- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.031
-
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #101
Keşke hiçbirşey atmasaydınız en azından haberleri olmazdı.bu serumla resim atanlara vs ben çok sinir oluyorum.o kadar kötü durum olsa bunu düşünmezlerdi diyorum.bu tür insanları tepki olarak aramam sormam ama ailemden biri olsa tabiki istisna yapardım.gelmeye niyetleri yoksa arasalardı en azından çok ayıp olmuş.
Bence böyle üzülüp kendini yiyeceğine ara içindekileri suratlarına söyle adamakıllı özür dinlemedikleri sürece de ilişkini kes. Çünkü söylenmemiş duygular insanın kalbinde yük olarak kalıyor
Allah acil şifalar versin.
Ben de bazen korkuyorum acaba çocuklar yetişkin olunca değersizleşiyor mu diye?
Biz de mi böyle olacağız?
Ben de 40 yaşımdan sonra aileme rest çektim. Hala canım sıkılıyor ama beklenti olmayınca hayal kırıklığı da olmuyor.
Eşin zengin olsaydı annene ne faydası olacaktı? Ya da o kadar önemliyse kendi oğlu da istediği gibi zengin ve esprili mi?Teşekkür ederim hep böyle değildi. Babam onun istediği ve tercih ettiği kişiyle evlenmeyi reddedip hür irademle evlendiğim için kin dolu bana. Bu yüzden eşimi sevmiyor ve kabullenmiyor. Eşimin hiçbir saygısızlığı olmadığı halde her hareketine takıyor. Annem de ona göre mükemmel damat zengin yakışıklı ve dahi esprili olması gerektiği, eşim de bu tanımlara uymadığı için sevmiyor. Gerçi sadece zengin olsaydı da annem için yeterli olurdu.
Daha evveline gidersek de bekarken fark etmiyordum pek. Aslında annem de babam da aynıydı ama insan anne olmadan nelerden yoksun kaldığını fark etmiyor. Anne olunca farkındalık gelişiyor ve taş oturuyor içine. Ses çıkarmaya başlıyorsun. Yok hayır oğlumu ezdirmem sizin için, hayır eşime laf söyletmem diyorsun işte o durumda düşman gibi yaklaşmaya başlıyorlar. Durum bu.
O nasıl bir sözmüş içim sarsıldıIdrakyollariiltihabi istanbullu gelin'i izlediniz mi?
annenin doyuramadığını dünya doyuramaz diyordu terapist...
eşinizle ilişkinize sahip çıkmaya karar vermişsiniz. buna çok sevindim.
AA olur mu ciddi uğraşları var canım kardeşimin. Arkadaşları ile kahvede okey oynaması gerek. Beynini okey masasında bırakıp, bıyığı sigaradan sararmış emekli amca olma gayreti var ve bu çok mühim bir mesele. Vakti yok, çok yoğun.
Sesli güldüm. Aynen böyle oldu çünkü. Az önce annem aradı. Bak aynen yazayım konuşmayı.
-kızım ne oldu hastaymışsın bugün gördüm.
+evet anne dört gündür hastayım. Dört gündür hiç sesimin çıkmaması merak ettirmedi mi seni?
-ay ne bileyim yeğeninin doğum gününde suratın asıktı. Ben de bir şeye bozuldu heralde hatasını anlasın kendisi arasın dedim.
+hata derken? Benim bilmediğim bir hata mı yaptım ki?
-yok da suratın asıktı ya ondan işte.
+he yani farz edelim suratım asıktı bu durumda siz mükemmel insanların hatası değil benim haramdır yine. Ve hiçkimsenin bilmediği bu hata yüzünden yargıladın cezamı kestin öyle mi? Ki ben o gün hastaydım. Boğazım şişti. Gözümün ağrısından duramıyordum. Yeğenimin hatrına onca yolu geldim. Sana hasta olduğumu söyledim. O halde sabah 4e kadar yeğenime hazırlık yaptım. Özür dilerim ya gerçekten hatalarım yüzünden affet beni. Bundan sonra bu hataları yapmayacağım zaten.
-haberim yoktu diyorum. Kardeşlerin de bir şey söylemedi. Hepsi kendinden geçmiş zaten. Hem kardeşin de hastaydı. Kusura bakma ama ben de hastayım kaç gündür gribim. Kardeşin de öyle burnu akıyor sürekli mendille siliyor.
+ahahah mendille burnunu siliyor demek yazık tabi çocuğa.
-neyse iyi misin şimdi geleyim derdim ama çocuklar var malum gelemem.
+yok gelme lüzum yok. Bir şey diyor musun hastayım dinleneceğim.
-istersen bademcik ameliyatı için tanıdık doktor ayarlar baban.
-lüzum yok eşim ilgileniyor sağolsun.
Böyle bitti telefon görüşmesi. Suçlama, vicdan sömürüsü, bahane. Beklediğim şeyler ve şaşırmadım. Sesinde bir nebze üzüntü de hissetmedim. Artık gerçekten hepsinden tiksiniyorum.
Eşinizle birbirinize sarılmışsınız bu çok güzel bir gelişme değil mi mutlu oldum adınıza.
Ben bunu bütün konularınızda seziyorum. Sizin bir türlü mutluluğa adım atamayışınız kendi ailenizdeki travmalar sebebiyle bence.
Bence siz boşanmamalısınız. Birbirinize tutunmalısınız. Eminim siz bir adım gitseniz eşiniz 10 adım gelir.
Silemediğim için tüm bu üzüntüler zaten. Ancak hastalık ve ölüm dışında artık görüşmeyeceğim. Yoksa ben kahrımdan ölücem sonunda.Allah şifa versin inşallah, insan bazen ailesinden tuhaf tepkiler alabiliyor. Ya da böyle saçma alinganliklar, aramamalar, ama işte insanın ailesi. Büyükleri. Sonradan insan, affediveriyor herşeyi. Arkadaşın olsa silersin, uzaklasirsin ama aile de çok zor. Inşallah Allah onlara da anlayış verir. Siz de inşallah biran önce iyileşir, şifa bulursunuz .
Cidden her şerde bir hayr var hasta oldunuz evet ama hem eşinizle iletişiminiz daha iyi oldu hem de hayatınızdan çıkarmanız gereken kişileri bir kez daha gördünüz.Ben sanıyordum ki eşimin bana yaşattıkları yüzünden eski neşemi, hayata olan bakışımı, üretken halimi kaybettim. Durum öyle değilmiş. Evet eşim de duvarın üzerine taş eklemiş ama asıl sebep evlendikten sonra ailemi tanımam ve yaşadıklarımı sindiremememmiş.
Eşimin ailesi ile hiçbir konuda benzemiyoruz. Beni çileden çıkaracak hareketleri var. Düşüncemiz her anlamda zıt. Aileme söylemediğim sözleri söyledim. Çatır çatır hakkımı savundum. Yeri geldi kırdım da. Ancak hiçbir kan bağımın olmadığı insanlar "idrak bize bunları söyledi o zaman ilgilenmeyelim" demediler. Hastalık başka, hastalıkta küslük olmaz diyerek destek oldular. Benim ailem ise bahaneden başka bir şey sunmuyor. Bir de bana telefonda diyor ki annem ay neyse iyi ki kayınvaliden var destek olur sana. Sağol ya, sen demesen olmayacaktı. Bir de kayınvalidemi beğenmez kendisi.
Yok yahu iyice soğudum hepsinden.
Elbette bir gün arayacaklar. Durum buysa, sanırım ben de o zaman o telefonları cevapsız bırakırdım. En az 1-2 ay ne bana ne eşime ulaşamazlardı. Belki bişey dank eder azıcık. Bahanelerle geldiklerinde, telefona cevap verme. Çalsın dursun ama açma. Vicdanlarını rahatlatacak fırsat bulamasınlar.
çok geçmiş olsun size.ilerde asla öyle bir anne olmazsınız hassas bir insansınız yazdıklarınızdan onu anladım.ben de anlamıyorum bu aileler nasıl böyle vurdumduymaz oluyor..birde kendileri hasta olunca yardım beklerler hangi yüzle beklerlerse..benimkiler de sizinkiler kadar olmasa da çok rahatlar merak etmezler.ama özellikle evlenirken eşimi çok istemediler ondan böyleyiz diye düşünüyorum. acaba sizde de geçmişte bişey yasandı mı da böyle oldular?bu halde sizi üzmek istemiyprum ama bu durumun gerçekten mantıklı bir açıklaması yok mu..siz inadına oğluna düşkün ilgili olun gerisi boş.yalnız değilsiniz oğlunuz var çok sükür
Hassas bir modelmişim demek ki ben de yeni anlıyorum :) babama ben de nötrüm. Ama anneme karşı nedense hep neden böylesin diye sormak, tüm öfkemi boşaltmak ne bileyim kendine getirmek istiyorum. Babamı kabullendim hep böyleydi, dümdüz çoğunlukla kötü, duyarsız bir insandı. Ama hep aynı çizgideydi. Dolayısıyla onu kabullenip yok saymam kolay oldu. Ancak annem fedakar olduğunu söyleyen, sürekli duygulardan bahseden, herkesi Vicdansız olmakla suçlayan, hep iyi niyetinden kaybettiğini söyleyen bir insan. Ve onun bu iki türlü haline tahammül edemiyorum. O vicdanı ben niye göremiyorum demek istiyorum.Şu aile takıntından bi kurtulamadim idrak bu yüzden de hiç mutlu olamiyorsunya bırak istemiyorlar demek gelmiyor içlerinden bende babama karşı birsey hissetmiyorum birşey olsa gene ben gidiyorum ediyorum ama ondan birşey beklemiyorum mümkünse benden uzak olsun çok daha mutluyum.
Sadece baba benim için ne yokluğunu ariyorum ne özluyorum. Senin ailen zaten var birde oğlun var hala ne bekliyorsun zorla değil ya bırak valla ben bu takıntına anlam veremiyorum
Şu değersizlik hissi varya, 40 derece ateşe bile bana mısın der. Ruhen çökertir insanı ki, ruhu çökenin kafası da kalkmaz. Bunun tek ilacı da sıfır beklenti.
Her işini tek başına yapan, üstesinden gelen, ağlamayana meme verende olmaz zaten. Aman boşver olmasınlar, duygusala bağlama kendini. Hem insanlar ve tutumları değişmeyecek, hem olan sana olacak. Kalan sağlar bizimdir de, yürü yolunu.
Bir gün oğlun büyüyecek, kendi hayatını arşınlamaya başlayacak. Sende o gün özgürlüğünü ve yaşadıklarından aldığın dersle kendi keyfinin kahyası olacaksın. Ne eyvallahın olacak, ne beklentin, ne de ödenmesi gereken borcun. Önce kafanı özgürleştir, gerisi çorap söküğü.
Çok geçmiş olsun, bir an önce sapa sağlam, dipçik gibi olman dileğiyle.
En dip not: Yazdıklarından anladığım kadarıyla eşin zor gün sınavını geçmiş, bir yeşil ışık yak şu adama.