Bu kadınların hep geçmişe kafasını çevirmesini anlamıyorum. Flörtöz duygularınızı canlandırmış, çok hoş. Aslında anlatırken cevabını yanıtlamışsınız: aşk sonsuza kadar sürmüyor. Bedeli de ağır oluyor sanırım.Herkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
Hiç pişman olmadım ilk evliliğimden, biz hep iyi gelmiştik birbirimize, eş seçimimden de pişman olmadım, şimdi onu bir insan olarak seviyor değer veriyorum, biz eş olmayı beceremedik son bir kaç ayda toparlayamadık ama çok şey tecrübe ettim, bu yüzden ayrılırken ikimizde geçen bütün zamanlar için teşekkür ettik birbirimize, önemli olan da bu değil midir, bir zamanlar aynı yastığa baş koyduğun eş dediğin kişi ile kırıp dökmeden ayrılabilmek, ben bunu başarabildiğimiz için çok şanslı sayıyorum kendimi.. Hayatta her şey tecrübe, en büyük hazinemiz de bu, değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim1 yıl sevgililikten sonra evlenin derim tabi kötü bir şey çıkmazsa onu haricinde ..korkmadan yasa bu hayatı zaten ortalama maks 80 yıllık ömrümüzde bırakta ecrübe edelim kirilalim gerekirse ama ya güzel çıkarsa o zamanda çok mutlu oluruz, yani bu riske değer...
Birde misal eski eşinle evlendiğinde pişman mısın yani oda bir tecrübe oldu sana bir yaşanmışlık elime illa ki bir şeyler geçmiştir bu yüzden yasa bu hayatı.
Mesela ben ilk es olacak kişiden hiç öyle bahsetmem ....onun harici ayrılırken ben cirkeflesmedim sustum ama karşıdaki kötü olunca sana hakaret mesajları vs bitmiyor..ama ben artık okumuyordum bile kendi hayatima baktım...sonuçta kötü söz sahibine aittir kendini yansıtıyor herkes...yinede pişman değilim çünkü çok tatlı dünyalar güzeli bir kızım oldu ve onu öyle çok seviyorum ki ve bana büyük tecrübe oldu değdi herşeye..kendime dedim ki sen Allah'ın izniyle bununla başa çıktıysan başa çıkamayacağın az şey vardır...ve kendimi gelistirdim sürekli ve geliştiriyorum hayallerime hayaller ekliyorum ve hepsini sırayla uyguluyorum... Bu yüzden hayatı yaşamak gerekiyor korkmadan zaten yaslanıp öleceğiz içimizde kalmasınHiç pişman olmadım ilk evliliğimden, biz hep iyi gelmiştik birbirimize, eş seçimimden de pişman olmadım, şimdi onu bir insan olarak seviyor değer veriyorum, biz eş olmayı beceremedik son bir kaç ayda toparlayamadık ama çok şey tecrübe ettim, bu yüzden ayrılırken ikimizde geçen bütün zamanlar için teşekkür ettik birbirimize, önemli olan da bu değil midir, bir zamanlar aynı yastığa baş koyduğun eş dediğin kişi ile kırıp dökmeden ayrılabilmek, ben bunu başarabildiğimiz için çok şanslı sayıyorum kendimi.. Hayatta her şey tecrübe, en büyük hazinemiz de bu, değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim
19 yil uzun bir sure. Insanlar degisir. Kimse lise zamanlarindaki kisi degil.Aynı düşünüyorum sizinle, bu yüzden kafam karışık ya. Evlilik çok erken benim için, ama dile kolay. Ona göre 2003 yılından beri 19 yıl geç kalmışız birbirimize.. Neden zamana yenilelim biz yıllardır birbirimizi tanıyoruz, hem sevgili olarak hem de arkadaş olarak tanıdık diyor bu konuda haklı, karşımdaki kişi, hem lise aşkım, ayrıldıktan sonra da hep arkadaşım oldu ta ki ben evlenene kadar. Yani 10 bin nüfuslu bir ilçede yaşıyorduk ve hiç kopmadı o süreç içerisinde. Her huyubu bilir tanırım, neye kırılır neye incinir neyi sever, neye hüzünlenir, neye dertlenir neye sevinir, o da beni bilir. Bunları ne o unutmuş ne de ben. Ama yine zaman insanı değiştiriyor bu yüzden zaman istedim bende evlilik için. Önce biz ne istiyoruz onu anlayalım dedim. O da kabul etti. Şimdilik sadece flört halindeyiz. Ama ikimizin de terkedilme korkusu var. Zaman neler verecek bize bilmiyoruz
Bence kendinize biraz zaman verir zaten boşanalı çok olmamış kafanızı toplamaya bakın sonuçta bir evlilik bitmiş iyi de kötü de ayrılsanız zorlu bir süreç Konuştuğunuz beyfendinin bir anda karşınıza çıkması ayrı bir tesadüf biraz flörtü edin acele etmeyinHerkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
Herkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak .Bir kere ne olursa olsun insan kendini bulmalı.Ne olursa olsun 7 yıllık bir evlilik bitmiş.Bence biraz sakin kalınmalı.Hayattan bundan sonra neler beklediğinizi,hayatın neresinde olduğunuzu sorgulamalısınız.Hedeflerinizi,hayallerinizi düşünmelisiniz.Bence sizi seven beyefendiye de bu hislerinizi paylaşıp endişeleriniz için zamana ihtiyacınız olduğunu ve arkadaşlığınız devam etmesinin size iyi geleceğini tüm açık yüreklilikle söylemelisiniz.
ZAMAN ! Boşanalı 3 ay olmuş.Bir kere ne olursa olsun insan kendini bulmalı.Ne olursa olsun 7 yıllık bir evlilik bitmiş.İllaki yüreğiniz sızlamış ve emeklerinize üzülmüşsünüzdür.Bence biraz sakin kalınmalı.Hayattan bundan sonra neler beklediğinizi,hayatın neresinde olduğunuzu sorgulamalısınız.Hedeflerinizi,hayallerinizi düşünmelisiniz.Bence sizi seven beyefendiye de bu hislerinizi paylaşıp endişeleriniz için zamana ihtiyacınız olduğunu ve arkadaşlığınız devam etmesinin size iyi geleceğini tüm açık yüreklilikle söylemelisiniz.Hayatınız için en doğru kararı tabii ki siz verirsiniz.Sevmek sevilmek çok müstesna bir his.Ve gerçekten en güzel yaşınızdasınız.Dilerim hayatınız gönlünüze göre ilerlerHerkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?
Okurken yüzümde huzur dolu bir gülümseme ile okudum gözlerim de doldu, bu başlığı açarken böyle tecrübeleri (iyi ya da kötü) sizlerden duymak için açmıştım, hikayenizi paylaştığınız için çok teşekkür ederimMerhababu başlık nasıl önüme geldi bilmiyorum ama iyi ki geldi.Benzer hikayeyle geldim size
Genç kızlığında da çok sevgilisi olmayan sadece sevdiği olan kızlardandım ben.İlk gerçek aşkım lise yılındaydı.Lise 1 den lise sona kadar sürdü.Onunda ilk aşkı bendim.Sonra araya yazlık gibi uzak mesafeler girince gençlikle çok üstünde durmadık ve birbirimizi aramadık.Sonralarında İlk eşimle tanıştım çok sevdim ve evlendim.Birde oğlum oldu şuan 12 yaşındaAma tabii her şey doğumla başladı.Ben zaten sağlıkçıyım.Doğumdan sonra kilo vermem tekrar çalışmaya başlamam sosyal hayatımın yeniden gelişiyor olması eşimi çok rahatsız etti.Zaten özgüvensiz olan karakterini saçma sapan paranoyalarla ve akrabalardan bile kıskanmayla taçlandırdı.Ve önce sabrım kalmadı sonra saygım ve en sonunda da sevgim bitti.Çocuğumun önünde kıskançlık hezeyanlarından tartışma çıkartıp huzursuzlukla beslenen bir adamdan sürekli azar işitmek kendime olan saygımı bi hayli incitiyordu.Ailemin ısrarıyla evlilik danışmanına gittik en az 15 seans.Ben hayatımla ilgili çok fayda gördüm lakin evlilikle ilgili bir çözüm bulamadım.
Babamın anneme,anneminde babama sevgiyle baktığı,televizyonun kapatılıp akşam yemeğinde sohbet edilen sofralarda büyüdüm ben.Pazar kahvaltılarının babam tarafından hazırlandığı huzur dolu bir evde büyüdüm.
Çocuğumun olması beni boşanma konusunda hiç bir zaman tutmadı.Çünkü huzursuz, seslerin yüksek olduğu bi evde çocuk büyütmektense iki ayrı evde mutlulukla büyütmek çok daha ruhani gelir hep bana.Ve çocuklar ileride anne yada babalarına neden boşandın ki diyebileceği gibi vaktinde neden boşanmadın ki de diyebilir!
Gel gelelim evliliğimin 9. yılında boşandım.
7-9 yılları arasında anca boşanabildim diyebilirim.Çok ayrı bir semte işime yakın bir yere taşınıp oğlumu okula yazdırıp kendime ev tutup kendi köyümün kendi muhtarı oldum.Oğlum da köyümün tek üyesiydi.Daha önceden karışmadığm kira fatura vs ödeme işlerini yapmak bana öyle gurur veriyordi ki.Oğlumla her türlü aktiviteye vakit ayırıyorduk.Çünkü mutluyduk.Hafta sonlarıda babasıyla mutluydu.
Kendi ailem bile gençsin zamanı gelince kurarsın yuvanı tekrar demelerine rağmen bana çok çok uzak bir düşünceydi yeni birini tanımak heleki oğlumla aynı evde yaşamak.Bir daha evlenmeyi hiç düşünmedim.Düşünmezdim de .Taa ki boşandıktan 3 sene sonra lise aşkımla yolda karşılaşana kadar. O benim evlendiğimi çocuğum olduğunu biliyordu.Ama benim onun hayatı hakkında hiç fikrim yoktu.
Sonra bir akşam yemeğine çıktık.Ben tüm sürecimi boşanma hikayemi o da son ilişkisini, işini anlatıyordu.Meğer hiç evlenmemiş.Gel zaman git zaman bol bol görüşmeye başladık.2 yıl görüşmemiz sürdü ama sevgili gibi de değildik.Şurayı gördünmü hafta sonu oraya gidelim mi derdi tamam derdim.Hatta bana karşı bir sorumluluğun yok bile demiştim ona.Sonra bana bir gün biz tevafuk uz birbirimize dedi.Ve sonra evlenmeye karar verdik.İlk önce oğlumla tanıştırdım.Çok sevdi ve şuan idolü oldu abisi.Sonra aileme söyledim ki zaten lise yıllarımdan tanıyorlardı.Ve biz 1,5 yıl önce çok güzel bir düğünle evlendik.
Hiç mi tartışma olmuyor tabii oluyor ama sorunlarımızı çözmek isteyen,daraldığımızda birbirimize pencere olan en önemlisi geçinmeye gönlü olan bir çift olduk.Hayattan dersini almış iki eski aşıkın yol arkadaşlığını başlattık.Şuan bir de bebek bekliyoruz
Bence hemen evlilik düşünmeden biraz vakit geçirin eski sevgilinizle, tanıyın birbirinizi. Eğer belli bir süre sonra hala içinize sinerse evlilikte düşünürsünüz. Hayatın neler getireceğini bilemezsiniz belki çok güzel olacak her şeye belki olmayacak. Kötü olabilir diye bu kadar çekimser olmayın. Olabilir ama bunu zaman göstericek. Eski eşinizle boşandınız ama buna rağmen keşke evlenmeseydik demezsiniz değil mi? Çünkü güzel zamanlarınız da oldu.kötü şeyler yaşayabilirim diye güzel şeylerden vazgeçmeyin bence.Herkese iyi geceler..
Benim kafam biraz karışık, sizlerin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum, bu yüzden derdimi anlatmak istedim..
Ben 36 yaşındayım, bir evlilik yaptım, 7 yıl sürdü. Ağustos ayında yollarımızı ayırdık, kavgasız gürültüsüz saygı çerçevesinde boşandık, zamanla sevgiyi tükettiğimizi farkedip birbirimizi yıpratmadan ayrıldık, başlarda toparlanma sanıyordum, artık evlilik düşüncesini bile duymak istemiyordum, zaten eşimi o kadar çok sevdim ki bir daha aynı yoğunlukta kimseyi sevebileceğimi düşünmüyordum.
Ta ki lise öğrencisi iken birlikte olup ayrıldığım eski sevgilim ile kader bizi bir araya getirene dek..
Sosyal medya çok acayip bir şey. Aylarca hesabım kapalıydı, sonra yeni bir sayfa açtım, eski, yeni, üniversitesi yıllarından, okul zamanlarından eski dostlarımı tek tek ekledim önerilerde çıkınca o da beni ekledi. Önce çok tereddüt ettim. Sonra ne kaybederim ki bir dost selamı alt tarafı dedim, kötü ayrılmamıştık. Benim evlendiğim zaman o da evlenmişti.
Neyse ekler eklemez yazdı, gerçekten sen misin diye? Sohbet aldı yürüdü.. O da boşanmış..
Şimdi bunca yıl sonra birbirimizi bulduk, kaybetmeyelim bir araya gelelim, hikayemiz yarım kaldı birlikte tamamlayalım bir yuva kuralım, sen kalbimin en derininde sakladığımsın, kadere inan, diyor. Ne yalan söyleyeyim benim de onun gibi sanki lisedeymiş gibi kalbim atıyor.. Telefonda olmaz ben sana derdimi anlatacağım dedi, kalktı geldi yaşadığım şehre, bir insanla saatlerce konuşmayalı ne kadsr uzun zaman olmuş, samimi olmayan insan kendini çabuk ele verir. Gözleri ışıl ışıldı heyecandan. Eli ayağı titriyordu, ağladı üstelik.. Çok çektik ikimizde yaralarımızı saralım demiyorum, birlikte iyileşelim diyorum dedi. Kapılarımı kapatmadım, ona kalsa hemen evlenmemiş gerek çok geç kalmışız birbirimize. Ben ise korkularım ile başbaşayım. Ya terkederse o da, ya bu heyecan da biterse, ya benim için çok erkene, ya da yuva kurmayı istemek en doğal hakkım değilse, kadına bak ayrılır ayrılmaz bir kaç ay sonra evlendi diye kalp kırarlarsa, olur olmadık sözlerle can yakalarsa, aslında kim ne demiş umrumda değil, mutlu olmayı çok istiyorum, ama öndkei evliliğimde de çok mutluydum, aşk sonsuza kadar sürmüyor ki, hayatın gerçekleri bir tokat gibi vuruyor yüzüne. Ya zaman bize de acımasız davranırsa. Eski eşi unutmadım, onu güzel hatırlıyorum, çok değerli bir insan benim için, ben de onjn içn öyleyim biliyorum, onu artık insan olarak seviyorum, bu yüzden yoluma bakmak istiyorum. Ama cesaretimi kaybettim. Korkularım adım atmamı engelliyor, pişman olmayacağımı bilsem de, hayal kırıklığına uğramaktan çok korkuyorum
Siz yerimde olsaydınız mutlu olmak için zamana sığınır mıydınız, yoksa bu işin zamanı yok mu, geldiği zaman tutup bırakmamak mı gerekir?