Yabancılar gibi çocuk yetiştirmek?


Haklısın. Yukarıda yazılan olayin gerçek olmadığını umuyorum-belkide abartılarak anlatılmıştır. Almanyada (ve diğer tüm ülkelerde olsa gerek) çocuğu tek başına bırakmak yasaya aykırı. He gerçek olan, çocuğu 6 ay 1 yaş arası full-time kreşe vermek. Bende şahsen çocuğumu (daha ortada çocuk yok ama neyse) 12 aylık olduğu zaman 12 saatlik kreşe vermek zorundayım.
 

zaten aslında konudan uzaklaştık ama tam konunun içindeyiz

zira çocuk yetiştirmek bir derya

sizin sorunuz size gelecek öneri de belki konu sahibinin ya da okuyan bizlerin aklına gelmeyip başına gelen bir şey ve hepimiz öğreniyoruz

konu sahibi daha yolun başında ne kadar bilgi alırsa o kadar rahat yürüyecek bu yolda
 
Konu sahibi izin verirse danışayım sizlere çünkü benzerini görmedim.
Elbet vardır gördüğünüz ya da gıyabında bildiğiniz ama çevremde yok ve ben her yolu denesem de çare bulamıyorum, dayanılmaz bir hal aldı.
 

Ablam ve ben Almanya'da büyüdük, annem derdi ki seni yatağına koyardım, altın temiz, karnın tok yanına maymununu bırakırdım ben işlerimi yapardım:)) bizde çocuk olay oluyor, çocuğumda çocuğum modunda herkes, evde tepinen, ağlayan, bağıran çocuklara aman yavrum şeklinde yaklaşılıyor, kıyamıyorum deniliyor, çocuktur yapar deniliyor sonra da önüne geçilemiyor. Son yıllarda işi gücü bırakıp çocuk psikolojisine sardı herkes, herkeste bir filozofluk, internetten okuyup çocuk psikolojisi diye kendilerini parçalıyorlar ama çocuklara bak kuralsız, bağımlı vs... Çocuğun çocuk olduğunu kabullenmek lazım bence öncelikle, fazla misyon yüklememek gerek. Yeğenimi büyüttüm ablamla birlikte, kesin kurallarımız vardı, her çocuk gibi ağlayarak isterdi, odana git ağlaman bitince gel derdim, kuzum 3 yaşındaydı:)) ağlardı ağlardı gelirdi, anlatırdı derdini sonra ağlamadan anlatmaya başladı. Yemek yemezdi, bütün gün verme açım demezdi, masaya oturtur yemeğini önüne koyardım, yemek bitmeden oynamak yok derdim, önceleri saatlerce o masada oturdu inadından, sonra oyun cazip geldi, yemeğini yemeye başladı. Gündüz dışarı çıkarırdım sakin sakin oynardı, gece olunca top oynayası gelirdi, altta insan var olmaz derdim inadına tepinirdi, bir kez topunu aldım odasına gönderdim, hafifte sesimi yükselttim insanları rahatsız etmeyeceğiz diye baktım yine tepiniyor, alt katta kedi var uyuyamıyor sen koşunca yazık değil mi dedim, kafasına yattı:))) çocuklar çok kıymetli, insan gözünden sakınıyor, ne isterlerse olsun istiyor ama onlara kurallar olduğunu, yalnız yaşamadıklarını öğretmek gerek diye düşünüyorum. Sevgiyi de hissettirmek gerek, yeğenimle hep özel bir ilişkim oldu, geceleri odasına götürür yatağına yatırmadan kucağıma alır kafasını omzuma yaslar biraz konuşurdum onunla, saçını seve seve muhabbet ederdim, sırf o on dakikalık keyif için yatmaya itiraz etmezdi:)) ablamla hep uyumlu olduk bu konuda, birimizin söylediğini diğeri ezmedi, tutarsızlık yapmadık, çocuk bunlar sürekli mum gibi olamazlar ama kuralları olmalı, saygıları olmalı. Onunla yıllar geçirdik, çocukluk, ergenlik, okul yılları şimdi kocaman yetişkin bir kadın, çokta başarılı demek ki doğru yoldan gitmişiz ablamla.
 


Çok teşekkür ediyorum, çok da sevindim uzun uzun yazmana.
Benim biraz da sanki yapamadıklarımın yerine daha iyisini koyma durumum var. Bunu da konuştuk pedagogla istemediğimi, sevemediğimi, kabullenemediğimi ve bu duyguları veremediğim için bolca ilgi vermeye çalıştığımı bu düzenin de böyle gittiğini belirttim. Bunlar senin hislerin ve korkuların, çocukta böyle bir şey yok dedi.
Benimkinde şu an evet hep kurtardığım için anne kurtarır modu var, gece mesela feryat figan ağlıyor ismimi söyleyerek. Sebep; uyandığında babasının su vermesi, ben verecekmişim. Gitmiyorum gitmiyorum sonra bakıyorum gecenin 3 ü yani insanlar uyanacak, mecburen gidiyorum. Hani olmaması gerektiğini bile bile yapıyorum.
bunun dışında yani beni kurtarıcı olarak görmesi dışında açıkçası bir sorun yaşamadım. Yemekler ayrı yapılır çünkü oğlum enginar, brokoli, bamya falan sever ama eşim sevmez. Balık yer bolca ama ben haftada 2-3 gün kendimize de alamam bunları sadece çocuk için alıyorum bizim bakıcı yemek yapmazdı bu arada, yemekleri sabah işe gitmeden yapıp bırakırdım taze olsun diye. her sabah yemek yapıldığı için zaten eşime de bıraksam yemeği hep vardı. henüz dışarıdan çok bir şey yedirmedim, biz yemeğe de gitsek onun termosta ymeğini, kaplarda atıştırmalığını meyvesini yanıma alırdım hep. Böyle bir düzendi yani.

kreşte başta sorun yaşamadı ama üçüncü hafta öğretmen değişince çok istemedi gitmek. sonra pedagogla görüşünce benim stresimin geçtiğini falan söyledi. Yhu nasıl stresli olmayayım, pandemi döneminde 21 aylık çocuğu kreşe başlatıyorum. Çocuk ağlıyor, duygularını minimum ifade edebiliyor ve evet stresliydim acaba vermese miydim diye çok düşündüm. Sonra o gün stresli olmayacağım dedim, oğlum çok güzel vakit geçirecek. Şarkı söyleye söyleye gittik, hiç ağlamadan öğretmenine gitti bana bay bay yaptı ve bıçak gibi kesildi ağlama durumu

kısacası babaya güvenmiyorum evet çünkü kendim de güvenilecek işler yapmadım ki, biliyorsun o zamanları. Evet kötü bakmadım ama o dönem eksik şeyler vardı. Annesi olarak ben bile böyleysem herkeste bir hata, kusur vardır. Neden olsun, çocuk neden konforsuz olsun. Zaten ben bırakıp dışarı gidiyorum, beni arayacak bir de aç kalmasın vs vs. İşte boş boş düşünceler ama alayı yanlış biliyorum
 
Şu çok net ki anne mutsuzsa çocuk da mutsuz oluyor, ev de mutsuz bir ev oluyor.
 
Valla ben sertim o konuda. Kim alınırsa alınsın benim kuralımı çiğneyemez gerekirse tartışırım. Mesela bebeğimin uyku saatleri düzenli çok şükür, kimse için öne arkaya falan almadım. Biraz daha geç yatsın falan dediler direkt olmaz şimdi yatacak dedim artık alıştılar.
 
Biz duygusal milletiz.
Orda sıkıntı yaşıyoruz galiba.
Annem bebeğimi kucağımda sallar gibi gezinirken sallamaya alıştırma, kucağa alıştırma sonra çok zorlanirsin diyordu.
Dedim anne bu çocuk 32 gün kuvözde yattı.
Ağladı ağladı kimse kucaklamadı.
Yorulup sustu.
Şimdi nasıl kucağımı esirgeyeyim?
Annem hemen bakmadılar mi ona kuvözde diye üzülüyo.. Dedim 30 bebek var orda hangi birine baksınlar. Annemin bakışlar küçük Emrah.
Kararlılık bu kadar işte.. :)

Şimdi çok küçük sağlık sorunları var hassasım.
Belki 2 yaşına geldiğinde duygularımı kontrol edebilirim.

Çünkü ben de öyle çocuk yetiştirmek istiyorum ama çok zor olduğunu biliyorum.
Insallah yetiştirebilirim.
 
S
Ben o yaşlarda kulaklıkla gezmeyi düşünüyorum evde bence iyi bir annesiniz, sabrınız buradan bile belli oluyor. İki çocuk daha zor, kolay gelsin.
Sizede kolay gelsinn. Mesela sabah 29 aylık kızım beşiğinin yerini beğenmemiş onun için ağladı 10 aylık kızım ablası ağlıyor diye ağladı susmadılar ve ben beşiğin yerinin orası olamayacağını anlatıyorum ohhhhh dedim sonunda oda da ağlayacağım bazen ben ağlıyorum sonra susuyorlar
 
Ya burada benim asla yapmayacağım şey mesela oyunla yemeği ilişkilendirmek. Ben de yemek yemeyen bir çocuktum ve zorla yedirildiğinde daha hırçın olurdum. O yüzden oğluma yemeği tehdit olarak kullanmadım. Atıyorum yarım saat süre verdim. O sürede ne yerse, yemiyorsa şu yok bu yok demedim hiç. Açıkçası hiç bir şeyde demedim. Odanı toplamazsan oynayamazsın, ağlarsan geri döneriz, böyle yaparsan marketten çıkarız vs gibi bir şey hiç kullanmadım. Yanlış bir şey yapıyorsa neden yanlış olduğunu söyledim, devam ediyorsa dikkat dağıtıp alternatif sundum. Bir şeyi yapmamasını sadece ona bağlı olarak yapmasın istedim ucunda ödül veya ceza olduğu için değil. Belki fazla ayrıntılı bir düşünce bilemiyorum :)
Bir de çocuk var çocuk varç Benimki doğmuştu, 2. gün gözler full açık kafasınıkaldırıp sağa sola bakınıyordu. 2 saat uyursa 2 saat uyanık ve etrafı incelemeye çalışan bir çocuktu. Bana da yenidoğan uyur falan demişlerdi ama yok ışıkları takip ediyor kolunu bacağını oynatıyordu sürekli. Ben de mecburen oyalamaya çalıştım, çok erkenden kitap okuduk, oyun halısı aldık, etkinliklerle boğuştuk. 4 aylıktı artık sallanan oyuncakları elleriyle tutmayı geçmiş ayaklarıyla tutup kendine çekiyordu.çZaten 9 aylıktı artık elimizden tutup yürüyordu çok rahat 1 ay geçmeden de kendisi yürümeye başladı. Ama hep oyalanma ihtiyacı oldu, hala öyle. Şu an yumurta kırmayı öğrendi, kabuk kaçırırsa topluyor hemen, kek yapıyor un falan koyup kendince. Çünkü kendisi asla duramayan ve iş güç yapmaya meraklı bir çocuk. bezini kendisi çöpe atar, kendi odasında uyur, yemeğini tam olmasa da yer pek seçmez vs ama dikkati asla sabit değil kıpır kıpır.
 

biraz da abartmayı severiz

atıyorum b

bak yine yazayım uzun uzun

bunları hepimiz yaptık hepimiz yaşadık

bize de diyenler oldu dinlemedik

bazısını da sonradan duyduk

anne çocuk kreşli konulara yazarım

oğlum kreşe giderken kapıda bir kırmızı koltuk vardı anneler orada beklerdi

sabah bırakırken çocuğu zindana bırakıyor gibi bir seromoni akşam alırken de ıssız adadan alır gibi

yapmayın bunları çocuklara

öyle bir bırakıyor ki çocuk eyvah başıma ne gelecek diye düşünüyor ya da akşam öyle bir alıyor ki beni kurtarmaya gelmiş annem diyor

ertesi gün bir dakika geç gelse eyvah buralarda kaldım mı modu oluşuyor

her şeyi olağanlaştırmak lazım

oğlun küçük kabul pandemi var kabul endişelisin yerden göğe kadar haklısın

ama şu yaşantıdaki normalimiz bu

çocuğa dünyanın en iyi yerine gidiyor, en iyi orada bakılacak hissi yaratacaksın örneğin

evden çalıştığım dönemde dahi oğlumu işe gider gibi giyinir kreşe bırakır sonra aynı kıyafetleri giyip almaya giderdim

anne baba işe çocuk okula

yani aman bugün de evde keyif yapsın demedim şartlarım oldu halde hem de

çünkü evde keyif yapılacak bir durum yok

çocuk için düzen önemlidir o bir gün gitmediğinde orada ne yaptılar diye düşünecek keza ben evde olduğumu söyleseydim bu sefer evde bensiz ne yapıyor modunda olacak o nedenle küçük bebekli annelerin büyüğü ile işi zor onları ayrıca takdir ediyorum denge zor çünkü

mesela eşim ile birlikte işyerimiz var

oğlum bunu uzunca bir süre bilmedi neden mi onu bırakıp baş başa takılıyoruz hissi oluşmasın diye kendini dışlanmış hissetmesin diye

kocaman ilkokul çocuğuyken bile bazen anlatırım işte bugün şunu bunu yaptım hatta babanı hiç görmedim diye

çocuk odak olmayı sever ama kendine ait bir hayatı olmasını daha da çok sever

bu nedenle okulların kapalı olması çok kötü çünkü bağımsız sosyal hayatı bitti çocukların örneğin oğlum 8 yıldır okula gidiyordu şimdi okul yok

onun için çok büyük bir eksiklik ve kaos

daldan dala yazdım işte :))))
 
Bende kati olmak istiyorum ama annemle bahcemiz bir araya giriyor anlatiyorum sahip cikma nerde
Ama bu sefer net konusacagim
Erkek kardesim benim cok kati oldugumu soyyler hatta askeri olarak yetistirecegimi soyler kirada iken boyleydi
Ama nerde evi aldik o zamandan beri askeri egitim bitti maalesef ama az kaldi cocuk odasini ayarlayim bir o zaman gorun beni

Anneannem anlatirdi kadinin biri ise gidermis gunluk radyoyuda acarmis son ses cocugun agladigi duyulmasin diye
 
Ayy benim kizi anlattin bir an sadece 1 yasinda yurudu ve hala merakli 2 gundur biberonu tamamen birakti mama bile demiyor oturup kahvaltisini yapiyor krem peynir bile yedi bugun dondurma sanmista olabilir
Oglumda ablasi nasil davranirsa nasil yerse oyle yapiyor zaten sukur 1 yasini tamamladi oglum
Kizimda bir konussaydi daha dogrusu konusuyor ama turkce deil kafamda deli sorular parkta suriyelilerle bile anlaasiyor anlamadim
Hastanede karistimi desem en kucuk gorumcemin aynisi bilemedim
 

Oyy ne tatlıdır o :))
Yeğenim nispeten sakin bir çocuktu ama o da dediğin gibi dikkatli, kıpır kıpırdı, mutfakta iş yaparken bende yapacağım diye gelirdi, hiç engellemedim, eline kesici aletler hariç herşeyi verdim, hamurlarla keklerle oynadı, tezgaha oturturdum her şeyi sorardı, bu ne, bunu neden koydun, soğan gözümüzü neden yakıyor sorar dururdu ama bende ablamda kurallara hep inandık. Herşeyi ödül cezaya bağlamadık ama yemek yemesi gerektiğini öğrenmek zorundaydı. Asla elime alıp yedirmedim çok küçüklük zamanları hariç, önüne koydum istediği kadar yedi döke saça ama yemek zorunda olduğunu öğrendi. Beş yaşına geldiğinde odasını toplamayı, mutlaka sifonu çekip ellerini yıkaması gerektiğini, dişlerini fırçalamayı, akşam yatmadan banyo yapılacağını öğrenmişti. Bizde böyle yaşamıyor muyuz hayatı, çalışmadan maaş alabiliyor muyuz, parasını ödemeden ekmek alabiliyor muyuz, hayatta hep kurallar var, çocuğu kurallardan hep sakınmak bana doğru gelmiyor, bilemiyorum uzman değilim tabi ki, ablamdan sonra kardeşim de boşanınca eve 2. yeğen geldi, erkek çocuğunun tabiatı daha değişik mesela, her ikisi de babası olmayan, anneleri olaylı boşanmış çocuklardı, zorlandığımız çok zaman oldu ama başardık diye düşünüyorum, ikisi de ağır sorunlar yaşamadan büyüyüp meydana çıktılar, düzgün insanlar oldular.
 
Ben 20 yaşımda hala kısıtlanan biriydim o sebeple belki yapmaması gereken şeyi sadece ona bağlı olarak yapmamasını istedim bilemiyorum. Biraz da özgür oldu, anneme en son yazın gittim. Oğlum kaktüs gördü ve ellemek istedi. Sever böyle dikenli şeyleri kontrol etmeyi ama çok temkinlidir, sadece hafifçe dokunur sivri olduğunu falan anlatmaya çalışır işte. Annem aşırı panik bütün çiçekler kalktı, ben çocuk bakmayı bilmemekle suçlandım artı kadınlığı da bilmiyormuşum, çocuk ziyan oluyormuş. Sebebi de yatırıp zorla yemek yedirmemem, düşüp kalkmasını çok önemsememem, çocuğun bidonu falan ortada görünce götürüp yerine koyması gibi sebepler. İçimden dedim yani sen bize her şeyi kısıtladın da ne oldu? Bir kere sarılmadın ama yedirip içirdin güya çok düşündün. Bu mudur yani? Şimdi bende ne eksikse fazlasıyla veriyorum ama kim bilir ben nelerde eksiğim
 
Tabiki buyrun.
 

İnsan asla mükemmel olamaz, kendine bunu yapma
Bence çok iyi bir annesin, her yiğidin yoğurt yiyişi farklı
Bana kendi annem zamanında yeğenimi pedagog a götürdüğüm için kızmıştı, tepemize çıkaracaksın bu çocuğu diye ama kimseyi dinlemedim. Babası alkol alıyordu, gece eve geldiğinde yeğenim uyurken severmiş, ellerini bacaklarını ısırırmış, geceleri baba beni yeme diye ağlardı, kendi başıma bununla başa çıkamayacağımı anladım zaten yaşım 18 falan o zamanlar aldım götürdüm. Kimseyi dinleme, arkadaşların da yazdığı gibi bizim toplum çok müdaheleci, ebeveynler, eş dost, akraba herkes bir şey söyler ama çocuğu en iyi annesi bilir. Bizim annelerimiz zamanında başkaydı her şey onların kendi doğruları var, ben şimdi burada sana yazıyorum ama yeğenim 28 yaşına geldi, o zamandan bu zamana çok şey değişti, kurallar konusunda fikrim aynı ama şartlar aynı değil, bence doğruyu yapıyorsun, kadınsın ve annesin kim ne derse desin
 
Çok teşekkür ederim☺

Derdim bayağı tiksinç bir şey öncelikle kusura bakmayın ama maalesef bunu aşamıyorum.

Çocuklarım aşırı aşırı pis, ne yapsak olmuyor.
Tükürme, orayı burayı yalama, olur olmaz şeyleri ağzına sokma, sürekli suyla oynama, tükürük elinde biriktirip sağa sola sürme, duvar kağıdı, ambalaj, defter, kitap vb şeyleri koparıp çiğneme, atlet tshirtü bile ağzına alıp kemirme, birbirini ısırma vb iğrenç, mide bulandırıcı hareketler var.

Dün artık sabrımın son sınırına geldim, yeni aldığım yapbozun tüm parçalarını yalamışlar, o halde görünce oturup ağlamaya başladım.

Bu çocuklarla takdir edersiniz ki insan içine çıkmam mümkün değil, dışarıda da yaparlar.
Sandalyeyi yalar, ayakkabısını ısırır, saçma sapan pis şeyler.
En son sahilde kumları ağızlarına attıklarını görünce kısa çaplı bir kriz geçirmiştim.
Bir de geçenlerde küçük kutu sütü klozete daldırırken yakaladığımda kendimi tımarhaneye kapatmak istedim, yok olmuyor dayanamıyorum ben buna.

4 ve 3 yaşındalar, 4 yaşında olanın huyu bu ve küçüğü de kendine uyduruyor.
Oral dönem dedik bekledik bitti geçmedi, kardeşi oldu ondandır dedik bekledik yine yok.
Evde bir tane bile sağlam araba yok çünkü oyuncak arabalarının lastiklerini dişleriyle kemirerek çıkarıyorlar, sakız niyetine çiğniyorlar.

Ben ne yapacağım, bilen, duyan var mı böyle iğrençlik?
 
Anne sütü mü aldı büyük çocuk ve ne kadar aldı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…