeme açtığında dilekçesine neler yazdığına inanamayacaksın. Asla da babalık yapmayacak. 1 yıl oldu ne kendi ne ailesi ne arkadaşları merak etti oğlumu. Çocuk doğunca meraktan gelse bile 1 kere görür baba olmayacaktır. O yüzden tek alabileceğin maddiyat. Sonuna kadar al. Artık bu bir savaş ve el uzatılmaz kılıç çekilir. O sana vermemek için neler yaptığını gördüğünde ne safmışım diye üzülme. Baştan iste. Canları sağolsun ama bir bebeğin maddi giderlerini tahmin edemezsin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…