Yüz hafızası ve takıntı.

Geçen sene kafede otururken yan masada ünlü bir adam gördüm. Arkadaşlarıma dedim ki bu adam ünlü. Kim bu hiç tanımıyoruz dediler. Nerede gördüğümü ya da adını hatırlamıyorum. Allah Allah kim bu ya? İnternetten arayayım dedim ama “kafede gördüğüm ünlü kimdi” yazabilirim anca google’a.

5 ay boyunca düşündüm.

Onu düşünmeden bir günüm bile geçmedi. Sonra hatırladım! Acemi cadıda Toygar’ı oynayan adamdı o! Hemen koşup arkadaşlarıma dedim ki “hatırladımmm Toygarmış”. Onlar da dedi ki: Ne?

Herkes onu unutmuştu. Ama ben seni unutmadım Toygar. Bul beni

Bundan kurtulmanın yolunu bulamadım. Bazen kendimi o kişiyi daha önce görmediğime inandırıyorum kurtulmak için. Ama kendimi kandıramıyorum çünkü çok akıllıyım

En azından yalnız değilsiniz
 

Ya insan yeni taşındığı eve giden farklı yolları bir senede zorla öğrenir mi. Tam bir sene sürdü.
 
Bu takıntı ne kadar süredir var? Ya da sen ne kadar süredir farkındasın? Hani bi şey oldu da onun üstüne mi böyle hassasiyet başladı? Hayatını etkileyecek kadar olmuşsa ki anlattığına göre olmuş kesinlikle destek almalısın.
 
Yavrumu buldum çok mutluyumsinir bozucu bir şey aslında ama öyle yaşamaya alışıyorsun mecburen, ayaklı fihrist, yürüyen plaka tescilcisi:))) sokakta arabalara bakmamaya çalışırım çünkü plakası aklımda kalıyor, annem bir ara uzaylı doğurduğunu düşünüyordu:)) geçmişten bahsederiz baban falanca gece bizi şuraya götürdüğünde ne olmuştu hatırlıyor musun dediğinde heee evet bizim lacivert x araba vardı plakası 34 xxxx olan hani, annem sonradan alıştı en azından gereksiz bilgilerim onun işine yarıyor, veri bankamdan çıkarıp hizmetine sunuyorum, ismini hatırlayamadıkları yabancı aktörleri bile bana soruyorlar :))) ama sorun şu ki onlarda hafıza benimki gibi değil, aktörü tarif ederken sakalı olmayana sakallı, sarışına esmer, ispanyol olana Amerikalı diyorlar, olan benim aklıma oluyor :)))

Senin problemin bir yüzü düşünürken başka işlere odaklanma sorunu sanırım, belki görsel hafızaya dayalı bir takıntı olduğundandır bu problem, çünkü ben isim aradığımdan o arama işlemi sistemin arka planında çalışırken markette salçamı yağımı alıp kasiyere para üstünü fazla verdin diyebiliyorum, bunu ciddi ciddi bir uzmana sorsana, yani yüzü düşünürken diğer işlerine odaklanman için bir metod vardır illa ki.
 

Ajsjsjsj aha bu ben. Bana da aman sen tarif etme diyorlar. Ben artık utanıyorum geç kalınca durumu söylemeye. Tuvalete gittim, şuraya uğradım falan diyorum. Halbuki yolu bulamadım.
 
Ya insan yeni taşındığı eve giden farklı yolları bir senede zorla öğrenir mi. Tam bir sene sürdü.
Bende ayni durumdayim birgun taksideydim adama evimin yolunu kendim uzatip getirdim ve adam bana donup abla niye dolastirdin dediginde yeni tasindim da yollari bilmiyorm dedim 9 yasindaki.kizimin bakisi cok komikti :))
 

İşte keşke diğer hafıza kısımları da eşit olarak çalışsaydı da bu eksik kalsaydı. Sizin durumunuz da kötüymüş kesin o gudubet komşular dedikodu yapmışlardır ne kibirli diye :)
 
Ay bu da dert mi diyecek olanların üzerine görümce atarım.
Hayatımda duyduğum en korkunç tehdit

Benzer bir durum bende de var. Benimki yüz değil kıyafet. 20 yıl önce (ki 10 yaşımda idim) kim hangi düğünde, törende ne giymiş hepsini hatırlıyorum. Ailemdeki kadın nüfusu epey çok olduğundan "Ben bunu nerede giymiştim?" "Şu toplantıda ne giymiştim?" gibi olası soruları cevaplayana kadar dünya duruyor. Hiçbir şekilde o sorudan uzaklaşıyorum, nadir cevaplayamazsam da stresten elim ayağım titriyor.

Psikolokiyle ilgilenen bir arkadaşım kıyafetlere fazlaca ilgim olduğu için beynin otomatik olarak onları kaydettiğini fakat bunu bulmaya çalışma kısmının benim kişiselleştirip bu hale geldiğimi söylemişti. Ve tabi ki bu cevap hiçbir işime yaramadı...
 
Oh sevindim ya, bi ben değilmişim manyak
Benim de deli bi hafızam var İdrak ve bununla "Oynamayı" takıntı yapmamak gerektiğini kendine öğretmen zor oluyor.
Oynamayı diyorum çünkü sen muhtemelen bu oyunu için için istiyorsun, yeteneğini geliştirmeye çalışan çocuk gibi. :)

Bende de rüya hatırlayıp sayma hastalığı vardı, bazen yoklar hala ama eskiden daha sık yaşardım.
Uykudan önce, önceden gördüğüm en az 30 (Belki daha fazla) rüyayı hatıralar geçidi yapmadan uykuya dalmazdım. (Bazı ayrıntıları karıştırsam da ana hattıyla hala hatırlarım).Kafamda belirlediğim hedef sayıyı, o gece sayarken geçmezsem zaten, rüyayı hatırlamak için kendimi zorlardım. Bu rüyalar, muhtemelen 6-7 yaşlarımı da kapsıyor.
Tuvaletteki turuncu balık rüyası (İlkokul çağım)
Yıkılan köprü ve kovalayan inek rüyası (İlkokul çağım)
Kaybolma rüyası (İlkokul çağım)
Tünel kazıp çıkma rüyası (İlkokul çağım)
Vs vs... Gidiyor böyle. :)
Görsel hafızam zehirdir, resim çizerken bir yere bakma ihtiyacı duymam.
İşitsel hafızam (ilgimi çeken bir konu ise) teyp gibi alır, bazen bilerek unutmuş taklidi yapmak zorunda kalıyorum filan.

Sen bunu oyun etmişsin İdrakçığım, bağımlılık gibi. Ben nasıl azalttım kendi huyumu; kendimi deli gibi yorup gözümden yaşlar gelene kadar başka şeylerle uğraşıp yatağa öyle girip, sayarken uyuyakaldım filan...
Seninkine çözüm ne olur bilmiyorum.
 
Bende de şarkı sözlerinde var o ezber.
Bir bilemedin iki kez duymam yetiyor sözlerin aklımda kalması için. 12-13 dilde şarkı ezbere bilir mi bir insan ya? Neden yani? Yok o şarkıyı seviyorum ya, beyin ezberliyor. Üstelik uydurmasyon falan olarak değil.

Bazen bir yerde şarkıya eşlik ediyorum ama şarkıyı bilmiyorum, "aa bunu ezberlemişim ne ki bu şarkı, Allah Allah ne de saçmaymış" diyorum.

Beraber canlı müziğe falan gittiğim insanlar şok oluyor, iki saat üç saat her şarkıyı söylüyorum, yok artık bunu da mı biliyorsun diyorlar. Dinlemişsem biliyorum.

Çok gereksiz, hafızamı çok boşa dolduruyor. Bazen aklıma bir-iki kelime geliyor bir şarkıdan, o şarkıyı bulana kadar rahat edemiyorum. Neydi bu neydi bu.

Keşke format attırabilsek.
 

Ahajwjwjsj toygarı Allah kahretmesin. Ben bunu şu şekilde yaşadım. Arkadaşlarla arabada Gidiyoruz bilmem kaç yıl önce. Levent oran diye bir adam vardı eskiden. Savaş ayın programında bir kez görmüştüm. O zamanlar yaşım çok büyük değildi izletmezdi ailem zaten.

Neyse o program bitmiş üzerinden yıllar geçmiş. Levent oranın totosunun kılları ağarmış. Kendi bile tanımıyordur kendisini muhtemelen. Arabayla adamın önünden geçerken ben gençliğin de verdiği heyecanla açık camdan "aaaa levent oran bu" diye bağırmış bulundum. Arkadaşlar o kim ya diye cevap verirken ben "ya hani manyak vardı ya bir tane tvde" dedim. Ve evet cam açıktı, araba yavaşlamıştı. Özür dilerim levent oran. Soyadına da oral demiştim, onun için de ayrıca özür.
 

Kendimi bildim bileli var. Destek vermiyorlar ki yahu. Psikolog bile bu ne çeşit bir manyak der gibi bakıyor.
 

Aslında bir kere sormuştum ama yeterince uzman değilmiş ki pek önemsemedi. Üç günlük dünya boşver diyecekti neredeyse ahshjs. .

Evet işte ben arka plana atamıyorum o anda aşırı dalgın oluyorum ve bu sıkıntı.
 
Vallahi konunuzu dert değilde sanki mizah dergisi okur gibi keyifle gülerek okudum.çok sempatik ve hazır cevap birisiniz sanırım.bazen bu problemi bende yaşasamda takıntı haline getirmemeye çalışıyorum.tek derdiniz bu olsun.ancak şununda ilave edeyim her seferinde hatırlamaya çalışmak yerine arada boşvermeyi deneyin.daha mutlu olursunuz.
 

Bu durumda benim de yüzlere ilgim olmalı ama çok da ilgili değilim aslında. Zaten şunu yap kurtul demiyor kimse, keşke deseler.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…