- 27 Aralık 2008
- 2.482
- 5.558
-
- Konu Sahibi nightwish_black
- #181
Olmayacak işi zorlamaya gerek yokMerhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Zaten birkaç sene önce sanırım psikologa gitmiş ama devam etmemiş psikolog ona kendini ve ilişkini sabote ediyorsun diye teşhis bile koymuş.Öfke problemi varsa, ya böyle bir sorunu olduğunu kabul edip tedavi olacak ya da ayrılacaksın.
Kaç kurtul bence.Zaten birkaç sene önce sanırım psikologa gitmiş ama devam etmemiş psikolog ona kendini ve ilişkini sabote ediyorsun diye teşhis bile koymuş.
Bu psikopat ile evlenin de dünyanın kaç bucak olduğunu görün ,artık ilk hafta dayak ile tanışırsınız ,ama aşk önemli ya dayak önemli değil birde hemen hamile kalın ki boşanma imkansız olsun ,emiMerhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Bence ebeveyn olabilir ehliyet raporu de olmalı ki evlilik ehliyetinden kat be kat daha elzem.Boşuna demiyorlar evlenmeden evvel psikolog/psikiyatri raporu alınmalı diye
kusura bakmayın ama bu tarz sorunları buyurup birde suratını düşürüp konuşuyorsanız, belki gercekten adamı çileden cikartiyor olabilirsiniz.Evet o da bunu söylüyor. İstediğin bir şey olmayınca yüzün düşüyor, uzatıyorsun bazı şeyleri diyor. O yüzden bazı şeyleri paylaşmaktan kaçmış olabilir. Ama sinirlenince de beni yıkıp geçiyor, mahvediyor. Kalbimi kıracak sözler söylüyor.
Surat yaptığım konulara örnek olarak düğün salonu meselesi. Düğün salonunu kendileri önerdiler, ben de beğendim kabul ettim. Yazın defalarca gidip yer ayırtın fiyatlar artar dedim. Dinlemedi. Şimdi kasım ayında 10 bin arttı diye daha mahalle arasında bir yerde yapalım diyorlar. Buna üzüldüm tabii biraz suratım asıldı çünkü o yeri de ben beğenmedim. Ama yine onlar yakın aynı fiyat aralığında uygun iki tane düğün salonu beğendim, attım onu da o kabul etmedi. Bana kendi dediğini salonu kabul ettirmek istiyor çünkü. Böyle olunca ben de üzüldüm, suratım asıldı. Genelde bu tip mevzular. Konuşup yapıcı da olmaya çalışıyorum. Böyle ağır tepkileri hak ettiğimi düşünmüyorum.kusura bakmayın ama bu tarz sorunları buyurup birde suratını düşürüp konuşuyorsanız, belki gercekten adamı çileden cikartiyor olabilirsiniz.
Haklısınız, güzel birçok anımız da oldu tabii ama bunlar artık dayanılmaz hale geldiNisanlilikta nasilsa, evlilikte bi on katı olaca demeye geldim. Bu süreçte gerçekten cok ince eleyip sıkı dokunman gerek. Eş dedigin geleceğini, sağlığını, mutluluğunu büyük oranda etkileyecek zaten. O yüzden lütfen kendine karsi da dürüst ol ve kararini bu dogrultuda ver. Anlattiklarina bakilirsa pek eş olacak potansiyel göremiyorum nisanlinda. Bende yeni evli sayilirim. Sevilip sayılmak, eşinin sana karsi sefkat ve merhametle yaklaşması, sana karsi sesini bi kere bile olsun yükseltmemesi, seni sözleriyle ve davranışiyla incitmekten sakinmasi gercekten cok güzel, cok mühim şeyler. Ki bana göre de asıl evlilik bu. Kimseye sana kötü davranma lüksünü tanıma, hele hele hayat arkadaşın olacak birine.
Merhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Kendi içinde sadece su soruya bir cevap bul: ben bu adamla ileride mutlu olabilir miyim? Gerisi teferruat gerçekten. Eğer içine küçücükte olsa bir şüphe düştüyse yol ver gitsin.Haklısınız, güzel birçok anımız da oldu tabii ama bunlar artık dayanılmaz hale geldi
Hepsinin derecesi farklı kuzum yapısı da farklı ben küfürü kaldıramam sen kıyafeti kaldıramazsın. Saygı için gerekli en büyük şey anlayış bence. Kıyafetine karışması sana güvenmediğini gösterir küfür etmesi de seni değersizleştirir. İkisinin de boyutunu aşarsa iş çıkmaza girer. Erkeklerin dünyası çok farklı onları anlamak ciddi anlamda çok zor. Eğer onlara onlarsızda yaşayabileceğimizi göstermezsek hepsinin karakteri değişip kendilerini bulunmaz nimet sayıyolar. Evlilik karşılıklı saygı ve sevgiyle güzel. Kimse 4 4lük yaşamıyor ama en ufak şüpheniz varsa bu yola hiç girilmesin çünkü geri dönüşü çok zor. Onun yapısını değiştirmekte imkansız oluyor maalesefMerhaba size şunu sormak istiyorum karşılıklı saygıyı bitiren nedir. Küfür etmesi mi yoksa kıyafetinize falan karışması mı evlilikte saygı deyince ne anlamalıyız. İki arkadaşım boşandı. Bir tanesinin ki tartıla sonrası çok küfür ediyordu. Diğerininki ise kıyafetine karışıyor du. Hangisi daha çekilebilir
yani sizizn surat asmanıızn bi önemi yok , bi kaç gün surat asarsın geçer. ilerdede aynısı olacak . sizin fikirleriniz sşzizn isteklerinizizn önemi yok. bunu kabullenin , bu gerçeği sümen altı etmeyinSurat yaptığım konulara örnek olarak düğün salonu meselesi. Düğün salonunu kendileri önerdiler, ben de beğendim kabul ettim. Yazın defalarca gidip yer ayırtın fiyatlar artar dedim. Dinlemedi. Şimdi kasım ayında 10 bin arttı diye daha mahalle arasında bir yerde yapalım diyorlar. Buna üzüldüm tabii biraz suratım asıldı çünkü o yeri de ben beğenmedim. Ama yine onlar yakın aynı fiyat aralığında uygun iki tane düğün salonu beğendim, attım onu da o kabul etmedi. Bana kendi dediğini salonu kabul ettirmek istiyor çünkü. Böyle olunca ben de üzüldüm, suratım asıldı. Genelde bu tip mevzular. Konuşup yapıcı da olmaya çalışıyorum. Böyle ağır tepkileri hak ettiğimi düşünmüyorum.
Bu baştan böyle ise sonradan asla düzelmez asla kültür farkıda varsa elbet babadanda gördüğü ssşeyşer varsa asla düzelmez valla kurtul işin var aşın var boş ver kalp neleri unutmadı kim hatırlıyor ilk aşkını kurtul bile bile lades demeMerhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Arkana bile bakmaYok vurmuyor. Sinirlenince ayrılıyor yanımdan tepki gösterip. Çok bağırmaz. Şahsım adına hiç küfür hakaret de etmez. Sadece kelime seçimi, düşünme şekli ve konuşma şekli ile kalbimi kırıyor çok. İlk mesajda bazı cümleleri var örnek olarak onun gibi: “Git şen şakrak birini bul o zaman kendine, bıktım yemin ederim bıktım yaaaaa, yeter ulan yeter be yeter” , “Ne halin varsa gör” bunları da geçen gün söyledi ve bu sözlerinden sonra ciddi ayrılığı düşünmeye başladım. Ne oluyoruz ya dedim. “Yarabbim sen bana sabır ver delireceğim ya kafamı duvarlara sürte sürte delireceğim” bu tip cümleler öfkeli cümleler kuruyor zor zamanlardan geçiyor farkındayım ama bu sözleri hak edecek bir şey de yapmadım.
Nişanlının öfke problemi var sendede aç gözlüLk bence tvnizi kendiniz alın meslekleriniz var ev eşyanızı kendiniz alın bi zahmetMerhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.