• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

bunu bende istiyorum ama bir türlü randevu alıp doktora gidemedim.. sen gittinmi daha önce..?

yoo, bende gitmedim..bahçecide denedim 1 kez orayı cok tutmadım..zaten kıbrısı hiçbirsekilde duşunmedim..amerika yı dusundum.orda hem cok uzun bi sure 3 ay gibi...hemde inanılmaz uçuk fiatlar..
 
benim eşimde asla yanaşmıyordu . ama şimdi artık olumlu bir evet diyor.
bizdeki sorun: eşimde sağlıklı sperm sayısı çok az olanında morfolojisi iyi değil.
5 tüp bebek denemesindne sonra artık benim yumurtalıklarımla pek şansımız olmadığı ortaya çıktı. çünkğü yumurta az olunca embryo sayısı az oluyor ve sonuçta 2 veya 1 embryo ile hamilelik olmadı aslında birkere tuttu ve düştü..

ben yumurta donasyonu düşünürken o yok diyordu.. sonra geçenlerde ya acaba hiç risk almadan embryomu alsak deddi. ben şaştım bu seferde:))

herşeyden önce eşini anla.. çetrefilli keskin bir yaşanmışlıktan sonra kendini kısır bırakan birsi için donasyon bunun kabulu ve canlıkanıtı...bunu sindirirp yutması hiç kolay değil..

eşler birbirini kavramalı .. bu iki dişlinin cuk diye uygun yerden devinim alması gibi..
ona zaman ver. suçlamak yerine.. kendi annne olma hayalini anlat.. duygularını paylaş. özlemlerini içindeki hüzüünü ve en önemlisi onu anla.. genetik mirasının devam etmemeisne takılıyorsa o konuyu anla.. senin yumurtanın bri başka erkeğin spermi ile birleşince olacak karışımda kendini dışanmış hisssediyor olabilr..
emeğin, sevginin önemini, ikinizin yuvasına gelecek bir cıvıltının hayata renk katacağından ve en önemliside ödipalinin kabardığı yeri fark et..)
 
veronaa neden kıbrısı hiç düşünmedin.
oradaki yerlerle mi ilgili yoksa bu senin kanıt ve deneyime dayanamdığı halde kendi kişisel tercihinmi??
 
veronaa neden kıbrısı hiç düşünmedin.
oradaki yerlerle mi ilgili yoksa bu senin kanıt ve deneyime dayanamdığı halde kendi kişisel tercihinmi??

kıbrısı düsünmedim cünkü ilk bastan beri inanılmaz ticari geldi...amerika istedim ben .1 ay once ordaydık netleşti eşimin hiçbir sekilde spermi olmayacagı.. ve donasyon olayı gundeme geldi.ilk baslardad tepkiliydi ama su sıralar cok daha tepkili (ve toplamda 3-5 konustuk)

bu arada biz olayı drametize de etmedik..ben içimde bence o da içinde yasadı.yani birbirimize bile acılmadık..olmuyor dedi ve cıktı işin içinden..

inaçları olan biriyim..bu olayı kendimin cektiğine inanıyorum. ama nasıl basedecegimi hiç bilmiyorum.. sadece cocuk istiyorum..ve biliyorum ki bu sadece benim istegimle cokk zorr..
 
merhaba efsune12:

mesaj atamadim sana sen bana atsan canim msn ekleyeyim birebir görüsebilsek ..öyle cok sorum varki..

görüsmek üzere.
sevgiler
 
kıbrısı düsünmedim cünkü ilk bastan beri inanılmaz ticari geldi...amerika istedim ben .1 ay once ordaydık netleşti eşimin hiçbir sekilde spermi olmayacagı.. ve donasyon olayı gundeme geldi.ilk baslardad tepkiliydi ama su sıralar cok daha tepkili (ve toplamda 3-5 konustuk)

bu arada biz olayı drametize de etmedik..ben içimde bence o da içinde yasadı.yani birbirimize bile acılmadık..olmuyor dedi ve cıktı işin içinden..

inaçları olan biriyim..bu olayı kendimin cektiğine inanıyorum. ama nasıl basedecegimi hiç bilmiyorum.. sadece cocuk istiyorum..ve biliyorum ki bu sadece benim istegimle cokk zorr..

bazı yapılar için duyguları göstermek zayıflıktır. onun için konu üzerinde konuşmak bile o hassas noktaya dokunmaktırki.. bazı yapılar hassas noktayı konuşmayarak var etmmediğini düşünür. yani bir tür halı altına süpürmek..
ama egonun ihtiyacı bu ise yapılmalıdır. gün geleri sadece duygular bilinçaltından çıkar ve eyleme vurur. işte bu aslında kontrolsuz olur ve ilişkiyede zarar verir.

hava bırakmak gibi.. arasıra canımızı yakan olayları konuşmak basınç oluşmasını ve olayın başka birşeyden patlak vermesinin önüne geçer..

sen ondan birşey talep ediyorsun.. oda talabine hayır diyor.. gibi gözüksede burada bir aktarım olabilir.
ayrıntıları sen biliyorsun..

böyle hayatı etkileyen teşhislerin arkasından yaşanan hayal kırıklığı ve yıkılmışlık kendini dışa vurmaz ise sinsi şekilde içten cerahata dönüşür..

dikkat derim..
 
Son düzenleme:
efsune den alıntı

bahardalı senle senkron yaşamışız. ben 29da evlendim 34te sorun çıktı 37de denemeye başladım. sadece şimdi 42 yaşındayım. ve donasyon konusunda bu forum olmasa dah tüp bebekçilerin elinde zaman akardı..aslında eskiden bu doktırlar amhyıda bilmiyorlardı habire deniyorlardı. oysa taaa 2007 de bahçeci kliniğinde yaaa senin yaşın 37 5 yumurta topladık ondanda sadece 1 embtyo oldu dur hele bir bakalım demek yerine 3 tane daha denedik..

forumlar vardıysa ben farkında değildim..

2011deki genart denemesindne sonra aysevi ve mimozayı bulduım ve hayatım değişti.. ::::))))
----------------------------------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------------------------------------------------------------------------------
bizdeki sorun: eşimde sağlıklı sperm sayısı çok az olanında morfolojisi iyi değil.
5 tüp bebek denemesindne sonra artık benim yumurtalıklarımla pek şansımız olmadığı ortaya çıktı. çünkğü yumurta az olunca embryo sayısı az oluyor ve sonuçta 2 veya 1 embryo ile hamilelik olmadı aslında birkere tuttu ve düştü..
----------------------------------------------------------------------------------------------------------

efsunecim benzer taraflarımız sadece ilk yazdıkların değil ikinci yazdıklarında aynen aynı

yaşlılar tayfasında olmak aslında yılların tecrübesini kazanmışlık shanti rosa mimoza örnekleri mükammel örnekler tecrübe ile istenen sona ulaşmak...
senin için biraz daha kolay berlis ve ben adımlarımızı hızlandırmak gerekiyor....
yada özgür bir hayat zaten yıllardır geçiyor bir okadar yıl daha geçiririz ne bileyim..

shanti seni burda görmek çok iyi geliyor bana...
 
bazı yapılar için duyguları göstermek zayıflıktır. onun için konu üzerinde konuşmak bile o hassas noktaya dokunmaktırki.. bazı yapılar hassas noktayı konuşmayarak var etmmediğini düşünür. yani bir tür halı altına süpürmek..
ama egonun ihtiyacı bu ise yapılmalıdır. gün geleri sadece duygular bilinçaltından çıkar ve eyleme vurur. işte bu aslında kontrolsuz olur ve ilişkiyede zarar verir.

hava bırakmak gibi.. arasıra canımızı yakan olayları konuşmak basınç oluşmasını ve olayın başka birşeyden patlak vermesinin önüne geçer..

sen ondan birşey talep ediyorsun.. oda talabine hayır diyor.. gibi gözüksede burada bir aktarım olabilir.
ayrıntıları sen biliyorsun..

böyle hayatı etkileyen teşhislerin arkasından yaşanan hayal kırıklığı ve yıkılmışlık kendini dışa vurmaz ise sinsi şekilde içten cerahata dönüşür..

dikkat derim..



haklısın...ama zaman gecince hiç olmayacakmıs gibi geliyor..akışa bırakmakk...dogrusu bu sanırım..anlasılmamak kötü bir durum..bu birlikte yaşlanmayı planladıgın kişi tarafından olması cok daha kötü.. bu yasıma kadar hayatımda istediğim hersey oldu..olmayanların akabinde olanlar cok daha iyiydi...tabbiki deli uçuk şeyler beklemedim...klasik seyler iç huzur, kariyer ve maddesel şeyler..

ama bu olay karsında oyle caresizim ki ne bekleyecek zamanım var nede sabrım..gunler geliyor ve gecıyor.. acıkcası yasadıgınız tum olumsuzluklara karsı karı koca bu kararı alanları cok şanslı goruyorumm sevgilerimle:)
 
bak ikinci kısımdaki benzerliği bilmiyordum.. tevekkeli yakınlık hissiii:)))

biliyormusun herkesin istediği birşeyi insanın aslında istemedğini kabullenmeside zor. hatta bunu ayrıt eetmesi bile.. yani gerçektenmii istiyorsun yoksa herkes anne olduğu için mi istiyorsun??

bir forumdaş vardı yazmıştı.. yıllarca istemedim ama iş yerinde 3 arkadaş hamile kalıp doğurunca bende istedim.. işte bu biraz dış odaklı akıma uyma ihtiyacı çembeerin içinde olma ihtiyacı..

sorun şuki arafta kalmak.. özgürlüğü dibine kadar yaşayamamak hep bir suçluluk duygusunun eşlik etmesinin akabinde iç sıkıntıya maruz kalmak..

diğer yandan anne olma istemek ama olursa o bu şu ne olacak nasıl olacak diye iç sesin çok yükselerek kafayı dağıtması..

insanın en zor şeyi bence neyi gerçekten istediğini ayrıt etmesi.
aktarım nedeniylemi , reaksiyon formasyon nedeniylemi kendini çocuksuz bırakıyorsun?? işte onu fark ettiğin an benim gibi (bunun için profesyonel yardım aldım biliyorsunki) günlerce ağladım.. sırf başka bir nedenle karşıya mesaj vermek için kendimi çocuksuz bıraktığı mı fark ettiğimde miğdemde taşlar ile geçti zaman.

VE İNSAN KENDİ İYİLİĞİNE HİZMET ETMESE BİLE SIRF BİLİNÇALITINDAKİ BİR OLAY SENİ ÇOCUKSUZ BIRAKIYOR..

yani merkez, ne donör, ne para, ne ülke, ne koca BUNALRIN HEPSİ DOLGU MALZEMESİ YANİ CURUF..
 
Son düzenleme:
haklısın...ama zaman gecince hiç olmayacakmıs gibi geliyor..akışa bırakmakk...dogrusu bu sanırım..anlasılmamak kötü bir durum..bu birlikte yaşlanmayı planladıgın kişi tarafından olması cok daha kötü.. bu yasıma kadar hayatımda istediğim hersey oldu..olmayanların akabinde olanlar cok daha iyiydi...tabbiki deli uçuk şeyler beklemedim...klasik seyler iç huzur, kariyer ve maddesel şeyler..

ama bu olay karsında oyle caresizim ki ne bekleyecek zamanım var nede sabrım..gunler geliyor ve gecıyor.. acıkcası yasadıgınız tum olumsuzluklara karsı karı koca bu kararı alanları cok şanslı goruyorumm sevgilerimle:)

SEVGİLİ VERONAA,

kendilik algısı ilginç bir deyimdir.. bunun içinde hayatı algılamada vardır. herşey kafadaki beklentiye üç aşağı beş yukarı uygun giderken bir anda hayatta bir olay kırmızı kart gösterir..

muktedir olamayacağın, engelleyemeyeceğin, ne yapsanda ulaşamayacağın bir şeyin varlığı belirir..
işte bence bu anlar sihirlidir. işte bir evrensel güç sana dur bak hayatın aslında göründüğü kadar iyi değil. bu da var ve sen bunla sınanacaksın der..

şoktasındır anlamlandıramazsın. hatta tutunacak küçük şeyler ararsın ama acı oradır kaçmaya çalışsanda gözeneklerinden çıkar..

yıl 2003 şubat işte gelen bir telefon hayatım ray değiştirdi.. şimdi o ana şükrediyorum. benim kamil insan olmamda ve hayatımı boş şeylerle doldurmama allah dur demiş.
bu bir sinyaldi ve ben bu müsibetle hayatımı dönüştürdüm.
kendime olan yolculuğumda çok çetrefilli idi. hayal kırıklıkları ile doluydu.. ama bugün şükreden ve seven bir insan oldum.
eski halimel çocuk doğursaydım kesin bir border yada narsisit yetiştirecektim ve sorunlu olackatı. şimdi gerçekten anne olacak donanıma geldim.
maalesef geç oldu.. ve hayatım geçti ama ne yapalım buda benim.. bunu kabullenmek benim gibi dış çeperi narsist olan biri için çok zordu ama o da oldu..

sabırlı ol kendine ve eşine.. geçen zaman değil.. kayıp olan sizler değilsiniz. bu dönüşmek için ihtiyaç duyulan zaman.
belkide eşinle daha yakın güzle bir yöne sevk edecek sizi..
ama bu bir mesaj o kesin..
 
Son düzenleme:
yazdıklarını duygulanarak okudum...sana sonuna kadar katılıyorum..ben 30 lu yaslarımın sonuna dogru evlendim.daha onceleride uzun zaman evlilik le ilgili sorunlarım vardı. ilişkilerim evlilik aşamasına geldiği zaman sabote edip kendimi kurban rolunu biçiyordum ve kurtuluyordum oysaki ortada kurban falan yoktu..bunu aşmam uzun süremi aldı.ondan sonra HAYIR demeyi ögrendim..tam hayatımı yoluna koyup iç huzura kavusmusken evlendim... ve bana gore ideal yaş ve zamandı:)

sonra bu sorunlar çıktı..ilk basta olayın ciddiyetini algılayamadım.kendim, telkin edip duruyordum olacak olacak..2 yıldır olacakk..ne oldugu var nede olacagı.. nede çift olarak bizim bir çabamız..ve son aylarda cok kotuyum uykularım kotu yasamım kalitesiz...

keske aglayıp zırlasam kendime acısamm..belki daha kolay olur..ne kendime acıyorum nede neyapıcagımı biliyorum.bu sıralar sadece nefes alıyorum..hatta nefes bile zor alıyorum..
 
yazdıklarını duygulanarak okudum...sana sonuna kadar katılıyorum..ben 30 lu yaslarımın sonuna dogru evlendim.daha onceleride uzun zaman evlilik le ilgili sorunlarım vardı. ilişkilerim evlilik aşamasına geldiği zaman sabote edip kendimi kurban rolunu biçiyordum ve kurtuluyordum oysaki ortada kurban falan yoktu..bunu aşmam uzun süremi aldı.ondan sonra HAYIR demeyi ögrendim..tam hayatımı yoluna koyup iç huzura kavusmusken evlendim... ve bana gore ideal yaş ve zamandı:)

sonra bu sorunlar çıktı..ilk basta olayın ciddiyetini algılayamadım.kendim, telkin edip duruyordum olacak olacak..2 yıldır olacakk..ne oldugu var nede olacagı.. nede çift olarak bizim bir çabamız..ve son aylarda cok kotuyum uykularım kotu yasamım kalitesiz...

keske aglayıp zırlasam kendime acısamm..belki daha kolay olur..ne kendime acıyorum nede neyapıcagımı biliyorum.bu sıralar sadece nefes alıyorum..hatta nefes bile zor alıyorum..

ahhh veronaa, rengimizin farkı yoktur.. hep aynı tepki şu hayalkırıklığına karşı verdiğimiz tepki.. bu hayat senin artısyla eksisiyle.. zaten ilişkileri belkide çocuksuzluğu seçtiğin için sabote ettin.. o eşide sen seçtin. ve o eşte kalıp hayata devam edende sensin.
hayatın sorumluluğu sende.
ve seçimlerin toplamı hayatta elde ettiklerimiz..

inanki doğru yerdesin. şu sanal alemde bundan iyi bir yere düşemezdin. buda senin aslında çözüm istediğini gösteriyor..
diğer yandan sorunu yok saymak bir savunma mekanizması çift olarak.. çabasızlık ondan. vardır herşeyde bir anlam..

ama bu kadar kötü hissediyorsan kendini eşinle kısa bir tatil yapın. öylesine spontan ve gerilim biraz azalınca ve duygulardan bahsedip ona bu konuda yanlız olmadığını hissettrimelisin derim.
çünkü tepkili demek tırnaklarını çıkarmış kedi gibi demektir. yani o kendini tehlikede zannediyor. onu anlamaz isen sen bu sorun çözmek mümkün olmaz.. sonuçta sorun ondan kaynaklandığı için savunmaları top yapmıştır..
bir erkek için erkek olamamak bu konu ve öyle derin karanlık bir çukurki.. şimdi ben ne yaşadıklarını yeni anlıyorum..

sabır derim.. ve eski forumda da yazılar vardı oku derim. herşeyden önce yalnız değilsin. ve bizler allahın unuttuığu insanlar da değiliz..
kötü olmanı anlıyorum çünkü eşin kaçtıkça sen herikiniz içinde sorumluluk taşımak zorundasın. unutma büyük resimde bunun bir anlamı var.. belki yıllar sonra geriye dönüp bakıp anlayacaksın..
 
Son düzenleme:
ahhh veronaa, rengimizin farkı yoktur.. hep aynı tepki şu hayalkırıklığına karşı verdiğimiz tepki.. bu hayat senin artısyla eksisiyle.. zaten ilişkileri belkide çocuksuzluğu seçtiğin için sabote ettin.. o eşide sen seçtin. ve o eşte kalıp hayata devam edende sensin.
hayatın sorumluluğu sende.
ve seçimlerin toplamı hayatta elde ettiklerimiz..

inanki doğru yerdesin. şu sanal alemde bundan iyi bir yere düşemezdin. buda senin aslında çözüm istediğini gösteriyor..
diğer yandan sorunu yok saymak bir savunma mekanizması çift olarak.. çabasızlık ondan. vardır herşeyde bir anlam..

ama bu kadar kötü hissediyorsan kendini eşinle kısa bir tatil yapın. öylesine spontan ve gerilim biraz azalınca ve duygulardan bahsedip ona bu konuda yanlız olmadığını hissettrimelisin derim.
çünkü tepkili demek tırnaklarını çıkarmış kedi gibi demektir. yani o kendini tehlikede zannediyor. onu anlamaz isen sen bu sorun çözmek mümkün olmaz.. sonuçta sorun ondan kaynaklandığı için savunmaları top yapmıştır..
bir erkek için erkek olamamak bu konu ve öyle derin karanlık bir çukurki.. şimdi ben ne yaşadıklarını yeni anlıyorum..

sabır derim.. ve eski forumda da yazılar vardı oku derim. herşeyden önce yalnız değilsin. ve bizler allahın unuttuığu insanlar da değiliz..
kötü olmanı anlıyorum çünkü eşin kaçtıkça sen herikiniz içinde sorumluluk taşımak zorundasın. unutma büyük resimde bunun bir anlamı var.. belki yıllar sonra geriye dönüp bakıp anlayacaksın..[/QUOT

öyle bir sınanma ki...olayın sadece benimle ilgili bölümü beni ilgilendiriyor.ben anne olmak onuda baba yapamak istiyorum ve ayrıntılara cok takılmıyorum ve zaten baska carede yok..nedense bu olayın bizi cok daha baglayacıgana inanıyorum

bu arada eşimi kaybetmek yada incitmek istemiyorum..ama durup baktıgımda olan yine bana oluyor..kurban yine ben..basıp gidilebirde cesaretim yok degil..toplumsal kyrallar anne- babaveya sosyal cevre cok umrumda olmaz..ama istemiyorum.cok bilinmeyenli bir denklem..kar yada zarar yok.sadece üzüntü ve sıkıntı var gücümğ kaybetmekten korkuyorum...olası cocuk biliyorum ki bizim hayatımız en fazla 20-25 yıllık bir misafir ve ben o misafiri şiddetle istiyorum.. kısmet artık..sadece tanrıdan dayanma gücü istiyorum..

bu memlekette evlatlık alımı kolay olsa onuda dusunebilirim..ama cok zor sıkıntılı bir surec onuda istemiyorum..bugun epey bunalım takıldım. normalde boyle degılimdir...:) ve aynı kaderi yada benzer kaderi yasayan insanlarla aynı ortamda olmak beni rahatlattıı...
 
sevgili rüzgarselin,

ister yumurta ister sperm donasyonu olsun.. bunu bilinçaltı bir eksiklik olarak algılıyor ve annenin sevgisini almak için bizden istenen dörtdörtlük varoluştan uzaklaştırdığı için sürekli bir sıkıntıyı yüreğinde barındıryor. yani yanında oldukça bunu içten hissedecek ama bir türlü işin ne olduğunu anlamaycak yok hemşire güldü yok doktor yanlış yaptıya yok eşin kaç çattıya takılacaksın..

insanlar eğer uzun süreli bir psikanaliz veya bütüncül psikoterapiye tabii kalmamışsa içindeki sıkıntının sorunların nedenini pek anlayamıyor .. yani bilinçdışı fantazilerini..

her seni seviyorum diyenen kanmadığın gibi her yardımdada "yanında olurum" diyen gerçekten yardıma mı yoksa işgal ve olaya hakim olmak için mi geliyor..???
ben olsam eşimle giderim. eşin zaten bilinçdışı kendi annesi ile sorun yaşadığı için sprem üretemiyor. birde sen kendi annei götürüyorsun..

yinede karar senin.. yolun ve bahtın açık olsun

merhaba efsune,

ben hiç bu açıdan düşünmemiştim. eşimle konuşacağım ve onun da fikrini alacağım.o da gelmesin derse, annem zaten siz isterseniz, kendinizi daha iyi hissedecekseniz gelmek isterim demişti. gelme dersek de sorun olmaz. yorumların için çok teşekkür ederim.
mutlu kal,
 
Meraba rüzgarselin...inşallah bir daha ki denememde pozitif sonuç alırsın...tekrar aynı merkezi mi düşünüyorsun...doktor kafasından attı demişsin canım nasıl yani bunu biraz açar mısın?

merhaba zeynofol,
Ben aynı merkezi düşünmüyorum. henüz karar vermedim ama HİT ağır basacak gibi.
Ben daha önceden hemşireyle konuşmuştum. eşimle , ikimizin de ailesinde fazla olan ortak özellikleri söylemiştik . yani mesela sarışın olsun demiştik. hemşire de ona uygun bir donörün spermini kullandıklarını söyledi. ama doktora donörün özelliklerini sorduğumuzda, eşime baktı ve eşimin özelliklerini sıraladı. kıvırcık saçlı, esmer, hafif toplu vs. bariz bir şekilde attı yani. ne dosyaya baktı ne de başka bir belgeye. bu da bana profesyonellikten uzak geldi.
inşallah hepimiz önümüzdeki ilk denemede pozitif sonuç alıp bebeklerimize kavuşuruz.

sevgiyle kal,
 
merhaba verona,

2.microtesede eşimde sperm bulunamayınca 1 ay sonra falan eşime sperm donasyonu da düşünebiliriz dedim. eşim de senin eşin gibi tepkili yaklaştı. ona göre ikimizin çocuğu değilse bir anlamı yoktu ve evlatlık almak en doğrusuydu.
ben buna karar vermek için erken diyip konuyu kapattım.
aradan bir-iki ay kadar geçtikten sonra, güzel bir sohbet esnasında, ona benim yumurtam olmasının bir önemi olmadığını, sadece mümkün olursa hamilelik ve doğum süreciyle anne olmak istediğimi,bebeğimin karnımı tekmelemesini ve onun da karnıma elini koyup hissetmesini istediğimi söyledim. Ama bunun çok önemli bir karar olduğunu, kararı ne olursa olsun saygı duyacağımı ve hayatımız boyunca da sorun olmayacağını söyledim. Kararı olumsuz olursa, evlatlık alma konusuna pozitif yaklaşacağımı söyledim. Daha ılımlıydı. Ama ben uzun uzun düşünmesini istedim. Hemen karar verme dedim. Sonra aradan bi süre geçtikten sonra, durup dururken neyi bekliyoruz Kıbrıs'a gidelim , deneyelim dedi.
Şimdi benim soyumdan olmazsa, olmasın diyen erkeklere, niye senin soyun paşa soyu mu diyor esprili bir dille.
Bence eşine biraz zaman ver. Zaten yaşadıklarını sindirmeleri kolay değil. Önce sindirsin sonra bu konuya daha olumlu bakar diye düşünüyorum. Önemli olan her iki tarafın da kendini ifade edebilmesi ve karşısındakini anlayabilmesi.

İnşallah dileklerin gerçek olur,
 
merhaba verona,

2.microtesede eşimde sperm bulunamayınca 1 ay sonra falan eşime sperm donasyonu da düşünebiliriz dedim. eşim de senin eşin gibi tepkili yaklaştı. ona göre ikimizin çocuğu değilse bir anlamı yoktu ve evlatlık almak en doğrusuydu.
ben buna karar vermek için erken diyip konuyu kapattım.
aradan bir-iki ay kadar geçtikten sonra, güzel bir sohbet esnasında, ona benim yumurtam olmasının bir önemi olmadığını, sadece mümkün olursa hamilelik ve doğum süreciyle anne olmak istediğimi,bebeğimin karnımı tekmelemesini ve onun da karnıma elini koyup hissetmesini istediğimi söyledim. Ama bunun çok önemli bir karar olduğunu, kararı ne olursa olsun saygı duyacağımı ve hayatımız boyunca da sorun olmayacağını söyledim. Kararı olumsuz olursa, evlatlık alma konusuna pozitif yaklaşacağımı söyledim. Daha ılımlıydı. Ama ben uzun uzun düşünmesini istedim. Hemen karar verme dedim. Sonra aradan bi süre geçtikten sonra, durup dururken neyi bekliyoruz Kıbrıs'a gidelim , deneyelim dedi.
Şimdi benim soyumdan olmazsa, olmasın diyen erkeklere, niye senin soyun paşa soyu mu diyor esprili bir dille.
Bence eşine biraz zaman ver. Zaten yaşadıklarını sindirmeleri kolay değil. Önce sindirsin sonra bu konuya daha olumlu bakar diye düşünüyorum. Önemli olan her iki tarafın da kendini ifade edebilmesi ve karşısındakini anlayabilmesi.

İnşallah dileklerin gerçek olur,

ah canım ah hep aynıyız benim eşimde önceleri sıcak bakmıyordu şimdi benden hevesli bende senin gibi yavaş yavaş aşıladım olursa gene ikimizin bebegi olucak onun başka babası olmucak diyorum babası sensin diyorum kimse istemez böyle olmasını şans bebegi içimde hissetmek dogurmak emzirmek istedigimi evlatlık aldıgımızda bunların olmayacagını ve hiç bari birimizin kan bagı olcagını hepsini yavaş yavaş işledim genede öyle evlşatlık aldıgımızdada tamam bir nepze annelik duygularını bastıracaz ama en büyük hayalim yıllardan beri o hamileligi yaşamak dogum yapmak dogurdugumda yanıma getirmeleri koklamak neden bunlardan vaz geçelim sorun bizde olsaydı eşlerimiz vaz geçmezdi buda hayatın gerçegi allah tez günden bunları hepimize yaşatsın.
 
Back