sanırım bahsettiğim şiir silinmiş tekrar ekliyorum biraz uzun ama okuması keyifli ...bunun aslı tatarcadır ama nette türkçesini buldum
Atalardan kalmış bize: Etli, yağlı, hamuraş.
Köbeteyle katlama, erişte, yantık, mantı,
Sarı burma, kalakay, kavurma börek, uğmaç,
Şilter, salma, irimçik, tabak börek, bazlamaç,
Hurma yemiş, kesmece, öküz börek, kıygaça...
Saysan bitiremezsin adalarını yıllarca!...
En başında bunların gelir kutlu çibörek!...
Yüzyıllardan bu yana bunlarla katmış kemik,
Beynimize işlemiş göbek böyle kesilmiş,
Kan bunlarla koyurmuş, hep bunlarla büyünmüş...
Buğdayı biz bulmuşuz: Hamuraş baş aşımız.
Yedikçe de bunları yetişiyor gençlerimiz;
Çoluk çocuk, halkımız sağlam, akıllı oluyor,
Ne kadar çalışsa da yorulmuyor, gene güçlü kalıyor...
Ne taraftan gelse oğlum bir çibörek kokusu,
Oralarda yaşıyordur bir Kırım ailesi.
(Kırımlı) ile (Çibörek) ayrılmaz birbirinden,
Kırımlılıktan çıkar ayrılsa çibörekten.
Hangi kız bilmiyorsa çibörek pişirmeğe,
İstemiyor, almıyor analar oğullarına.
Geçse çibörek sözü, göz o yana çevrilir;
Mide çalışmağa başlar, ağız hemen sulanır...
Çibörek pişirmeye geldi ya artık sıra:
Mutfakta yay yaygıyı yastığacın altına;
Un, su, tuz karıştır, ölçülü bas hamuru,
Kulak memesi gibi olmalı yumşaklığı.
Kesmece, kıygaça gibi olmaz mayalı undan,
Katlama, şilter gibi mayasız undan
Yapılır hep çibörek. Çocuk yumruğu yada
Kaz yumurtası kadar hamurları kesiver;
Una bula, yastığaca un serp de yapışmasın.
Al eline oklavayı, yuvarlak aç her birin.
Küçük karış eninde kalınlığı koyun derisi kadar,
İnce olsa delinir, kalın olsa kalır çiğ.
Olsun iki kapımlık, yapılmalı küçücük.
Hepsinin boyu da uymalı birbirine.
Etin olmasın yavrum, zayıf, semiz, sinirli,
Olsun süt danasından, az yağlı döşünden.
Kanı hiç alınmamış , yeni kıyılmış kıymayı
Karıştır tuz, büberle, unutma bol soğanı.
Al bir kaşık kıymadan, koy hamurun içine,
Yarım ay gibi yapıp ört öbür yarısının üstüne. .
Birkaç tane kısmet koy. Örttüğün kısmı kes, bastır.
Çöğün kazan içinde ocakta yağ da hazır,
Yağın kaynak olmalı, eksik olmasın sakın
İki yüz dereceden. Ağır olur sonra aşın.
İlk pişeni kendin ye, yağı sık değiştir.
Son pişene aldırma, başkalarına yedir.
Yağ kokusu da eve çok yayılmasın desen
Eyi çeksin bacalar, kokudan tıkanmazsın.
Hamuru al, kazana bırakıver yavaşça,
Şır şır diye pişmeğe başlar hemen çabucak;
Şöyle bir yol kabalsın, kazanda dönedursun;
Kızarınca nihayet, pişti demektir aşın.
Şilter, lokum, salma gibi çıkarılmaz kepçeyle
Kaşık yada maşayla almalısın kazandan.
Yığ tepsinin içine, koy hemencik sofraya;
Görünmesin yığından kim otursa karşına...
Toplansın ailemiz artık sofra başına,
Sırasıyla otursun herkes bakıp yaşına
(Bismillah)'la başlayınca en yaşlımız yemeğe,
Başlar eli herkesin tepsiye uzanmağa;
Kimse bir şey konuşmaz, ortaya söz söylenmez;
Bir el kalabalığı götürür hiç durmadan
Ağızlarla tepsinin arasında kaynaşır;
El işler, ağız oynar, boğazlar da yutarlar.
Suyunu akıtmadan ikiye dür, bir katla
Sıcak sıcak yiyiver, çatal bıçak kullanma.
Birin çiğne, birin yut, birin elde hazır tut.
Zincirleme atıştır, hiç durmadan çiğne, yut.
Çekingensen doymadan aç kalkarsın sofradan.
Bulmuşken ye evlâdım, pişman olma sonradan.
Ahlat turşusu, yoğurt ya ayranla tokmakla;
Ard ardına yiyiver, midenin aldığınca.
Hastaysan eğer durma dokuz tane yemeden,
Ağırsınırsa rızkın arasan da bulamazsın.
Dokuzdan sonra açılır, sıhattlıyken iştahın.
Ye oğlum ye, devam et, hazmolurken yiyceğin.
Son gayretle gene ye, ona nazlanılır mı?
Öğürünceye kadar ye, ona hiç doyulur mu?
Eğer bilmek istersen ne kadar yediğini,
Her çibörek alışta kopar sakla kenarın.
"Çok yemiyorum" dersen alıp alıp sayarsın.
Yanındaki aşırsa bu belleğini senin,
Yeni baştan başlarsın kenardan koparmağa.
Çoksunur artık miden yaklaştığında kırka,
Yavaşlamak gerekir. Eğer fazla yer isen
Belki kabus görürsün, belki amel olursun.
Ne zarar olurmuş ki beş on fazla yenilse.
Zaten şehid sayılır çibörekten kim ölse,
Affolunur günahı, geçirilmez sırattan,
Gönderilmez tamuya, gider doğru cennete...
Anne der ki arada "Nasip koydum sizinçin,
Evlenecek demektir, çıksa üzüm kızlara,
Zeytin çıksa gençlere işi iyi gidecek,
İkisi kime çıksa, o Kırım'a dönecek."
Ne kadar yenilse de kolayca hazmedilir;
Gecenin bir vaktinda açlıktan uyanılır...
Doyduktan sonra ise biraz uyuklar insan
Şöyle bir şekerleme, ne tatlı olur bilsen...
Cana can katar derler, eyi pişse çibörek,
Rahat uyunur derler, mide dolsa çibörek.
Bu başka yiyecektir, bünyeye tam yerleşir,
Çabuk büyür yiyenler, birden canlılık duyar...
Çibörekle büyüyen hastalık nedir bilmez,
Ülser, kanser, veremden, taşikardiden ölmez.
Meşhur bir doktor demiş tansiyonlu yaşlıya
—Baba başka çare yok, çibörek lâzım sana!
Karnın ağrırsa evlat, pırasayla kabaktan,
Zeytinyağlı yiycekten, fasulya, ıspanaktan,
Miden ekşise kardeş, kerevizden, büberden,
Havuçtan, patlıcandan, pazı, karnıbahardan;
Başın ağrısa ya da gelse ağır bir sancı,
Dakikasında keser, çibörektir ilâcı...
Olsa eğer sofrada birkaç tane çibörek,
Her bir derde devadır, başka ilâç ne gerek..
Baharda, sıcak yazda, güzde ya kara kışta,
Sabah erken, öğleyin, akşamleyin yemekte,
Harman başı, sonunda, evde, işte ya yolda
Onsuz edemiyorum, çiböreğim hep elde..
İftarda ya sahurda bolca çibörek yersen,
Rahat eder kursağın, makbul olur orucun.
Her yerde, her zaman iyi gider çibörek,
Protein, kalori, gıdası bol mübarek...
Gelinlere çibörek, damatlara çibörek,
Sağlıklı olmasıyçün yaşlılara, çocuklara çibörek...
Tez düzelir zavallı, ver çibörek loğusaya...
Sağlam olur azası, kırkı dolan bebeğe
Biraz kuyruk somurttur, biraz da çibörek ver...
Bir yaşında çocuğu kes sütten kızım yeter;
Başka yiycek düşünme: Çibörek bir kaç tane...
Okuyan, çalışana ondan ver sen gene.
Düşmanı tez öldürsün, askerlere çibörek,
Ver çok yıllar yaşasın, yaşlılara çibörek...
Gözü yumdurulurken, bir Kırım'lı kişiye,
Durdurulmadan gitsin, doğru varsın cennete,
Zemzem ile birlikte çibörek sorpasından
Damlatırsın ağzına, çibörek koklatırsın...
Çekmesin diye sıkıntı Kırım'lılar cennette
Huriler taşıyormuş bol çibörek önüne...
Otar Köy'de Kırım'da yediğimde çibörek,
Koca bir tas ayran dikledikte der kalbim:
Ak duvağını (Çadır Dağ) bir gün elbet örtünür,
Çok büyük bir düğünle öz halkıyla evlenir...
Dare vurur "Dokuz"u, çalınır "Hoş Geldiniz!"
"Hanın Sofra Havası", "Borlu" ve "Karadeniz",
"Ağır Hava", "Kaytarma", "Beyim Odaman", "Çoban",
"Ant Etmişim"den sonra gelecektir. "Aktaban",
"Atımın Başı Aylanır" Türkelleri tarafına,
Esir Türklük kurtulur, düşman erer sırrıma!
Dalgalandığını görsem Türk Birliği bayrağın,
"Hayat artık yeter!" de, kaz mezarcı toprağım!...
Şükür Elhamdülillah! Yine çibörek yedik.
Bir gün daha sağlıkla evimizde bulunduk.
Rahmet olsun canına bunu bulan kişinin,
Tanrım dert göstermesin, kazanan, pişirene,
Ağzınak, yiyenlerin. Sen bize çok çocuk ver;
Biz gördükçe onları, Kırım'ı unutturma!
Hasretlere acı da özleşeni kavuştur,
Düşmana gün gösterme, kardeşi tez görüştür.
Ey Allahım her vakit böyle yiycek kısmet et!
Bütün halkımıza sen toplu hayat kısmet et!
Bizi ayırma Rabbim, yurttan ve çibörekten,
kısmetimizi kesme bir vakit mubarekten!...