Nişan Atmalı mıyım Kararsızım

A
Merhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Allah kurtarsın
 
Annenin bir sözünü paylaşıp bu konuya son mesajımı yazıyorum. Konu sahibi belli ki bizi dinlemeyecek.Annecigim derki"Kendi düşen ağlamaz derler yavrum .Hayır ağlamaktan gözleri yerinden cikar ama sesini duyuramaz.Akilli insanlar hatalarından tecrübe edinir.Daha akıllı insanlar başkalarının hatalarından ders çıkarır.

Konu sahibi olanların farkında aslında da onu tutan birşeyler var.

Muhtemelen başka birini bulamayacağını falan düşünüyor.

Annenin sahip çıkmasına bakarsak kendi ailesinden eziyet görmüş olma ihtimali çok düşük, babayı bilemiyoruz tabi ama ilk izlenimim ailesinin iyi olduğu yönünde.

Vallahi de yazık billahi de yazık. Yıllarca binbir emekle evlat büyüt, o da yukarıdan konuşup konuşup yıkıp geçen birine gönlünü kaptırsın. Bunların onda birini o anne yapsa o anne şeytan olurdu.

Anne görüyor evladının mutsuz olacağını da kadının elinden birşey gelmiyor, oturup kendi konuşmuş bir de. 😔
 
Evet o da bunu söylüyor. İstediğin bir şey olmayınca yüzün düşüyor, uzatıyorsun bazı şeyleri diyor. O yüzden bazı şeyleri paylaşmaktan kaçmış olabilir. Ama sinirlenince de beni yıkıp geçiyor, mahvediyor. Kalbimi kıracak sözler söylüyor.
Maalesef evlenince daha buyuk sorunlar cikacak.
kesin sekilde bilemem elbette fakat erkeklere evlendikten sonra saniyorum bir rahatlama geliyor ve siz sikilamadiginizda daha da buyuyor tavirlari/davranislari.
e her sikilayip ona gore tavir almak da cok yorucu ve sinir bozucu oluyor.
dilerim gonlunuze gore olur.
zor bir durum.
 
Testi catladiginda içinde bulunan dışarıya sızar.
Bak dolu testiden bal
Zehir dolu testiden zehir sızar.
Ofkelendiginde söylediği sözler insanın neyle dolu olduğunu gösterir.
Bugün küfür hakaret,yarın şiddet.
Allah doğru kararları almak nasip etsin🤲
 
Merhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
maddi olan sorunlari bi tarafa nisanlinizin tavirlari uslubu cok urkutucu geldi bana. ruh sagligina iyi gelmiyorsaniz nasil ortak bir hayati paylasacaksiniz? nisanlilik demek tanima sureci demek. nisanliniz anladigim kadariyla baskin karakter ve sizi sindirmis durumda. siz sure istediginizde bile buna katlanamayacak kadar iliskisine deger vermiyor. sizin yerinizde olsam mantigimi dinlerdim. ha bir de esyalar konusunda sunu soyleyeyim evlendikten sonra bir suru borcla karsi karsiya kalacaksiniz verilen sozler tutulmadigi icin.
 
maddi olan sorunlari bi tarafa nisanlinizin tavirlari uslubu cok urkutucu geldi bana. ruh sagligina iyi gelmiyorsaniz nasil ortak bir hayati paylasacaksiniz? nisanlilik demek tanima sureci demek. nisanliniz anladigim kadariyla baskin karakter ve sizi sindirmis durumda. siz sure istediginizde bile buna katlanamayacak kadar iliskisine deger vermiyor. sizin yerinizde olsam mantigimi dinlerdim. ha bir de esyalar konusunda sunu soyleyeyim evlendikten sonra bir suru borcla karsi karsiya kalacaksiniz verilen sozler tutulmadigi icin.
Tabii ki zaten maddiyat sorun değildi. Tavırları çok kötü. Sen bana iyi gelmiyorsun katlanıyorum sana demek için birine, o kişiye çok büyük bir kötülük yapmış olmalıyım ama inanın ortada hiçbir şey yok. Yani bana verilen sözler tutulmadığı için üzülüp yansıtmam bu sözleri duymama sebep olabilir mi? Hak etmiyordum kesinlikle. Evet dediğiniz gibi manipüle etmesi de cabası kararı bile hemen duymak istiyor.
 
Merhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Öfke kontrol problemi olan bir kimseyle hiçbir ikili ortaklığa girilmez. EVlilik, iş ilişkisi, arkadaşlık, dostluk. Bu hareketlerin beni doğru kişiyi seçip seçmediğim konusunda şüpheye düşürüyor diyip sessizce kenara çekilin. OLacağını sanmıyorum kaldıki kürt erkekleri gerçekten koca bir bebek olur. Çünkü kendimde öyle bir familyaya aitim gayet iyi biliyorum.
ikinci olarak sen varsan bende varım diyip topu size paslamak ne demek? Kusura bakmayın ama sahipsiz bulmuş manipüle ediyor. Adam olup kendini affettireceğine bu ilişkiye ve size sahip çıkacağına annen geldi diyor. aneniz onun annesi hala olamamış mı bu ne küstah ve tuhaf bir uslup. Dar bir çevreden gelen kimselerin doğulu aileler ile yapabileceini düşünmüyorum. Sindirebilir sizi ki başlamış buna.
 
Öfke kontrol problemi olan bir kimseyle hiçbir ikili ortaklığa girilmez. EVlilik, iş ilişkisi, arkadaşlık, dostluk. Bu hareketlerin beni doğru kişiyi seçip seçmediğim konusunda şüpheye düşürüyor diyip sessizce kenara çekilin. OLacağını sanmıyorum kaldıki kürt erkekleri gerçekten koca bir bebek olur. Çünkü kendimde öyle bir familyaya aitim gayet iyi biliyorum.
Öyle yaptım zaten, 2 gün önce süre istediğimde bile yok kararını hemen ver ben bu belirsizlikle yaşayamam diyip yine baskı kurdu. Onda bile tahakküm altına almaya çalıştı.
 
Öyle yaptım zaten, 2 gün önce süre istediğimde bile yok kararını hemen ver ben bu belirsizlikle yaşayamam diyip yine baskı kurdu. Onda bile tahakküm altına almaya çalıştı.
Peki ayrılalım diyin ve taktığı altınları geri gönderin. Bu işler baskıyla değil rıza ile içini akıtarak olur . Sizin gönlünüzü yumuşatacağına aklınca dik duruş sergiliyor.
 
Peki ayrılalım diyin ve taktığı altınları geri gönderin. Bu işler baskıyla değil rıza ile içini akıtarak olur . Sizin gönlünüzü yumuşatacağına aklınca dik duruş sergiliyor.
Zaten annem ailesi ile bitirme konuşması yaptı, ben gitmedim bile. Kabul etmediler ne olur ikna edin falan demişler. Ben de hemen söylemedim kararımı süre istedim. Annem aslında üç buçuk atıyor ayrılırsın diye ama işte dik durmaya çalışıyor diyor sırf gurur ve kibirinden işte.
 
Zaten annem ailesi ile bitirme konuşması yaptı, ben gitmedim bile. Kabul etmediler ne olur ikna edin falan demişler. Ben de hemen söylemedim kararımı süre istedim. Annem aslında üç buçuk atıyor ayrılırsın diye ama işte dik durmaya çalışıyor diyor sırf gurur ve kibirinden işte.
Aynen öyle üç buçuk atmasaydı baskı kurmazdı. Bir an önce kararınızı duyup rahatlamak istiyor ama ondan sonrada kendi gitti kendi döndü olacaksınız ve ne ailesi ne kendisi sizi sallamayacak saygınlığınız kalmayacak herşeyin dozu artarak devam edecek. Bakın kürt bir aileye mensup biri olarak bu ailelerin süreçlerini inanın çok iyi biliyorum. Bitirmeniz hayrınıza olur üç beş ağlarsınız iki seneye evlenirsiniz başkasıyla ama böyle öfkeli biri ile mahvolursunuz hem siz hem anneciğiniz.
 
Aynen öyle üç buçuk atmasaydı baskı kurmazdı. Bir an önce kararınızı duyup rahatlamak istiyor ama ondan sonrada kendi gitti kendi döndü olacaksınız ve ne ailesi ne kendisi sizi sallamayacak saygınlığınız kalmayacak herşeyin dozu artarak devam edecek. Bakın kürt bir aileye mensup biri olarak bu ailelerin süreçlerini inanın çok iyi biliyorum. Bitirmeniz hayrınıza olur üç beş ağlarsınız iki seneye evlenirsiniz başkasıyla ama böyle öfkeli biri ile mahvolursunuz hem siz hem anneciğiniz.
Çok teşekkür ederim, zaten atlatırım biliyorum sadece işte insan şuna üzülüyor; hayal kuruyor hayatıma düzgün biri girdi, artık benim de yuvam olacak evleneceğim diye. İşte hepsi hayal kırıklığı maalesef
 
Çok teşekkür ederim, zaten atlatırım biliyorum sadece işte insan şuna üzülüyor; hayal kuruyor hayatıma düzgün biri girdi, artık benim de yuvam olacak evleneceğim diye. İşte hepsi hayal kırıklığı maalesef
Yok öyle düşünmeyin inanın insanlar ne evrelerden geçerek mutlu oluyor veya evleniyor daha sonra sonsuz bir çile başlıyor. Kendinizi üzmeyin :KK200:
 
Konunuz ve yorumların tamamını okudum. İlişkiniz sağlıklı bir boyutta değil. Bu çok aşikar. Size ve düşüncelerinize değer veren biri yok karşınızda. Siz, yer yer benim de hatalarım var, demişsiniz. Bence bunu da nişanlınızın tepkilerini haklı çıkarmak için farkında olmadan yapıyorsunuz. İçinizde bir yerler hala, acaba, diyor. Lakin size tavsiyem, dönüp mantığınıza sorun. O size yalan söylemez. Mantığınızın ne dediğini zaten biliyorsunuz. Sadece ayrılık üzüntüsü yaşamaktan korkuyorsunuz. Merak etmeyin geçiyor, iyileşmeyen hiç bir şey yok. Lakin söz hakkının bile olmadığı bir ilişkiye sürekli maruz kalmakla hiç iyileşilmiyor bunu unutmayın. Ruh sağlığınız da beden sağlığınız da bozulur zamanla. Çünkü karşınızda agresif, sizi itaate zorlayan ve size değer vermeyen biri var. Zamanla çaresizce susacak, her şeyi içinize atacaksınız. Sonra bir bakmışsınız ortada siz diye bir şey kalmamış. Bu deveyi gütmenin yolu kendinize yabancılaşmanız. Şimdi size soruyorum, kendinize yabancılaşmaya değer mi?
 
Merhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Nisanliniz hayli zor bir insan. Yol yakınken dönün bence. Ama siz de kolay bir insan değilsiniz.
 
Konunuz ve yorumların tamamını okudum. İlişkiniz sağlıklı bir boyutta değil. Bu çok aşikar. Size ve düşüncelerinize değer veren biri yok karşınızda. Siz, yer yer benim de hatalarım var, demişsiniz. Bence bunu da nişanlınızın tepkilerini haklı çıkarmak için farkında olmadan yapıyorsunuz. İçinizde bir yerler hala, acaba, diyor. Lakin size tavsiyem, dönüp mantığınıza sorun. O size yalan söylemez. Mantığınızın ne dediğini zaten biliyorsunuz. Sadece ayrılık üzüntüsü yaşamaktan korkuyorsunuz. Merak etmeyin geçiyor, iyileşmeyen hiç bir şey yok. Lakin söz hakkının bile olmadığı bir ilişkiye sürekli maruz kalmakla hiç iyileşilmiyor bunu unutmayın. Ruh sağlığınız da beden sağlığınız da bozulur zamanla. Çünkü karşınızda agresif, sizi itaate zorlayan ve size değer vermeyen biri var. Zamanla çaresizce susacak, her şeyi içinize atacaksınız. Sonra bir bakmışsınız ortada siz diye bir şey kalmamış. Bu deveyi gütmenin yolu kendinize yabancılaşmanız. Şimdi size soruyorum, kendinize yabancılaşmaya değer mi?
Çok güzel yorumlamışsınız, teşekkür ederim. Evet ben kendimi de eleştiriyorum. Ama benim yaptığım hatalar devede kulak. Yine de bu tavırları sözleri hak edecek düzeyde değil. Dediğiniz gibi öfke kontrolü var, tahakküm altına almaya çalışıyor. En sonunda ne oluyoruz ya dedim.
 
Nisanliniz hayli zor bir insan. Yol yakınken dönün bence. Ama siz de kolay bir insan değilsiniz.
Kendimi de eleştiriyorum. Bana daha önce bana söylenen istediğim şeyler olmayınca tabii ki tepki veriyorum surat asıyorum itiraz ediyordum ısrarcı oluyordum. Ama yine de onun tavırlarını sözlerini hak etmiyordum. Öyle şeyler diyor ki sanki ben onu aldatmışım arkasından iş çevirmiştim yalan söylemişim gibi…
 
X