- 16 Ağustos 2013
- 600
- 557
-
- Konu Sahibi nightwish_black
- #201
Öyle olacaktı zaten. Tvyi en son nişanlım kendi aldı. Eşyaların peşinatını verdi. Biz zaten kendi üstümüze düşen eşyaları almıştık. Yüzde yüz ailelere yüklemedik yani. Ben başka daha uygun düğün salonu da tutalım dedim, onu da nişanlım kabul etmiyor. İlla onun dediği yer olacak, benim üzüntüm istediğim öteleniyor ve tepkisini bana kusuyor. Hıncını benden çıkarıyor, asıl sıkıntı bu.Dogrusunu soylemek gerekirse nisanliniz da ofke problemi ve hem sizde hemde nisanliniz da " benim hakkim istiyorum" sendromu var. "Isde once yapacaklardi simdi yapmiyorlar, orayi tutacaklardi simdi vazgectiler vs vs." diyeceginize siz kendi imkanlarinizla yapin aileler den gelecek olanlarda extralariniz olsun. Kimseye minnetiniz olmaz dolayisiyla o "stresden" de kurtulmus olursunuz. Nerden bakarsaniz bakin bu is olacak gibi gorunmuyor zorlarsaniz baska tabi...
Evet ben de onu diyorum. Ben başka daha uygun içime sinen düğün salonu da önerdim. İlla eski yer olsun diye tutturmadım. Ona bile yanaşmadı. Kendi dediği yeri kabul ettirmeye çalışacak. Biz zaten kendi eşyalarımızı aldık, kına nişan vs bizdeydi. Burada sorun, nişanlım bu kız şimdi üzülür surat yapar diye bana mesafe koyuyor duvar örüyor konuşmuyor, sonra da patlıyor çok kalp kırıcı sözler söylüyor.yani sizizn surat asmanıızn bi önemi yok , bi kaç gün surat asarsın geçer. ilerdede aynısı olacak . sizin fikirleriniz sşzizn isteklerinizizn önemi yok. bunu kabullenin , bu gerçeği sümen altı etmeyin
Tabii ki kendisine de dedim maddi şeyler hallolur bir şekilde ama asıl sorun kırıldığım nokta onun dedikleri.Yeni evlendik eşim her şeyi kendi parasıyla yaptı. Ailesinden yardım istemedi bir şekilde oldu. Tvyi evlendikten 20 gün sonra aldık. İki kişi seviyorsa her şey mümkün oluyor. Düğün yeri falan saçma kavga sebepleri.
Ama asıl konuya gelirsek olmaz bu adam ve ailesinden. O lafları ne öyle? İnsan sevdiğine o lafları deyip kırar mı ki ortada büyük sorun yok. Yok ruh sağlığımı korumam lazım falan defolsun gitsin uzak olsun korumak istiyorsa.
sadece bir sekilde ruhunuzu ve sonra kendinizi toparlamaya ihtiyaciniz var. cocuk buyutmek basli basina bir mucize ve guc. Bebeklerinize bu denli guzel baktiysaniz butun bu zor sartlarin altinda denek ki her seyi yapabilirsiniz. Yeter ki biraz ruhunuz nefes alabilsin, onunuzu gorebilin. Sabirlar ve cokkk mutlu zamanlar diliyorum.Ben keske annemde destekleseydide hic Nisan bile olmadan ayrilsaydim.
Su an 36 yasindayim, cocuklarim var, annelik iznindeyim kresle calisma saatlerim uymuyor. Bu yüzden Su an bosanamiyorum. Bazen hayatima bu sekilde aylarca hipnozda gibi devam edebiliyorum. Ama iki gün önce Fark ettim ki, gelecegimle ilgili Tek bir hayalim bile kalmamis. Bugüne kadar kurdugum hic bir hayal gerceklesmemis. Evet sükür evlatlarim saglikli, ama Ben degilim artik.o kadar güzeldim ki, yalan degil bu bakin insanlar kadin erkek Fark etmeden durur yoldan gecerken Bana bakardi. otturdugumuz yerde, calistigim yerde insanlar Beni Tarif ederken Hani o cok güzel bi kiz varya o iste diye Tarif ederlerdi. Simdi artik Ben kendimi bile görmekden nefret ediyorum aynalarda. Bakamiyorum bile. 50 yasima geldigimde mutsuz huzursuz, cocuklarimin bile offff annneee diye bahsedecegi bi insan olmak istemiyorum.
Sen bi düsün, istermisin böyle bi hayat
Sakın bu adamla evlenmeyin öfke kontol sorunu var , evlenince herşey daha da artıyor hem de katmerlenerek, şuan sadece bağırıp hakaret ediyorsa evlenince 10 katını düşün yani şiddet uygulama vs ile direkt fiiliyata geçecek, başını yakma sakın sayın meslektaşım, köprüyü geçmeden böyleyse sonrası daha korkutucu...Merhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Yol yakınken kaçın, bu aile size göre değil, sizi pamuklara saran görgülü insanlarla olun lütfen...Evet, ki ben sadece annesi ile yaşayan sakin ve huzurlu bir insanım. Onun ailesi kalabalık bizden kafa yapısı olarak da farklı.
Yüz düşürmekte haklısınız.Nisanlilikta nasilsa, evlilikte bi on katı olaca demeye geldim. Bu süreçte gerçekten cok ince eleyip sıkı dokunman gerek. Eş dedigin geleceğini, sağlığını, mutluluğunu büyük oranda etkileyecek zaten. O yüzden lütfen kendine karsi da dürüst ol ve kararini bu dogrultuda ver. Anlattiklarina bakilirsa pek eş olacak potansiyel göremiyorum nisanlinda. Bende yeni evli sayilirim. Sevilip sayılmak, eşinin sana karsi sefkat ve merhametle yaklaşması, sana karsi sesini bi kere bile olsun yükseltmemesi, seni sözleriyle ve davranışiyla incitmekten sakinmasi gercekten cok güzel, cok mühim şeyler. Ki bana göre de asıl evlilik bu. Kimseye sana kötü davranma lüksünü tanıma, hele hele hayat arkadaşın olacak birine.
Benim eşim de aslan burcu erkeği o da tahakküm altına almayı sever fakat ben de aslan burcu kadını olarak daha baskınım, eşim baktı olmuyor saldı beniTipik Aslan Burcu. Yönetmeyi, tahakküm altına almayı seven, sahiplenici, öfkeli. Bazen alttan alıp düzeltmeye çalışıyor ama çoğu zaman da kendi kendini sabote ediyor. Güzel giden bir şeyi mahvediyor. Evet, çok kalabalık olmaları sorun. İlerde ailesine yakın kendi evleri de var. Birkaç sene sonra tayin alıp oraya da gidebiliriz. Ailesi yakın olma fikri beni bunaltıyor zaten. Maddi şeyler sorun değil zaten hepsi bir şekilde yapılır. Bunlar kafamı karıştırıyor.
Evet ben de öyle düşünüyorum. Yüz düşüyorum ama durur dururken değil. Çok zorluyor beni. Onun da isteği olmuyor, hemen kabul etmiyor ona bozuluyor ya uzaklaşıyor ya kalbimi kırıyor sanki dediği şeyleri ben hak ediyorum.Yüz düşürmekte haklısınız.
Ben de boğa burcuyum sınırlarını çizen tahakküm altına giremeyen bir burcum. Zaten boğa ve Aslan anlaşamayan iki burçBenim eşim de aslan burcu erkeği o da tahakküm altına almayı sever fakat ben de aslan burcu kadını olarak daha baskınım, eşim baktı olmuyor saldı benitahakküm altına alınacak bir kadın değilim, yani siz kuzu olursanız herkes sizi tahakküm altına alır, sizin duruşunuz çok önemli, sınırları en başından çizin, eşiniz sizden çekinmeli, em ufak hatasında gideceğinizi bilmeli , asla taviz vermeyin , meslek sahibi bir kadınsınız dimdik durun , boyun eğmeyin , bizler yıllarca birilerine köle olalım diye okumadık sonuçta..
Merhaba kardeşim öncelikle hakkında hayırlısı olsunMerhaba, 5 aylık bir nişan sürecim var, yazın nasipse düğün olacaktı ama bu süreç içerisinde kafamı karıştıran huzursuz olduğum birçok konu oldu.
Nişanlım ve ben de öğretmeniz. O başka yerde görev yapıyor. Evlilik durumundan sonra benim yaşadığım yere tayin alıp gelecek. İstanbul’da yaşıyor yıllardır ama aslen Doğulu muhafazakar 9 kardeş olan bir aile. Babasının durumu fena değil İstanbul’da kendilerine ait 9 daire var.
Sadakat, romantiklik/duygusal, cömert, kültür seviyesi, beraber vakit geçirme, netlik konusunda hiçbir sıkıntı yok ama nişanlım sinirlenince bambaşka bir insana dönüşüyor. Bağırmaz çok ama beni çok kırıyor kelimeleri ile, onunla konuşurken çoğu zaman bir duvara çarpıyorum. Mücadele ediyorum ama beni anlamıyor, sinirden ağlıyorum. Daha sonra senin üzerine çok geldim sen benim kıymetlisin özür dilerim seni seviyorum diyip bana hak veriyor.
Düğün süresinde onların geleneklere göre hareket ediyoruz. Düğün onların, kına nişan bizim. Mobilya, halı, perde, çamaşır makinesi, tv onların ; işte buzdolabı fırın bulaşık m, diğer küçük ev eşyaları, tabak çanak bizimdi. Bu süreçte biz üzerimize düşen çoğu şeyi aldık ve bitirdik. Ama nişanlım görev icabı uzakta olduğu için, gitmeden sadece mobilyayı ve çamaşır makinesinin peşinatını verdi, taksitleri ailesi ödüyor şu an. Altınlar ve tvyi ailesi sonradan alacaktı. Ama babası özellikle maalesef cimri bir insan olduğu için başından alırız dediği şeyleri şimdi oğlunun üzerine atmaya çalışıyor. Tv alacaktı ama almadı en son nişanlım gidip onu da kendisi almış. Altınları üzerine atmaya çalışmış nişanlımın, ama annesi araya girdiği için vazgeçmişler. Üstelik en başta yaparım diye söz verdiği halde. En başta bize dedikleri düğün salonu da pahalılaşınca nişanlım orası olmasın artık, çok pahalılandı, değmez, mahalle arasında bir yer var orası olabilir dedi. Benim de içime sinmedi gösterdiği yer, açıkçası bana eski yeri onlar söylemişti ve içime sinmişti orasının hiç mi olma ihtimali kalmadı dedim, süreç ilerlesin bakalım ama biraz zor gibi dedi. Ben de üzüldüm ama onun da gösterdiği yer inanın hiç içime sinmedi. Nişanlım kesin orası olur demedi ama belli ki olsun diye ısrar edecekti. En son konuştuğumuzda senin istemediğin yer olmaz zaten dedi bu konuyla ilgili.
Nişanlımın bu süreçte çok siniri bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı, yıprandı. Onun yanında olmak istiyorum ama bana duvar örüyor, sinirli anında bana öyle şeyler söylüyor ki kalbimi paramparça ediyor inanılmaz bir öfke problemi var. En sonki tartışmamızda “Yok ya ben seninle konuşmak istemiyorum, akıl sağlığımı korumak istiyorsam seninle konuşmamam gerekiyor ve ben bana kötü gelen şeylere artık katlanmayacağım, yeter. Bi canım ve ruh sağlığım var hiçbir şey için bunlardan taviz vermeyeceğim” gibi bir laf etti yazdım aradım açmadı. Kalbim paramparça oldu ama 1 gün boyunca bana cevap vermedi. Dün buluşacaktık. Cuma günü de “yarın geliyor musun” diye yazdı o olaydan sonra sadece.
Ben annemle yaşıyorum, babam vefat etti. Annem de çok üzülüyor. Huzurumun kalmadığını benim de sinirli bir insan haline geldiğimi düşünüyor bu süreçte. Ve tavırlarından ötürü nişanlıma çok kızıyor. En son dün nişanlımın ailesine gidip her şeyi anlattı, nişanlıma kızdı, eleştirdi. Kızım nişanı atmak istiyor dedi ki gerçekten öyleydi. Nişanlım buna rağmen “annen bu kadar gelip esip gürledi, ama sen varsan ben varım” dedi “aklını başına al sen sevdiğim kadınsın ben sevdiğin adamım yanlış bir karar verme sakın” dedi.
Dün akşam da benden attık kesin bir karar bekliyordu. Süre istedim, ona bile hemen karar ver dedi. Zar zor birkaç gün süre aldım. İkiye bölünmüş durumdayım. Mantığım bu kişiyle uyumsuzsun, seni üzer, anlaşamazsın diyor. Annem ve yakın arkadaşım da bunu destekliyor. Kalbim ise zor anlarında yine de yanında ol seviyorsun. İlişkine bu kadar emek verdin, daha sonra böyle bir insan karşına çıkmaz diyor.
Tecrübelerinize dayanarak sizden bir değerlendirme rica ediyorum. Biraz uzun oldu farkındayım, teşekkür ederim.
Bu çok dişil enerji hareketleri yaa. Nişanlınızın malesef bir erkek olarak dişil enerjisi çok yüksek bir süre sonra siz erkek o kadın rolünü alır bir bakmışsınız sürekli siz eğliyorsunuz adamı peşinden koşuyorsunuz. Çok zor yaaBen de boğa burcuyum sınırlarını çizen tahakküm altına giremeyen bir burcum. Zaten boğa ve Aslan anlaşamayan iki burçsizin eşiniz yine üstünüze düşmeyen biri benimki en ufak bir olayda konuşup halletmek yerine küsüyor içine kapanıyor ya da konuşmalarıyla beni çok kırıyor. Üstelik olaylar da o kadar basit ve küçük ki…
konuyu açtığınızdan beri görüştünüz mü hiç nişanlınızla?Çok güzel yorumlamışsınız, teşekkür ederim. Evet ben kendimi de eleştiriyorum. Ama benim yaptığım hatalar devede kulak. Yine de bu tavırları sözleri hak edecek düzeyde değil. Dediğiniz gibi öfke kontrolü var, tahakküm altına almaya çalışıyor. En sonunda ne oluyoruz ya dedim.
Haha annem de dedi bunu normalde kadın küser trip atar sizin ilişkinizde tam tersi olmuş dedi. Bakmayın ben yer yer surat assam da hiçbir zaman ona küsmedim ya da direkt kavga etmedim.Bu çok dişil enerji hareketleri yaa. Nişanlınızın malesef bir erkek olarak dişil enerjisi çok yüksek bir süre sonra siz erkek o kadın rolünü alır bir bakmışsınız sürekli siz eğliyorsunuz adamı peşinden koşuyorsunuz. Çok zor yaa
En son işte seni seviyorum seninle hayatımı birleştirmek istiyorum endişelerin boşuna onu söylüyorum kararını ver dedi bana ben de tamam ısrar etme yakın zamanda söyleyeceğim şu an aldığım karar sağlıksız olur dedim ondan sonra 2 gün geçti ikimiz de yazmadık konuşmadık.konuyu açtığınızdan beri görüştünüz mü hiç nişanlınızla?
sizi sıkıştırması da ayrıca çirkin
abluka altına almaya çalışıyor
Sizin ten uyumu var ama mantıksal uyum yok , burçlarınıza ait özellikler yaşayacağınız sorunların işareti, aslan erkeği yeri gelince çok hoyrat davranır, serttir hele ailede kültür yapısı kabaca ise tam kazma oluyorlar ( (neyseki eşim kültür olarak idare eder) fakat boğa kadını aşk için ölebilen kalpleri bu konuda kolay kırılabilen bir burçtur..Ben de boğa burcuyum sınırlarını çizen tahakküm altına giremeyen bir burcum. Zaten boğa ve Aslan anlaşamayan iki burçsizin eşiniz yine üstünüze düşmeyen biri benimki en ufak bir olayda konuşup halletmek yerine küsüyor içine kapanıyor ya da konuşmalarıyla beni çok kırıyor. Üstelik olaylar da o kadar basit ve küçük ki…