kızlar merhaba, bugün artvinin kurtuluş günüydü ve bu yüzden okullar tatildi. sadece sabah törenimiz vardı ona gittik geldik ömrümde bu kadar coşkusuz bir kutlama daha görmedim. cumhuriyet bayramı da çok yavan geçti...
neyse gelelim bana :) kızlar bu yoğunluk beni öldürecek herhalde çünkü işler bir türlü bitmek bilmiyor tam bitti diyorum bu sefer de başka işler çıkıyor.
dönem başında bir öğrencim tatilde bir tanıdıklarını kaybetmiş (kanserden) ardından defne joy ölünce çocukcağız ölümden oldukça etkilenmiş
annesi aynı zamanda aynı okulda öğretmen arkadaşım bana kızıyla konuşmamı istemişti ben de kabul ettim ama o gece çok kötü olup ağlama krizlerine girince ertesi sabah soluğu hastanede psikiyatr servisinde almışlar. kıza prozac ilaç vermişler kızcağız ilacı içince coşuyor , hiperaktif oluyor. onun durumu düzelmeden bu öğrencimin amca kızı (o da benim öğrencim) o rahatsızlanıyor sürekli ağlıyor "aklımdan kötü şeyler geçiyor ben kötü bir insanım ben cehennemde yanacağım" diye, yere eşyası düşse "acaba bu benim mi?" diye sorguluyor ama sonra da başkasının eşyasını aldım, hırsızlık yaptım ben kötü bir insanım" diye ağlamaya başlıyor düşünü sınıfta sıranın üzerindeki toz önlüğüyle eve gidiyor "ben bu tozu okuldan getirdim, hırsızlık yaptım" diyor. ailesi okula geldi görüştük adam "acaba din kültürü dersinde ne işleniyor?" diye soruyor hatta din kültürü dersine gelen öğretmenle konuşacaklardı ama yeni din kültürü öğretmenimiz sınıfa daha 2 kere girmiş olduğu için bu durumun yeni gelen din kültürü hocasıyla alakalı olmadığını belirttim. geçen dönem din dersine kendim girmiştim veliye kendimin imam hatip mezunu olduğumu ve özellikle dini konularda ürkütmek, korkutmak yerine daima iyi ve güzel yönleriyle dini anlatmanın öneminden ve dersi de bu esasla işlediğimden bahsettim. öğrenciyle birebir görüşeceğimden ama bu durum devam ederse bir uzmandan yardım almak gerektiğini belirttim . neyse ertesi gün kızla konuştum konuşma iyi geçti ama sonraki gün kız yine aynı problemleri yaşayınca aileyi arayıp durumu haber verdim aile kızı psikiyatra götürdü.
bu arada öteki kız (hani şu ölüm fobisi olan) okulda rahatsızlanınca onunla konuştum ona " yaşadığı bu ; nefes alamama, sanki ölcekmiş gibi hissetme ve boğulma hissinin panik atağa benzediğini kendimin de benzer bir durum yaşadığımı ve böyle bir durumda yapılacak en güzel şeyin temiz havaya çıkıp derin derin nefes almanın iyi geleceğini ve bunun geçici bir durum olduğunu" söyledim o da akşam evde "ben hasta değilim sadece panik atakmışım öğretmenim söyledi" demiş:)) ertesi gün annesi "hocam ilkeye teşhisi koymuşsunuz, panik atakmış nihayet akşam rahat bir uyku uyudu" dedi ben önce şaşırdım çünkü ben "panik ataksın demek yerine panik atağa benziyor" demiştim durumu anlattım öğlen eşi de geldi (ki o da başka bir okulda müdür) bana " hocam çok teşekkür ederim nihayet kaç günden sonra ilke rahat bir uyku uyudu, sizi çok seviyor" dedi. çok mutlu oldum tabii :))
ama bir taraftan seviniyorum bir taraftan kız bu panik atağa takılı kalmaz inşaallah diyorum
(