• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

1.sınıf Öğretmen seçimi..

Çok teşekkür ederim.bende tam aksine iyi ifade edemediğimi düşünüyorum.
iyi öğretmen kavramı. aileye ve çocuğa göre değişir. Benim beklentim biraz disiplin ve kurallara uymayı öğrenmesi.
Kimi de çocuğunun özgür rahat olmasını ister.
Bu beklenti sadece öğretmen ile karşılananilecek bir şey değil ama :KK43:
Psikolog randevusu aldığınızdan söz etmişsiniz bence çok yerinde olmuş. Bir uzmanla çalışmanın faydasını göreceğinize inanıyorum. Tıbbi teşhis konulmadan da siz çocuğunuzu şimdiden etiketlemeyin ve endişelenmeyin. Uzman eşliğinde çocuğunuzu anlamaya çalışmak çok daha olumlu sonuç verecektir. Okul işin sadece bir bölümü çünkü. Asıl değişim, asıl eğitim aile ortamında gerçekleşiyor.

Kısa süredir öğretmenim ama öyle öğretmenler gördüm ki hak vermeden edemiyorum. Sınıfta kafasınu tahtaya vuranı da, elindeki çay bardağını sınıfın ortasına fırlatanı da, tahtada konuşanlar diye adı yazan öğrencileri sınıfın önüne çıkarıp çocukların sinir krizi geçirmesine neden olacak kadar aşağılayıp rencide edeni de gördüm. Dersin yarısını öğrencilere kendisine masaj yaptırarak geçiren, iki kat ek ders alınan haftasonu kurslarını bahçede piknik yaparak geçiren.
Çocukları sevmeyen insanlar öğretmen olmamalı bence de. Yaşları kaç olursa olsun çocuklar anlıyorlar kendilerine değer veren, seven onu birey olarak gören öğretmeni. O öğretmen ona kızsa da sevmeye devam ediyor çocuk biliyor çünkü sevildiğini, iyiliğinin istendiğini.
 
Valla kimse kusura bakmasin da ben de ogretmen secerim. Bagis yapilacaksa yaparim. Benim onceligim meslegini ve cocuklari sevmesi,ders degil de hayati ve gercekleri ogretmesi, insanlik ogretmesi,benim ogrettiklerimle celiskide olmayacak yolda devam etmesi,Ataturkcu,aydin ve cagdas bir ogretmen. Hayatimda dersten daha onemli seyler var ve artik herkes dersi ogretiyor,onemli olan digerleri.
Ee peki bunları istemek suç mu?
Bi öğretmenin vizyonu da önemlidir..
Çocuklara doğru örnek olunmalı.
Paylaşmayı. doğruluğu. dürüstlüğü ve insanlığı anlatsın.
Bunun yanında eğitimin önemini de anlatsın.
 
Acilin ben ogretmenim. Basligi gordum geldim iki cift sozum var ogretmen secimi uzerine.
Benim cocugum kural tanimaz demissiniz de hicbir ogretmen bu tip ogrenciye meydani birakmaz. Ogretmen biraksa diger veliler birakmaz.
On bes yila merdiven dayadim. Cok cok iyi denilen sinif ogretmenlerinin sinifini brans ogretmeni olarak devraldim. Gercekten sinifta bes tane cok iyi ogrenci vardi. Gel gelelim bes tane de dogru durust okuyamayan yazamayan ogrenciler de vardi. Sinifin geri kalani orta alt orta ust seklindeydi. O cok iyi bes ogrencinin ana babalari canavar gibiydi. Birisi 6. Sinif biter bitmez 7. Sinif kitaplarini istiyordu cocuguna yazin calistiriyormus.
Birisi ev almamis kendine dershaneye yollamis. Birisi once kendi calisiyormus kitaplara sonra cocuguna aktariyormus. E boyle ogrencinin ogretmeni olmaya ne var?
Bunlar uzerinden reklam yapiliyor. Sen cok iyiysen sinifin geneli uzerinden basari durumunu degerlendirmek gerekmez mi?
Karakter egitiminin temeli de ailede atilir ayrica. Ayva agacindan nar toplanmaz.
Neyse diyecek cok soz var da kissadan hisseyi vereyim.
İYİ ÖGRETMEN YOKTUR İYİ ANA BABA VARDİR
 
Yazmadan edemedim. Rüşvet, yaptığı iltimas için kişinin kendi cebine attığı paradır. Oysa okullarda alınan bu para bağış adı altında okulun kasasına gider ve okul aile birliği ve okul idaresi tarafından okul giderleri ve öğrenciler için harcanır. Eksiklikler giderilir. Yani verilen paranın makbuzu alınır ve o paranın kuruşu müdürün öğretmenlerin cebine girmez.Yoksa elbet incelenir ve soruşturma açılır bir şekilde.
Okula gelen para düşünülürse yazılı dışında çocuklara fotokopi bile dağıtmak mümkün olmayabiliyor.

Veren var veremeyen var o kısmı eleştirilir, ayrı.

Kaç yıllık öğretmenim kaç okul değiştirdim içtiğimiz çaydan tuvaletimizdeki kağıda sabuna kadar aylık belli bir para veriyoruz okula. Okula verilen paraların müdür ve öğretmenler taradından yendiğini düşünen çok kişi var malesef. Bilgi vermek istedim. Yoksa size tepkili bir mesaj değil. Böyle olduğu bilinmiyor pek.

Konuya yorumum. Disiplin eşittir başarı diyorum. Kuralları benimsemesi gerekiyor çocuğun okul döneminde. Evde kuralları benimsemede sıkıntı yaşanmışsa bir de fazla hoşgörülü öğretmen çocuğun gelişimi için doğru olmaz diye düşünüyorum. Tabi ki çocukları seven, sahiplenen ve otoriteli bir öğretmen.
Hayırlısı olur inşallah. Ve şuna da katılıyorum. İşini iyi yapmayan öğretmenler de var. Her vasıfta ve her meslek grubunda olduğu gibi.
Çocuğun eğitiminde kuralların benimsenmesinde anne babanın rolünün yanında öğretmenin etkisi devede kulak bunu da unutmamalı. Bu yüzden ilkokulda bile dört yılın sonunda aynı sınıftan çok çok farklı karakterler çıkar.
İstenilen öğretmeni seçmek için rüşvet mi veriliyor ?
 
Ben de öğretmenim ve bu konu her senenin başında mevzu olur
Müdür bey seçtirmiyor rica da kabul etmiyor
En güzelini yapıyor
Cocuklarınızı bırakın bulundukları ortama şartlarına uyum sağlasınlar
Sizin tanıstıgınız sohpet ettiğiniz öğretmen sınıfında aynı değildir
Kimsenin öğretmen seçebilme gibi bir yetisi ve hakkı olamaz
 
Ben bu yıl dilekçe verdim, 68aylik olacak ama yine anaokuluna gidecek. Yani önümde 1 sene olmasına rağmen ilkokul konusu beni aşırı geriyor. Neden dersen, iyi bir devlet okulu bulmak istiyorum.Iyi okulu da öğretmenden cok o okula gidecek çocuklar belirliyor benim için.Kaba,hırçın 1-2 cocuk kızımı geçen sene kresten soğuttu.Ogretmenini en sevdikleri listesinin başinda tutmasına rağmen ben başka okula gideyim nolur diye yalvariyor. E hadi bu anaokulu,değiştirilir de ikokulda olursa ne olacak? O yüzden bence çocuğunuzun anlaşıp sevebileceği,ona kötü seyler asilamayacagi arkadaşları olması önemli. Siz muhitten okuldan eminseniz öğretmen konusunu çok kurcalamayın. Ben sanırım şöyle yaparim,en iyi öğretmeni arastirmk yerine işini sevmeyip,sevgi dolu olmayip velilerin kaçtığı öğretmeni araştırırım:) Diğerleri başımın tacı:)
 
Bu beklenti sadece öğretmen ile karşılananilecek bir şey değil ama :KK43:
Psikolog randevusu aldığınızdan söz etmişsiniz bence çok yerinde olmuş. Bir uzmanla çalışmanın faydasını göreceğinize inanıyorum. Tıbbi teşhis konulmadan da siz çocuğunuzu şimdiden etiketlemeyin ve endişelenmeyin. Uzman eşliğinde çocuğunuzu anlamaya çalışmak çok daha olumlu sonuç verecektir. Okul işin sadece bir bölümü çünkü. Asıl değişim, asıl eğitim aile ortamında gerçekleşiyor.

Kısa süredir öğretmenim ama öyle öğretmenler gördüm ki hak vermeden edemiyorum. Sınıfta kafasınu tahtaya vuranı da, elindeki çay bardağını sınıfın ortasına fırlatanı da, tahtada konuşanlar diye adı yazan öğrencileri sınıfın önüne çıkarıp çocukların sinir krizi geçirmesine neden olacak kadar aşağılayıp rencide edeni de gördüm. Dersin yarısını öğrencilere kendisine masaj yaptırarak geçiren, iki kat ek ders alınan haftasonu kurslarını bahçede piknik yaparak geçiren.
Çocukları sevmeyen insanlar öğretmen olmamalı bence de. Yaşları kaç olursa olsun çocuklar anlıyorlar kendilerine değer veren, seven onu birey olarak gören öğretmeni. O öğretmen ona kızsa da sevmeye devam ediyor çocuk biliyor çünkü sevildiğini, iyiliğinin istendiğini.
Ben şuan şoktayım :KK57: gerçekten hala bu tip öğretmenler var mı!!
Ben disiplini. otoriteyi sağlasın derken tabiki bağırıp çağırarak değil. Allah korusun:KK17:
Çalıştığım yerde psikologlar var.kızımla görüştü. Teşhisi ben koymadım. Ayrıca oda tam olarak koyamadı.
Bakalım hayırlısı inşallah.
 
Ee peki bunları istemek suç mu?
Bi öğretmenin vizyonu da önemlidir..
Çocuklara doğru örnek olunmalı.
Paylaşmayı. doğruluğu. dürüstlüğü ve insanlığı anlatsın.
Bunun yanında eğitimin önemini de anlatsın.
Neden suc olsun? Belli bir ideolojiyi benimsemisim,cocuguma evde onu anlatmisim,kim ister okulda birisi bunun tam tersini anlatsin? Hic kimse istemez bence. Suc diyen de gidip haril haril kendisine uygun ogretmeni arastiriyordur zaten hic merak etmeyin ;)
 
Ya şuan sizin yazdıklarınızı yazmış olsaydım varya..nasıl bombardımana
tutulurdum :halay:
Ya istediğim sadece kızımın disiplinini sağlamasıýdı.
Ayrıca yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum. 4 yıl aynı öğretmen olacak.
Neden beklentimize uygun olmasın.
Herkesin beklentisi aynı değil ki..

Kesinlikle, atiyorum ben kadin jinekolog tercih etmezken, baska biri asla erkek jinekologa gitmem diyebilir, tamamen beklentileriniz ve tercihlerinizle alakali.
İsteyen secmesin, ama secene de bu kadar yuklenilmesin,
Dedigim gibi her meslekte iyi-kotu oldugu gibi, bana uyan-uymayan var, ben cocugumun geleceğini ve psikolojisini sansa birakamam.
 
Ben bir veliyim. Size birinci sınıfta yaşadıklarımı anlatayım.

Yer İstanbul. İyi bir devlet okulu.

Oranın müdürü sanki okul değil ticarethane işleten şerefsiz bir adam. Paraya tapan bir insan musveddesi!

Bütün velilere çekiliş yaptık, rastgele öğretmenlere düştü çocuklar dedi. Oysa ki parayı bastıran istediği öğretmeni seçti.

Benim oğlum yeni gelen bir kadın öğretmene düştü. Allah onu bildiği gibi yapsın!

O öğretmen çocuk ve veli kayıran dedikodu seven, yalaka velilerinden hediye alıp onların çocuğunu kayıran bir kadındı.

Oğlum dayak yediginde, yalaka velilerin çocuklarına tek kelime etmeyip çocuğumu assaliyan bir yaratıktı.

Oğlum okula gitmicem diye ağlama krizlerine giriyordu. Bana hiçbir şey anlayamıyordu.

Birgün aynı sınıfta okuduğu kız bendeydi. Annesi arkadaşımdı. Kız oğluma yalancı ve sahtekar diye laf atıp duruyordu. Neden böyle diyorsun dediğimde;

Öğretmenimiz bu isimleri senin oğluna taktı. Bizim de söylememizi istedi, dedi.

Bir öğretmen nasıl olur da 6 yaşındaki çocuğa bunları der ve arkadaşlarına da söyletir.!!!

Müdüre gittiğim zaman tabi ki öğretmenini korudu ve benim çocuğuma hastalıklı bir tip dedi.

Bu şekilde 1 ay geçirdik. Benim çocuğum hâlâ dayak yiyor ve assalaniyordu.

Biz mudurle iyice papaz olmuştuk. Devamlı çocuk üzerinden beni ezmeye çalışıyordu.

Birgün müfettiş geldi. Başka birşey için. Beni ona şikayet etmiş. Çocuğuma hastalıklı diyen adama bakın bı!!!!!!

Ha bu arada bana istersen başka okula yönlendirim seni diye emirler veriyordu. Ben başka sınıfa geçsin istiyorum o oğlumu okuldan atma çabasına girmişti.

Müdür seni müfettiş istiyor dedi. Gittim sok oldum. Müfettişe neler demişler.

Oğlumu istedi sınıftan getirdim. Onunla onbeş dk konuştu.

Sonra odada bana şunları dedi.

Müdür ve öğretmen çocuk için başına buyruk, laf dinlemeyen, sınıfın düzenini bozan, dayak atan, hatta kafadan özürlü dediler ama onlar nasıl gözlem yaptılarsa ben bu çocukta birşey görmedim dedi. Aksine içine kapanık, korkak bir çocuk dedi.

Bende öğretmenin dediklerini ve onu ötelediklerini, hatta sınıfta oğlum yokmuş gibi ders yaptıklarını (arkadaşımın kızı anlattı) söyledim.

O an müdür kivirdi. Benim çocuğuma hastalıklı diyen müdür, baktığı müfettiş benim tarafımda çocukça bir sorun yok zaten hocam dedi, müfettişe.

Bu arada müdür gelmeden müfettişe bizi bu okuldan göndermek istiyor müdür, demiştim.


Müfettiş, bana sordu nasıl çözümlenir bu olay ne istersin dedi.

Başka sınıf dedim. Anında tamamdır dedi. Bizim müdürün suratı iyice düştü.

Aynen şunları dedi zaten okul değiştirmeyin sınıf değiştirin çocugun psikolojisi iyice bozulur dedi. O an müdür bana baktı.

Velhasıl sınıf değiştirmek için uğraşan ben, o müfettişin sayesinde o rezil öğretmenden kurtuldum.

Üstelik beni müfettişe şikayet eden müdür yaratığı mal gibi kaldı.

Sonra eğitimci, idealist ve güler yüzlü bir öğretmene düştük ve kurtulduk.


O öğretmen sıfatı alan yaratığin ve şerefsiz müdürün Allah belasını versin. Oğlumun 1. Sınıf ilk dönemi kaybolup gitmişti. Bu küçücük yaşında hakaretlere ve dışlanmaya maruz kalması beni mahvetmisti.


Ne olursa olsun çocuğunuzu iyi takip edin. Benim oğlumun arkadaşı anlatmasa bilmeyecektim belki de. O kadar çok içine kapanmıştı ki sadece ağlıyordu okula gitmemek için.

Umarım insan olan bir öğretmene düşersiniz.

Ben bunları yaşarken sıkıntıdan 1.5 ayda 6 kg vermiştim istesem veremezdim. Yemeden içmeden kesilmistim. Hergun ama hergun o öğretmenden ve mudurden yediğim lafları bı bilsen.

Rabbime havale ediyorum. İnşallah pisliklerinde bogulurlar.
 
Ya ben kendim cok yumusak yuzluyum. Cocuklara asssla kizamiyorum. Kizim eline almis kalemi duvarlari salon sandalyelerimi falan ciziyor kizamyorum. Anca yaptgim en buyuk sey hadi geel senle sunu oynayalm yada cizgifilm aciyim sana dyip baska yere goturmek..Es kaza bi bagircak olsam suratima bi bakiyor gulmem geliyo mesela. Sert olamiyorum.Olsam da fayda etmiyor yada. Benim kizim 20 aylik. Ileriki halimi gordum sizde. Kurallara uymaz yirtinir kendini ordan oraya atar hep kendi istedigi olsun ister. Kucakta durmaz kendini sevdirtmez bile soyle bi doya doya sarilayim opeyim bile olamaz mesela hemen kacar..
Ben ogretmen olsam ogrenciler tepeme cikardi. Valla zor bi de disiplin saglamak lazjm ustune biseyler ogretmek de lazim. Ama korkutmamak da lazim.. kimi cocuklar gel beni dov diyor bazi canavar olanlar.. onlara tahammul etmek lazim.
Ben olsam kizimk yumusak yuzlu ve yaramazliklari cok buyutmeyen bi ogretmene verirdim heralde. Ama dogrusu bu mu hayir bence degil. Otoriteyi saglayabilen gerekirse kizan eden bi ogretmendir belki ... ama kiyamaaaaaam...
 
Yazmadan edemedim. Rüşvet, yaptığı iltimas için kişinin kendi cebine attığı paradır. Oysa okullarda alınan bu para bağış adı altında okulun kasasına gider ve okul aile birliği ve okul idaresi tarafından okul giderleri ve öğrenciler için harcanır. Eksiklikler giderilir. Yani verilen paranın makbuzu alınır ve o paranın kuruşu müdürün öğretmenlerin cebine girmez.Yoksa elbet incelenir ve soruşturma açılır bir şekilde.
Okula gelen para düşünülürse yazılı dışında çocuklara fotokopi bile dağıtmak mümkün olmayabiliyor.

Veren var veremeyen var o kısmı eleştirilir, ayrı.

Kaç yıllık öğretmenim kaç okul değiştirdim içtiğimiz çaydan tuvaletimizdeki kağıda sabuna kadar aylık belli bir para veriyoruz okula. Okula verilen paraların müdür ve öğretmenler taradından yendiğini düşünen çok kişi var malesef. Bilgi vermek istedim. Yoksa size tepkili bir mesaj değil. Böyle olduğu bilinmiyor pek.

Benim bildiğim bağış gönüllü olarak yapılır, bir şeyler karşılığında değil. Bu da bağış adı altında rüşvettir. Veliye verilen makbuzun ne önemi var kendi sistemine işlemedikten sonra, ya da alım yaparken fazla fiyattan göstermek çok mu zor. Rüşvet, para karşılığı iltimas satın almaktır. Zaten fotokopi dağıtmaya da karşıyım. O çoğaltılan şeyleri insanlar emek karşılığında yazıp telif alıyor.

Mesela şimdi doktora gitseniz, şu ilacı yaz deseniz, o da sağlık ocağına şu kadar bağış yaparsan yazarım dese bu olay haberlere çıkar. Ama okulda olunca normal karşılanıyor.
 
evde nazlı niyazlı olan kızım, okulda tamamen şansına gelen bayan ve disiplinli öğretmeni sayesinde çok ama çok değişti, benim uygulayamadıgım seylerde öğretmenden destek aldım, allah ondan razı olsun, mükemmel bir kadın, bu sene 4.sınıf oldu kızım ve şansından aynı öğretmenle ilkokulu bitirmiş olacak inşallah :)

evet eğer daha rahat bir öğretmen olsaydı belki benim kızım da evde ki gibi devamlı otoritesiz davranabilir ve dahası derslerinde de geri kalabilirdi, iyi öğretmen candır, ama şu da var kızımı ben teslim ettim, yani dedim ki eskilerin tabiriyle eti sizin kemiği benim :) ve nazlı niyazlı cocuk yasagıdımız sehırde yapılan 3.sınıflararsı sınavda 1.lik kazandı, yeniden diyorum, iyi öğretmen diye birşey var ki onlardan allah razı olsun :)
 
Benim bildiğim bağış gönüllü olarak yapılır, bir şeyler karşılığında değil. Bu da bağış adı altında rüşvettir. Veliye verilen makbuzun ne önemi var kendi sistemine işlemedikten sonra, ya da alım yaparken fazla fiyattan göstermek çok mu zor. Rüşvet, para karşılığı iltimas satın almaktır. Zaten fotokopi dağıtmaya da karşıyım. O çoğaltılan şeyleri insanlar emek karşılığında yazıp telif alıyor.

Mesela şimdi doktora gitseniz, şu ilacı yaz deseniz, o da sağlık ocağına şu kadar bağış yaparsan yazarım dese bu olay haberlere çıkar. Ama okulda olunca normal karşılanıyor.
te
Benim bildiğim bağış gönüllü olarak yapılır, bir şeyler karşılığında değil. Bu da bağış adı altında rüşvettir. Veliye verilen makbuzun ne önemi var kendi sistemine işlemedikten sonra, ya da alım yaparken fazla fiyattan göstermek çok mu zor. Rüşvet, para karşılığı iltimas satın almaktır. Zaten fotokopi dağıtmaya da karşıyım. O çoğaltılan şeyleri insanlar emek karşılığında yazıp telif alıyor.

Mesela şimdi doktora gitseniz, şu ilacı yaz deseniz, o da sağlık ocağına şu kadar bağış yaparsan yazarım dese bu olay haberlere çıkar. Ama okulda olunca normal karşılanıyor.

Zaten okulda zorla para toplarsan başın derde girer. Ya da mecbur tutamaz kimse. Bütün okullar da bunu yapmıyodur zaten. Ama ülkemizde bazı okullarda bu var ve buradan alınan parayla okulun bilgisayar, temizlik, güvenlik vs giderlerini karşılayan çok okul var. Bunun eleştirilecek bir çok yanını var doğru. Ben veren var veremeyen var o kısmı eleştirilir dedim zaten. Ama buna rüşvet demek de pek doğru değil. Rüşvet bir çok kurumda var malesef. Evet doktora teklif etmiyorsun ama pekala özele gidip istediğin raporu bile rahatça alabildiğin yerler var. Hastaneleri geç hadi, bir sürü kurum yazabilirim işini gördürmek için üç beş lira fazla verilen. Hiçbiri aldığı paraya makbuz verip parayı kurumun kasasına atmaz. Ayrıca makbuzlu parayı öyle az göstermek çok göstermek çok kolay değil özellikle okul aile birliği varken. Tek kişi sorumlu olmuyor yapılan harcamalardan.

Valla ortada çok yanlış var. Ama bunun sorumlusu sadece okul değil. Suçlu olunması sadece onun suçlu olduğu anlamına gelmiyor. Hata iyi gözlemlenmeli. Ücretsiz eğitim derken özel okulların ne kadar arttığını desteklendiğini ve devlet okullarına ne kadar ödenek gittiğini de bir araştırın. Fotokopi zaten kitaptan çekmek yasaktır. Okullara yazı gider. Bizim okulda yok öyle şey örneğin. Çeken varsa kendi sorumlu telifinden. Kitap alamayan çocuklar için çekmeye çalışıyorsa onun da kötü ya da iyi niyeti tartışılır.
Biz kendi hazırladığımız çalışmaları dağıtıyoruz. Ve fotokopi bir küçük madde bu olayda.

Ben geneli anlatıyorum şuan. Uç örnekler yaşayanlar mutlaka olmuştur. Onları kimse savunamaz zaten. Çürük elma malesef her kurumda var.
Eğitimin kalitesi ortada. Gittikçe de kötüleşiyor.
 
Neden suc olsun? Belli bir ideolojiyi benimsemisim,cocuguma evde onu anlatmisim,kim ister okulda birisi bunun tam tersini anlatsin? Hic kimse istemez bence. Suc diyen de gidip haril haril kendisine uygun ogretmeni arastiriyordur zaten hic merak etmeyin :KK66:

Belki çocugunuz farklı bir idea seçicek kendine
 
Ben bir veliyim. Size birinci sınıfta yaşadıklarımı anlatayım.

Yer İstanbul. İyi bir devlet okulu.

Oranın müdürü sanki okul değil ticarethane işleten şerefsiz bir adam. Paraya tapan bir insan musveddesi!

Bütün velilere çekiliş yaptık, rastgele öğretmenlere düştü çocuklar dedi. Oysa ki parayı bastıran istediği öğretmeni seçti.

Benim oğlum yeni gelen bir kadın öğretmene düştü. Allah onu bildiği gibi yapsın!

O öğretmen çocuk ve veli kayıran dedikodu seven, yalaka velilerinden hediye alıp onların çocuğunu kayıran bir kadındı.

Oğlum dayak yediginde, yalaka velilerin çocuklarına tek kelime etmeyip çocuğumu assaliyan bir yaratıktı.

Oğlum okula gitmicem diye ağlama krizlerine giriyordu. Bana hiçbir şey anlayamıyordu.

Birgün aynı sınıfta okuduğu kız bendeydi. Annesi arkadaşımdı. Kız oğluma yalancı ve sahtekar diye laf atıp duruyordu. Neden böyle diyorsun dediğimde;

Öğretmenimiz bu isimleri senin oğluna taktı. Bizim de söylememizi istedi, dedi.

Bir öğretmen nasıl olur da 6 yaşındaki çocuğa bunları der ve arkadaşlarına da söyletir.!!!

Müdüre gittiğim zaman tabi ki öğretmenini korudu ve benim çocuğuma hastalıklı bir tip dedi.

Bu şekilde 1 ay geçirdik. Benim çocuğum hâlâ dayak yiyor ve assalaniyordu.

Biz mudurle iyice papaz olmuştuk. Devamlı çocuk üzerinden beni ezmeye çalışıyordu.

Birgün müfettiş geldi. Başka birşey için. Beni ona şikayet etmiş. Çocuğuma hastalıklı diyen adama bakın bı!!!!!!

Ha bu arada bana istersen başka okula yönlendirim seni diye emirler veriyordu. Ben başka sınıfa geçsin istiyorum o oğlumu okuldan atma çabasına girmişti.

Müdür seni müfettiş istiyor dedi. Gittim sok oldum. Müfettişe neler demişler.

Oğlumu istedi sınıftan getirdim. Onunla onbeş dk konuştu.

Sonra odada bana şunları dedi.

Müdür ve öğretmen çocuk için başına buyruk, laf dinlemeyen, sınıfın düzenini bozan, dayak atan, hatta kafadan özürlü dediler ama onlar nasıl gözlem yaptılarsa ben bu çocukta birşey görmedim dedi. Aksine içine kapanık, korkak bir çocuk dedi.

Bende öğretmenin dediklerini ve onu ötelediklerini, hatta sınıfta oğlum yokmuş gibi ders yaptıklarını (arkadaşımın kızı anlattı) söyledim.

O an müdür kivirdi. Benim çocuğuma hastalıklı diyen müdür, baktığı müfettiş benim tarafımda çocukça bir sorun yok zaten hocam dedi, müfettişe.

Bu arada müdür gelmeden müfettişe bizi bu okuldan göndermek istiyor müdür, demiştim.


Müfettiş, bana sordu nasıl çözümlenir bu olay ne istersin dedi.

Başka sınıf dedim. Anında tamamdır dedi. Bizim müdürün suratı iyice düştü.

Aynen şunları dedi zaten okul değiştirmeyin sınıf değiştirin çocugun psikolojisi iyice bozulur dedi. O an müdür bana baktı.

Velhasıl sınıf değiştirmek için uğraşan ben, o müfettişin sayesinde o rezil öğretmenden kurtuldum.

Üstelik beni müfettişe şikayet eden müdür yaratığı mal gibi kaldı.

Sonra eğitimci, idealist ve güler yüzlü bir öğretmene düştük ve kurtulduk.


O öğretmen sıfatı alan yaratığin ve şerefsiz müdürün Allah belasını versin. Oğlumun 1. Sınıf ilk dönemi kaybolup gitmişti. Bu küçücük yaşında hakaretlere ve dışlanmaya maruz kalması beni mahvetmisti.


Ne olursa olsun çocuğunuzu iyi takip edin. Benim oğlumun arkadaşı anlatmasa bilmeyecektim belki de. O kadar çok içine kapanmıştı ki sadece ağlıyordu okula gitmemek için.

Umarım insan olan bir öğretmene düşersiniz.

Ben bunları yaşarken sıkıntıdan 1.5 ayda 6 kg vermiştim istesem veremezdim. Yemeden içmeden kesilmistim. Hergun ama hergun o öğretmenden ve mudurden yediğim lafları bı bilsen.

Rabbime havale ediyorum. İnşallah pisliklerinde bogulurlar.

Cok cok uzuldum en cok da minik icin, hicbir cocuk 6 yasinda boyle bir muameleyi haketmez, ama iste anlatamiyorsunuz, iyi ogretmen yoktur iyi veli vardır, kotu ogretmen yoktur, kotu aile vardir mantalitesi devam ettigi surece de anlatamazsiniz.
 
Ben cocugumu Ataturkcu yetistiriyorum. Farkli bir idea kabul etmiyorum,onun da kabul edecegini zannetmiyorum. Bunun disinda kalan her seyi zaten kendisi sececek.

Okullarda Atatürk sevgisi birincil öğretidir
Çünkü biz öğretmenler öyleyizdir zaten
Telaş etmeyin
 
Belki çocugunuz farklı bir idea seçicek kendine

Aydin, Ataturkcu, Ozgurlukcu bir aile ve ogretmenle yetisen cocuk en azindan secme sansi oldugunu bilir, ozgur secimler yapar.
Ama korkutularak, sindirilerek, tehdit edilerek biseylerin empoze edilmeye calisildigi cocuklar, secme ozgurlukleri oldugunu bile ayirt edemiyor.
 
Back