Konu bana ve özellikle eşime odaklandığı için bir açıklama yapmam gerek diye düşünüyorum.
Öncelikle, şunu bilmenizi isterim, ailemi ziyaretlerimizde, eşimi asla ve asla yeğenimle birebir baş başa kalacak şekilde yalnız bırakmadım. Bu hem benim ve eşimin içinin rahat etmesi için hem de abim ve eşinin rahat etmesi içindi. Kimsenin aklında en ufak bir soru işareti kalmasını istemedim hiç bir zaman. Biz oynarken, muhabbet ederken, Tv izlerken vs annesi yanında yoksa bile mutlaka ben yanında olurum ve mutlaka gözüm yeğenimin üzerindedir. Tekrar söylüyorum, bu eşime güvensizliğimden değil, aksine güvenimden kaynaklıdır. Ki o da böyle olmasını ister, asla tek başına kalmaz, ikimiz yeğenimle bir odadaysak yani üçümüzsek, ben odadan çıkmaya kalksam "gitme, hadi Xcim biz de çıkıyoruz" der ve anne babasının yanına gider. Daha önce de söylediğim gibi, onu nasıl sevdiğimize, onunla konuşurken nasıl cümleler kurduğumuza, aldığımız hediyelere kadar çok dikkatli oluruz. En ufak bir yanlış anlaşılma olmamasına özen gösteririz.
Daha yeğenim yaşını doldurmamışken bu konuyu abimle konuşmuşluğum da var. "Abi bak ileride biz gelip gidince sıkıntı olmasın, evet zaten çok samimi değiliz ama istemediğin bir şey varsa söyle, bir yanlış görürsen söyle" vs diye.
Sanırım açtığım konudaki "oynaşıyorduk" kelimesine takılanlar olmuş. Ona da takılmamanızı öneririm, zira emin olun yeğenimin mahrem yerlerine dokunmayacak kadar bilinçliyim ve mıncıklamak, sıkmak, "ellemek" suretiyle sevmem yeğenimi. Saçını toplarım, o benim saçımı tarar -güya-, mesela tırnaklarıma bakar ojeliyse çok hoşuna gider sorar vs.
Daha abimin eşi hamileyken eşimle aramızda geçen konuşmada ise, gayet arkadaşça bir üslupla "Bak canım, o benim de kanım sayılır, nasıl sen benim yeğenlerimi sevip sayıyorsan ben de ona özen göstereceğim, ama abinin ya da eşinin içine sinmeyen bir şey olursa lütfen söyle" tarzı bir konuşmamız da olmuştur.
Özellikle 2 yaşından sonra eşime karşı oluşan düşkünlüğü sebebiyle abimle yaptığım başka bir konuşmada da, abime bunun bir sorun olup olmayacağını, isterse eşimin kızına mesafe koyabileceğini, buna alınmayacağını gayet sevecen bir dille anlattım. Abim ise, "Ben senin eşine zaten kızım sayılabilecek seni verdim, kendi kızımı de gözüm kapalı emanet ederim, duymamış olayım" dedi.
Ve bugün anlattığım olaylara kadar da, biz tüm dikkatimiz ve özenimizle yeğenimle ve abim-eşiyle ilişkimizi sürdürüyorduk. Herhangi bir şikayet, uzaklaşma, mesafe koyma, beğenmeme, şüphelenme tavrı olmamıştı.
Ki abime defalarca da tekrarladım, yanlış anladığın, içine sinmeyen bir hareket olursa lütfen söyle, yeğenim demek çocuğum demek benim için, onun üzülmesi senin üzülmen demek diye.
Ben ve eşim yeğenimi boğan, sıkan, mıncıklayan, mahrem bölgelerine dokunan, annesine babasına saygısızlık yapan, eğitimine karışan insanlar değiliz. İstismar eden insanlar hiç değiliz....