Kesinlikle haklısınız. Şu an yaptığım bu zaten. Kendisini 21 yaşındaki hali ile değil şu anki hali ile tanımaya çalışıyorum, bu konuda zamana ihtiyacımız var, çok net. O da beni yeni yeni tanıyor, ne istediğimizi, kızgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı varsa daha önce yaptığımız hatalarımızı, öfkelerimizi, herşeyi süzgece aldım. Sorular çok elbet. Aklımda en çok sevdiği yemek kalmış, bu bilgi ile bir yuva kuramam tabiki, ikinci bir bahar verildiyse bana gözüm kör dalaman o bahçeye.. Fikir verdiğimiz için çok teşekkür ederimBoşanır boşanmaz başkasıyla evlendi diye konuşmak kimsenin haddine değil ancak boşanmış biri olarak daha temkinli adımlar atmanız gerekir.
Lisedeki sevgiliniz şu an farklı bir kişi, aradan yıllar geçmiş. Tamamen yeni biri gibi tanımanız lazım birbirinizi. Konuşması çok şov gibi geldi ayrıca, gözünüzü boyamaya çalışıyor. Biraz vakit geçirip gözlemleyin derim.
Bir arkadaşım rüyasında bulunduğu yerden tayin istediğini görmüştü. O yaz tanıştığı kişiyle kısa sürede evlenip İstanbula gitti. Daha evlenmemişken bana rüyasını anlatmıştı, bak çıktı demişti. Sonra boşandı kızını alıp memlekete döndü.Ağustos ile Kasım arasında ortalama 4 ay var lakin konu arada kaç ay olduğu değildir eminim siz de bunu vurgulamak istemediniz, şöyle ki bu durumu başkası anlatsa sizin gibi düşünürdüm, o kadar dizi vari bir durum ki.. Ne diyeyim haklısınız.. İnsan başına gelinceye kadar böyle şeyler fazla dramatik ve samimiyetsiz geliyor. Hatta ben çok film izliyorsun kuzum, gerçek dünyaya dön bile derdim karşımdakine. Ama elimdeki gerçek bu, bu gerçek ile ya hayatıma devam ederim, ya da masal derim geçer gider, inanın sonu ne olacak ben de kestiremiyorum, hakkımda hayırlısı, ben de bekleyip göreceğim zamanla.. Yorumunuz için tekrar teşekkür ederim, naifliğniz için de
Yaşadığınız duygular çok güzel ve bence karsiniza cikması da bir şans.. Ben olsam bende olumlu bakardım ilişkiye ancak boşanma olayiniz daha yeni olmuş ve kavga gürültüsüz ayrilmissiniz ama uzun süren bir evlilikten çıktınız hemen başkasını kabul edebiliyor mu içiniz, kendinize biraz zaman tanıyıp daha yavaş ilerlemeniz taraftarıyım.Kapılarımı kapatmadım dediğim gibi, lisede gencecik toyduk, o benden 3 yaş büyük, ayrılık sebebini sordum elbette, yabancı bir kadın ile evlenmiş, kadının annesi kanser olunca sürekli yurt dışına annesinin yanına gidip aylarca dönmüyormuş, en son orada kalmayı seçmiş ve ayrılmak istemiş.. O da saygı duymuş, bu gidiş gelişler de aradaki bir çok şeyi bitirdi dedi anlatırken, iki tarafı da hem maddi hem manevi yıptatıyordu, eski eşi gider gitmez başkası ile evlenmiş.. O da boşandıktan sonra bir daha evlenmemiş. Anlaşmalı boşanmışlar. Çocukları yok. Benimde önceki evliliğimden çocuğum yok.
Ben lisede iken o askerde idi. O zamanlar toydum. Babam istemiyordu, okuman gerek diyordu, o ise askerden gelir gelmez evlenmek istiyordu, babamı dinledim ve asker iken ayrıldım, fazla acımasız davrandım, hatırlıyorum komutanı aramış saatlerce dil dökmüştü, kızım çocuk perişan oldu iyi düşün diye ancak o zamanlar babama daha çok hak verip, gelecekten korkup ayrılmıştım, onun kimsesi yok, aslına bakarsanız maddi olarak da çok bir geliri yok. Ben ise memurum. Ancak bununla gurur duyduğunu söylüyor. Kültür farkı en korktuğum şey. İlk eşimle de vardı aynı sorun ancak hiç bir zaman problem etmedi. Bahsettiğim kişi de bunu sorun edecek bir yapıda değil. Kendini geliştirmiş, sanki okuyan ben değilim o. Bu yüzden eğitimi ya da mesleği ikinci planda benim için. Ben daha çok beni nereye koyduğuna ne kadar değer verdiğine saygı ve sevgisine odaklıyım sanırım. annesi vefat etmiş babası annesinden sonra başka bir kadın ile evlenmiş ve babası ile pek görüşmüyor, tek başına anlayacağınız, hayat dolu, neşeli, iyi niyetli, hala saf kalbi.. Başlarda acaba asker iken ayrıldık diye öfkeli mi diye düşündüm ve süzgece aldım, ancak bir usta değilse böyle bir şey benim aklıma gelse de onun aklının ucundan geçmiyor. Bunu net anladım. Şimdilik sohbet ediyor devam ediyoruz ama ona kalsa bir an önce evlenmeli anne baba olmalı yuva kurmalıyız. Ben ise bir kaç ay daha beklemekten yanayım. Zaten başka şehirdeyim, tayin falan istemem, çıkacak olması derken bir kaç ayı bulacak. Cinsel anlamda henüz yakınlaşmadık, bu konuyu biraz daha ertelemek istiyorum, ondan eminim de kendimden de emin olduktan sonra yaşanması gerektiğini düşünüyorum, zira ten uyumu benim için çok önemli.
Kesinlikle haklısınız. Şu an yaptığım bu zaten. Kendisini 21 yaşındaki hali ile değil şu anki hali ile tanımaya çalışıyorum, bu konuda zamana ihtiyacımız var, çok net. O da beni yeni yeni tanıyor, ne istediğimizi, kızgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı varsa daha önce yaptığımız hatalarımızı, öfkelerimizi, herşeyi süzgece aldım. Sorular çok elbet. Aklımda en çok sevdiği yemek kalmış, bu bilgi ile bir yuva kuramam tabiki, ikinci bir bahar verildiyse bana gözüm kör dalaman o bahçeye.. Fikir verdiğimiz için çok teşekkür ederimBoşanır boşanmaz başkasıyla evlendi diye konuşmak kimsenin haddine değil ancak boşanmış biri olarak daha temkinli adımlar atmanız gerekir.
Lisedeki sevgiliniz şu an farklı bir kişi, aradan yıllar geçmiş. Tamamen yeni biri gibi tanımanız lazım birbirinizi. Konuşması çok şov gibi geldi ayrıca, gözünüzü boyamaya çalışıyor. Biraz vakit geçirip gözlemleyin derim.
Yanlış anlaşıldıysam affola, yarın evlenme niyetinde değilim elbet, benim sorguladığım ne karşımdaki kişinin sevgisi ki ne haddime o sevginin gerçekliğini elbet zaman gösterecek, ne de aşık mı oldum diye tekrar sorguluyorum kendimi, tanımak için zamana ihtiyacımız var bunu dile getirdim, paldır küldür evlenmek bana yakışmaz zaten, ama ileride böyle bir niyetim olursa zamanın doğru zaman olup olmayacağını sorguluyorum, ya da böyle karar vermiş hanımların ne denli temkinli davrandıklarını tecrübe etmek istiyorum sadeceSevgililik olabilir ama evlenmeyi şu an asla düşünmeyin. Daha neler.
Uzun bir evlilik tecrübe etmişsiniz, üstelik pek az kişinin başarabildiği şeyi başarıp güzelce ayrılmışsınız eşinizden, saygıyla hatırlıyorsunuz.
Şimdi böyle lisedeki aşkımı buldum diyerek paldır küldür evlenilir mi? Aşk yetseydi ilk eşinizden boşanmazdınız, çok sevdim onu diyorsunuz.
Zamana bırakın, sevgili olun bakın bir duruma. Hem belli ki etrafı da takıyorsunuz. Boşanmanın ardından bu derece hızlı evlenen biri hakkında da emin olun herkes kalbinizi incitecek pek çok şey söyler.
Elbette olumsuz yorumları kabul ediyorum bir kaç sayfa önce yazdım, her yorumu alıp cebime koymaya geldim yoksa buraya neden yazayım, ben yeni bir evlilik yapmayı sorgulamadım, ilk mesajımda da belirttiğim gibi, boşandıktan sonra hayatına birini almanın doğru zaman olup olmadığını sorguluyorum aslında. Yani bir kadın sırf boşandı diye toplumun bakış açısına eş değer bir şekilde kendi kabuğuna mı çekilmeli, yoksa iyi olduğunu hissedip kendi mutluluğu için, kendi değeri için yeni adımlar atabilmeli mi,? Cesur olabilmenin boyutu nedir, biz kadınlar nerede duraksıyor nerede umursamıyoruz fikirleriniz nelerdir bunu merak ettim sadece..Mevzu erkeklerin ağlayıp aglayamaması değil ki.
Aradan 19 yıl geçmiş, kimin tercih edip etmediğinin de önemi yok.
İkinizde bambaşka insanlarsınız artık.
Başınızdan boşanma geçmiş ikinizde zor tarafları da vardır elbette ama dünyanin en acı olayını yaşamış da değilsiniz neticede. Kadın erkek farketmez, büyük sevgi gösterilerini, duygusal çıkışları sağlıklı bulmuyorum hele ilk görüşmeler için, durum bu yani.
Farkettigim kadarıyla aranızda geçenlerle ilgili olumsuz hiçbir yorumu kabul etmiyorsunuz. Harika, o kadar yıl sonra denk gelmeniz bir işaret dememiz gerekiyordu herhalde. Yarın nikah tarihi almayacağıniza göre asıl düşüneceğiniz yeni bir evlilik yapabilir miyim değil karşınızdaki insanı ölçüp tartmak olmalı. Yine de siz bilirsiniz.
Ah:) yok csnım balıklama atlayacak kadar toy değilim, kendimi tanıyor ne istediğimi biliyorum, öyle dramatize bir şekilde bakmıyorum duruma, masallar diyarından da gelmedim ki, elimde bir gerçek var şu an başıma gelen, yolumu bulmaya çalışıyorum, inanın kolay değil yaşadığım, hayat herkese farklı sınavlar veriyor, ben de zamanla nasıl bir sınavın içinde olduğunu anlayacağım, yazdım uzun uzun çoğu yerde, dilerim yanlış anlaşılmamışımdır, ağlama kısmına pek çok arkadaşımız aynı tepkiyi vermiş sanırım erkeklerin ağlaması kadınlar için fazla Sahte geliyor, ben en son kardeşimi sünnet düğününde ağlarken gördüm mesela, çok haklısınız, belli de sahtedir gözyaşı, işte bunu da bana zaman gösterecek, dilerim o gözyaşları sahte değildir lakin bir gözyaşına kanacak kadar değilim henüz, bu konuda beni yanlış anlamamınızı umuyorum, yorumunuz çok değerli, fikirlerinizi aldım cebime koydum, çok teşekkür ederimMünkün mü? Lise nedir ya? Çocuksun o zamanlar. O çağlardaki beklentinle şimdiki aynı kalamaz kalıyorsa zaten r sorun vardır. O zamanlar deli akan bir kan var cinsel çekim istek had safhada. Seviyorum dediklerin için yıllar sonra sadece cinsel çekimmiş Diyor insan.
Sonra ilk görüşmede hıçkırarak ağlamak da nedir? Bana adam sorunlu gibi geldi. Umarım yanılıyorumdur. Çünkü konu sahibi bu işe balıklama atlatacak gibi.
Böyle bir izlenim bırakmak biraz üzdü. Terkedilmedim, daha önce de yazdım. ortak bir karar sonucu karşılıklı konuşarak ve anlaşmalı olarak kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık. İkimizi de bu sonuca iten ufak tefek zamanında konuşmayıp ertelediğimiz sebepler var elbet. Her evliliğin var, detaya girmedim sadece. konuşsak geçecek şeylerdi belki ama biz 3 yıllık ayrılığın ardından konuşmayı da beceremedik. Her evliliğin dinamiği farklı, koptuğunu hissettiğiniz andan itibaren ne kadar başa almaya çalışsanız da eskisi gibi olmuyor, bardak bir kere kırılıyor, umarım anlatabilmişimdir. Herhalde yeni üyeyim diye anlattıklarım gerçeklikten uzak geldi size. Doğrudur olabilir. Öyle ya da böyle benim elimdeki gerçek bu, bir şekilde sonucu ne olursa olsun payıma yaşamak düştü bu gerçeği. Neyse ben buradaki hanımların her söylediğini cebime koydum, aklımda, kalbimde, size de yorumunuz için teşekkür ederimKonu sahibi bu adam çok net güvenilmez ve tuhaf ama yorumlarınızı okudukça siz de pek gerçeklikle ilişkili gelmediniz bana...Hiç evlenip boşanmis 36 yaşinda kadın olgunluğu yok yazdiklarinizda...Eski eşinizin sizden ayrılma gerekçesi neydi tam olarak? Ne gerekçeyle terketti sizi?
Tuna Kiremitci'nin Git Kendini Cok Sevdirmeden romanini hatirlatti bana bu. Okumanizi tavsiye ederimHerkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
Yaa anlattıklarınızdan çok tatlı bi enerji aldım öncelikle kim ne der diye düşünmeyin hayatı yaşayan sizsiniz ve sizin kararlarınız. Yavaştan alarak sevgililik döneminde birbirinizi iyice ve mantık çervesinde de tanıyın bence baktınız anlaışıyosunuz eminsiniz birbirinizden neden olmasın :))Herkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?