Haklısın galiba Nesrin, gerçi yarın görücez akı karayı.Ben hastanenin hem köşe bucak kaçıp, hem de konu gündeme geleceği zaman telaş edip ortaya düşmesini kınıyorum. Esra Ceyhan ın reklama girerkenki şaşkınlığını gördük, programın apar topar bitirilmesini de. Eğer Kanal D bu baskılara yenik düşerse yazıklar olsun.
Yukarıda da bahsettiği üzere yoğun bakımda tacize uğrayan Elifin annesi bugün davasını anlatabilmek için kanald de Esra Ceyhandaydı.Programda Esra Ceyhan ın gerginliği aşikardı.Yayın Esra ceyhan ın kekelemeleriyle pat diye reklama girdi ve sonra da program pat diye bitirildi. Herkesin ulaşmaya çalışıp da ulaşamadığı, olayın üstünü örtmeye çalışan hastane yetkililerinin, annenin yayına çıkarılmaması için yoğun baskı yaptığı ortadaydı.Yarın programın devamı olacağı ve anneye o zaman söz hakkı verileceği söylendi.Umarım öyle olur. Baskıcı topluma örnek teşkil etmek için ayağa kalkan anneyi, perde arkasından susturmaya çalışan hastaneyi kınıyorum ve kanal D yi de en az anne kadar dimdik durmaya davet ediyorum! Elimizden gelen birşey var mı diyenler; Davetleriniz için : bizeyazin@kanald.com.tr
Annenin ve Kızının anlattıklarına bakılırsa 17 yasında olmasına rağmen kolay kolay kaldıramayacağı şeyleri üst üste yaşamış ve intihara kalkışmış.
Kızın psikolojisinin normal olmadığı ortada ve uyanık olduğunu zannettiği ve taciz olayının yaşandığı anda uyku halinde de olabilir.
Çünkü az önce kendi konuşması tv'de yayımlanırken ;
-"Hemşire bana uyumam gerektiğini söyledi bende uyudum."
dedi. 'uyudum' dedikden sonra uyanma (!) faslını anlatmadan direkt hemşirelerin diyaloglarından bahsetmeye basladı.
Eğer uyuduysa bunları nasıl gözlemleyebiliyor anlamış değilim.
Yani genç kızın yaşadıkları üzerinde psikolojik bir baskı yapmıs ve hastanede yatarken yaşadığını iddaa ettiği bu korkunç dakikalar aslında onun uyurken gördüğü her hangi bi rüya da olabilir.
Her 2 durumda da anlatılanların çok iyi araştırılması gerek çünkü 2 insan söz konusu.Hastane görevlisi de zan altında bırakılmamalı kesin bir sonuca ulaşılmadan.
kesin sonuca zaten ancak beyanlarla ulaşılabilir.
tacizin ispatı yoktur.
kamera görüntüleri de olmadığı için ancak beyanlara güvenmek esastır.,
17 yaşındaki genç bir kız da gelecek lafları döze alıp da olmamış birşeyi oldu göstermez böyle bir durumda.
zaten kızın o sırada uyanık olduğunu annesiyle buradan yaptığımız görüşmelerden, gazetedeki röportajından ve şu andaki yayından biliyoruz.
zaten hastabakıcıyı zan altında bırakmaktan önce, hastane yönetiminin tavrı ortada.
olayla aynı çirkinlikte yaklaşılıyor.
Anlatmaya calıstığım şu bende o kızla aynı yaşlardayım.Böyle bir şey başıma gelse bende bazı şeyleri göze alarak anlatabilir miyim bilmiyorum.Yani herkez için çok zor bunları göze almak haklısınız,
Fakat kız bunları anlatmayı göze aldıysa yaşadıklarının gerçek olduğuna kendini inandırmış demektir.
Kamera kayıtları ve ya ispat edilebilincek somut bir delil olmadığı sürece kesin bir sonuca ulaşmak imkansız gibi.
Çünkü kızın yaşadıkları da normal şeyler değil ve psikolojik bir baskı altında olduğu ortada.İntihar eyleminden sonra da tıbbi raporlarda ruhsal sağlığının o dönem çöküntüde olduğu belirtilmiştir yüksek ihtimalle.Eğer raporlar aksini gösteriyorsa kızın iddaaları doğru olabilir.
Tabii hastahane görevlisi taciz olayını itiraf etmediği sürece.Taciz olayı doğruysa inşallah Allah kalbine bir korku verirde vicdana gelir.Yada onu da baskı altına alarak işin gerçeği itiraf ettirilebilir.
Ama hastane yetkililerinin de canlı yayında takındığı agresif tavır taciz olayını doğrular gibi, direkt savunmaya geçmeden ;
"Taciz olayı incelemede , kesin bir karara varmadan her 2 taraf hakkında negatif yorum yapılmamalı" diyebilirdi.
Ama sadece ailenin saldırgan tavırlar içinde olduğunu söyleyerek telefonu kapattı.
Yani ortada taciz yoksa bile en azından genç bir kız söz konusu hiç olmazsa insanlara saygı duymayı deneyerek adam akıllı konuşabilirdi.
canım benim, sende elifle aynı yaşlardaymışın.
allahım kimseye onun yaşadıklarını yaşatmasın.
kişinin ruh sağlığının çöküntüde olması tacize uğramasına engel değildir.
ya da gene ruh sağlığının çöküntü de olması melek gibi suçsuz(!) bir adama tacizci damgasını yaftalamayı gerektirmez.
canım kendinden pay biç.
sende gencecik bir kızsın.
herşey için yalan söylenebilir belki ama, böyle birşeyin yalanı olur mu?
17 yaşındaki bir kızcağız hiç yoktan, kendini böyle toplumsal baskının hissedildiği bir konuda ortaya atar mı?
ben şu anda programı izleyemiyorum ama canım arkadaşım LİBERTY75 sayesinde olanların hepsinden haberdar oluyorum.
karşı tarafın davranışlarına ise;saldırganlık suçluluk psikolojisidir diyorum
Anlatmaya calıstığım şu bende o kızla aynı yaşlardayım.Böyle bir şey başıma gelse bende bazı şeyleri göze alarak anlatabilir miyim bilmiyorum.Yani herkez için çok zor bunları göze almak haklısınız,
Fakat kız bunları anlatmayı göze aldıysa yaşadıklarının gerçek olduğuna kendini inandırmış demektir.
Kamera kayıtları ve ya ispat edilebilincek somut bir delil olmadığı sürece kesin bir sonuca ulaşmak imkansız gibi.
Çünkü kızın yaşadıkları da normal şeyler değil ve psikolojik bir baskı altında olduğu ortada.İntihar eyleminden sonra da tıbbi raporlarda ruhsal sağlığının o dönem çöküntüde olduğu belirtilmiştir yüksek ihtimalle.Eğer raporlar aksini gösteriyorsa kızın iddaaları doğru olabilir.
Tabii hastahane görevlisi taciz olayını itiraf etmediği sürece.Taciz olayı doğruysa inşallah Allah kalbine bir korku verirde vicdana gelir.Yada onu da baskı altına alarak işin gerçeği itiraf ettirilebilir.
Ama hastane yetkililerinin de canlı yayında takındığı agresif tavır taciz olayını doğrular gibi, direkt savunmaya geçmeden ;
"Taciz olayı incelemede , kesin bir karara varmadan her 2 taraf hakkında negatif yorum yapılmamalı" diyebilirdi.
Ama sadece ailenin saldırgan tavırlar içinde olduğunu söyleyerek telefonu kapattı.
Yani ortada taciz yoksa bile en azından genç bir kız söz konusu hiç olmazsa insanlara saygı duymayı deneyerek adam akıllı konuşabilirdi.
Bakın dikkat ettiyseniz 2 postumda da 'yalan' kelimesi geçmedi.
Ben hiç bir şekilde kızın yalan söylediğini belirtmedim.
Böyle bir konuda çıkıp da yaşadıklarını anlatmak cesaret ister.Kimse yalan atarak kendini riske atmaz.Özellikle hiç bir anne genç kızının bedeni üzerinden yalan üretmez.
Benim belirttiğim genç kızın yaşadıklarını gerçek zannederek ortaya çıkıp bunları anlatmasıdır.
2 durum da da kızı haklı buluyorum.Taciz olayı yaşanmamış olsa bile kimse çıkıp da kızı yalancılıkla suçlayamaz.
Tv'de de konuşulduğu gibi olay bir halüsinasyon veya uyku halinde görülen bir şey olabilir.
Yani kesin bir sonuca ulaşılmadan her ihtimalin üzerinde durulmalı.
Fakat tv'de seyretmediyseniz programa katılan şahıs genç kızın anlattıklarından yola çıkarak bu olayın gerçek olabileceğini söyledi.
Bilmem anlatabildim mi?
Tabii hastahane görevlisi taciz olayını itiraf etmediği sürece.Taciz olayı doğruysa inşallah Allah kalbine bir korku verirde vicdana gelir.Yada onu da baskı altına alarak işin gerçeği itiraf ettirilebilir.
bu sözlerinin üzerine sana cevap vermek gereğini bile duymuyorum
yalancılıkla suçlamadın ama kelime oyunlarıyla yalancı dedin..
eğer taciz iddaası doğruysa ne demektir?????
komik olmayın söz konusu 17 yasındaki bir genç kız. benden veya bir başkasından farkı yok.
kelime oyunlarıyla uğraşıcak kadar aciz değilim.
kimseyi de yalancılıkla suçlayacak kadar ukalada değilim.
ayrıca sizinle de tartışmıyacağım çünkü söz konusu genç bir insan.
ayrıca tv'de seyrettiklerimden yola çıkarak yorum yapıyorum.televizyonda da halusinasyon konusu üzerinde duruldu.seyretseydiniz ne demek istediğimi anlardınız.
canikom haberi günlerdir bekliyorum ve gözümü kırpmadan izledim...
ordaki prof. ne dedi pek iyi duymadın galiba...
büyük bir ihtimalle doğru dedi....
Allah'a dua edip doğruysa itiraf etsin etmezse de masumdur mantığıyla düşünen bir kişiyle bu konuyu tartıştığıma hala inanamıyorum.
simsiyahcım, bugünkü programdan ötürü çok mutluyum canım :)
duruşunu samimi oluşunu "eeee kem küm" etmemeni hayranlıkla izledim a.s.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?