ben 1.70 boyundayım kızlar 64 kiloydum,diyetisyene falan gittim ama 61 oldum inanın hep dikkat etmişimdir yediğime.döner,durum,fast food..hiçbiri yok.dışarda sadece salata.evdeysem sebze,tavuk,balık..abur cubur yok.ama 61 altına inemedim tutturdum 58 diye,pilates,yuruyuş..sonra bu dkz yi okudum netten kitabı bulamadım..zaten çok buyuk bir midem yoktu ama iyice vucudumu dinledim.yuruyuş istiyosam yaptım şuan hava soğuk hiç yapmıyorum artık herşeyi yiyorum, ama az tabi herkese göre öyle diyorlar ama ben doyana kadar yiyip 2 saat sonra acıkırsam birdaha yiyorum.şuanda 58 kiloyum ve inanamıyorum,artık çabalamadan sabah akşam ne yesem diye düşünmeden evde olanlardan yiyorum.3 kilo belki ama benim için çok değerli çunku diyeti hayatımdan çıkardım..herkese bol şans diliyorumben uygulamıştım bi süre. gerçektn etkisi oluyo,kilo da vermiştim. ama sonra yine acıkmadan yemeye başlayınca aldım verdiklerimi. şu sıralar tekrar uyguluyorum ama daha hiç tartılmadım :)
canım manken gibisin ama zaten sen çok inceymişsin,tabiki senin kendini nasıl gördugunde önemli ama ben fikrimi söylemek istedimmBu yönteme bende bu sabah itibariyle başladım.Kitabı okumadım, sadece burdan öğrendiğim kadarıyla uygulıycm..
Boyum 176 kilo 62.5.. Bi ay sonra tartılıcam bakalım nasıl bi değişiklik olacak..58 kiloya inmek istiyorum bi kaç ay içinde.
canım manken gibisin ama zaten sen çok inceymişsin,tabiki senin kendini nasıl gördugunde önemli ama ben fikrimi söylemek istedimm
Merhabalar,Bende bu yöntemle daha önce 84 kilodan 70 kiloya düşmüştüm boyum 172cm bakalım bugunden itibaren bende başlıyorumm...Örnek olmak açısından burada yazacağım...Sevgimle...
kizlar bir haftadir dkz ye göre besleniyorum, ya günde bir ögün yiyorum, bua aralar ne istah ve ne birsey:2: Ama kendimi iyi hissediyorum
Bu arada 2 kg vermis gözüküyorum. Bu arada dün ailemle yemege gittim, inanirmisiniz, tabagimi bitiremedim, annem zorladi kizim yesene diye
Aynen bende tam bi haftadır uyguluyorum. bu yöntem tam bana göreymiş..Yemek yemek aklıma gelmiyo çünkü kendimi yemiycem diye kısıtlamıyorum..Ama tabiki azar azar da olsa 3 öğün yiyorum..Ben tartılmadım..Ay sonuna kadarda tartılmıcam ama bu ay 2 kilo versem bile yeter..
gerçekten çok yararlı bilgiler paylaşmıssın,dediklerinin doğruluğuna tamamen inanıyorum.bende bu yöntemi uyguladığımdan beri çok rahatım,ne yicem ne yemiycem derdim bitti ve kiloda almıyorum..yazdıklarını okudukça daha motive oluyorum ve çok mutluyummmArkadaşlar hemen yağların nasıl gittiğinden başlayayım. Burada da bir doktor gibi konuşamam, sadece tecrübemi aktarmak istiyorum. Açlığımı tokluğumu öğrenmeye başlar başlamaz kendimde yavaştan bir hafifleme sezdim. Bunu ilk günler tartıda göremedim ama üçüncü günün sonunda bir sabah kalkıp duşa girmeden önce (bu arada hala kahvaltı yapmamıştım ve su bile içmemiştim) tartıya tamamen giysisiz çıktığıma tartı ibresinin önceki kilomdan 300 gr kadar eksik olduğunu farkettim. Önce bunu giysilerimin ağırlığına verdim.
Şöyle anlatayım: Akşamları yemek yedikten sonra yatmadan az önce tartıldığımda 56,5 civarı çıkıyordum. (Dijital tartı değil benimki bu arada, ince oynamaları göremiyorum ben) O sabah ibre 56 civarındaydı. Takip eden günler boyunca ibre akşamları 56 sabahları 55,5 diye devam etti. Yani her sabah kalktığımda ibrenin neredeyse yarım kilo eksiği civarında olduğunu görerek devam ettim. Bazen ibre akşamları yine 56 çıktı, o gün yediklerime değil de tuvalete çıkıp çıkmadığıma bağladım ufak yükselmeleri. Ama istikrarlı olarak kilom azar azar düşmeye devam etti. Bazen ibre yükselir gibi olduysa da moral bozukluğu yaratmadım çünkü beynimle çoktan barışmıştım. Biliyordum ki kilolar gidecekti, kendimi asla diyet psikolojisine sokmadım. Hatta şöyle düşündüm, gayet güzel istediklerimi yemişken varsın arada azıcık yükselsin dedim. Bir haftanın sonunda sabah kilom 55'e düşmüştü. Sonraki haftada bu ibre oynamaları 55'ten 54'e diye devam etti. Sanırım haftada 1 kilo yavaştan gidiyordu. Bu sabah kalktığımda tartıda 52,5 gördüm ama biliyorum ki akşama 53-53,5 olacak. Gün içinde yediklerime bakınca bu da normal sanırım. Sabahki ibre düşmesi, tuvalete gittikten sonra ister istemez düşüyor ve vücut aynı zamanda uyku esnasında da kalori harcıyor.
Arkadaşlar kilo verme hızınız benimkiyle aynı olmayabilir. Herkesin bünyesi farklı çünkü. Sadece açlığınızı-tokluğunuzu iyi ayırdedin. Kendinizi diyet psikolojisine sokmayın bu diyet değil. Yaşamımızı sürdürmek için yiyeceğiz ama yemek yemeyi de keyif haline getireceğiz. Kendimizi kısarsak, açken biraz daha az kalayım daha çok kilo veririm derseniz veremezsiniz. Açlığınızın sesini duymazdan gelmeyin, bu büyük bir hata!
Yağlar mı gitti su mu gitti bilemiyorum ben. Diyet yapmıyorum ki su gitsin diye düşünüyorum. Ben canım ne isterse yiyorum. Bir pastaneden ne istersem alıyorum. Sadece acıkmayı bekliyor, yemeğimi tabağıma daha az alarak iki dilim kekle tamamlıyorum doymamı. beynim çok rahat. Neyi canı çekerse yolluyorum ben ona ve o da emin kıtlığa girmediğinden. Kendimi kısıtlamıyorum asla. karnımı doyurunca da deli gibi susuyorum. Açken damla içemem su ben. Midem bulanır. Ama farkediyorum ki diyet yaparken su içemez işkence çekerdim bu konuda. O zaman kilo verdiğimde de emindim ki su kaybı yaşıyordum. Ama şimdi deli gibi su içerken bu kayıp su kaybı olamaz.
Biraz kilo vermeye başladığınızı hissettiğiniz andan itibaren tuvaletinizi kontrol edin. Vücut sadece kalori yakmıyor idrarla da atıyor demiştim. Çişiniz yağlı yağlı olursa şaşırmayın
Spora geleceğim, ben hiç spor yapmadım ama her sabah ve her akşam oglumu okul otobüsünden almaya giderken biraz yürümek zorundayım. Ona spor derseniz işte onu yaptım. Sporla ilgili bir yazı var onu kopyalıyorum lütfen okumaya çalışın sonuna dek.
SPOR
Spor önemli bir konu, neden? Çünkü diyet yapar halindeyken spor, "yediklerimizi yakmak" gibi bir işlev üstlenebiliyor. Tıpkı diyetteki düşünceler ve inanışlar gibi bu yöndeki düşünceleri değiştirmek de zor olabiliyor. Ne demek istediğimi şöyle açıklayabilirim; bir insan diyetteyken nasıl kurabiyelerin, şekerli, hamurlu ya da yağlı besinlerin şişmanlattığına inanıyorsa, spor yapmadan kilo verilmeyeceğine de inanmış olabiliyor. Besinlere karşı önyargının kırılması ne kadar zorsa spora yönelik düşüncelerin değişmesi de o kadar zor olabiliyor. Ve daha da yazıktır ki daha kötü şeyler de yaşanabiliyor: kendini tutamayıp yemeler gerçekleşiyor, buna panzehir olarak hemen spora sarılınabiliyor; "Çok yedim hemen gidip yakmalıyım" gibisinden ve arkasından tekrar kontrol kayıpları ve bu kısır döngü sürüp gidiyor..
İşte burda takılıp kalınan nokta bu. Eğer spor bir panzehir olarak kullanılıyorsa sorun var demektir. Başka şekilde ise spor insandan insana değişir. Bazılarına hiç iyi gelmez ve sevmezler. Bazılarını ise spor kilit gibi açar; streslerini alır, rahatlatır, kaslarını güçlendirir, vücutlarını şekillendirir, zinde tutar, güç ve motivasyon verir. Sporun size iyi gelip gelmediğini de yalnız kendiniz bilebilirsiniz. Eğer seviyorsanız ve iyi geldiğini biliyorsanız ve kendinizi (organizmanızı) kandırma çalışmalarına da girmezseniz (yani "Sadece zinde tuttuğu için yapıyorum" deyip aslında yediklerinizden pişmanlık duyup onları yakma peşindeyseniz boşuna kıvranmamanızı öneririm), spor böylece size keyif verdiği için hayatınıza soktuğunuz bir aktivite olabilir.
Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? Çoğu yerde sporun işlevi yanlış şekilde beynimize kazındığı için bu şekilde yapılan spor tehlikeli olabiliyor. Çünkü yanlış anlamda yapılan bir spor tıpkı diyetler gibi vücudumuzu arkadan itmek oluyor.
Ama şaşılacak ayrı bir durum da bazen gerçekleşebiliyor; o da şu ki: eğer dkzyi (yani mekanizmanızı) gerçekten anlamışsanız ('gerçekten'in altını çizerek söylüyorum mış gibi değil!!), yani bedeninizle bağlantı kurabilmişseniz; (kısacası eğer artık bedeniniz size güveniyor ve açlık tokluğunu söylüyor, siz de bunlara uymayı başarıyorsanız) bu durumda bazen içinizden spor yapmak, hareket etmek gelebiliyor. Bunun nedeni ise bedeninizin artık stok yapmaya gerek duymadığı ve fazla stokları eritme isteği. Bunda hiç anormal bir durum yok. Bunu size bedeniniz söylediği için onun dediklerini yapmanızda bir sakınca yok. Sadece artık kıtlık olmadığını anladığı için fazla stoklarından biran önce o da kurtulmak istiyor, o kadar. Bu durum da başınıza gelebilir ve hayrete düşebilirsiniz.
Bunun dışında hayatında hiç spor yapmayan ve de hiç sevmeyen ama ince kalabilen insanlar sanırım cevap olabilecektir. Eğer siz sporu seviyor ve size iyi geldiğini biliyorsanız, yapıp yapmayacağınıza siz karar verin. Sporun ne şekilde tehlike getirdiğini artık biliyorsunuz. Yediklerinizle yaptığınız spor arasında bir bağlantı kurmadığınız, ona bir panzehir görevi yüklemediğiniz sürece neden olmasın?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?