Mutluluk neydi?

justrust

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
14 Şubat 2012
123
19
Sizleri ne mutlu eder?

7 yılı dolduran evliliğimde ilk 5 yıl çok zordu, çok sabrettim eşimin kendi içinde çözmesi gerektiğine inandığım şeyleri üzerime alınmadan düzelecek diye sineye çektim. Sonra olan benim psikolojime oldu, yardım aldım, aldık.
Şimdi istediğim gibi bir adam oldu, hani beni başlarda çok yoran konular yok artık. Ama bende yokum, tükenmiş hissediyorum kendimi, şu an herşey yolunda, sabrettin meyvesini aldın diyenler var çevremde ama ben yokum sanki artık. Kabul etmiştim de durumumu, ta ki dün 6yaşındaki güzel yavrumun ben birşeye güldüğümde yaşasınn annem mutlu diye sevininceye kadar, başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Düşünsenize artık ne kadar mutsuzsam yavrum yüzümün gülmesine seviniyor.

Eşimde farkında durumun özellikle son zamanlarda devamlı neyin var neden mutsuzsun ne yapabilirim diye peşimde.

İzlediğim bir videoda birisi mutluluk insanın içinde taşıdığı bir şeydir olduğunuz yer ya da sahip olduklarınız mutlu etmez sizi dedi, evet böyleyim işte. Önceden heveslerim hayallerim vardı ulaşamayacağımı bilsem de hayali bile heyecanlandıran şeyler, şimdiyse ne bir hayal ne bir istek kaldı içimde çok yorgun ve mutsuzum.

Farkındayım depresyondayım, zamanında o kadar yordumki kendimi şimdi kendim için bile birşeyler yapmaya gücüm yok. En kısa zamanda terapilere tekrar başlayacağım ama hem yazmak hem sizlerden de birşeyler duymak iyi gelir diye düşündüm. El atın şu mutsuz kadına, kendime getirin beni...
 
O kadar iyi anlıyorum ki sizi. Evet çoğu şey hatta nerdeyse herşey yoluna girdi. Maddi manevi bir problemim yok evliliğimle alakalı, sorunlar geride kaldı. Ama 3 sene önceki heveslerimi, yapmak istediğim, yapabilmek için savaştığım şeyleri düşünüyorum. Şu an hiç çabasız elde etme şansım varken artık benim içimden gelmiyor yapmak. Eşimin sürekli niye mutsuzsun diye sormasından ve mutsuz değilim deyip eksik olan ne diye aramaktan yoruldum bayağı.
 
En mutlu anlarini bile hüzünle batiran biriyim. 2010dan beri teşhisli manik depresyon ve anksiyetem var. Bazen cok iyiyim bazen cok kötü.
Eger suan esiniz konusunda hersey yoluna girdiyse gecmise sunger cekin. Çocuğunuz da varmis. Esiniz hatasini anlamis telafi etmeye calismis izin verin edebildigi kadar telafi etsin. İmkaniniz varsa tatil iyi gelebilir. Yararli kitaplardan edinin.
Gercekten mutluluk aramakla bulunmuyor. İcimizde tasiyoruz. Yoksa bazi insanlar nasıl kucuk seylerle mutlu olabilirdi. Bende tedavi olmuyorum aslinda olmaliyim. Surekli gergin asabiyim. Mutsuzlugum yaninda ofke kontrol sorunumda var. Umarim düzelirsiniz
 
mezarlığa gittiğim zamanlar, bu dünyadaki hiç bir derdin önemli olmadığı hissi gelir bana...sürekli ödün vererek yaşamak,
elbetteki yorar insanı, ancak başımıza çok büyük dert geldiğinde, yada sevdiğimiz birini kaybettiğimizde, tüm dertlerin aslında ne kadar ufak tefek şeyler olduğunu anlarız...
 
Aynı şeyleri hissediyoruz gerçekten, neden mutsuzsun diye sorması, mutsuz olacak birşey olmadığı halde mutlu hissedememek...
 
O kadar haklısınız ki, işte bende kızıyorum kendime illa başıma bir musubet mi gelmeli ki mutlu olayım, neden beceremiyorum anı yaşamayı.
 
ayrıca içimden gelsin gelmesin, mutlu yada mutsuz olayım farketmez, çocuğumun ruh dünyası bozulmasın diye herzaman güler yüzlü, neşeli görünmeyi kendime görev edindim...
 
bende de anksiyete bozukluğu ve depresyon var...
ailevi sıkıntılar baş gösterdi geçen sene arttı sorunum..
hamilelikte üzerine tuz biber oldu...
nefes alamaz oldum iyice...

beni mutlu edecek ne var bilmiyorum...
 
O kadar haklısınız ki, işte bende kızıyorum kendime illa başıma bir musubet mi gelmeli ki mutlu olayım, neden beceremiyorum anı yaşamayı.
sanırım geçmişi sürekli düşünüyorsunuz bu yüzden, mesela ben geçmişi hatırladığım zaman, o zaman şartlar öyle gerektirdi ve onları yaşadım, benim sınavımda onlardı diyorum...sonra cevreme bi bakıyorum, insanların neler yaşadıklarına, kendi dert edindiklerim hiç birşeymiş diyorum...
 
Teşekkürler, umarım birgün bizde kalıcı mutlulukla tanışırız, içim en son ne zaman kıpır kıpır oldu hatırlamıyorum, sabah güne heyecanla başlamayalı yataktan şöyle keyiflice kalkmayalı..
 
Başkaları üzerinden durumu değerlendirip elbet bende halime şükrediyorum. Ama bu geçici anlık oluyor bende. Ben istiyorum ki mutlu olmak için sebeplerim olmasın, ki bence asıl mutluluk bu, herhangi bir sebebe bağlanmayan insanın içinden gelen mutluluk
 
Aynı durumdayım. Genç kızlığım intihar hayalleriyle geçti. Hayatımı kaçırdım. Şimdi çocuğuma sariliyorum. Mutsuz olsamda her anı yaşamaya calisiyorum.
Dun aksam kizima 2.yas gunu yaptim. İnanin hic takatim yok, yorgun ve mutsuz hissediyorum. Ama ona ve bize anı kalması gerekir diye dusunerek cabaladim. Sade bir sekilde pasta kesil fotograf cektirdik o kadar.
Ayni sekile ne bayramlarda ne baska seylerde hic birseyden zevk alamiyorum. İşin kötü yanı esimde bana benzedi o da depresyonda gibi
 
bence bir kan değerlerinize de baktırın
b12 ve demir eksikliği yaşıyor olabilirsiniz.
eğer ekonominiz çok uygun değilse devletten randevu alın hormonel dengeleriniz de bozulmuş olabilir.
hormon dengeleyici ilaçlarla düzelebilir.
Yani tüm bunlar o zor dönemde vücut kimyanız bozulduğu için olabilir. bir kontrol ettirin lütfen çünkü yazık küçücük çocuğunuz var, gözünüzün içine bakıyor demek ki
 
bende de anksiyete bozukluğu ve depresyon var...
ailevi sıkıntılar baş gösterdi geçen sene arttı sorunum..
hamilelikte üzerine tuz biber oldu...
nefes alamaz oldum iyice...

beni mutlu edecek ne var bilmiyorum...
Allah yardımcınız olsun hamilelik, doğum lohusalık her biri ayrı psikolojik güç gerektiriyor, imkanınız varsa doğumdan önce belki yardım alarak kendinize ve bebeğinize daha faydalı olabilirsiniz, çünkü hayat özellikle bende çocuklardan sonra daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı
 
Ilaç tedavisi alın .
Depresyonun en kesin çözümü budur.(hatta kalıcı depresyonun bence tek çözümü)
 
Kan değerlerim iyi ama hormonal dengemi yerinde olmadığını düşünmemiştim. Sağolun baktırmakta fayda var tabi.
 
dediğiniz o şey, yaşama sevinci...o kadar az kişide varki o duygu...aslında birazda doğuştan gelen birşey gibi bana göre...
en yakınım annemi örnek verebilirim sana...o yaşama sevinciyle dolu biri...burda anlatamayacağım, fakat öyle dertler çektiki buna rağmen hergün makyajını yapar, banyosunu yapar, güzelce giyinir herkese gülücükler saçar, sohbetler eder, dışardan gören biri annemi bir eli yağda, bir eli balda sanır...çektiği dertlerini en yakın arkadaşı ve ailesi bile bilmez, herşeyi içinde yaşar...fakat kendisi hayatı, yaşamayı, eğlenmeyi çok sever...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…