- 7 Haziran 2022
- 597
- 849
Mevzu erkeklerin ağlayıp aglayamaması değil ki.Yok canım ikna için değil, yıllar sonra yanıma geldiğinde konuşmak için ilk karşılaşmamızda ben elini sıktım, o ise kendine çekip sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladı. Sonra sakinleşti ama. İkna etmeye çabalamaktan ziyade birbirimize iyi gelip iyileşeceğimize inanıyor. O gerçekten zamanında çok sevdi, bu sevgiden vazgeçen ayrılan terkeden bendim. Tercih etmeyen de bendim. İkna etmek için ya da kandırmak için ağladıysa bile onun açısından bakınca yani empati kurunca anlıyor insan. Ağlamak biz kadınlara özgü değil ki. Bizler bir dizi sahnesinde bile gözyaşlarımızı hemen akıtan varlıklarız, bir erkek ağladı diye altında kötü nedenler aramamak gerekir diye düşünüyorum. Sonuçta insanız. Ölülerimize, ayrılıklarımıza, kavuşmalarımıza, sevinçlerimize, pişmanlıklarımıza ağlamak bizim için ne kadar doğalsa onlar için de doğal, bunu yapabilen erkek var yapamayan var sadece , bu yüzden kınayamadım:) ya da kendimi kandırılmış hissetmiyorum. Benim bu durumdaki tek sıkıntım zamanın doğru olup olmadığına karar verememek. Evlilik için değil, boşandıktan bir süre sonra yeni bir ilişkiye başlamak için çok mu erken, ya da bynun zamanı var mı diye kafam allak bullak sadece
Evlilik için aceleye gerek yok bence, takılın hayatınızı yaşayın bir süre, şu an hisleriniz çok sağlıklı olmayabilir.Herkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
evlenmem ama beraberliğe karşı çıkmazdım . şansımı denerdimHerkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
Lise yıllarındaki sen şimdiki sen misin? Bu mümkün mü? Yıllar içinde insanlar değişir. Sevgili ve arkadaş olarak Birbirimizi iyi tanıyoruz diyorsunuz da bu nasıl münkün olabiliyor anlamadım.
Bana kızmayın ama acaba psikolojisi iyi değil mi? Bir gözlemleyin böyle ağlamalar falan normal değil.Yok canım ikna için değil, yıllar sonra yanıma geldiğinde konuşmak için ilk karşılaşmamızda ben elini sıktım, o ise kendine çekip sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladı. Sonra sakinleşti ama. İkna etmeye çabalamaktan ziyade birbirimize iyi gelip iyileşeceğimize inanıyor. O gerçekten zamanında çok sevdi, bu sevgiden vazgeçen ayrılan terkeden bendim. Tercih etmeyen de bendim. İkna etmek için ya da kandırmak için ağladıysa bile onun açısından bakınca yani empati kurunca anlıyor insan. Ağlamak biz kadınlara özgü değil ki. Bizler bir dizi sahnesinde bile gözyaşlarımızı hemen akıtan varlıklarız, bir erkek ağladı diye altında kötü nedenler aramamak gerekir diye düşünüyorum. Sonuçta insanız. Ölülerimize, ayrılıklarımıza, kavuşmalarımıza, sevinçlerimize, pişmanlıklarımıza ağlamak bizim için ne kadar doğalsa onlar için de doğal, bunu yapabilen erkek var yapamayan var sadece , bu yüzden kınayamadım:) ya da kendimi kandırılmış hissetmiyorum. Benim bu durumdaki tek sıkıntım zamanın doğru olup olmadığına karar verememek. Evlilik için değil, boşandıktan bir süre sonra yeni bir ilişkiye başlamak için çok mu erken, ya da bynun zamanı var mı diye kafam allak bullak sadece
Münkün mü? Lise nedir ya? Çocuksun o zamanlar. O çağlardaki beklentinle şimdiki aynı kalamaz kalıyorsa zaten r sorun vardır. O zamanlar deli akan bir kan var cinsel çekim istek had safhada. Seviyorum dediklerin için yıllar sonra sadece cinsel çekimmiş Diyor insan.Ben de ayni seyi dusundum, 15 yili gec 5 yil onceki benden bile cok cok farkliyim. heleki lisede cocuksun, lise aski=cocukluk aski, yetiskin birinin lise askina bir seyler hissetmesi mumkun degil bence. Hele ki adamin aglamasi bana acaip geldi.
Evlenmeden de benliğinizin önrmini anlayabilirsiniz. Sadece 5,6 ay sevgili olun. Ölçüp tartın birbirinizi. Ani verilen kararlar beni hep korkutur. Belki ben çok şüpheciyim bilmiyorum. Hayat gönlünüze göre olsunBiz 7 yıllık evliliğimizde 3 yıl ayrı kaldık, tayinim bir türlü çıkmadı onun bulunduğu şehire çıktıktan sonra da bu aradaki 3 yılda değişmişti başlarda çok iyiydik ama sonrasında eleştiriler başladı, kilo almıştım ve sağlık problemlerim vardı, kendime dikkat etmiyordum, içinde bulunduğu maddi sıkıntılar dışarıda yaşadığı problemler ailevi sıkıntıları eve yansımaya başladı bir süre sonra da içine kapandı, arada bir manipule bile ediyordu beni. Sonra sessizleşti, yatağa bile gelmemeye başladı. Bu süre içerisinde ben hep destek oldum hem maddi hem manevi ama üstüne gitmedim bir kaç kez konuşup destek olmayı denedim, sorgulamadım. Sadece yalnzılaştım geçecek bu süreç tekrar iyi olacak dedim, babası da kanserdi, onun verdiği bir gerginlik de vardı. Tam 6 ay sadece yiyen uyuyan işe giden bir adam oldu, kimse ile konuşmadı, bağlamasını bile almadı eline, herkese kapattı kendini, terapi aldık ama çıkamadı yine de. Sonra beni mutsuz ettiğini söyledi en son konuşmamızda, sevgim yok demedi, sadece benden 3 yıl daha çalmak istemediğini mutlu olmamı istediğini söyledi bu evlilik devam ederse kavga etmeye başlarız ve birbirimize saygımız da sevgimiz de kalmaz dedi ayrılırken ben hala seviyordum, ama o sevmiyordu sadece beni değil artık kendini de sevmiyordu belli ki. Şu an hala bunalımda. Sessiz içine kapanmış bir derdi varsa bile kimseye anlatmıyor. Değişik bir ruh hali içinde. Ben elimi uzattım defalarca ama tutmadı ve çıkmadı o çukurdan. Seviyorsa bile kaybetmeyi göze aldı ben de kendime yeni bir hayat kurdum. Sevmek bazen yetmiyor bunu anladım. Hala daha ailesi ile görüşüyorum, kendisi ile de karşılaştığımız zaman iki arkadaş gibiyiz, ayrılık kararı bu toksikleşmiş evliliğe iyi geldi bana kalırsa aradaki 3 yıllık zaman onda sabrı ve sevgiyi bitirmiş söylemeye cesaret edemedi sadece ben gözlerinde gördüm ama. Umarım kararından mutlu olur. Ben hala değerliyim. Evliliğe ve aşka olan inancımı yitirmedim. Kasım ayından beri savaşıp direniyorum, sadece kadın olduğumu hatırlamak istiyor tekrar sevilmek sevmek istiyorum, beni sevmeyen bir adam için aylarca yıllarca gözyaşı dökmemeyi tercih ettim diye suçlanmak istemiyorum, bir kadının benliğinin ne kadar değerli olduphnu kendime hatırlatmak ve değer görmek istiyorum, çok şey istemiyorum sanki :)
O neden boşandi acaba. Taniyorum diyirsunuz ama siz lisedeki bir genci taniyorsunuz. Bakalim ayni kişi mi insan çok değişir.aceleye getirmeyin zamana bırakınHerkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
Memursunuz rabi ister sizi niye gocunsun şu krizde. İki kez mi 3vlenip bosanmiş ben mi yanliş anladım..ıki kezse ek olarak dusunün derim. Meslekler de uymuyir belli. Akla yatkin hicbirsey yok..liseden kalma sevgi kirintısı var diye gorüsüyorsunuz ama hata ediyorsunuzKapılarımı kapatmadım dediğim gibi, lisede gencecik toyduk, o benden 3 yaş büyük, ayrılık sebebini sordum elbette, yabancı bir kadın ile evlenmiş, kadının annesi kanser olunca sürekli yurt dışına annesinin yanına gidip aylarca dönmüyormuş, en son orada kalmayı seçmiş ve ayrılmak istemiş.. O da saygı duymuş, bu gidiş gelişler de aradaki bir çok şeyi bitirdi dedi anlatırken, iki tarafı da hem maddi hem manevi yıptatıyordu, eski eşi gider gitmez başkası ile evlenmiş.. O da boşandıktan sonra bir daha evlenmemiş. Anlaşmalı boşanmışlar. Çocukları yok. Benimde önceki evliliğimden çocuğum yok.
Ben lisede iken o askerde idi. O zamanlar toydum. Babam istemiyordu, okuman gerek diyordu, o ise askerden gelir gelmez evlenmek istiyordu, babamı dinledim ve asker iken ayrıldım, fazla acımasız davrandım, hatırlıyorum komutanı aramış saatlerce dil dökmüştü, kızım çocuk perişan oldu iyi düşün diye ancak o zamanlar babama daha çok hak verip, gelecekten korkup ayrılmıştım, onun kimsesi yok, aslına bakarsanız maddi olarak da çok bir geliri yok. Ben ise memurum. Ancak bununla gurur duyduğunu söylüyor. Kültür farkı en korktuğum şey. İlk eşimle de vardı aynı sorun ancak hiç bir zaman problem etmedi. Bahsettiğim kişi de bunu sorun edecek bir yapıda değil. Kendini geliştirmiş, sanki okuyan ben değilim o. Bu yüzden eğitimi ya da mesleği ikinci planda benim için. Ben daha çok beni nereye koyduğuna ne kadar değer verdiğine saygı ve sevgisine odaklıyım sanırım. annesi vefat etmiş babası annesinden sonra başka bir kadın ile evlenmiş ve babası ile pek görüşmüyor, tek başına anlayacağınız, hayat dolu, neşeli, iyi niyetli, hala saf kalbi.. Başlarda acaba asker iken ayrıldık diye öfkeli mi diye düşündüm ve süzgece aldım, ancak bir usta değilse böyle bir şey benim aklıma gelse de onun aklının ucundan geçmiyor. Bunu net anladım. Şimdilik sohbet ediyor devam ediyoruz ama ona kalsa bir an önce evlenmeli anne baba olmalı yuva kurmalıyız. Ben ise bir kaç ay daha beklemekten yanayım. Zaten başka şehirdeyim, tayin falan istemem, çıkacak olması derken bir kaç ayı bulacak. Cinsel anlamda henüz yakınlaşmadık, bu konuyu biraz daha ertelemek istiyorum, ondan eminim de kendimden de emin olduktan sonra yaşanması gerektiğini düşünüyorum, zira ten uyumu benim için çok önemli.
Yok tanısanız beni romantizm ile pek alakam olmadığını söylersiniz direkt :)) evet boşanmamın ardında el ile tutacağım çok ciddi sorunlar yok malesef, yani benim nazarımda konuşsak çözülecek sarılsak geçecek şeylerdi.. Uzun uzadıya anlatmayı çok istiyor insan ancak gel gör ki sebebi şu desem elimde kalır. Eski eşimin kararıydı, saygı duydum, kolay olmadı benim için, yasımı en dipte yaşadım, ama ölümü tanıyan kişilerde bu tip kayıpları atlatmak bir nebze daha kolay sanırım, kimseye muhtaç olmadığımı, hissettiğim an ve aldığım terapi sayesinde Bi tık daha hızlı toparladım kendimi, lisede bir aşkı olunca insanın unutmaması pek tabi mümkün oluyor.. Hafıza dediğin şey deli rüzgar, estikçe hatırlatıyor anıları :) yorumunuz için teşekkür ederim ve tavsiyeniz için de, dikkate alacağım..Her şeyi fazla romantize ediyor olabilir misiniz?
Önceki sayfalardan birinde boşanma sebebiniz var mesela. O bile fazla naif, fazla romantize edilmiş görünüyor.
Tekrar görüşmek olabilir ama ciddi ilişki düşünmeyin ve çevre ile paylaşmayın bence.
Bu arada lisedeki sevgililerimi büyük ihtimalle görsem tanımam, soyadlarını falan da hatırlamıyorum. Helal olsun size o konuda.
Ağustos ile Kasım arasında ortalama 4 ay var lakin konu arada kaç ay olduğu değildir eminim siz de bunu vurgulamak istemediniz, şöyle ki bu durumu başkası anlatsa sizin gibi düşünürdüm, o kadar dizi vari bir durum ki.. Ne diyeyim haklısınız.. İnsan başına gelinceye kadar böyle şeyler fazla dramatik ve samimiyetsiz geliyor. Hatta ben çok film izliyorsun kuzum, gerçek dünyaya dön bile derdim karşımdakine. Ama elimdeki gerçek bu, bu gerçek ile ya hayatıma devam ederim, ya da masal derim geçer gider, inanın sonu ne olacak ben de kestiremiyorum, hakkımda hayırlısı, ben de bekleyip göreceğim zamanla.. Yorumunuz için tekrar teşekkür ederim, naifliğniz için deBen böyle lisedeki sevgilim, ikimiz de boşandık, sosyal medyaya girer girmez buldu beni demek ki kader ağlarını örüyor tarzı düşüncelerin insanları yanılttığını düşünüyorum. Ağustostan bu yana daha iki ay geçti. Temkinli davranmanızı tavsiye ederim