- 22 Ağustos 2014
- 1.763
- 2.145
- Konu Sahibi agresifportakal
- #69.981
Yazı alıntıdır ...
Çocuklarımızın güzel günlere büyümesi dileğiyle inşallah ortalık düzelir ülke güllük gülistanlık günlere doğru ilerler ://
UZM. PSK. RAMAZAN ŞİMŞEK
Yeni bir kardeş geldi diğerinin “pabucu dama atıldı”. “Sen büyüksün, sen küçüksün; sen kızsın, sen erkeksin” dediler bir türlü kardeş olamadık.
Okula başladık. “Uzun kısa, çalışkan tembel” diye ayırdılar “arkadaş” olamadık.
Sınıfa engelli bir çocuk geldi. Aileler “Çocuğumuz etkilenecek” diye şikâyet ettiler. Allahtan çocuk gitti de etkilenmedik!
Keşke etkilenseydik, beraber maç yapsaydık. Gol atmakta zorlanırdı belki ama kalede dursaydı da gol yeseydi. Kazanınca beraber sevinirdik, kaybetsek beraber üzülürdük. Belki o zaman anlardık Yusuf’un yüreğinin bizden çok büyük olduğunu.
Maç demişken bir gün abiler kahvede maç izliyordu. Kahveler, sporla ilgilenen insanlarla dolup taşmıştı diye sevinirken bir de ne duyalım; maç izlerken büyük bir kavga çıkmış ve onlarca insan yaralanmış. O zaman öğrendik Fener ile Cimbom’un düşman olduğunu.
Bazı akrabalar erken kalksın diye esneme numarası yapılırken bazıları kapıda karşılandı, oturmaları için ısrar edildi. Almanya’dan geliyorsa üstüne bir de kuzu, koyun kesildi. Büyüyünce anladık nedenini!
“Bu okul neden böyle, onlar neden farklı giyiniyorlar?” diye sorduk parayla gidenin “özel” olduğunu o zaman duyduk.
Köylerde her okul olmaz. Kazanır gidersin bir şehre, devletin yatılı yurtlarında kalırsın. Bir gün iki sınıf arasında sataşmalar, tartışmalar oldu. “Yatılı” öğrenciler bir odaya “gündüzlü” öğrenciler başka bir odaya çekildi. “Biz” dayak yedik “onlar” nasihat. Gündüzlü öğrencilerin bize çok yaklaşmaması, mümkünse bizimle arkadaşlık etmemesi gerekiyordu.
Anladık ki biz yatılılar çok özeliz :)
Sağcı ve solcu kelimelerini öğretmenlerimizden duyduk. Sağcı ile solcuların ayNı masada oturmaması gerektiğini, arkadaşlık etmemesi gerektiğini öğretmenlerimizden öğrendik. Öğretmenler odasında sürekli ayrı oturuyorlardı. Nedenini bir türlü soramadık. Sağ olsunlar milletvekillerimizden öğrendik de rahatladık.
Arkadaş üzgün. “Ne oldu birader, niye üzgünsün?” dedim. “Ayşe’yi istedik, sorun oldu” dedi. “Ne sorunu birader?” demeye kalmadan öğrendim sunnilerle alevilerin evlenmesinin sorun olduğunu.
...Ölüler de farklıymış, ölmeden öğrendik çok şükür...
Neyse daha fazla canınızı sıkmayayım.
Zor olacak, güç olacak ama birlikte yaşamayı inşallah öğreneceğiz.. UZM. PSK. RAMAZAN ŞİMŞEK
Çocuklarımızın güzel günlere büyümesi dileğiyle inşallah ortalık düzelir ülke güllük gülistanlık günlere doğru ilerler ://
UZM. PSK. RAMAZAN ŞİMŞEK
Yeni bir kardeş geldi diğerinin “pabucu dama atıldı”. “Sen büyüksün, sen küçüksün; sen kızsın, sen erkeksin” dediler bir türlü kardeş olamadık.
Okula başladık. “Uzun kısa, çalışkan tembel” diye ayırdılar “arkadaş” olamadık.
Sınıfa engelli bir çocuk geldi. Aileler “Çocuğumuz etkilenecek” diye şikâyet ettiler. Allahtan çocuk gitti de etkilenmedik!
Keşke etkilenseydik, beraber maç yapsaydık. Gol atmakta zorlanırdı belki ama kalede dursaydı da gol yeseydi. Kazanınca beraber sevinirdik, kaybetsek beraber üzülürdük. Belki o zaman anlardık Yusuf’un yüreğinin bizden çok büyük olduğunu.
Maç demişken bir gün abiler kahvede maç izliyordu. Kahveler, sporla ilgilenen insanlarla dolup taşmıştı diye sevinirken bir de ne duyalım; maç izlerken büyük bir kavga çıkmış ve onlarca insan yaralanmış. O zaman öğrendik Fener ile Cimbom’un düşman olduğunu.
Bazı akrabalar erken kalksın diye esneme numarası yapılırken bazıları kapıda karşılandı, oturmaları için ısrar edildi. Almanya’dan geliyorsa üstüne bir de kuzu, koyun kesildi. Büyüyünce anladık nedenini!
“Bu okul neden böyle, onlar neden farklı giyiniyorlar?” diye sorduk parayla gidenin “özel” olduğunu o zaman duyduk.
Köylerde her okul olmaz. Kazanır gidersin bir şehre, devletin yatılı yurtlarında kalırsın. Bir gün iki sınıf arasında sataşmalar, tartışmalar oldu. “Yatılı” öğrenciler bir odaya “gündüzlü” öğrenciler başka bir odaya çekildi. “Biz” dayak yedik “onlar” nasihat. Gündüzlü öğrencilerin bize çok yaklaşmaması, mümkünse bizimle arkadaşlık etmemesi gerekiyordu.
Anladık ki biz yatılılar çok özeliz :)
Sağcı ve solcu kelimelerini öğretmenlerimizden duyduk. Sağcı ile solcuların ayNı masada oturmaması gerektiğini, arkadaşlık etmemesi gerektiğini öğretmenlerimizden öğrendik. Öğretmenler odasında sürekli ayrı oturuyorlardı. Nedenini bir türlü soramadık. Sağ olsunlar milletvekillerimizden öğrendik de rahatladık.
Arkadaş üzgün. “Ne oldu birader, niye üzgünsün?” dedim. “Ayşe’yi istedik, sorun oldu” dedi. “Ne sorunu birader?” demeye kalmadan öğrendim sunnilerle alevilerin evlenmesinin sorun olduğunu.
...Ölüler de farklıymış, ölmeden öğrendik çok şükür...
Neyse daha fazla canınızı sıkmayayım.
Zor olacak, güç olacak ama birlikte yaşamayı inşallah öğreneceğiz.. UZM. PSK. RAMAZAN ŞİMŞEK