- 24 Haziran 2016
- 7.209
- 26.132
Öncelikle sakin:)
Çoğu fazla çocuklu ya da çalışan kadın, yaşadıklarınızı yaşıyor.
Öncelikle ilk çocuğum 40 gün sağarak anne sütü aldı, hiç emmedi ve mamayla büyüdü.
Hiçbir zaman vicdan azabı çekmedim, neden çekeyim?
İlki 5 aylık olduğunda hamile kaldım, siz düşünün içimdeki buhranı.
Bu sebeple şımarttım da şımarttım, yemeği, oyunu, uykusu vs her şeye aşırı titizlendim.
Zaten çok zor bir çocuktu ama kardeşi doğduktan sonra aylarca her sabah evden babasıyla çıktı, akşam onunla geldi.
İkincisi ise 3 ay emdi, birden bıraktı döndüremedik.
İlk oğlumla hamile de olsam hergün farklı aktiviteler yapar, dışarı çıkardık.
Ama küçükle çıkamadım, kolikti.
Ev işi bebek, akşam eve gelince ilgi bekleyen bir çocuk derken küçüğü sadece temel ihtiyaçlarını karşılayarak büyüttüm.
Oyun alanlarında bilmediği oyuncak kalmayam büyük oğlumun yanında, 1yaşında ömründe ilk kez oyun alanına giren bir küçüğüm var.
Kendisine hiçbir eşya almadığımız, annesinin üzerine yemek damlayınca değiştirmeye fırsatı olmadığı, her öğün taze yemek yapamadığı, uyku eğitimleri yerine ayakta sallayarak uyuttuğu, hiçbir şey öğretmeye zamanı olmadığı küçüğüm.
Büyük kıskanır diye neredeyse yürüyene kadar kimsenin ilgi göstermediği, adının bile evde ‘bebek’ olarak kaldığı, şansımıza mükemmel tatlılık ve yaramazlıkta olan küçüğüm.
Vicdan azabı çekiyor muyum, hayır.
Şartlar bunu gerektirdi ve elimden gelenin en iyisini neredeyse canım çıkana kadar yaptım.
Sizin de içiniz rahat olsun, her şeyi evladınız için yapmış ve katlanmışsınız.
Her şeyi tam, düzenli vs çocuk yetiştirmek değil ki mesele.
Mutlu, vicdanlı, saygılı birer birey olmasını dilemek ve buna çalışmak ebeveynlik.
Kiyamam ya nasil yazmışsınız.. soyle yapsaydiniz boyle etseydiniz demenin faydası yok, zamanı geri getiremeyiz. Gec baglanmayi araştırın lütfen. Onunuzde cok uzun yillar var telafi edebilirsiniz
Annelik hep bir eksiklik duygusu taşır bünyesinde zaten. Hep daha iyisi olabilir miydi, neyi eksik ya da hatalı yaptım der insan. Ne kadar çok bakarsanız bakın yetmez size. Tabi kişinin karakteri ile de doğru orantılıdır bu durum.. yeri gelmiş şartlar gereği ihmal etmek zorunda kalmışsınız belki ama bunun için dertleniyor olmanız bile değerli bence. Çocuğunuzda bu güttüğünüz kaygıları tetikleyecek bir ihmal sorunu var mı? Yaşıtları gibi normal ve mutlu bir çocuk ise kendinizi bu kadar hırpalamayın. Değilse de düzeltme yolları arayın. Böyle kendinizi yiyerek ona faydanız olmaz ki, aksine bu durum sizi daha agresif yapabilir. Yetersizlik hissi insanı oldukça yıpratan bir duygudur. Ayrıca daha geç değil, çocuğunuz hala küçük sayılır. Önünde koca bir ömür var inşallah. Anne her yaşta annedir ve lazımdır. Bence telafi edebilirsiniz.
Oğlum içinde, kızım içinde işi bıraktım, oyunlarla, parklarla büyüdüler.
Eşim iflas etti, onlara alıştıkları imkanların çeyreğini veremiyorum suan.
Oğlum markete girip 200 tl lik oyuncağı arabaya koyardı birkaç yıl önce, beğenmiştir diye alırdım hemen. Şimdi sütü az içmeleri konusunda uyarmak zorunda kalıyorum.
Hayatın getirip götürdükleri, bizi olduğu gibi onları da etkiliyor.
Hayat toz pembe değil. Çocukların hiç biri bulutların üzerinde yaşamıyor.
Gözünün önünde annesi öldürülen varBuyutmeyin bu kadar yaşadıklarınizı. Çocuğu sokaga atmamışsınız, dövmemişsiniz.
Sizin yerinize babaannesinin sevgisini almış. Sevgiye aç kalmamis.
Allah sağlık versin, bundan sonra telafi edersiniz herseyi. Ama babaannesine alışkın olduğu için onunla sık sık gorusturmelisiniz bana kalırsa.
Sevgiler.
2 sene emzirmişsiniz ve buna rağmen vicdan yapıyorsunuz?
Valla ne bileyim ben 6 ay emse mutluluktan ölecek durumdayım...
Zamanında uygun görüp o şekilde yaptığınız şeyler için kendinizi yıpratmayın.
Sonuçta geri dönemeyeceksiniz o zamanlara.
Ben yeni anneyim 40 günlük bir oğlum var.
Çikolata yememem gerekiyor.
Gazlı bir bebek çünkü. Ve reflüsü de var.
Ama ben dun deli gibi çikolata yemişim fark etmeden bir de kahve içtim.
Bugün çocuk uyuyamadı gazdan refluden.
Bazen yapıyoruz tuhaf şeyler üzülmeyin.
Canım benim yaaa. Yazdıkların öyle etkiledi ki beni. İlk bebekler deneme tahtası oluyor biraz. Cahilliğimize, acemiligimize geliyor.
Ben dışarda çalışmıyordum ama sevgili eşim(!) çok titizdi mübarek. Ev dağınık olunca sinirleri bozuluyormuş. O yüzden kızımı aglata aglata iş yapmaya çalışırdım. Şimdi düşünüyorum niye yapmışım böyle bir şeyi.
Hepimiz yapıyoruz böyle cahillikler.
O yüzden suçlama kendini.
Ben de calisan bir annenin cocuguyum. Hemde isci bir anne. Yani mesaisi uzun bir anne. Ben hep cok etkilendim. Kardeslerim etkilenmedi. Ben hep isten cikmasini isterken onlar hep calismasini istedi. Ben lisede bile keske annem evde olsa diye ic gecirirken digerleri boyle dusunmedi.Sana akrabamdan örnek vereyim; oğlu doğduğu zaman tayini başka bir ile çıktı ve izin alamadı dolayısıyla 1 yaşındaki oğlunu Kvye bıraktı ama görümcesini yanına aldı sonra oğlu ateşli hastalık geçirince geri aldılar çocuğu ve kreşe verdiler. Bu arada o çocuk büyüdü ve mimar oldu. Çokta başarılı bir mimar oldu. Anneye babaya kızıyor mu? Asla kızmıyor. Arası da oldukça iyi anne babayla. Evlendi. Eşiyle de bir sorunu yok gerçi gelinimizde çok tatlıAma işte o akrabamızın vicdan azabı geçmiyor. Keşke bırakmasaydım, kendim baksaydım vs. Aslında böyle cümleler kurması için ortada hiçbir sebep yok. Yani diyeceğim o ki içinizi olabildiğince rahat tutun. Anne baba yanımda olmak tabi ki çok önemli ama bu durumda olan bir sürü çocuk var hepsi de sorunlu değil. Ben de çalışan bir annenin kızıyım ve beni de anneannem büyüttü sayılır. Bir kere de annem için keşke çalışmasaymış demedim hatta kapasitesi var ve keşke akademisyen olsaymış diye de söylerim. O yüzden bundan sonraki günlerinize bakın. Ben de çalışan bir anneyim ki işimde yoğun. Şu an izindeyim ama ben de eninde sonunda işe geri döneceğim. Bu devir böyle bir devir çünkü.
Olaya başka bir gözle bakın. Siz onun geleceği için çalışmışsınız. Her şey daha güzel olsun diye hep kendinizi harap etmişsiniz.
Böyle bir anneye herkes hayran kalır.
Hem daha önünüzde nice seneleriniz var inşallah. Hepsini halledersiniz.
Ama siz zatwn herseyi o daha rahat yasasin die yapmissiniz biseyi eksik olmamis emin olun ben kizima bisey alamiyorum ya keske bende calissaydim kizimin gozunu biseyde birakmasaydim diyorum siz cok guclu bir annesiniz
O şartlarda gayet iyi yapmışsınız
Bakıcıya değil babannesine bırakmışsınız
Gidip gelip emmiş
Ha 2 yaş ha 2 yaş 3 ay ne fark eder (ben de emziriyorum şu an bu hassasiyetiniz bana fazla geldi)
Çalışan anne olmak zor ama bence gerekli. Bence tek hatalı düşünceniz 2. Çocuğu abisi için yapmak. Tam çocuğunuza sıra gelmişken 2. Çocuk yine ön planda olmuş. Ama bunun da artısı kardeşi olmuş onun için iyi bir şey.
Sürekli öyle olsa böyle olsa demek yerine bu günden sonra ne olabilir diyin bence.
Yemek ve temizlik olayında ya yardım alın ya da biraz rahatlayın, her şey mükemmel olmasa da olur
Size tavsiyem bu pismanlik duygunuzu asla çocuğunuza hissettirmeyin ve söylemeyin. Çocuk bu nedenle bir sıkıntı yaşamıyorsa bile sizin bu hislerinizi duyduğunda buna inanır ve annem beni ihmal etti düşüncesine kapılır ve problem yaşar. Size de sıkıntı yaşatır. Ve bunu her durumda dile getirip kullanabilir. Şahit oldum buna çok kez.
Duymadiginiz cunki yanlış yazdim. Gec bağlanma degil yeniden baglanma. Normalde baglanma ozellikle ilk 2 yil ama toplamda 4 yil olarak kabul edilir. 4 yil geçtiyse 6 yasina kadar ikinci bir sans vardir. En son ergenlige girmeden bir atilim daha kabul edilir. 6 haftalik bir surec oldugunu söylüyor pedagoglar. Ozellikle birlikte yatmayi oneriyorlar. Iki cocugunuzla da birlikte yatabilirsiniz bence. Ten temasi, ses temasi, goz temasi onemli. Onunla vakit gecirirken, kendinizi ona birakin. Bazi pedagoglar ilk cocukla yeniden baglanmaya calisirken, eger evde 2 yasindan kucuk bir bebek varsa, kucugun baba ile baglanmasini oneriyorlar. Siz ailevi durumunuza bakarsiniz. Hic birsey icin gec degil. Bundan uzuntu duyuyor olmaniz, telafi edebileceginizi gösteriyor. Yeniden bağlamayı arastirin lutfenIyi ki yazdınız. Bunu duymamıştım arastiracagim. Ben aramizda guvenli baglanma.olmadigimi dusunuyorum biraz. Gec baglanmayi araştıracağım bu sebeple