- 1 Mart 2010
- 1.433
- 9
- 158
- Konu Sahibi TracyFlick
-
- #281
dublajdan kaynaklıdır, hüngür hüngür ağladığım filmlerden
23 Kasım 23 Aralık 2010
Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı
- guvastanema ............15......
- Revolucion ................11......
- PrensesPeri ................4.......
- atlantis ....................20.......
- deren1907 .................1.......
- MKT ..........................1.......
- Liv ............................5........
- Duygu.C .....................4.........
- Liza ...........................8.........
- prensesin.uykusuyum ...13.........
- orchidea ....................9.........
yoğunluktan birşey izleyemedim birkaç gündür
prensesin uykusu kaçtı yine evet yapcak bi süpriz:)
kaplumbağalar da uçar'ı izleyeli çok oldu ama evet hatırlıyorum çok iyiydi, diğer çocuklar da iyiydi, amatör duran bir oyunculuk hatırlamıyorum..
bu arada devrim arabasının kaderi heralde beklemek:) ben de uzun süre inatla izlememimştim:) Özgün bir hikayeyi ustalıkla işlemiş yönetmen, sırada bekletilmeyesi bi film..
Akrebin Yolculuğu
96 yapımı Ömer Kavur filmi. Senaryosunu Macit Koper ile birlikte yazmış. Anayurt Oteli'ni izlediyseniz yönetmenin benzer takıntılarını göreceksiniz. Gizemli kadın, otel odası, tuhaf karakterler.. Gezici saat tamircisi bir adamın hikayesini anlatıyor. Gizemli birinin, kasabadaki saat kulesini tamir etmesi için eline verilen anahtar ile yolculuk başlıyor. Sürreal kurgusu, gizemli atmosferi ile yaratılan gerilim çok başarılı. Filmi izleyen herkes farklı bir anlam çıkartabilir sanırım. Filmin başındaki ve sonudaki monolog ile zamanı sorgularken saat tamircisinin kendi ölümüne baktığını düşündürüyor ama farklı anlamlar da çıkartıyor.
guvastanema 16
:)bende buna başladım ama şimdi gece gece ürpertici geldi.
filmin 2.yarısını yarın izleyecem.
bu arada takipçin oldum resmen guvastanema
Bugün kendimi kitaba vermek istedim ama Zohan'dan sonra iyi bişi izlemem gerekti
Me and You and Everyone We Know
Yönetmeni Miranda July Cannes ‘da en “iyi ilk film ödülünü” almış. Filmi anlatmak zor çünkü belirli bir olay örgüsü yok. Ele aldığı karakterlerin hayatlarından kesitler görüyoruz ve bu kesitlerin içinde etkileyici anlatılar, güzel diyaloglar var. Şirin ama yine de kaçırılmaması gereken bir film diyemem. Hatta beğeninin abartıldığını düşünüyorum. Benim için işlevini gördü, Zohan'ı unuttum, kitabıma dönebilirim
guvastanema 19
Atlantis yorumundan sonra Den Brysomme Mannen'i merak ettim, indiriyorum. Sırada o var.
kusura bakma prenses
Ondan ziyade "Noi Albinoi" yi öneririm, hala bazı sahneleri aklımda o filmin. Den Mannen de konusu itibarıyla izlenmeye değer bir film ama temposu çok düşük olduğu için birine önermeye çekinirim açıkçası
Görsellik olarak hoşuma gitti film.Tuncel kurtiz ve Şahika tekand'ın karizması da.ama konu anlaşılamama problemli yada senaryo iyi organize edilmemiş.sonuna kadar merakla bekledim nereye bağlanacak diye.bir çeşit zaman kayması yaşandı. yada farklı tercihler olsaydı ne olurdu gibi bir düşünce oluşturmaya çalışılmış gibi geldi bana.sürreal bir film yani:)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?