Öncelikle geçmiş olsun.
Umarım bu acıyı en kısa zamanda atlatırsınız..
Diyeceklerim sizin iyiliğiniz için. Bir hemcinsiniz olarak size yaşadığımız toplum hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.
Şimdi biz bir ortadoğu toplumunda yaşıyoruz. Hala çoğu çevrede cinsellik bir tabu.
Az bir zümre sizin gibi cinsellik bakımından daha rahat bir hayat sürüyor.
Ama çoğu erkeğin bilinçaltında kollektif kültürden dolayı cinsellik bir tabu.
Tabi ki çoğu erkek cinselliği elde etmek için: ''Ben özgür(!) hayat sürüyorum,ben Avrupai kafada biriyim'' diyordur. (Tabi inanırsan ben inanmazdım.)
Ve burada aldanmalar başlıyor..
Karşınızdaki adam sizinle evlenmeyecekti. Çok üzgünüm ama bu durum böyle..
Sizden ayrılmadı çünkü sizin gibi eğitimli, kaliteli bir kadınla aynı evde yaşama durumu vardı.Bu işine geldi.
Cinsellik olmasaydı çoktan belki de ayrılmıştı.
Bundan sonra size tek tavsiyem evlenmeden kimseyle cinsellik yaşamayın.
Bu ülkede evlenmeden cinsellik yaşamak en büyük kumar. Kaybetme olasılığı çok yüksek..
Cinsellik yaşamayın ki eski sevgiliniz gibi erkekler sizi sevmese de cinsellik yaşamak için uzun yıllar numara yapmaya çalışmasın bir daha.
Şimdi buraya birazdan '' Ama ben cinsellik yaşadım sonra evlendim vs vs..'' diyenler gelebilir. Evet onlarda var. Ama çok azınlık. Yani onlar istisna. Bu ülkede bunun olması çok zor. Siz şu an Kuzey Avrupa'da yaşasaydınız, tercihiniz buysa çok sorun olmaz derdim. Ama bu ülkede demem. Orada çoğu çift uzun yıllar beraber yaşıyor, çocuk istediklerinde evleniyorlar.
Burada erkekler çoğunlukla sizinle cinsellik yaşamak için beraber yaşamayı kabul ederler. Sonra da evlenmek istedikleri biri çıkınca ilişkiyi bitirirler..
Amerika'da bile artık, bir adamla tanışınca ilk 2 ay cinsellik yaşamayın. Önce niyetini anlayın diyorlarmış. Ki orada cinsellik tabu değil. Biz ne kadar kendimizi Avrupalı gibi görsek de bir orta doğu ülkesiyiz. Kollektif bilinçte cinsellik hala bizde tabu..
Bu olayı bence ders olarak alın. Maalesef bizim ülkede erkeklerin gerçek niyetini anlamak için cinsellik konusundan elemek lazım. Sizinle gerçekten olmak isteyen zaten cinsellik olmasa da sizi terk etmez.
Bu ülkede erkeklerle evlenmeden cinsellik yaşanmaz.
Avrupa'da olsaydık istediğinizi gibi yapın, sorun olmaz derdim. (Gerçi ben nerede olursa olsun evlenmeden cinselliğe karşıyım.) Size bu yorumu bu ülkede yaşadığımız için yazdım. Bizim ülkede cinsellik hala tabu maalesef.
Yoksa sizin yaşam tarzınıza çok saygı duyuyorum. Ama bundan sonra temkinli olsanız iyi olur diye düşünüyorum.
Umarım bundan sonra hayatınıza sizi hak edecek, sevecek, dürüst kaliteli biri girer.




Bir
0
000
'nden beklenmeyecek kadar saçma bir yorum.
Sırf adı erkek olan erk kişisi, evlenmek için seçme özelliğine sahip tek üstün tür olarak bizi tercih etsin diye beyaz gelinliği giyene kadar kimseyle asla zinhar yatmamali miyiz yani?
Ya kadinin isteği? Arzusu? Evlenmeden önce ten uyumunu,karşı tarafın cinsel becerilerini görmek isteyisi?
Bence sağlıklı bir evlilik için evlilik öncesi aynı evde yaşamak şart.
Benim sevgilimin ülkesinde mesela evliliğin ilk yillari boşanma oranları yüksek olduğu için evlenmeden aynı evde yaşamak herkes tarafından destekleniyor.
Benim çok kalabalık bir arkadaş cevrem var, beraber yaşayıp nikah kiyan da var, nisanliyken akşam 8 olunca 'babam kızar,eve geceyim' diyen de. Gözlemlerime göre evlenmeden önce zaten karı koca gibi yaşayanların evliliği daha az sorunla başlıyor.
Ama nişanlısıyla tatile bile gitmeyen, hep toplu yerlerde bulusan insanlar başlıyor (kk konularinda da çok var) ; kocam çok pis bir insan, kocam nasılsa bitince yikanacagiz diye sevişmeden temizlenmiyor, kocam çoraplarını ortaya bırakıyor, kocam akşamları telefondan basini kaldırmıyor, ten uyumsuzluğumuz var, kocam ön sevişmeye önemsemiyor, kocam erken boşaliyor, vajinusmus oldum, kocam her haftasonu annesine yemege gitmek istiyor...
Yeni evlenen insanlar bir şokla 'ama istediğim bu değildi' modunda kavga üstüne kavga ediyor. En güzel yillari hır gür ile geçiyor. Sonra da diyorlar ki : ay canım,evliliğin ilk yılları çok zor.
Oysa sevgiliyken beraber yaşarsan huyunu suyunu görüyorsun, biliyorsun,alışıyorsun.. kabul edersen evleniyorsun. En azından adam 'değişti' olmuyor.
Fragmanı gördüğün film...
*Konu sahibi, ilk yılınızda da evlenseniz bu adam zaten sizden ayrılmayı kafaya koyduysa durduk yere boşanma davası açacaktı. Sonuçta bu devirde ayrılmak ne kadar normalse boşanmak da o kadar normal ve yaygın. O yüzden oyalandim diye dusunme... Evlensen de yine en güzel yılların ayrıldığın bir adamla gecmis olacaktı.
Üzüntün çok normal. Kimse 12 yıllık bir aşkı, alışkanlığı,arkadaşlığı bitince birden normale dönemez.
Toparlanmak için onerilerim olacak da,ah pandemi...
Hersey biraz duzelince yakın kız arkadaşlarıniza zaman ayirin, tek başınıza tatile çıkın (Tolstoy demiş ki: tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.)
Mümkünse ilişkiniz yüzünden yapamadığıniz şeyleri yapın. Sizin istediğiniz neye izin vermezdiya da o surat asar diye yapmazdiniz? Onu yapın işte.
Aşk da yeniden karşıniza cikar . 34 çok büyük bir yaş değil. Benim ellili yaşlarda evlenen kaç tane akrabam var:))