Mutlu olabilen arkadaşlar sorum sizlere? Nasıl yapıyorsunuz bunu?

Oturup konuşursanız bana etiket yap haberim olsun :)
Olumlu veya olumsuz ne sonuç çıkacak merak ediyorum.
cundagg
 
gofret de sizin ellerinizden yalıyormuş :) aslında benim o dalgalanmalar bitti gibi, ya da bitmedi belki de ben kendimi kandırıyorum. bitecegine gercekten inansam daha kolay olacak her sey, ama onunla aramızda olan bagı koparma cesaretini de kendimde bulamıyorum, her seye ragmen iclerde derinde bir yerde onu hala seviyorum ya da sevdigimi sanıyorum. ahhh ah keske bilsem. artık gofret buyuyene kadar bekleyecegim, muhtemel her adayı ilk onunla tanıstırırım bu durumda, onun hislerine guvenıyorum :) guzeller guzelim o benim canım.
 

Küfürün tokatın kaç kere olduguna değil, yaşanıp yaşanmadıgına bakıyorum.

Siz bunu kanıksamışsanız ve masum bir şey olarak görüyorsanız neden avukattan dönmeyle savunma yapma geregi duyuyorsunuz?

Deseniz ki "yaşadım ama gururumu çiğneyip evli kalıp neler yaşayacagımı, nereye kadar sabredebilecegimi görmek istedim" o vakit zaten bize pek bir söz düşmez, sizin hayatınız.

Şiddet mağduru olan kadınların "evliligim de evliliğim" demesinden pek farklı bir durum söz konusu değil ki alay edilecek bir durum da degil bence, onların seçimi, buradan elimden gelen sadece uyarmak olur.

Belki kendi canından bir parça oldukları için ve emek verdikleri için ebeveynler çocuklarının iyiligini çok düşünüyor ve istiyor olabilir fakat bu, onlar için en saglıklı olan seyi yapabilen kişiler oldukları anlamına gelmez.
Bu dogrultuda zaten kendinizden de örnek veriyorsunuz.

Neyse. Siz zaten biliyormuşsunuz...
Umarım çocugunuz o bağırışmalar içerisindeki kavgalara aklı erdiğinde tanık olmaz.

Eğer evliliginize devam etmekte ısrarcıysanız tüm samimiyetimle söylüyorum; hem siz hem de eşiniz yrı ayrı psikologlara gidin ve çift terapisine başlayın.

Zira her üç beş ayda bir birbirini boşanmakla tehdit eden, sürekli kavga eden ve hatta evine dönerken bile nasıl bir tartışma içinde olacagını kestiremeyen insanların uzun vadede sağlıklı bir ilişki yürütmesi ve huzurlu bir ev ortamı saglayabilmesi mümkün değil.

Bence saygının olmadıgı bir evlilik de mümkün değil ancak resmiyette var mı var,
bu ve yaşadıgınız-yaşayacagınız her şey sizin tercihiniz...
 
Oturup konuşursanız bana etiket yap haberim olsun :)
Olumlu veya olumsuz ne sonuç çıkacak merak ediyorum.
cundagg
Konuştuk diyemem ama ilk gelişmeleri yukarada bir yeee yazmıştım. Bir sayfa geride sanırım. Bundan sonrakilerde etiletlerim.
 
Beni en ufak tanımadan ne kesin ve ne yanlış yargılar:) neyse uzatmayacağım burda çok güzel yorumlar oluyor. Herkes çok farklı bakış açılarıyla bir şeyler aktarıyorlar bu ahengi bozmak istemiyorum. Teşekkürler yorumunuz için.
 

Kendinizi düzgün ifade eden birisiniz, mutsuzlugunuzu dert edindim ve açıp tüm eski konularınızı okudum.

Siz özetle saygı yok yazmışsınız.
Ben de diyorum ki; saygı yokken evlilik de olmaz, eksiktir, sadece mutsuzluk getirir, çocuk varsa onun için de eziyettir.

Ben yanlış kesin vs. yazıyor olayım ancak sakin bir kafayla size de benim yaptıgımı, baştan sonra tüm konularını okumanızı tavsiye ederim.
O zaman belki medeni halinizi olmasa dahi kendinizi, koşullarınızı ve ortamınızı değiştirmek için terapiye gidersiniz.

Bu tür mutsuzluklarda kırmızı gecelikle saglanacak bir ahenk yok maalesef.
 
Teşekkürler. Tavsiyenizi dibleyip okuyacağım. Hiç açıp bakmamıştım. İkinci bir gözle görebilecek miyim ne hissedeceğim merak ediyorum.
 
Stepanova nettin arkadasim sen ya.Biz burda denemedigi seyi denesin istiyoruz.Bir tokati bosanma sebebi gormus arkadas.Gercek hayat bundan cok daha beter.

Bir geri adimi hakediyor bence esin cundagg...Tartisma konularinizi daha ayrintili yazarsan daha net yorumlar gelir..Simdilik eski konularini okuyup kendini doldurma bence...Birgun gerek duyarsan okursun belki derim..
 
Kırmızı ile işaretlediğim yer bile diyor ki "bitmedi dalgalanma falan, kandırma kendini".
Zaman ölüm acısına bile merhemken, aşk acısına neler yapmaz.
 

Siz söyleyin o zaman boşanmak için kaç tokat gerekli? 2,3 ,4 ,5... ?
yoksa kaburgaları mı kırılmalı?

Gerçek hayatın ta kendisi burada yazılanlar. Kötünün de kötüsü var, o halde bu iyidir gibi bir mantık kabul edilemez.

Zaten saygı duyulmayan birinin sevilebilmesini de anlıyor değilim.

Bence konu sahibinin de psikolojisi iyi değil, zira karşılıklı küfürleştikten sonra aynı sofrayı, aynı yatagı nasıl paylaşır bir insan aklım almıyor.

Bu doğrultuda konu sahibinin mutsuz olması gayet doğal.

Adamı bunaltmış o da bir kerecik (!) tokat atmış diyorsanız şunu söyleyebilirim ki bu tip şiddet konularında ilkeli ve sert bir tutumu olan bir insanın ilk yapacagı şey vurmak ya da direksiyonu saga sola cevirip kendisinin ve eşinin canını tehlikeye atmak değildir.

Hadi diyelim ki çok beter değil ya hani... Biraz olsun aklı başında biri ise o şiddete dair pişmanlık duymasını ve o kişinin bir terapiste gitmesini beklerdim,
evliligi sürdürüyorlarsa da biz ne yaptık diyerek saygıyı yeniden kazanmak için çırpınmalarını beklerdim.
Konularından okudugum kadarıyla maalesef bunların hiçbiri yok.

Bugun farketmedigi iddia edilse de en nihayetinde olan yine çocuga olacak, o yüzden yazıyorum.
Sonuçta onun yaşı geregi koşullarını ve bu durumu degistirmek için ortaya koyabilecegi bir iradesi yok şu aşamada.
 
Sanki biraz büyük konuşuyorsunuz. Hani o anlamıyorum!'ları anladığınız bşr gün gelmez umarım..
Edit; tekrar söylüyorum. Çocuğumla, çocuğumun mutluğuyla yada yetişmesi ile ilgili en iyi ortamla ilgili yorum istemiyorum.
 

İstediginiz yorumları yapmadıgım icin kusura bakmayın,
Anket açıp listeleyin mesela, aralarından secelim, hepimize kolaylık olurdu.

Çocugunuzun kötülüğü için tek bir kelimem yok, onun mutlulugundan bahsedilmesi neden sizi bu kadar rahatsız etsin ki? Bence siz de bu konuda haklı oldugumun farkındasınız o yüzden o konuda uyarılmayı kabullenemiyorsunuz.

Birini sevmenin ise saygıdan geçtigine inanıyorum, neyse ki çevremde bunu hatırlatıp gerektiginde beni kendime getirebilecek insanlar var.
 
Evet bın bılsen de 1 bılene soracaksın demsler
 

"Aslında tam olarak şöyle o oğlumla aynı şehirde ben başka bir yerdeyim. İşim bitti ama biraz kafamı dinlemem gerektiği için henüz dönmedim. "

"yorumlara çocuk konusunu karıştırmayalım onu korumak ve büyütmek benim görevim. Bu konuda tavsiye istemiyorum. Evli kalmak ve ayrılmak konusunda çok şey yaşadım gördüm hikayenin iki tarafındanda bakmışlığım var. Bir de ben doğurdumya hani onu onun için en iyi olanı sevdiğim adamdan da evli olmaktan da ve daha bir çok şeyden üstün tutuyorum."

Tabi ki yazdıgınız paragraflar kadar tanıyoruz sizi. Belki de ben yanlış yorumluyorum ancak şu iki paragrafı uç uca ekleyip bi kaç kere okusanıza konu sahibesi. Sorunun büyüklüğü de cevap da kendi satırlarınızdan size sesleniyor.

Yerinizde olsam önce sürgünümün farkına varırdım. Siz şu anda sürgündesiniz çünkü. Uzakta olmanızı gerektiren sebebiniz çoktan ortadan kalktığı halde geri dönmüyorsunuz çünkü dönecek bi eviniz yok. 4 duvar bi çatıdan bahsetmiyorum elbette. Duvar da var çatı da ama o çatı altında huzurunuz yok, gardınızı indirecek yeriniz yok, sizi sarıp sarmalayacak olana düşmansınız. O yüzden eviniz de evliliğiniz de var gibi görünse de aslında yoklar.

Amma abarttınız herkesin dönem dönem molalara ihtiyacı olur diyorsunuz belki. İşte onun için de ikinci paragrafı okumalısınız. Siz şu anda her şeyin en iyisi onun olsun istediğiniz, her şeyin üstünde tuttuğunuzu söylediğiniz oğlunuzun bulunduğu eve dönmekten kaçıyorsunuz. Oğlunuzun özlemine rağmen ayaklarınız geri geri gidiyor. Yani tersini söylemeniz bi sey degistirmez. Oglunuzu sahte de olsa mutlu bi aile tablosu icinde görme düsüncesinin bile size yetmedigi bi andasınız.

Şiddet konusuna gelince tek bi tokat boşanma sebebi midir? Bana göre evet. Çünkü bazı hareketler sembol değeri taşırlar. Kabullendiğinizde sessiz sedasız imza atmış olursunuz bazı tatsız durumların (en kibar tabiriyle) altına. Sizin durumunuzda siz saygı olmadan da bu evliliğin devam edebileceğini nasıl desem taahhüt etmişsiniz küfürler, hakaretler ve devamında gelen tokata ragmen evliligi devam ettiretek.

Demek istedigim aynı davranıs tekrarlanmıyor diye kendinizi avuturken esas durumu gözden kacırmayın. Saygı duymamanın, karşı tarafı ezmeye bastırmaya sindirmeye çalışmanın en ust raddesi fiziksel şiddete başvurmak olabilir. Ama bu sadece en üst radde kabul edilemez digerleri kabul edilebilir demek degildir. Siz güc savası ve enkazlar olarak tanımladıgınız iliskinizde hala siddete maruz kalıyorsunuz zaten. Bi tokatla somutlasmıyor diye karsılıklı birbirinize eziyet ve saygısızlık etmemis olmuyorsunuz.

Bakın kendi anne-babanıza benzemekten korktugunuzu görebiliyorum. Boşanmış aile çocuğu olduğunuzu laf olsun diye belirtmemissiniz. Atlatılmamış, kızgınlıgı kırgınlıgı devam eden bi travma var ailenize karsı. Kimsenin cocuguna bu travmayı yasatmaya hakkı yok derken aslında kimsenin bana bu travmayı yasatmaya hakkı yoktu diye ailenize sitem ediyorsunuz. Size göre bosanan bi aile cocugunu her seyin üstünde tutmuyordur.

Özetle kendi ailenize benzememek icin cırpınıyorsunuz ve boşanma düsüncesi bu durumu somutlastırıyo. Bosanırsam gercekten onlar gibi olurum diye düsünüyorsunuz. Siz onlar gibi olursanız cocugunuz da sizin cocuklugunuz gibi olur diye endiseleniyorsunuz. Ama ailenize dönüsmemek icin bu kadar çabalarken daha beterine dönüşüyor olmayasınız? Bunu bi düsünün derim.

Not: Gecmis iliskileriniz, iliskileri yasama sekliniz sizde doyumsuzluga ya da duygusal bi tür yozlasmaya sebep oldu mu yoksa daha az bilip görmüs olsam elimdekine razı olurdum diye kendinizi mi avutuyorsunuz apayrı ve uzuuun bi konu. Ne desek yüzeysel kalacak.
 
Çünkü sadece bir nickten ibaret beni hayatında görmemiş aile hayatımı yazdığım iki üç konudan bildiğini zanneden bir insan çocuğumun iyiliğini benden iyi bilemez. Ayhh anlatamadım bir türlü. Açık söyleyim gram umursamıyorum çocuğumun güya iyiliğini istediğiniz yorumları. Çocuk benim hayat benim koca benim... Profilinize baktım evli değilsiniz. Çocuğunuz yok. Peki hem evlilik hayatı hem çocuk gelişimi hakkında bu engin tecrübeler nereden geliyor? İsterseniz devam edin yorumlara ama bu konuyla ilgili olmadığı ve benim gram umrumda olmadığı gerçeğini değiştirmeyecek... Dolayısıyla bu son cevabım. Bu herkesten birkaç kilometre yüksekten atıp tuttuklarınıza ilerde bir gğn okuyunca ne kadar büyük konuşmuşum diyeceksiniz zaten. Hoşçakalın...
 
O zaman bşr koşu boşanayımda çocuğumda mutlu yaşasın. Burdan azimle çocuğuma haksızlık ettiğime inanan arkadaşlarda mutlu olsun. Hakkaten insanlara saldırmak onu yargılamak sizlere zevk veriyor olabilir ama benim uğraşacak yeterince işim var. Hoşçakalın.
 
Başka bi yorum sahibesiyle girdiğiniz haklı haksız tartışmanın gerginliğini tamamen alakasız son derece sakin ve iyi niyetle yapılmış bi yoruma yansıtma konusundaki başarınızdan ötürü sizi tebrik ediyorum. Kim saldırgan, kim yersiz yargılardan keyif alıyo... Nezaket göstermeye devam etmek isterdim ancak hırsınızı alacagınız kum torbası rolünü kendime pek yakıştıramadım. Size diğer yorum sahibeleriyle keyifli polemikler dilerim zira bu üslupla sohbet muhabbet dertleşmek zor iş. İyi akşamlar efenim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…