Tatil falan, kimi için çok önemlidir kimi için önemsiz.
Mesela benim babama ben kendim ısrar ediyorum, "herşeyi ayarlayayim, arabalı vapurla gidecek bir yer bulayım,başbaşa tatil yapalım. Yarın bir gün evden ayrılacağım,bir tatil bile yapamadık diye üzülme sonra" diyorum, ama adam gelmiyor. Pandemiden önce annemin doğumgünü için bir haftasonunda otel ayirttim yakınlarda-dogal güzelliği ile ünlü bir şehirden. Bir gece kalmışlar,ikinci gece evi özledik diye eve gitmişler:) yani kendi tercihleri. Evi seviyor , evcimen birisi. Her şey dahil otele de gitse 'evime gideyim de koltukta TV izleyeyim' diye iç geçirir.
Bense tam tersi, hiç gidemezsem haftasonu iki günlüğüne bir yerlere kaçan bir insanım. Odamin duvarlari haritalarla, buzdolabım gittiğim ülkelerin magnetleriyle dolu.
Tanıştığım ve flört ettiğim erkeklerde de genelde bunu arıyorum. Yani flört ettiğim çocuk 'aileme ters,o yüzden ben tatillerde evde duruyorum' dese 'nasil yani? E peki sen neden çıkmıyorsun?' derdim heralde.
Çünkü kurduğu cümle aslında çok şey anlatıyor; "Hayatım için mücadele etmeye gücüm yok,ailem ne derse o, benim arzularım pek sallanmaz..." Bu alt metne geldiği için rahatsız olurum. Yoksa 'ya ben sıcak sevmiyorum - denizden keyif almıyorum- evcimenim. Kedimi bırakmaktan rahatsız oluyorum' falan dese sorun yapmam . Ama ailesiyle bile mücadele edemeyip istemediği bir hayat yaşayan insanla benim işim olmaz. Sonuçta benim de annemin adı Helga,babamın adı Hans değil. Benim ailem de istemez kizbasima tatil yapmamı. Ama kendi hayatimi kendi istediğim gibi yaşamak için gerekirse kavga ettim ve bir şekilde başardım. Karşımdaki insandan da bunu yapmasını beklerim.
Sizin adamlar da buna takılmış olabilir belki..