sevgili rüzgarselin,

ister yumurta ister sperm donasyonu olsun.. bunu bilinçaltı bir eksiklik olarak algılıyor ve annenin sevgisini almak için bizden istenen dörtdörtlük varoluştan uzaklaştırdığı için sürekli bir sıkıntıyı yüreğinde barındıryor. yani yanında oldukça bunu içten hissedecek ama bir türlü işin ne olduğunu anlamaycak yok hemşire güldü yok doktor yanlış yaptıya yok eşin kaç çattıya takılacaksın..

insanlar eğer uzun süreli bir psikanaliz veya bütüncül psikoterapiye tabii kalmamışsa içindeki sıkıntının sorunların nedenini pek anlayamıyor .. yani bilinçdışı fantazilerini..

her seni seviyorum diyenen kanmadığın gibi her yardımdada "yanında olurum" diyen gerçekten yardıma mı yoksa işgal ve olaya hakim olmak için mi geliyor..???
ben olsam eşimle giderim. eşin zaten bilinçdışı kendi annesi ile sorun yaşadığı için sprem üretemiyor. birde sen kendi annei götürüyorsun..

yinede karar senin.. yolun ve bahtın açık olsun
 
Son düzenleme:

Efsuneciğimmmm

Günaydın Her yazını alıntılamak isterim Zaten sana dosya açtım pc ye kopyalıyorum :) Çok doğru tespitin hem de çokk. Sanıyorum aneeannem fazlaca ilgilenememiş kızcağızla kaynanası yüzünden ve 16 yaşında evlendirmiş çıkarmış kızı evden.( annemi) Dediğin gibi ben heyecanla bir sevincimi mutluluğumu paylaşmak için ararım mesela geçen kontrolde bebk 2 kilo olmuş anne ne güzel değil mi dedim aman bana ne bebekten sen kendi sağlığından haber ver dr u ayarladın mı deyip ağzıma tıkadı herşeyi. Ya da hamiş kaldım dediğim zaman inanmadı ilk bir ay
sonrasında da bir ton utanmayacak mısın şimdi millet ne diyecek bu yaşta gibi beni demoralize edici cümleler Neyse ki ben havalarda uçuyordum da fazla takılmadım ama son tellerinde bu hikayeler arttı Sanıyorum illa bir reaksiyon görmek istiyor evet bence de haklısın beni acıtmak istiyor bilmeden.Yoksa tabii ki en zor zamanlarımda yardım isteyebildiğim tek kişidir. Yapar da eliden geleni. Neyse dediğin gibi biraz mesafeli davranmaya karar verdim doğuma kadar en azından ve dün bir kere konuştuk mesela Yeter bence.

İkinci saptaman hani yazmışsın ya papatya en son denemesinde hamile kaldı diye. İlk donasyon denememdi. Ondan önce ki 3 tüp bebek denememi de sayıyorsan onlar da da annem babam kardeşim bilmiyordu ancak eşim acaip isteksiz idi. Yani ortama bahaneler buldu( amerikan, memorial :) çocuğu bırakacak yer bulamadık ona sızlandı , ben porno seyretmem dedi,sen de yanımda ol dedi, dışarıdan en ufak bir ses konsantresini bozdu en sonuncu da da gelmeyeceğim vazgeçtim dedi yani şu hani Sinan Çetinin programında ki gibi oğluşla biz kapıdaaa öyleeee onu bekledik görümcede kaldı o gece yani oldu da oldu hatta afedersiniz çok az verebiliyordu miktarı Zaten morfoloji bozuk sayı az beni de kasmış bilemiyorum bunların etkisi olmuş mudur? Ama illa bilinçaltılık bir durum varsa o da benim ilk iki düşüğümdür. Yani bu hayatta en korktuğum şey
idi Ben nasıl annelik yapacağım birisine nasıl onu büyüteceğim sorumluluğunu alacağım Ona kimlik kazandıracağım nasıl olur nasıl olur diye kendimi yedim. Hem anne olursam İstanbulun
en parlak kamu işverenlerinden birinden ayrılmak zorunda kalacağım Nişantaşında çalışıyorum yakınlarında oturuyorum işe yürüyerek gidip geliyorum hergün Rumeli caddesi Maçka parkı yarım gün öğlene kadar iş İst un tadını tepe tepe çıkarıyorum. Ama işin içine bebek girerse taşraya taşınmak zorunda kalabiliriz - eşin stabil bir gelecek vaadeden işi yok özel sektör - bizimkilerin yanına ( ki öyle oldu ) Öyle mi olsun böyle mi olsun derken korkularım yendi. İki bebekte de aynı şey ancak işte bir kere zinciri kırarsanız arkası da geliyor sanıyorum. Oğlum canım oğlumu Yaradan bahşetti 3 ay günde 6 tane aldığım progestan hapları beni 24 saat uyuttu kaygılanmaya vaktim olmadı sanıyorum ve artık hazırdım çokkkkk istiyor duruma gelmiştim yani pişmiştim . Ondan 6 yıl sonraki tüp denemelerim olmadı ama yaş da kemale erdi tabiii . Donasyon oldu tavsiye ederim :) Sizin de olsun inşallah tüm kalbimle dilerim.

Aymoşum yok yok yanlış anladın bei. Ne zaman gideceksin demedim. Tam tersine ben de senin dinlenme tarftarıyım. Hatta öyle 3 ay 5 ay değil uzunnnnn bir zaman deneme yapma bana sorarsan. Çok yüklendin bedene rahime beynine. Az buz stres değil bunlar hayatımızın olayları Tam merkeze koyduğumuz odaklandığımız yoğunlaştığımız olay bu olay. Atlatması sentezlemesi neden ? sorusunun cevabını yakalaması olaya bira yukarıdan bakmayı gerektirebilir. İlişkinin içinde sana yapılanları göremezsinde hani bitince ne ......... biçimde davranömışım ne hataılyışım ya da hatalıymış dersin ya öyle işte . Dinlen sevgili arkadaşım benim. Gelenlere de kızma boşver göndermek istersen oradakilere bir sinyal çak seni tele mele vs bir yerlere çağırsınlar bankalarda ki alarm zili gibi bir zil mesela

Zeynocuğum yok söyleyebillirim ama güleceksiniz olsun. Bizim adam dağ gibi biridir pazulu mazulu 95 kilo 190 boyunda filan. Firdevs Hanım da bulmuş tıfıl bir çocuk boyu ile kilosu aynı olan Aman dedim ki eşime benzemiyor mu yoksa ? O da bana dedi ki yaşı daha küçük o kilolanır ilerde merak etmeyin :) Bazen de böyle komik diyaloglar geçiyor dr la aramızda. Aslında o gün hani donör konusunda bilgi alamadığım için de sinirlenmiştim dr a o yüzden de patlamış olabilirim. Ben de rüzgarselin gib ( yanılıyorsam düzeltin ) bizim tarafa benzesin istemiştim ama böyle yüzüme baka baka söylemediler özellikleri mail ile attılar. Sonra ben tel ile aradım konuştum. Ben tel ile irtibat ediyordum biraz eski moda manuelim bu konularda İlla dokunacağım karşı tarfla bir canlı iletişime geçeceğim didişeceğim çekişeceğim pazarlık yapacağım vs. Meğer bana yazmıyor karşıya yazıyormuş:) İyi oldu böylesi .
 
Kadınlara sınırsız yumurta müjdesi
Amerikalı doktorlar, doğurganlık tedavisinde kullanılmak üzere kök hücrelerden "sınırsız" sayıda insan yumurtası üretmenin gelecekte mümkün olabileceğini söylüyor.
Güncelleme:28 Şubat 2012 10:05
Amerikalı doktorlar, doğurganlık tedavisinde kullanılmak üzere "sınırsız" sayıda insan yumurtası üretmenin gelecekte mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar kadın rahminde bulunan bazı kök hücrelerin, kendi başlarına bölünerek yumurtaya dönüşebileceğini laboratuvar ortamında kanıtladı.

Bazı uzmanlar Nature Medicine dergisinde yayınlanan bu çalışmanın doğurganlık tedavisi konusunda çığır açacağı görüşünde.

Haberin Devamı



Bugüne dek yerleşik kanı, kadınların belli bir yumurta stokuyla doğduğu ve bundan fazlasını üretemeyeceği yönündeydi.

Massachusetts Genel Hastanesi ekibinin başkanı Doktor Jonathan Tilly ise bunun aksini kanıtladıklarını söylüyor.

Tilly, doğurganlık çağındaki kadınların rahminden alınan kök hücrelerden yumurta ürettiklerini bildirdi.

Ancak tüm kök hücreler değil, yalnızca yüzeylerinde DDX4 proteini taşıyan hücreler yumurtaya dönüşebiliyor.

İnsan yumurtası üzerinde deneylere kısıtlama getirildiği için fareler üzerinde tekrarlanan deneyler, bu yumurtaların döllenip embriyo üretebileceğini ortaya koydu.

Doktor Tilly "Bu buluş, kadınlarda kısırlığı aşmak ve hatta rahim yetmezliğini ertelemek için yepyeni teknolojilerin yolunu açıyor." diye konuştu.

Sheffield Üniversitesi'nden doğurganlık uzmanı Dr. Allan Pacey de, "Bu çalışma işimizde çığır açmakla kalmıyor, kanser tedavisi gören kadınlarda doğurganlığı korumak için yeni fırsatlar da doğuruyor." dedi.

Londra'daki Hammersmith Hastanesi'nin Tüp Bebek Kliniği Başkanı Stuart Lavery de haberi BBC'ye değerlendirirken "bir mihenk taşı" olabileceğini belirtti ve şunları söyledi:

"Eğer bu sonuçlar doğrulanırsa, üreme biyolojisinin en büyük eşitsizliklerinden biri ortadan kalkar. Kadının üreme araçlarının da, tıpkı erkeğinkiler gibi, yenilenebilir olduğu görülür."

Ancak bu teknolojinin hayata geçirilmesi için "daha zaman olduğuna" dikkat çeken Lavery, yine de bunun, kemoterapi tarzı kısırlık yaratan tedaviler gören genç kadınlara umut vaat ettiğini belirtti.
 
bu soru neyi hedefliyor sizce??*

bence dış odaklı bir sistem çalışıyor burada millet ne der? ya donasyonla olduğu anlaşılırsa..ben herkese nederim..??
nasıl cevap veririm..

gençken yada treni kaçırmamışken bu sorulara vakit ayırabilirisiniz.. ama ben kendime adıma ütmüşüm kime benzediğini zerre kadar umurumda değil...

tek aklımdaki soru? genetik bri rahatsızlıkta ne yaparım.?. yada kanser olursa kemik iliği için ne yaparım??
ama bu kaygınında aslında beni bu işten alı koymak için kafamda yarattığım bir engel olduğunu fark ettim..!!!
benim hayatımdaki referans noktası içimde yanı dış odaklı değilde iç odaklıyım.

kaderim kısmetim iyi olduktan sonra en sağlıklı bebekte gelir kiminde ne dediği beni etkilemez..

ya istersin bu işi yada bahane bulursun..
herşeyi didikleyen bizler eşlerinizle evlenirken genetik test istedinizmi? yoookk..
eeeee o zaman ne bu yaygara??
 
yakaladım seni:)
nasılsın bakalım? kanaman bittimi... ilaçların hepsini kestin değilmi?
bu arada ruh halin annen gelecek diye iyi ama o gidecek ve en küçük bi riğne deliği seni kötü kendiliğe geçerebilir.
onun için derimki içinde olanları aç ve sonucu istediğin gibi olmayan denemenin ruhundaki izlerini akıt derim..
ziyarete gelenler seni sadece geçici içindeki acıdan uzaklaştırı sonra yine onlarla kala kalırısın...
şu bisiklete binme işini iyi yapmışsın. devam et.. sana çok imreniyorum istanbulda neredeyse imkansız. oysa ben yurtdışında 2 yıl her yere bisiklet ile gitmiştim.

kendine dikkat et..sevgiyle kal..
 
Efsuneciğiimmmm

Güldürdün beni ayol. Yok yok eşin benim için ilah olduğu dönemler geçti. Kör kütük aşıktım size ifade edemem burada anlatsam neler yapmışsın nayır nolamaz kadın kısmısını iyiceeeee yerlere düşürmüşsün filan olursunuz ama ben seve seve yapıyordum o başka. Tabiki herşey bitti uçup kül oldu da demiyorum canım. Ben ona benzesin derken kara kaş kara göz demedim Hani bir estetik güellik anlayışı vardır ya erkeklere dair. O da bunun güzel bir örneği zaten en çok bu konuda isabet etmişim diyorum ( acaba tek konu mu :) olduğu çin eşimi örnek verdim. Hani boy pos yerinde güçlü kuvvetli doğada kendi başına var olabilecek hatta istese beni de koruyuıp kollayabilecek ( ve hatta istese benim için dağları delebilecek bir tip olarak hayal etmiştim) bir imaj olduğu için Firdevs hanma eşime benzemiyor mu dedim . - Aslında aşkın temelinde de bu duygular yatıyor bence - Yani erkek yakışıklılığına iyi bir örnek olsun dedim madem seçme şansım varken. Yoksa onun soyu benim sopum diye değil. Çok şey istediysek de dr bizi dikkatle dinledi yani hiç öyle kıkırdama alaycılık vs hissetmedim Allah için sağolsun dediğine göre herşey istediğimiz gibi oldu Göreceğiz. Yani biz milliyet ayırımı da yapmadım Sayısalcı sözelci de yapmadım ( bazı arkadaşlarım yaptı ki herkesin en doğal hakkı herşey) Yaş ararllığı da söylemedik. Daha ne yapalım herşeyleri onlara bıraktık donörleri bile seçerken şunu istiyor musunuz bunu istiyor musunuz demediler Kendi kafalarına göre rahat rahat çalıştılar.

Yok eş seçerken genetik hastalığa bakmadım ama dediğim gibi seçeneklerden en sağlıklı görüneni Efsne dediğin gibi bilinçaltım seçti bence. Ya da Suskin 'in bir kitabı var : Koku Mutlaka oku filmi kötü idi ama kitabı güzel Sanki dünya bu koku meselesi üzerine kurulu.
İnsan eşleşeceği insanın kokusunuı alıyor bence. Yani öyle beraber olmaya filan da gerek yok bir masada ilk 2-3 dakika yetiyor hatta
bazen internet arada olsa da koku alınıyor :)

Yine katılıyorum sana.Yok şu yok bu hep kendi önümüze koyduğumuz bahaneler. Ben çocuk işine başlamadan önce bu isteğimi eşime söyledikten sonra adamcağız bana ne dese beğenirsin :: Çocuk hasta olursa hastaneye nasıl götüreceğiz Önce bir araba almalıyız.
Çocuğu devlet okullarında tıkış tıkış sınıflarda okutamam Önce özel okul masraflarını denkleştirmeliyiz :)) Ben o zamanda gülmüştüm ama kendisi çokkk ciddi idi ki dünyanın en rasyonel insanlarından biridir aslında. Demek ki korkusu vardı istememezliği vardı. Her ne ise
evet sende kendinin farkına varmışsın kolay bir yol değil Efsuneciğim. Dışarıdan bile farkına varamıyoruz biz bile bahanelerine kanıyoruz hmmm doğru adam haklı bu kirli dünyaya bir de çocuk mu getirelim diyoruz dediğin gibi anne bağımlılığını yok sayarak hiçççç iç dünyasının kapılarını aralamayarak. Oysa insanın ailesi ve yetiştirildiği ev buz dağının alt kısmı malesef
 
sevgili papatya sen en iyisini yaptın vallaa.. seni örnek alıyorum..

ben zaten senin kime benzer diye derdin olmadığını biliyorum.. kendince gittin ve kısmetini aldın geldin.. inşallahh herşey yolunda gidecek ve sen bebeğini kucağına alacaksın.
biraz genç arkadaşları zaman kaybetme tehlikesine karşı uyarmak istedim..
 

bence doğru söyledin uyarını bende dikkate alıcam yaşım daha ilerlemeden bencede herkes bu uyarı dikkate alsın çünkü efsune bilmeden asla bişey söylemez.....
 
efsuneciğim benimde yaşım gençken uyaran çok oldu fakat takma akıl akıl olmuyor ... gençken hiç zaman geçmeyecek sanıldığı için söylenenlere ya kulak tıkanıyor ya da işimize gelen kısımlarını anlıyoruz... sizler sağolun yinede üşenmeden ve sıkılmadan herkesi bilgilendiriyorsunuz... zaman denilen şeyin ışık hızıyla geçtiğini anlıyor insan ama o zamanda yapacak çok fazla birşey kalmıyor.....

yanlışlıkla başka foruma girmişim 23 yaşında bebek hasretiyle yanan kişiler var... ben o yaşta daha okuyordum evlendiğimde 29 yaşındaydım çocuk istediğimde 34 şimdi 47 belki zamanın nasıl geçtiğinin bir göstergesi olur bu sayılar
 

bahardalı senle senkron yaşamışız. ben 29da evlendim 34te sorun çıktı 37de denemeye başladım. sadece şimdi 42 yaşındayım. ve donasyon konusunda bu forum olmasa dah tüp bebekçilerin elinde zaman akardı..aslında eskiden bu doktırlar amhyıda bilmiyorlardı habire deniyorlardı. oysa taaa 2007 de bahçeci kliniğinde yaaa senin yaşın 37 5 yumurta topladık ondanda sadece 1 embtyo oldu dur hele bir bakalım demek yerine 3 tane daha denedik..

forumlar vardıysa ben farkında değildim..

2011deki genart denemesindne sonra aysevi ve mimozayı bulduım ve hayatım değişti.. ::::))))
 
ah kızlar bu yaş konusu son zamanlarda bende tavan yaptı formun rakam olarak:))) en yaşlısı benim galiba (49). yoksa kendimi hiç yaşlı hissetmiyorum da. hani diyorum bu kadar genç kızın arasında ben hiç sesimi çıkarmasam mı???
 
olgunlar tayfası: shanthi, rosalyn, berils, bahardalı,papatya, efsune:)))))

einsten2nin dil çıkaran resmini hatırlayın bende hayatıma dil çıkarıp dalga geçiyorum artık:)
 
büyük çocuğun hikayesi(((((((((

iki çocuklu ailenin büyük çocuğu koleje diğeri normal okula gitmiştir. bu ailede hep eşitsizlik olarak büyük çocuğun önüne getirilmiştir. bir çok yerde ama sen koleje gittin diye başlayan cümleyle önü kesilmişti ailede..üniversiteyi bitirmeye yakın ailesi küçük çocuğa araba aldı. aslında itiraf etmeliydi kendine alınmasını bekliyordu. büyük hayal kırıklığı yaşadı..ruhsat küçük çoğun adına ama lafta ailenin arabası idi.
hiçbir gün büyük çocuğa ihtiyacı olduğu halde araba verilmedi direksiyonuna oturtulmadı..
gün oldu devran döndü büyük çocuk evlendi ve kendine bir araba aldı ailesininkinden daha iyi.. onu kullandı. mutlu oldu. direksiyonu kocası öğretti. şirkette yükseldi ve şöförü arabası oldu. yinede içindeki kırıklığı ailesine bazan söylesede agresyonu içinde kalmıştı..

itiraf edemediği bir haksızlık ve sevilmemişlik hissediyordu. evlendikten 5 yıl sonra birden araba kullanmayı bıraktı. sistem yanıltıcı şekilde """ aman ne gerek var zaten şirket servisi ve arabaı şöförü var. eşimde var.. benim ne ihtiyacım var """" diye yüzeysel rahatlamayla olayı bıraktı..

aradan 3 yıl geçti bir türlü direksiyon oturamıyor eski şöförlük günlerine gidemiyordu..

analiz: sistem ailede gördüğü haksızlığı sindiremiyor. duyduğu acıdna dolayı en iyi pahalı arabayı alıyor ve bakın siz almadınız ama ben kendim aldım diyor. dış odaklı sistem inadına arabaya biniyor ve kullanıyor.
AMA BİR GÜN ARTIK SİSTEMİN BU GERİLİMİ TAŞIYAMADIĞI NOKTADA AGRESYON ÇIKIYOR .. TABİİİKİİ ULUUU ANNE VE BABAYA YÖNLENDİREMEDİĞİ İÇİN KENDİNİ KETLİYOR. VE ARABA KULLANAMAMAYA BAŞLIYOR..
HATTA TRAFİKTEN ÖDÜ KOPUYOR. AKTARIM YAPIYOR YANİ KÖTÜSÜN SEN ANNE BABA DİYEMEDİĞİ İÇİN """YERİNE YAŞADIĞI ŞEHRİN TARFİĞİNİN NE KADAR TEHLİKELİ OLDUĞUNU """ SÖYLEYİP SÜRÜCÜ YANINDA BİLE GİDERKEN FENALIK GEÇİRMEYE BAŞLIYOR. GERGİNLİKTEN KURTULAMIYOR..

YANİ AGRESYONU KENDİNE YÖNELTİP BİR ŞEKİLDE KENDİNİ bağımlı hale (yani bir başkasının araba kullanmasına) getiriyor..

BUNU ANLADIĞI BİR GÜN İSE SANKİ YILLARCA ARA VERİLMEMİŞ GİBİ BİR SABAH KAHVALTI SONRASI KALBİ ÇARPA ÇARPA DİREKSİYONA OTURUYOR ŞİMDİ ŞEHİRLERARASI YOLARDA FİNK ATIYOR..

KENDİNİ BİL KENDİNİ DİYE BOŞUNA DEMEMİŞLER.
 
Günaydınnn Efsuneciğimmmm ve kızlarr

Neyse sevindim olayın böyle bağlanmasına o arkadaşın adına :) Evet bence de farkındalık iyi bir şey ama işte biz kör cahil bilgimizle buna ulaşamayabiliyoruz ya da yanıltıcı yollara sapabiliyoruz. Benim de bir arkadaşım bir türlü anne babasını önünde yıllarca tartıştıkları ve onu 2. plana attıkları için bir türlü affedemiyor. Unut gitsin sen kendi yoluna devam et derim hep ona Kin iki taraflı bir kılıçtır hem onalrı hem seni yok eder derim. Oysa ki şimdi ve yıllarca da kimseden görmediği maddi desteği onlardan görmüştür. Ama nafile bir türlü atlatamadı şoku Belki hayatından şu anda memnun değildir onun da etkisi olabilir mi acaba ??

Sabah yazdım tüm yazdıklarım kayboldu. Ne güzel bir kişiye bile yarralı olmuşsak ya da olumlu düşünmesine ışık olmuşsak dedim. Bir de bize yaşlılar tayfası değil de ileri gençlik tayfası diyelim. Çünkü yurtdışında 50 li yaşlar orta yaş sayılıyor biliyorsunuz :2:Ben hala derim ki Berilse de derim ki nüfus cüzdanlaımızı denize atalım . Boşver geçmişi olan oldu Şimdiden sonrasına bakalım ama ard arda ard arda koşarak denemeler yaparak değil. Hem neden olmasın ki Berilsciğim senin yaşında bit tiyatrocu hanım doğurdu ya ikiz. Şimdilerde Beyaz ile Yeni hayat dizisinde oynuyor. Unuttum adını Dediler ki tüp bebek mi dedi ki Bebek sahibi olmak için tıbbın bütün olanaklarından yararlandık. Neden olmasın Tek yapman gereken korkunun kaynağına inmek Çünkü sanki bayağı derin bir yaraya benziyor bence ama tabii terapistler daha iyi bilir. Belki de derin ama bir ağlama krizi ile çözülebilecek bir şeydir Kim bilir ?

Efsuneciğim sana Lewis Randal ın o meşhur kitabının kopyasını göndermek isterdim ama istersen özeti dediğim gibi çin tıbbıyla başaranlar diye diğer forumda var.Sana çok gerek de yok zaten hallettin gitti bile . Hanım kısır kadın yoktur herşey beyninizde demiş ve sıralamış. Gerçi % 70 çin bitkileri ve akupunktur kullanmış Buralarda ne o bitkiler ne o akucular var ( Ayten hanımı tenzih ederim ) Ama siz yapabilirsiniz telkinleri yeter . Derim ya hep inanmadığın ya da görmediğin rüya nasıl gerçekleşsin peki ???
 
Son düzenleme:
kızlar nasılsınız? efsune, baharda, aysevi, berils, mimoza, yosun, daha aklıma hemen gelmeyenler, hepinizi özlemişim ya.

işlerim çok yoğun, bir işe bir eve, koşturuyorum, hiç bir şeye zaman kalmıyor.

yaş konusu yine gündeme gelmiş :) son mesajlarda gördüm. eskiye dönük fazla bakamadım.

bebek isteyen ama yaş konusundan dolayı geri duran arkadaşlar; ya hiç bir sorununuz olmasaydı, bazı şanslı kadınlar gibi 50 yaşından sonra menapoza girseydiniz, ve 47-48, 49 yaşında farkında olmadan hamile kalsaydınız ne yapardınız? Kürtaj mı olurdunuz? Bebeği doğurmayı mı seçerdiniz?

Ben aynen bunu yaşayan, 50sinde farkında olmadan hamile kalan ve bunu tesadüfen sağlık taramasından geçerken öğrenen, gençliğinde çocuklarını normal bir şekilde doğurmuş, hatta torunu olan bir kadını tanıdım ve yaş konusundaki çekincelerimi bir kenara bıraktım.

eski arkadaşların bildiği gibi, çoook tatlı, sağlıklı bir kızım var, 20 aylık oldu bile. babasına benziyor, ama benzemese de farketmezdi. kendi yumurtamız spermimiz olduğunda çocuğun %100 sağlıklı olacağının garantisi var mı? buna da takılmayın. aslında bunlar, kendi duygu ve isteklerimizden emin olamadığımızda ürettiğimiz bahaneler. pek çoğumuz aynı şeyleri yaşadık, mimoza hariç :) umarım hamilelik iyi gidiyordur.

Yaşa takılmayın, kendinize iyi bakın, sağlıklı ve dinç kalmaya özen gösterin, bebek çok enerji istiyor, ona göre :)

hepinize sevgiler
 
kızlar selam....



efsune yakalamışsın ama tutamamışsın sanırım beni:) hava kötü olunca eşimde bir yere gitmiyor bende sizlere yeterince vakit ayıramıyorum... sadece okuyup çıkabiliyorum..ama neyseki bugün her ne kadar ayazda olsa güneşli, yağışsız bir hava var ve yine kendine bir iş yaratıp gitti

ilaçları ikinci testten sonra bıraktım.. 4-5 gün sonra başladı kanama.. bitti bende yeniden cycloya başladım ara vermeden.. yine yalancı adetlere kaldık yani bu arada annem gelecek diye birkaç gün iyiydim.. bugün biraz daha normalim ama dün ve önceki gün kendime bile tahammülüm yoktu.. içimden hiçbirşey yapmak gelmedi.. eskiden kendimi zorlar eder yapardım ne gerekyorsa.. ama son senelerde içimden gelmeyen hemen hiçbirşeyi yapmıyorum..becerebildiğim kadar tabiiki.. iki gündür ne yemek, ne başka birşey anlayacağınız.. ama hem ipin ucu kaçmadan, hemde bugün havada güneşliyken normale dönmeye çalışıyorum işte...

bisiklet işi iyi ama eski ev ne kadar dışarda da olsa, merkeze daha yakındı.. bisikletle market pazar falan hallediyordum.. şimdi dahada uzakta yeni ev. gidiş iyi oluyor belki ama dönüş yolu gözümde büyüyor. buralarda turluyorum bazen.. ama yakın zamanda börtü böcek ve sürüngenlerden dolayı muhtemelen onuda yapamayacağım :) açık hapishane işte:) yaz gelse şu işler başlasa diye dua ediyorum yaa..


neyse eşim geldii yazarım yne ben...
 
ben 39 yaşındayım..problem eşimde..malesef sperm yok ne canlı nede cansız. sperm donasyonu düsünüyorum(eşim istemiyor) ve onu ikna etme cabasındayım..
 
ben kıbrıs istemiyorum..bürüksel tüp bebek dşünüyorum..yani transfer işlemi bürükselde olsun istiyorum..bilginiz varmı?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…