Inatlasmak galiba en yanlış şey.valla kadin hakli bence.
kizim 13 aylikti yurumeye basladi koltuk tepelerinden indirimedim tam 21 aydir kizim cikma dusersin aman yavrum dikkat et diyorum dilimde tüy bitti
gecen ütu yapiyordum arkamda yine kanepenin tepesine tirmandi aman kizim demeye kalmadi hop yerde buldu kendini sonuç; artık koltuk tepelerine cıkmiyor
tecrube lazimmış demek ki çocuğa şimdi bisey yapamk istedigi zaman hic yok demiyorum
onu yapinca söyle olabilir ama sen bilirsin istersen yap diyorum yok yapmam diyor
Bir donem oglum da yapti onu. Aglayabilir miyim diye soruyordubenim kızımda bazen sebepsiz su isterken bile agliyor ama su istiyorum demiyor aglarken suratina bakiyorum iyice sinir olup daha cok agliyo anlamiyorum ne demek istiyorsun diyorum ben su istiyorum diyor, annemde ne istiyor kizim bu cocuk niye agliyo aglatmasana der hep boyle zamanlara sahit olunca, sanki keyfimden aglatiyorum anlasam ne istedigini zaten aglamayacak ama kabul edemiyor bi turlu torununu aglatiyormuşum
aglarsan anlamam anlamazsamda tabiki istedigini yapamam vs diyordum bugün düsmüs salincagindan yanima koşa kosa gelmis ben dustun cok aciyor aglayabilirmiyim diyo nerde yanlis yapiyoruz anlamiyorum ki bir ayarı yokmu bu işin
İhmalYok artık.
Düşemez, tükürüğü boğazına kaçamaz, bir cisim yüzünü kapatamaz değil mi?
Hele biraz daha büyükse ve hareketlendiyse olacakları düşünemiyorum bile.
Bu modernlik, duygusuzluk değil ‘Çocuk İstismarı’ dır tamamen!!!
Ay ben bir aydir Türkiye'deyim , tum siteyi sinir hastasi yaptim Ya da yemek yesin diye ellerinde tabak cocuklarin pesindeler , ben sorarim aciktin mi ? Cevap hayir ise git acikinca gel derim , ya da yemek saati ise ve yemiyorsa demek tok der kaldiririm sofrayi turk kadinlarin hepsi krizde beni gordukce |
Ha işte böyle gereksiz şeylerle yoruyoruz kendimizi, sonra çocuklarımıza bir şeyleri anlatacak açıklayacak, onların gelişimine gerçekten katkıda bulanacak davranışlarda bulunmaya takatimiz de kalmıyor, tahammülümüz de. Odağımız zihinsel ve duygusal gelişimlerinde olmalı daha çok. Ama kimseyi suçlayamıyorum da. Eşinin ya da bir başkasının gelip çocuğunu niye giydirmedin, neden yedirmedin diye laf sokmayacağını rencide edip üzmeyeceğini de bilmiyoruz. Üşürse gelir kendisi giyinir ya da acıkırsa gelir kendi yer diyenin “ne biçim annesin, hiç mi düşünmüyorsun çocuğunu” gibi laflarla karşılaşması, soğuk ve vicdansız olmakla suçlanması maalesef yüksek bir ihtimal
Ay ben bir aydir Türkiye'deyim , tum siteyi sinir hastasi yaptimaksam hava serinleyince tum anneler bebelerinin pesinden kosuyor birşeyler giydirmeye calisiyor ben yerimden kalkmiyorum , bana da diyorlar giydirsene cocugu , yoo diyorum usurse o gelir ve soyler bana , gercekten usudugunde gelir ustune bisey ister benim kiz
Ya da yemek yesin diye ellerinde tabak cocuklarin pesindeler , ben sorarim aciktin mi ? Cevap hayir ise git acikinca gel derim , ya da yemek saati ise ve yemiyorsa demek tok der kaldiririm sofrayi
turk kadinlarin hepsi krizde beni gordukce
Soran oldu mu merak ettim o vlogger i?Benim gözlemlediğim şu ki çocuklara birey gibi davranılıyor. Duyguları düşünceleri görüşleri ciddiye alınıyor. Çocuklarıyla fazlaca konuşuyorlar onlara yetişkin gibi davranarak. Küçük yaşta sorumluluklar veriliyor. Geçende biri 3 yaşında diğeri 1 yaşında iki çocuğu olan yabancı bir kadının günlük vloglarını izledim. Vloglar gerçeği yansıtmıyor da diyebilirsiniz, ancak konu sahibinin de dediği gibi yabancı çocukların da bolca olduğu otellerde çok bulundum ben de. 3-5 yaşında çocukların açık büfeden meyve seçip kıyafetlerinin üstüne peçete örtüp kendileri sandalyeye oturup yemeklerini kendi yediklerine çokça şahit oldum. Otelde 80 küsür aile vardı, sadece 5 aile Türktü biz dahil. O Türk çocukları otelin altını üstüne getirdi. Yabancı çocuklar yetişkin gibi davranırken. Bu yüzden ben bu tarz çekilen editsiz vlogların gerçeklik payının yüksek olduğuna inanıyorum. Ki videoda zaten anneler çocuklarının bizlerin hayretlerle izleyeceği davranışlarına tepki bile vermiyorlar.
Bu kadın Türk olsaydı eminim çocuklarıyla uğraşmaktan duş alamayacak, kahvaltı edemeyecek, ev işlerini halledemeyecek, oturup bir kahve keyfi yapamayacaktı. Çevremden görüyorum, ben de bir Türk annenin çocuğuyum sonuçta, biliyorum. Onların da kolik bebekleri oluyor, onların da çocukları 2 yaş sendromuyla evde terör estiriyor, onların da çocukları hiperaktivite bozukluğu yaşıyor, etrafı dağıtıyor. Ama büyük oranda çocuklarının kendilerini kontrol etmesine izin vermiyorlar, kendilerinden ödün vermelerine sebep olmasına izin vermiyorlar.
Kadın büyük çocuğuna (3 yaşındaki) diyor ki ben mutfağı temizleyeceğim hadi sen de odanı toparla. Bu sırada küçüğü de tek başına salonda resim çiziyor. Kadın içeride uğraşıyor, sonra kontrol ediyor ki kızı kitaplarını dizmiş, oyuncaklarını kutuya koymuş, gücü de yettiğince yatağının örtüsünü düzeltmiş. Kadın kızına teşekkür ediyor, çok güzel yapmışsın vs motive edici sözler söylüyor. Kadın evi süpürürken kızı da oyuncak elektrik süpürgesiyle annesinin peşinde dolanıyor. Bir sandalyeyi çekiyor mesela işi bitince onu geri itiyor. Ve gün içinde de gözlemledim daha üç yaşındaki kız aldığı her şeyi yerine koyması gerektiği bilincinde. Biraz daha büyüyünce bir yaşındaki de aynı şekilde yardım edecek annesine eminim.
İki çocuğuna kahvaltı hazırladı mesela, küçüğü kucağındaydı. Büyüğe tabağını mutfakta verdi, küçüğü oturtup yemeğini önüne koydu. O sırada büyük çocuğu masaya yemeğini kendisi koydu ve ikisi de anneleri içeride kahve hazırlarken etrafa dökmeden yemeklerini yediler.
Bizim insanımızda genel bir bıkmışlık görüyorum ben. Kuzenlerim ya da diğer tanıdıklarım olsun, kendi annem olsun. Çocuk soru sormasın. Ses çıkarmasın. Ağlamasın da ne yaparsa yapsın. Her isteği yerine getirilsin yeter ki anneyi uğraştırmasın. Bunda eminim ki her sorumluluğun kadının sırtına yüklenmesinden başlayan bir sürü etken vardır. Bu bıkmışlığın yanında uyku yemek gibi temel ihtiyaçları karşılama konusunda da gereksiz farklı bir çaba gözlemliyorum Türk annelerde. Fazla duygusalız. Çocuk bir gün aç uyusa kahroluruz, oysa yabancılar” yerse yer yemezse yemez, açlıktan ölecek hali yok ya acıkınca tıpış tıpış gelir beğenmediği şeyleri bile yer” havasında.
Burada bir üye yazmıştı mesela, sofrayı mutfağa kuruyor, yemiyor diye küçük kızının bir sözüyle sofrayı salona taşıyıp yine yemeyince tekrar mutfağa taşıyormuş. Küçücük çocuğun elinde oyuncak olmuş sırf sorun çıkmasın, sırf yesin diye. Mesleğim öğretmenlik, çocuğum yok ancak okul öncesi ve ilkokul düzeyiyle çalıştım. Çocuklardan uzak, çocuk gelişiminden bihaber bir insan değilim. Üzülerek söylüyorum ki öğrencilerimin çok büyük bir çoğunluğuna bir birey olduğu bilincinde yaklaşan ilk insan oldum.
Yok hayır ama takip ettiğim iki çocuklu kadınları özelden atabilirim istersenizSoran oldu mu merak ettim o vlogger i?
evde cocuk birakmak yasak degil mi? hollandada ve kanadada yasak. kanadada cocugu arabada dahi yalniz birakmak yasak. almanya icin okuduguma ben de cok sasirdim.Almanyada yaşıyorum ve burada bahsedilen örnekleri çok uç buldum ,hiç öyle birşeyle karşılaşmadım evde bırakıp gitmek falan...
Eşimin halası Almanya da yaşarken komşusunun bebeğini evde tek bırakıp kocasıyla gezmeye gittiğini, nasıl tek bıraktığını sorduğunda da kadının : karnı tok, altı temiz ağlarsa da sıkıntı olmaz dediğini söylemişti
Gözümün önünde canlandirdim da bizim bebeler tam kuzen oğlu gibiKuzenim Amerikalı bir hanımla evli iki kızları var.Geçen sene düğüne geldiklerinde bizde kaldılar.Küçük kız 1,5 yaşına yeni girmişti.Uyku zamanı ağlayınca filan asla kucağına almıyordu o çocuk ağlaya ağlaya kendi kendine uyuyordu.Yemek zamanı yemeğini koyuyordu işte yemekte çatalla ezilmiş sebze püre filan, “15 dakikan var yemezsen aç kalacaksın” diyordu o çocuk öyle yemeğini yiyordu şok olmuştum.Diğer kuzenin oğluda tam tersiydi.4 yaşında çocuk ayakta sallamadan uyumuyordu annesini tekmeliyordu bırakınca,yemeği beğenmezse yaygara kopartıp hamburger sipariş ettiriyordu..
Tatilde çocuklarına hayran kaldigim bir çift de bunu yapmıştı bebek odada tek onlar gece diskoya gitmişlerdi ve eşimle şok olmuştukEşimin halası Almanya da yaşarken komşusunun bebeğini evde tek bırakıp kocasıyla gezmeye gittiğini, nasıl tek bıraktığını sorduğunda da kadının : karnı tok, altı temiz ağlarsa da sıkıntı olmaz dediğini söylemişti
Ilk kisma cok guldumCocuk zayıflamış, yuzu kaşık kadar kalmis, bilmem kimin torunu tosun gibi, sutun mu yaramiyor, ac mi bu cocuk, inek sutu vermemek de yeni adet, oturt önüne yedir vs vs vs. Anne devamlı bu elestirilere maruz kalinca, mecburen kendini zorunda hissediyor.
Bence temel sorun bu "zorunda hissetmek"
Anne kendini cocuga terbiye vermek zorunda hissediyor, yedirip tikip tikistirip sisman yapmak zorunda hissediyor, odevlerini cocugu yerine kendisi yapmak zorunda hissediyor, aglayan cocugu parkta susturmak zorunda hissediyor.
Toplum anneyi kendi haline birakmiyor ki.
Ogluma şu kisacik annelik tecrübemle aldigim en onemli 2 şey yagmur tulumu ve yağmur çizmesi. Gerekirse besik almayin bunlari alinyurumeye basladigindan beri yagmur sularinda ziplar, doyasiya camurlara batar çıkar. Eve gelince yarim saat camasir makinesi, cocugu yikamak da 15 dk. Iste bu kadar. Eglenmesi, ogrenmesi paha bicilemez. Neden cocugun ayakkabisindaki camura, alnina surulmus kara leke muamelesi yapiliyor anlayamiyorum.
Komsu kadin acip camı bağırıyor. Cocugu hasta edeceksin diye
Guzel teyzem sen bırak beni, ac müge anliyi izle. Ben cocugumun hastalığını sağlığını elbette düşünürüm. Ayagindaki camuru senin paspasina surmedigi surece, mudahale etme ne olur.
Oglumun babaannesi oglumla top oynuyor. Topu atiyor ve tekrar kendisi kosuyor, ay yavrum sen yorulma ben alirim diyor. Hayatimda bundan daha sacma birsey duymadim sanirim. Cocuk neden top oynarken yorulsun? Ayrica mumkunse yorulsun yani. Kaslari gelissin, el ayak goz koordinasyonu gelişsin.
Valla şunu biliyorum, cocugu cok fazla pamuklara sarmak, iyilik degil kötülük..
Yavrumu en cok ben severim, en cok ben düşünürüm. Annesi olarak, kendi gozetimimde hayata hazirlamak da benim vazifem.
Yarim biraktigi cumleyi tamamlamam ama duzeltene kadar, bitirene kadar sabirla beklerim. Onun adina bir baskasina gidip birsey istemem, ama başkalarıyla ozguvenle diyalog kurmasi icin onu yureklendiririm. Düşünce hemen kosup kaldirmam, ama her düştüğünde gozlerimle yardima ihtiyaci olup olmadığını yoklarim. Onun adina oyuncaklarindan kule yapmam ama kuleyi her basaramadiginda, yapabilecegi konusunda yureklendiririm.
Bence nerede ve nasil yardim edilecegi cok onemli.
Bunları yapabilmek icin annenin motivasyonu cok cok cok onemli. Kocasiyla anlasamayan, isyerinde çok yorulan, kaynanasindan baski goren bir kadin elbette çocuğunu büyütürken cok zorlanir. Zaten basli basina zor. Bir de butun evin yuku annenin omuzlarindaysa cok zor. Uzaktan ahkam kesmek her zaman kolay
Yok gelin cocularina cok düskun ama evet belkide esinden korktugu icindir bizim abimiz fazla maco alman kizlarda bayiliyor zaten burdaki türk erkelerineE onun esi turktur,alman olsa belki baska olurdu:)