- 25 Nisan 2014
- 4.058
- 7.537
İyi de her baba aynı mı da? Ona bakarsan kendi öz kızına tecavüz eden babalar da var bu durumda tüm babalar sapık mı oluyor? Senin baban kusuruma bakma ama çirkin bir insanmış. Kendi babanın kötülüğünün neden diğer babalara da genelliyorsun ki?annem öleli 7 gün olmamıştı sanırım..babam bağırdı biz kardeşlere,hayatımı yaşamak istiyorum!eşlerini önlerinde engel olarak görebiliyor..
Ama lafa gelince 'cocuklarin sahibi babadir', 'cocuklar babanin kanini tasir ', "nesil babadan devam eder ' .......... neden acaba ?eh genel itibariyle toplulumuzda baba vefat edince anne yuvayı dağıtmayıp evlatlarını başına topluyor ama anne vefat edince herkes bir yere dağılıyor.
bizim erkekler bir bardak su almaktan aciz, 3 çocuk elbette yük görünür o'na çünkü hiçbir zaman çocuk büyütmek erkeğin görevi sayılmamış.
Yooo tüm mahkemler boşanma durumunda çocuğu anneye verir. Dünyanın her yerinde böyle.Ama lafa gelince 'cocuklarin sahibi babadir', 'cocuklar babanin kanini tasir ', "nesil babadan devam eder ' .......... neden acaba ?
milena,okudum cümlemi,evet düşündüğümü yazmayı atlamışım,bazı anne ve babalar fedakar olmayabiliyor..benim eşim oğlumuz için kendimden daha çok seviyorum demişti örneğin..böyle ve hatta daha iyi yada daha kötü anne babalar olabilir..temize çıkarmak aklımdan geçmedi:)İyi de her baba aynı mı da? Ona bakarsan kendi öz kızına tecavüz eden babalar da var bu durumda tüm babalar sapık mı oluyor? Senin baban kusuruma bakma ama çirkin bir insanmış. Kendi babanın kötülüğünün neden diğer babalara da genelliyorsun ki?
Bana her baba böyle diyerek kendi babanın yaptığını tüm babalara atfetmek babanı temize çıkarma isteğinden kaynaklanıyor gibi geliyor.
Rahmetli babam annem ev hanımı olduğu halde her işimizi görürdü. Tuvaletimizi de yaptırırdı, parka da götürürdü, sümüğümüzü de silerdi, yemeğimizi de yedirirdi. Biliyorum ki ilk giden babam değil de annem olsa, babam yine aynısını yapar.
burada konu sahibi arkadaşın anlatmak istediğini anladım ..demek istediği anne ve baba eşit fedakarlıkta bulunmalı..Yooo tüm mahkemler boşanma durumunda çocuğu anneye verir. Dünyanın her yerinde böyle.
Bu arada ne diye erkeklerin karıları öldükten sonra evlenmelerine bu kadar takılmış anlamadım. Kadınlar da evlensin madem o kadar istiyorlar boşanmaları ya da dul kalmaları durumunda. Evlenme diyen mi var?
Ben Türk kadınlarını gerçekten anlayamıyorum. Önce saçlarını süpürge ederler, sonra bunu her yerde marifet gibi anlatırlar, sonra da sızlanırlar. Çok ilginç.
Aynen. İsim vermeyeyim geçen bir konu açıldı. Konu sahibesi eşinin her türlü ev işini yapmasından bahsetmiş. Üyenin teki de gelmiş ''problemin adama ev işi yaptırdığından olmasın.'' demiş.Saçını süpürge etmeyene; adam seni boşasa hakkıdır, arkasından da görüyor musun esas o zaman kıymetli olunuyor demeleri de cabası..
Belli yasa kadar annede kalir orasi kesin. Ama toplumsal bakis acisi olarak diyorum ben. Ornegin cocuklu bi kadin bosanip baskasiyla evlenirken 2. Es "ben baskasinin cocugunu istemem" der.cocuklu kadinlarla evlenmek istemez erkekler. Ayni sekilde babalar da bosanma durumunda "benm cocuklarima baska baba bakamaz" der. Ve yine ayni sekilde cocuguyla baba evine donmek isteyen kadinlara "o adamin cocuguyla gelme eve" derler. Yanlis mi bunlar, boyle degil mi?Yooo tüm mahkemler boşanma durumunda çocuğu anneye verir. Dünyanın her yerinde böyle.
Valla Türkiyede erkekler zaten çalışarak büyük bir fedakarlıkta bulunmuş oluyorlar. Ülkede çalışma koşulları o kadar kötü ki. Gelişmiş ülkelerde birçok insan ya vardiyalı çalışır, ya da memur gibi sabah 9 akşam 5.burada konu sahibi arkadaşın anlatmak istediğini anladım ..demek istediği anne ve baba eşit fedakarlıkta bulunmalı..
Öyle canım haklısın, ona bir şey demiyorum. Ama günümüzde birçok ailede durum bu değil. Artık çocuklu kadınlar da 2. evliliklerini yapıyorlar.Belli yasa kadar annede kalir orasi kesin. Ama toplumsal bakis acisi olarak diyorum ben. Ornegin cocuklu bi kadin bosanip baskasiyla evlenirken 2. Es "ben baskasinin cocugunu istemem" der.cocuklu kadinlarla evlenmek istemez erkekler. Ayni sekilde babalar da bosanma durumunda "benm cocuklarima baska baba bakamaz" der. Ve yine ayni sekilde cocuguyla baba evine donmek isteyen kadinlara "o adamin cocuguyla gelme eve" derler. Yanlis mi bunlar, boyle degil mi?
Ben kimsenin evlenmesine karsi degilim, sadece esi vefat eden insanin karisinin eksikligini hissedis sekline takiliyorum. Evde yemek eksik kalacak diye uzulmek ayri esim canim gitti diye uzulmek ayri. Biraz sevgi olsa 2 gun sonra baskasiyla hayatina devam etmek zor gelir, yani zor gelmesi lazim?Bu arada ne diye erkeklerin karıları öldükten sonra evlenmelerine bu kadar takılmış anlamadım. Kadınlar da evlensin madem o kadar istiyorlar boşanmaları ya da dul kalmaları durumunda. Evlenme diyen mi var?
Ben Türk kadınlarını gerçekten anlayamıyorum. Önce saçlarını süpürge ederler, sonra bunu her yerde marifet gibi anlatırlar, sonra da sızlanırlar. Çok ilginç.
Yok ben zaten sizin için demedim. Kimi üyeler ''Erkekler karıları ölünce tekrardan evlenir, ama kadınlar evlenmezler'' diye hayıflanmış ona cevaben dedim.Ben kimsenin evlenmesine karsi degilim, sadece esi vefat eden insanin karisinin eksikligini hissedis sekline takiliyorum. Evde yemek eksik kalacak diye uzulmek ayri esim canim gitti diye uzulmek ayri. Biraz sevgi olsa 2 gun sonra baskasiyla hayatina devam etmek zor gelir, yani zor gelmesi lazim?
Benm esas sorum 2. evlilik degildi ama konu tabiki alakali 2.evlilikle.
Valla Türkiyede erkekler zaten çalışarak büyük bir fedakarlıkta bulunmuş oluyorlar. türkiyede çalışma koşulları o kadar kötü ki. Gelişmiş ülkelerde birçok insan ya vardiyalı çalışır, ya da memur gibi sabah 9 akşam 5.
Türkiyede erkekler sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışıyor. özel sektör öyle kötü ki.
Hele o restaronlarda falan çalışan garsonlara öyle üzülüyorum ki. Sabah 9da başlıyorlar gece 12lere kadar, 3 kuruş maaş için.
Ne için? Evlatları için karıları için. Şimdi bu büyük fedakarlık değil de ne?
Kadının da çalıştığı ailelerde dediğine katılıyorum. Ama o da Türk kadınlarının suçu. Diyorum ya Yurtdışında erkekler de bez değiştiriyor. Bizim Türk kadınları aferinin delisi. Sürekli bir kocalarına yaranma çabası. Sonra da sızlanıyorlar.
Allah gönlüne göre versin..benim eşim de anlattığın gibi bir baba çok şükür, gece gündüz bakar, altını değiştirir, gezdirir, uyutur vs. Ama bana derdiki bebeğim doğmadan, sen izin vermezsin ki benim yapmama, anneler hep öyle babaya sen yapamazsın diye birşey yaptırmıyorlar. Bak sorun yine kadında, hakikaten böyle annede çok sen beceremezsin diye babaya hiç birşey yaptırmıyorlar.haklısın vikidedi, ben de bunu anlamıyorum. hem ne demek öz annesi gibi kimse sevemez. o da baba yahu! tabii bizdeki babalık kavramı çoğunlukla eve ekmek getirmekten ibaret olduğundan kadın ölünce çocuklar helak oluyor. oysa baba da anne gibi her an ilgilense çocuklar tarumar olmaz.
insanlar ölür, hastalıktan ölür, kazadan ölür, kasten öldürülür, ölümlüyüz yani sır değil bu. Allah sıralısını versin de her zaman da vermiyor işte, bazen insanlar gencecik ölüp gidiveriyor.
şahsen bir gün evlenip çocuk sahibi olursam bu kesinlikle çocuğuyla en az benim kadar ilgilenecek bu yetiye ve isteğe sahip bir adamla olacak. bir görev ya da toplumun yüklediği bir sorumluluk olduğu içindeğil gerçekten baba olmak istediği için baba olan bir adamla evleneceğim, öyle bir adam da bulamazsam gidip Kuzey Kıbrıstan sperm alacağım. şaka değil. madem çocuğumu tek başıma büyüteceğim hakkaten tek başıma büyüteceğim, ailem falan da bilir bu fikrimi.
bebeği emzirmekten başka her işi yapan bir erkek baba olmalı bence. fizyolojik farkımızın getirdiği durumlar dışındaki her şeyi beraber yapacağız.
ve eğer bir gün ben ondan önce ölürsem bileceğim ki çocuğum güvenli ellerde, onu seven ve en az benim kadar iyi bakabilecek, annesi öldüğü için evinden ayrılıp anneanne babaanne elinde ya da sırf bu yüzden üvey anne elinde değil, babasının yanında, kendi evinde.
hem çocuğuma doğru bir örnek olacak hem de babasıyla doğduğu andan itibaren iletişim içinde olacak. bebekler anneleriyle doğumdan önce iletişimde, doğduğu an annenin kucağında onun kokusunda ama babası da gece anneyle birlikte uyanacak, uyanan bebeği baba da göğsünde sallayacak ki bebek babayı da algılamaya başlasın.
öyle bebeğin başında çıngırak sallamakla baba olunmaz. yoksa işimiz gücümüz var çok şükür bir kuru ekmek bir litre süt alırız çocuğumuza kocaya ne gerek var?
goooglee o kadar haklısın ki siteminde. senin örneğindeki babayı bilemem ama bu gözlerim bu kadın öldü gitti ben bu bebelere nası bakarım, deyip karısının 40'ı çıkmadan evlenen adamlar gördü. kadının eskiden adı vardı, bazı kadınların adları bile yok, onlar bırak kadını insandan bile sayılmıyor bazen.
ne diyeyim kadına çok üzüldüm yazık kadına üzülenler bile kendisi gittiği için değil, anne olup da gittiği için üzgün.
benim etrafımdada olumsuz örnekler çoğunlukta milena,çalışma şartları ağırsa yeteceği kadar çocuk yapacak,sonra hanımını bulaşıkçılığa,merdiven silmeye gönderenler var..adam ayda 2 bin alıyor,hanımıda bir eve temizliğe gidiyor,hanım daha geç geliyor,koca kahveye gidiyor küçük kız akrabalarında,ya çoğuğa baksın koca bakmak istemiyorsada ek iş yapsın karısını temizliğe göndereceğineValla Türkiyede erkekler zaten çalışarak büyük bir fedakarlıkta bulunmuş oluyorlar. Ülkede çalışma koşulları o kadar kötü ki. Gelişmiş ülkelerde birçok insan ya vardiyalı çalışır, ya da memur gibi sabah 9 akşam 5.
Türkiyede erkekler sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışıyor. Özel sektör öyle kötü ki.
Hele o restaronlarda falan çalışan garsonlara öyle üzülüyorum ki. Sabah 9da başlıyorlar gece 12lere kadar, 3 kuruş maaş için.
Ne için? Evlatları için karıları için. Şimdi bu büyük fedakarlık değil de ne?
Kadının da çalıştığı ailelerde dediğine katılıyorum. Ama o da Türk kadınlarının suçu. Diyorum ya yurtdışında erkekler de bez değiştiriyor. Bizim Türk kadınları aferinin delisi. Sürekli bir kocalarına yaranma çabası. Sonra da sızlanıyorlar.