- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #161
Haftada 2 mi çocuklu evde mi??? Yetmiyor gerçekten hergün süpürmek.istiyor veya en fazla birgün es vererek süpürmek gerekiyor.
Her gün evi süpürmek çılgınca bence. Hiç benlik değil. Fakat benim evimde çocuk yok. O sebeple sizinle aynı olmamiz zaten beklenemez.
ama siz de
Hah ben yazacaktım. Ama yazılmış. Çocuk yoksa hayat çok çok daha kolay.
Her gün yemek yapilsa ya da temizlik yapılsa bile daha kolaym
Ama cocuk olmayan ev her gün temizlik istemiyor. Neticede evin ortasinda ekmek kırıntısı ya da oyun hamuru parçası yok.
Ya da ben bugün yemek yapmayı planlamıyorum mesela. Hastayım. Şımaracağım. Ama cocuk olunca bu da mümkün değil.
Benim bir el yeteneğim var. Onun satışını yapıyorum. Günlerim çoğunlukla çalışmakla geçiyor. Hem bir hobi hem de bir kazanc benim için. O benim vaktimin yüzde 60ını alıyor zaten. Ne zamandır kitap okuyamadim. Bu ara en çok üzüldüğüm konu bu
Merhaba hatunlar
Epeydir yoktum buralarda, yokluğumda dertlerde boğulmadınız inşallah ahsjsjs. Neyse cıvıtmadan konuya gireyim.
Efenim son zamanlarda kabıma sığamıyorum. Zannediyorum 33. Yaşıma girmeye günler kala "zamanı en iyi şekilde değerlendirme" konusunda paniklemiş durumdayım. Dolayısıyla 24 saat asla yetmiyor ya da ben zamanı nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Tam da bu yüzden önceliklerimi, eylemlerimi, zamanı nasıl değerlendirdiğimi sorgular oldum. Bir arkadaşımla konuşurken "idrak sen ne ara böyle oldun" deyince hepten sorgulamaya başladım kendimi. Aslında şimdiye kadar sorun yoktu ama yapmak istediklerime zaman yetmediğinde ve ben buna aşırı sinirlenip adeta bir canavar gibi saldırma eğilimi gösterince bir sorun olduğunu fark ettim.
Konunun bu kısmında Parantez açayım, evet dert bu anacım. Bu dert canım bacım.
Size güne nasıl başladığımı ve neler yaptığımı, neleri yapmak isteyip vakit bulamadığımı yazayım. Siz de Allah rızası için bir el atın. Bunları yapmana gerek yok sen idrak ziyagilsin kendine gel deyin ama ikna edin. Çünkü kendi kendimi ikna edemiyorum ben.
Sabah sekizde uyanıyorum. Oğlumun kahvaltısını hazırlıyorum. Beraber kahvaltı yapıyoruz, biraz gıcık bir oğlum olduğu için hazırlanması uzun sürüyor. 9 buçukta okula götürüyorum onu. Eve dönünce yarım saat kadar sigara içip "aha valla yalnızım evde. Yeminle ev benim ve yalnızım" sefası sürüp, ardından yatakları topluyorum. Bulaşık makinesini boşaltıyorum ya da çalıştırıyorum.
Sonra çamaşır varsa yıkayıp asıyor, her gün mutlaka evi süpürüyorum. Tuvaleti temizleyip ütü yapıyorum. Yemek faslını da halledince saat 13.30 oluyor. Oğlumu almadan önce 2 saatim kalıyor. O iki saatte kitap mı okuyayım, örgü mü öreyim, karakalem mi çalışayım, ikinci üniversite okuyorum uzaktan, onun dersini mi çalışayım, oğlana bir kek mi çırpayım, cilt bakımı mı yapayım şaşırıyorum. Her şeyi yapmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum. Haftanın iki günü spora gidiyorum ama ne gitmek. Kan ter içinde koşarak.
Sürekli koşuyorum, sürekli ayaktayım ama elde var sıfır. Yani sıfır deyip haksızlık etmeyeyim kendime de YAPMAK zorunda hissettiklerimi yaparken, yapmak istediklerimi kaçırıyorum.
Şimdi sırasıyla sorayım. Siz her gün ev süpürüyor musunuz? Ben süpürmezsem aklım hep evin kirli olmasında kalıyor ve bir şeye odaklanamıyorum. Yani içimden bir ses "delirme idrak sen bu değilsin" dese de, mutlaka süpürüyorum. Lavabo tuvalet temizliği hadi mecbur yapılıyor. Yemek yapmaktan nefret ediyorum. Allahım ne olur hapla beslenilen çağa atlayalım diye dua ediyorum hani öyle bir nefret. Bunu da Eleyemeyiz, mecbur yapılacak. E ütü desen evet donlardan nevresim takımlarına, hatta pijama ve atletlere kadar ütülemek normal değil biliyorum ama engel olamıyorum kendime.
Anlayacağınız aklım "mühim olan sen, ailen ve çocuğun. Boş işlerle kendini yorup onlara yetersiz ve mutsuz olacağına bırak akışına" diyor ama bedenim beni dinlemeyip iş yapıyor sürekli.
Bir el atın bana yahu. Hayat kısa her şeyi de mükemmel yapma bırak pis kalsın bir gün ev. Sepette ütü kalsın sen otur anime çiz mutlu ol deyin. Ya da benim bu her şey olması gerektiği gibi olacak sonra kişisel isteklere zaman ayrılacak takıntımı nasıl yeneceğimi söyleyin.
Normalde oğlumun zamanından çalmam, o okuldan gelince yemek yeme ve mutfak toplama dışında iş yapmam onunla ilgilenirim. Ancak son günlerde her şeyi yapayım her şeye yetişeyim diye öyle koşuyorum ki, oğlanla oyun oynarken isteksizim, tahammülsüzüm.
Siz nasıl yetişiyorsunuz her şeye. TV izlemiyorum gün içinde açılmıyor bile. Telefon, internet desen çok az kullanıyorum. Hani bunlar da almıyor vaktimi. Çalışırken haftada bir ev temizler, işten gelip pratik bir yemek yapar sonra otururdum. Şimdi çalışmıyorum ama çalıştığım dönemde yeten zaman şimdi yetmiyor. Tamam çalışırken bu kadar çok şey yapmak istemiyordum nasılsa vaktim yok diye, ancak şimdi vakit var yine yetmiyor.
İçimde coşkulu bir ev kadını varmış da açığa çıkmayı mı beklemiş ne olmuş anlamadım ki. Eltim mesela manyak gibi temizlik yapar ama bundan memnundur sever. Ben yapıyorum ama gün sonunda "çamaşır suyunda boğul inşallah idrak, mok vardı günü ziyan ettin. Al yine istediklerini yapamadın." diye kahroluyorum. Hani memnun da değilim düzen takıntımdan.
Ben nasıl zamanı verimli kullanırım nerede hata yapıyorum bir söyleyin. Yaşayacak mıyım? Böyle ruhumu silikonlu spreye satmışken yaşayamıyorum çünkü.
En dipten not: bir ev hanımının macera dolu gününü okudun anacım. Bdv bölümündeki bilimsel çalışmalara böylesine ucuz bir konu ile engel olduğum için özür diler, laf sokmak için hazırlandığın şu saniyelerde o muhteşem enerjini bana harcamamanı önemle rica ederim. Tişikkirlir.
Annem de böyle o donları çorapları ütülüyosunuz sonra bizim başımıza bela oluyorlar yaw çünkü çocuklar büyüyünce ütülemiyosunuz bizde ütülemeyince heryerimizde acayip isilikler çıkıyor hijyen manyağı olduk ya kendim yapmak istemiyorum ama öyle bir alıştırmış ki yapmazsam en ufak şeyde mikrop kapıyorum dışardan asla yemek yiyemiyoruz 3 kardeş hemen mide infilak ediyor hem kendinize hem bize yazık yaMerhaba hatunlar
Epeydir yoktum buralarda, yokluğumda dertlerde boğulmadınız inşallah ahsjsjs. Neyse cıvıtmadan konuya gireyim.
Efenim son zamanlarda kabıma sığamıyorum. Zannediyorum 33. Yaşıma girmeye günler kala "zamanı en iyi şekilde değerlendirme" konusunda paniklemiş durumdayım. Dolayısıyla 24 saat asla yetmiyor ya da ben zamanı nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Tam da bu yüzden önceliklerimi, eylemlerimi, zamanı nasıl değerlendirdiğimi sorgular oldum. Bir arkadaşımla konuşurken "idrak sen ne ara böyle oldun" deyince hepten sorgulamaya başladım kendimi. Aslında şimdiye kadar sorun yoktu ama yapmak istediklerime zaman yetmediğinde ve ben buna aşırı sinirlenip adeta bir canavar gibi saldırma eğilimi gösterince bir sorun olduğunu fark ettim.
Konunun bu kısmında Parantez açayım, evet dert bu anacım. Bu dert canım bacım.
Size güne nasıl başladığımı ve neler yaptığımı, neleri yapmak isteyip vakit bulamadığımı yazayım. Siz de Allah rızası için bir el atın. Bunları yapmana gerek yok sen idrak ziyagilsin kendine gel deyin ama ikna edin. Çünkü kendi kendimi ikna edemiyorum ben.
Sabah sekizde uyanıyorum. Oğlumun kahvaltısını hazırlıyorum. Beraber kahvaltı yapıyoruz, biraz gıcık bir oğlum olduğu için hazırlanması uzun sürüyor. 9 buçukta okula götürüyorum onu. Eve dönünce yarım saat kadar sigara içip "aha valla yalnızım evde. Yeminle ev benim ve yalnızım" sefası sürüp, ardından yatakları topluyorum. Bulaşık makinesini boşaltıyorum ya da çalıştırıyorum.
Sonra çamaşır varsa yıkayıp asıyor, her gün mutlaka evi süpürüyorum. Tuvaleti temizleyip ütü yapıyorum. Yemek faslını da halledince saat 13.30 oluyor. Oğlumu almadan önce 2 saatim kalıyor. O iki saatte kitap mı okuyayım, örgü mü öreyim, karakalem mi çalışayım, ikinci üniversite okuyorum uzaktan, onun dersini mi çalışayım, oğlana bir kek mi çırpayım, cilt bakımı mı yapayım şaşırıyorum. Her şeyi yapmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum. Haftanın iki günü spora gidiyorum ama ne gitmek. Kan ter içinde koşarak.
Sürekli koşuyorum, sürekli ayaktayım ama elde var sıfır. Yani sıfır deyip haksızlık etmeyeyim kendime de YAPMAK zorunda hissettiklerimi yaparken, yapmak istediklerimi kaçırıyorum.
Şimdi sırasıyla sorayım. Siz her gün ev süpürüyor musunuz? Ben süpürmezsem aklım hep evin kirli olmasında kalıyor ve bir şeye odaklanamıyorum. Yani içimden bir ses "delirme idrak sen bu değilsin" dese de, mutlaka süpürüyorum. Lavabo tuvalet temizliği hadi mecbur yapılıyor. Yemek yapmaktan nefret ediyorum. Allahım ne olur hapla beslenilen çağa atlayalım diye dua ediyorum hani öyle bir nefret. Bunu da Eleyemeyiz, mecbur yapılacak. E ütü desen evet donlardan nevresim takımlarına, hatta pijama ve atletlere kadar ütülemek normal değil biliyorum ama engel olamıyorum kendime.
Anlayacağınız aklım "mühim olan sen, ailen ve çocuğun. Boş işlerle kendini yorup onlara yetersiz ve mutsuz olacağına bırak akışına" diyor ama bedenim beni dinlemeyip iş yapıyor sürekli.
Bir el atın bana yahu. Hayat kısa her şeyi de mükemmel yapma bırak pis kalsın bir gün ev. Sepette ütü kalsın sen otur anime çiz mutlu ol deyin. Ya da benim bu her şey olması gerektiği gibi olacak sonra kişisel isteklere zaman ayrılacak takıntımı nasıl yeneceğimi söyleyin.
Normalde oğlumun zamanından çalmam, o okuldan gelince yemek yeme ve mutfak toplama dışında iş yapmam onunla ilgilenirim. Ancak son günlerde her şeyi yapayım her şeye yetişeyim diye öyle koşuyorum ki, oğlanla oyun oynarken isteksizim, tahammülsüzüm.
Siz nasıl yetişiyorsunuz her şeye. TV izlemiyorum gün içinde açılmıyor bile. Telefon, internet desen çok az kullanıyorum. Hani bunlar da almıyor vaktimi. Çalışırken haftada bir ev temizler, işten gelip pratik bir yemek yapar sonra otururdum. Şimdi çalışmıyorum ama çalıştığım dönemde yeten zaman şimdi yetmiyor. Tamam çalışırken bu kadar çok şey yapmak istemiyordum nasılsa vaktim yok diye, ancak şimdi vakit var yine yetmiyor.
İçimde coşkulu bir ev kadını varmış da açığa çıkmayı mı beklemiş ne olmuş anlamadım ki. Eltim mesela manyak gibi temizlik yapar ama bundan memnundur sever. Ben yapıyorum ama gün sonunda "çamaşır suyunda boğul inşallah idrak, mok vardı günü ziyan ettin. Al yine istediklerini yapamadın." diye kahroluyorum. Hani memnun da değilim düzen takıntımdan.
Ben nasıl zamanı verimli kullanırım nerede hata yapıyorum bir söyleyin. Yaşayacak mıyım? Böyle ruhumu silikonlu spreye satmışken yaşayamıyorum çünkü.
En dipten not: bir ev hanımının macera dolu gününü okudun anacım. Bdv bölümündeki bilimsel çalışmalara böylesine ucuz bir konu ile engel olduğum için özür diler, laf sokmak için hazırlandığın şu saniyelerde o muhteşem enerjini bana harcamamanı önemle rica ederim. Tişikkirlir.
tüm yoruma harfiyen katılıyorum ama işaretli yere bi kaç kere katılıyorum. ütü gerektiren bişey olursa yatağın üstünde sabahları iki dk fışt fışt ütülüyorum bayadır.Hiç halı vs çırpmadım da seni 20. kattan çırpasım geldi
Hayatımda hiç hergün süpürülen evde yaşamadım
40 yaşındayım ölmedim
Oğlum bebekken de bu olmadı hiç hergün ev süpürülmedi
Evde oğlum 10 yaş kedi var tabii eşimin kılları benim saçlarım da hala haftada ikiye süpürmeyi çıkaramadık
Her gün tuvalet de yıkamam umumi tuvalet mi bu
Sabah birer kez girdik 3 eve geldik birer daha 6 yatarken de 9 arada birisi daha girse 10
Sifonu düzgün çekersen kirlenmez ki
Ütü vs boş işler giyince kırışıyor zaten bir iki aydır elime ütü almadım yıkılmadık ayaktayız hala
Tek tavsiyem acil iş bul, kendine dışarı hayatı kur
Bu arada oğlun da kahvaltısını okulda etmeli bir aç kalır iki aç kalır öğrenir
Merhaba hatunlar
Epeydir yoktum buralarda, yokluğumda dertlerde boğulmadınız inşallah ahsjsjs. Neyse cıvıtmadan konuya gireyim.
Efenim son zamanlarda kabıma sığamıyorum. Zannediyorum 33. Yaşıma girmeye günler kala "zamanı en iyi şekilde değerlendirme" konusunda paniklemiş durumdayım. Dolayısıyla 24 saat asla yetmiyor ya da ben zamanı nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Tam da bu yüzden önceliklerimi, eylemlerimi, zamanı nasıl değerlendirdiğimi sorgular oldum. Bir arkadaşımla konuşurken "idrak sen ne ara böyle oldun" deyince hepten sorgulamaya başladım kendimi. Aslında şimdiye kadar sorun yoktu ama yapmak istediklerime zaman yetmediğinde ve ben buna aşırı sinirlenip adeta bir canavar gibi saldırma eğilimi gösterince bir sorun olduğunu fark ettim.
Konunun bu kısmında Parantez açayım, evet dert bu anacım. Bu dert canım bacım.
Size güne nasıl başladığımı ve neler yaptığımı, neleri yapmak isteyip vakit bulamadığımı yazayım. Siz de Allah rızası için bir el atın. Bunları yapmana gerek yok sen idrak ziyagilsin kendine gel deyin ama ikna edin. Çünkü kendi kendimi ikna edemiyorum ben.
Sabah sekizde uyanıyorum. Oğlumun kahvaltısını hazırlıyorum. Beraber kahvaltı yapıyoruz, biraz gıcık bir oğlum olduğu için hazırlanması uzun sürüyor. 9 buçukta okula götürüyorum onu. Eve dönünce yarım saat kadar sigara içip "aha valla yalnızım evde. Yeminle ev benim ve yalnızım" sefası sürüp, ardından yatakları topluyorum. Bulaşık makinesini boşaltıyorum ya da çalıştırıyorum.
Sonra çamaşır varsa yıkayıp asıyor, her gün mutlaka evi süpürüyorum. Tuvaleti temizleyip ütü yapıyorum. Yemek faslını da halledince saat 13.30 oluyor. Oğlumu almadan önce 2 saatim kalıyor. O iki saatte kitap mı okuyayım, örgü mü öreyim, karakalem mi çalışayım, ikinci üniversite okuyorum uzaktan, onun dersini mi çalışayım, oğlana bir kek mi çırpayım, cilt bakımı mı yapayım şaşırıyorum. Her şeyi yapmak istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum. Haftanın iki günü spora gidiyorum ama ne gitmek. Kan ter içinde koşarak.
Sürekli koşuyorum, sürekli ayaktayım ama elde var sıfır. Yani sıfır deyip haksızlık etmeyeyim kendime de YAPMAK zorunda hissettiklerimi yaparken, yapmak istediklerimi kaçırıyorum.
Şimdi sırasıyla sorayım. Siz her gün ev süpürüyor musunuz? Ben süpürmezsem aklım hep evin kirli olmasında kalıyor ve bir şeye odaklanamıyorum. Yani içimden bir ses "delirme idrak sen bu değilsin" dese de, mutlaka süpürüyorum. Lavabo tuvalet temizliği hadi mecbur yapılıyor. Yemek yapmaktan nefret ediyorum. Allahım ne olur hapla beslenilen çağa atlayalım diye dua ediyorum hani öyle bir nefret. Bunu da Eleyemeyiz, mecbur yapılacak. E ütü desen evet donlardan nevresim takımlarına, hatta pijama ve atletlere kadar ütülemek normal değil biliyorum ama engel olamıyorum kendime.
Anlayacağınız aklım "mühim olan sen, ailen ve çocuğun. Boş işlerle kendini yorup onlara yetersiz ve mutsuz olacağına bırak akışına" diyor ama bedenim beni dinlemeyip iş yapıyor sürekli.
Bir el atın bana yahu. Hayat kısa her şeyi de mükemmel yapma bırak pis kalsın bir gün ev. Sepette ütü kalsın sen otur anime çiz mutlu ol deyin. Ya da benim bu her şey olması gerektiği gibi olacak sonra kişisel isteklere zaman ayrılacak takıntımı nasıl yeneceğimi söyleyin.
Normalde oğlumun zamanından çalmam, o okuldan gelince yemek yeme ve mutfak toplama dışında iş yapmam onunla ilgilenirim. Ancak son günlerde her şeyi yapayım her şeye yetişeyim diye öyle koşuyorum ki, oğlanla oyun oynarken isteksizim, tahammülsüzüm.
Siz nasıl yetişiyorsunuz her şeye. TV izlemiyorum gün içinde açılmıyor bile. Telefon, internet desen çok az kullanıyorum. Hani bunlar da almıyor vaktimi. Çalışırken haftada bir ev temizler, işten gelip pratik bir yemek yapar sonra otururdum. Şimdi çalışmıyorum ama çalıştığım dönemde yeten zaman şimdi yetmiyor. Tamam çalışırken bu kadar çok şey yapmak istemiyordum nasılsa vaktim yok diye, ancak şimdi vakit var yine yetmiyor.
İçimde coşkulu bir ev kadını varmış da açığa çıkmayı mı beklemiş ne olmuş anlamadım ki. Eltim mesela manyak gibi temizlik yapar ama bundan memnundur sever. Ben yapıyorum ama gün sonunda "çamaşır suyunda boğul inşallah idrak, mok vardı günü ziyan ettin. Al yine istediklerini yapamadın." diye kahroluyorum. Hani memnun da değilim düzen takıntımdan.
Ben nasıl zamanı verimli kullanırım nerede hata yapıyorum bir söyleyin. Yaşayacak mıyım? Böyle ruhumu silikonlu spreye satmışken yaşayamıyorum çünkü.
En dipten not: bir ev hanımının macera dolu gününü okudun anacım. Bdv bölümündeki bilimsel çalışmalara böylesine ucuz bir konu ile engel olduğum için özür diler, laf sokmak için hazırlandığın şu saniyelerde o muhteşem enerjini bana harcamamanı önemle rica ederim. Tişikkirlir.
Camasirin tenken olmasi ne demek? İlk kez duydum da
Ben de hergün tuvalet yıkamayı anlamıyorum zaten her giren tuvaleti yıkayıp çıkıyor. Ben arada yerlere duş başlığıyla su tutarım. Klozete de spreylerden sıkıp oraya da su tutarız bu günde birkaç kez yapılıyor eşim ya da ben girdiğimizde. Kireç kalıntısı vs için ayrıntılı cifleyip yıkamayı birkaç haftada bir ancak yaparım. Günlük olarak ayrı bir vakit ayırmıyorum tuvalet banyo yıkamak için .Hiç halı vs çırpmadım da seni 20. kattan çırpasım geldi
Hayatımda hiç hergün süpürülen evde yaşamadım
40 yaşındayım ölmedim
Oğlum bebekken de bu olmadı hiç hergün ev süpürülmedi
Evde oğlum 10 yaş kedi var tabii eşimin kılları benim saçlarım da hala haftada ikiye süpürmeyi çıkaramadık
Her gün tuvalet de yıkamam umumi tuvalet mi bu
Sabah birer kez girdik 3 eve geldik birer daha 6 yatarken de 9 arada birisi daha girse 10
Sifonu düzgün çekersen kirlenmez ki
Ütü vs boş işler giyince kırışıyor zaten bir iki aydır elime ütü almadım yıkılmadık ayaktayız hala
Tek tavsiyem acil iş bul, kendine dışarı hayatı kur
Bu arada oğlun da kahvaltısını okulda etmeli bir aç kalır iki aç kalır öğrenir
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?