Öğretmenim ve kurumda azarlanıyorum.

Sebep ne olursa olsun kimse kimseyle bu üslupta konuşamaz. Çok sinirlendim ne demek bu. Hepimiz zamanında yeni mezunken işe girdik, kimse anne karnında öğrenmiyor mesleğini. Yeni mezun birini işe almak demek, bir nevi iş öğretmek demektir. Hatasına göz yummak, doğrusunu göstermek demektir. Hata yapmayacak yani kıdemli tecrübeli birini istiyorlarsa ona göre eleman alımı yapsınlar. Ama yeni mezun alımı yapıp sonra hata yaptı diye aşağılamak nereden tutarsan elinde kalır.

Lütfen kendinizi ezdirmeyin. Sizinle bu üslupta konuşamamaları konusunda çizginiz çekin. İstifa etmek sizin kararınız, o konuda size bir şey diyemem. Ama haklarınızı bilin lütfen. Size bu şekilde davranmaları onların kusuru. Resmen kötü muamale, mobing, yıldırma..
Kusura bakmayın çok sinirlendim hiç gelemiyorum böyle şeylere..
 
Haklisiniz, 16 ogrencinin adini ogrenmek 1 haftada degil 1 gunde olabilecek bir sey.
 
Mesleki durum ile alakalı degilde genel olarak nerede sessiz,masum,işinde gücünde iyi niyetli birileri varsa hep ona yükleniyor bu millet.
O kadar iyi niyetlisin ki okulun teçhizatıni bile kendi cebinden yeniliyorsun.
Oncelikle onlardan zengin değilsin,bir daha bunu yapma.Ayrica senin hatan da değilmiş.
Ve sana bu şekilde yazlilirsa sineye cekme..
Haddini bilsin insanlar.
Okuldaki öğrencisi,evindeki çocuğu,emrine verilmiş askeri değilsiniz.Konusmayi öğrensin bir zahmet mudurumsu şahıs..
 
Mobing uyguluyorlar, pasif durmayın, kendinize güvenin, saygı çerçevesinde cevaplarınızı verin.
Hem öğretmen hem müdür diyorsunuz, ne laubali ne bayağı bir mesaj bu.
Bu tarz mesaj ve imalara boyun egmeyin, hakkınızı savunun. İstifa ettirmeye çalışıyorlar ama sakın istediklerini vermeyin, daha dik daha kendinizden emin durun.Çoğu sektörde var bu durum. Yeni mezunsunuz, dedipiniz gibi gelecek vaadedenleri sevmezler.
 

Cansınız... Çok teşekkür ederim, çok... Kulağıma küpe olacak.
 

Aynen, yumuşak karnınızı görmüşler bi kere, streslerini sizin üzerinizden atıp ego tatmini yapıyorlar.
Alttan almayın, ezik durmayın, iş hayatında çok yıpranırsınız böyle olursanız...
İnsanlar size bir şey söyleyecekleri zaman durup bi düşünsün, aynı üslupla cevap vermeyin ancak haklarınızın da bilincinde olarak gereken cevapları verin görün bakın o tırnaklarını nasıl çekip kuyruklarını kıstırıyorlar..
 
siz miydiniz,nicke dikkat etmeden okumuştum :)

haklısınız zorlama sayılabilir ama şöyle düşünün, ülkenin durumu ortada, iş yok,çoğu insan alanının dışında mecburiyetten çalışıyor. yani dönem dönem böyle durumlara düşebiliriz. hayat bu. istemediğimiz bir işi yapmak zorunda kalmaktan bahsediyorum.

ama bu istemediği işi yaparken de takındığı tavır önemli bence. yani primer olarak tercih etmeyeceği bir işi yapmak ZORUNDA kalan bir insan,yine de bu duygularını işine yansıtmıyorsa, çocuklara,iş arkadaşlarına karşı bir kusuru/kaba hareketi yoksa, bunda yanlış olan ne ki?

ekmek parası için yapıyor insan işte,kimse istemez alanı olmayan bir işte çalışmak. ama bazen mecbur kalabiliyor insan işte, böyle ekstrem durumlarda bazı kanılar esnetilebilir olmalı bence... :) ( tekrar ediyorum sevmeyerek yaptığını belli etmiyorsa,herhangi bir kusuru yoksa,elinden geleni yapıyorsa :) )
 

Evet mobbing var, internetten araştırdım ve bu yapılanların mobbing'e girdiği kesin. Müdür ile konuşacağım.
 
Çook teşekkür ederim. Filoloğum, Batı Dili Edebiyatını bitirdim, İngilizce öğretmenliği yapabiliyorum, Formasyonum da var.
peki o kuruma başvururken hani vasıfla başvurdunuz? yani meslek/iş tanımınız neydi? ne olarak işe alındınız?

bu angarya sayılabilecek işler size sonradan mı verildi? yoksa en başta görev tanımınızın içinde var olan şeyler miydi?
 

Severek yapıyorum, bunu belli ediyorum, çok etkinlik yapıyorum öğrencilere, Üniversiteden beri çocuklarla iç içe olabileceğim tek yer kreşti, zaten CV'mi sadece kreşlere atmıştım ben, başka hiçbir yer ile görüşmedim. Ders içinde de çok eğleniyoruz, bazen İngilizce konuştuğum için 10 dk odaklanıp sonra sıkılsalar dahi onların İngilizce cevap vermesi, konuşması, soru sorması mükemmel.
 
Zekanıza hayran kaldım. Yalnız tek bir 16'dan bahsetmiyoruz, 4 sınıf var, yani 64 öğrenciden bahsediyoruz...
Cok sukur zekam yerinde. Benim de 3×24 ogrencim oluyor, ve ad ogrenmek en onem verdigim seylerden biridir. Ogretmenseniz ogrencinin adini ogrenirsiniz. Azicik caba yeterli bunun icin. Ogrenciler, kac yasinda olurlarsa olsunlar, buna onem verirler. Benim ogrencilerim universite ogrencisi. Daha ilk dersten isimleriyle seslendigimde deger verildiklerini hissediyorlar. Size de tavsiyem ad ogrenmek icin bir iki taktik gelistirin.
 

İşe alınırken sadece İngilizce konuşacağım, etkinlik yapacağım söylendi. Tuvalet, üst değiştirme benim işim değildi, sınıfta asla yalnız kalmama gibi bir şartım da var (Neden bilmiyorum, sınıf öğretmeni çıkınca yanıma biri geliyor)

Fakat sınıf öğretmenleri tuvalet üst değiştirme vb şeyler yaparken bir kenarda oturup "Bunlar benim görevim değil" demek istemedim, yardımcı olmak istedim sonuç bu... Su da taşıyorum, aşağıya getir götür de yapıyorum.
 
Konu sahibesi anasinifinda yegenime surekli baska mont ayakkabi giydirip gonderiyorlardi oyle dusundum
Yeğeniniz kendi ayakkabısını ve montunu bilmiyor mu? Anaokuluna giden çocuk ayakkabısını da montunu da tanır diye biliyorum. Ben iki sene gittim anaokuluna ve kimsenin beni giydirdiğini de hatırlamıyorum. Şimdiki anaokullarında öğretmenin böyle bir görevi varsa bilemem tabii.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…