Tam boşanacağım bir gülme geliyor.

Teşekkür ederim utandırmayınız beni :) bilmiyorum ki kendimi bildim bileli yazıyorum ondan olsa gerek :)
Muhteşemsin anlatış tarzına hayranım. Umarım geçmişi unutarak, tez zamanda geleceğinin, en huzurlu günlerini yaşarsın! Oğlun ve eşinle.
 
Bir de şöyle bir durum var, gamsizlik gercekten sökülüp atılması, eğitilmesi cok zor bir duygu. Ben kadin olmama ragmen ince dusunmeyen, esimin tam tersi cok sığ yasayan bir kadinim. Ama degisime nerden başlayacağım bilmiyorum cogu zaman. Esiniz de bunlari yasiyor olabilir. Alaya almaya calismasi, iliskiyi devam etme çabasından kaynaklaniyor
 

Muhakkak çok canlı bir şekilde o hisleri yaşadığın için rahatsızsın zaten, ama kestirip atamıyorsun çünkü eşinle olan emosyonel bağın kopmuş değil. Kopsaydı bu ilişkiyi hiçbir şey tolere edemezdi. Ona hala bağlısın ve onu seviyorsun. Eşin de aynı senin gibi. Siz sadece yönünüzü şaşırmışsınız. Elinizden tutup, "Bakın bu doğru yön" diyecek birisine ihtiyacınız var ama ilişkinize vakit ayırmak ikinize de zor geliyor. İnsanlar kendilerine emek harcıyorlar, çocuklarına emek harcıyorlar, eşlerine de emek harcıyorlar ama ilişkilerine emek harcamıyorlar. Sıkıntı burada başlıyor. Siz ilişkinizi güçlendirmek, ona emek harcamak yerine kolaya kaçıp birbirinizin zihnini okumaya çalışarak "Amaaaan o da nasılsa öyle düşünüyordur, o da istemiyordur nasılsa" diyorsunuz. En son ne zaman birlikte sevdiğiniz bir aktiviteyi yaptınız mesela? Bu her şey olabilir yani illa "Birlikte golf oynamak" gibi bir aktiviteden bahsetmiyorum. Flört dönemlerinizde birlikte yapmaktan hoşlandığınız aktiviteleriniz mutlaka vardır, en basiti mesela bu birlikte yemek yapmak olabilir. Ancak "Birlikte televizyon izlemek" gibi şeyler aktiviteden sayılmıyor bilesin. :) Literatürde de buna "Biz deposunu doldurmak" diyoruz. "Ben" deposu ayrı, "Biz" deposu ayrı, "Hepimiz" deposu ayrı.

Kimi zaman farklılıkları çözmek gerekir. Bizim sıkıntımız genelde farklılık yokmuş gibi davranıp karşı tarafı değiştirmeye çalışmak oluyor. Onun yerine doğru iletişim kurmayı bilerek, farklılıkları kabul edebilmek önemli. İletişim istek istiyor ve benim gördüğüm çiftler genelde iletişim kurmaya isteksiz olduklarından dolayı gerçekleştirmiyorlar, mıyıl mıyıl, enerjisiz, hevessiz bir ilişki oluyor. Tıpkı sizde gördüğüm gibi. İletişim kurmanın da belli yolları yöntemleri var elbette.
 
Piskoloji mi okuyorsunuz
 
Sanki ortak yonlerini kaybetmisler galiba. Benim bu konudan anladigim o..

Çok kesin konuşamıyorum, ortak yönlerini kaybetmek derken yani ortak olarak yapacak hiçbir şey bulamamak gibi bir şeyse o biraz kesin konuşmak olur. idrak'a uzaktan, görebildiğim krokiden anladığım kadarıyla yorum yapıyorum çünkü; ilişkinin geçmişini, hangi süreçlerden geçtiğini, öncesini-sonrasını, çiftin ayrı ayrı kişilik özelliklerini bilemediğim için detaylandıramıyorum. Ama ortak yönlerini kaybetmekten kastınız yönünü şaşırmaksa evet yönlerini şaşırmışlar; birbirleriyle iletişime geçemedikleri, birbirlerini anlayamadıkları için sorun yaşıyorlar. Mesela idrak cinsel hayatlarından örnek vermiş. Çift terapistlerine gelen çiftler genelde "Bizim cinsel sorunlarımız var" diye gelmez, arada sorarsın "Ya evet cinsellik de çok kaliteli değil, eskiden şöyleydi böyleydi" derler. Hah alakası yok gibi görünse de cinselliğin kalitesi de iletişimden geçiyor. İletişim çalışırken cinselliğin kalitesinin de arttığını görüyoruz. O yüzden idrak'ın konusunda cinsel hayatlarının kalitesini yitirmesinden dem vurması beni şaşırtmadı pek.
 
Anlatımınız beynimi o kadar yordu ki konuya odaklamadım
 
Sevgili idrak, aşırı mantıklı bir kadınsın illa ki aklına gelmiştir ama yine de soracağım. Uzaklaşmayı düşündün mü? Hani belki biraz sensiz kalsa... Fazlasıyla rahat bir adam çünkü eşin, senin herşeyi halletmene aşırı alışmış. Acaba sen etrafta olmasan ne olurdu diye düşündüm.
 
Ya senin anlatımlarını o kadar beğeniyorum ki çok güzel bir dilin var kitap yazmayı düşünmez misin piyasa da saçma sapan sürekli aynı kelimeleri tekrarlayan insanların çıkardığı Kitaplar bile satılıyor senin dilin beş basar onlara.evlilik konusuna gelince de yazının güzelliğinden ona konsantre olamadım haşlanmış pırasa favorim
 

Daha önceki konularinizi da biliyorum.Tüm yazdiklarinizin bende uyandirdigi durumu yazayim size.Bosanmayin.Su durumda yapicaginiz en iyi sey kendinize is bulup baska seylere odaklanmaniz.Böyle olursa bir cok sorununuzun kendiliginden cözülecegine inaniyorum.Su anda o kadar sikismissiniz ki cirpinip duruyorsunuz bu da size cok zarar verir.Ayrilirsaniz pisman olacaginizi düsünüyorum.
 

Astoria diline saglik.Ben de buna benzer seyler düsünüyorum.Bir de niye bu kadar icsellestirdiysem bosanirsa cok üzülücem.Icimden böyle geliyor.
 

İdrak tövbe Ya Rabbim:) aslında yazdıkların hele de ağladığını okuyunca üzülüp teselli etmeye çalışacağımız şeyler ama yazım dilin ister istemez güldürüyor, herşey yolunda olsa içinde müthiş potansiyeli olan bir kadınsın, ablacım iyi bir sevgili her zaman iyi bir eş iyi bir baba olamıyor, sevgiliyken sorumluluklar buluşma saatinin sona ermesine kadardır, asıl evlenip aynı eve girince ortaya çıkıyor ne kadar sorumluluk sahibi olduğumuz.

Seni sevmiyor diyemem ama kendini sana ve oğluna karşı sorumlu hissediyor da diyemem, sen kendince iyi kötü eşin için empati yapabiliyorsun, bu konuyu açmış olman bile aslında empati yaptığını, onun adına da çabalamaya çalıştığını gösteriyor bana göre, kendi aileni, eşinin annesini bile düşünüp onlar için de empati yapıyorsun, burada empati yoksunu olan veya yaşadığınız sorunları yüzeysel şeyler gibi görüp senin baktığın pencereden bakmayan, yaşadığın çöküşü görmeyen eşin bana kalırsa.

Bir iki şakalaşıp öpüşüp koklaşmayla düzeleceğini sanıyor ya da aslında herşeyin farkında fakat senin kadar önemsemiyor, bu da rahat ve gamsız biri olduğunu gösterir ki, evet bazen rahat ve gamsız olmak, olayları akışına bırakmak iyidir ama evliliklerde bir taraf derinliğin içine çekilip kaybolurken diğerinin geçince bir şeyin kalmaz demesi sinir bozucu olur.

Eşin düzelir mi? Evet belki bir ihtimal, sen çalışmaya başlarsan ve onun sana takındığı tavrı ona karşı kullanıp aynı şekilde davranırsan düzelir ama o zamana kadar sendeki tahammül bitmeyecek mi?
Şimdi ele avuca gelmediğini düşündüğün küçük küçük biriken sorunlar içinde dağ gibi büyümeyecek mi?

Evliliklerde sorunun olduğu anda yaşanan büyük patlamalardan korkmam, patlamayı yaşarsın, sen söylersin o söyler, bağırış çağırış olur sonra bir sakinlik, olay yeniden masaya yatırılır iyi kötü bir çözüme ulaşır ama küçük küçük biriken ve bir tarafın sorun değilmiş gibi görüp konuşmaya yanaşmadığı o birikenler vücuda yayılan habis gibidir, görmemek için üstünü örtersin, yıllar sonra örtüyü açtığında kangren olduğunu görürsün, gaz sıkışması gibi birikir birikir sonunda öyle bir patlar ki ortada sağlam bir şey kalmaz.

Ben bize yazdıklarından da fazlasının içinde biriktiğini düşünüyorum, patlamana tek engel de oğlun, oğluna olan sevgin ağır bastığı için kendimi yiyip bitirsem de susacağım moduna girmişsin gibi.
Terapist olmuyor diyorsun, iletişiminizde yok, içindeki herşeyi gizleyip kamufle etmeden, hatta yumuşatmadan bize yazdığın gibi kaleme alıp eşinin eline mi tutuştursan acaba?
Belki içindeki fırtınayı tüm çıplaklığıyla görürse yüzeysel bakmayı bırakır, olayın ciddiyetini kavrar.
 

Siz sebep olmuş olabilir misiniz buna ? Belki fazla irdeliyor olabilirsiniz, kasıyor , güven duymuyor, taktir etmiyor olabilirsiniz.
Bu sebepler onu yavaslatmis olabilir.

Sürekli bir tersleme ve irdeleme hali insanın yaşam enerjisini sömürür.


Çocuk konusunda da siz e bir tavsiye , ne yapıp edin babasıyla arabasını guzellestirin.

Erkek çocuğunun babayı otorite bilmesi ilerisi için çok önemli bir gereklilik.

Halinizden , yüzünüzden , laf sokmalarinizdan , aranızda ki tartışmalardan etkilendiği için babasını itiyor yoksa hiçbir çocuğun tribi bu kadar uzun sürmez , oynama isteği üzerine yelkenleri indirirler.

Bizi görmüyor, belli etmiyoruz deseniz de iletisiminizi , sevgi eksikliginizi , öpüşüp muhabbet etmediginizi görüyorlar bu detayı kaçırmayın.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…