• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Mutlu olabilen arkadaşlar sorum sizlere? Nasıl yapıyorsunuz bunu?

Çünkü sadece bir nickten ibaret beni hayatında görmemiş aile hayatımı yazdığım iki üç konudan bildiğini zanneden bir insan çocuğumun iyiliğini benden iyi bilemez. Ayhh anlatamadım bir türlü. Açık söyleyim gram umursamıyorum çocuğumun güya iyiliğini istediğiniz yorumları. Çocuk benim hayat benim koca benim... Profilinize baktım evli değilsiniz. Çocuğunuz yok. Peki hem evlilik hayatı hem çocuk gelişimi hakkında bu engin tecrübeler nereden geliyor? İsterseniz devam edin yorumlara ama bu konuyla ilgili olmadığı ve benim gram umrumda olmadığı gerçeğini değiştirmeyecek... Dolayısıyla bu son cevabım. Bu herkesten birkaç kilometre yüksekten atıp tuttuklarınıza ilerde bir gğn okuyunca ne kadar büyük konuşmuşum diyeceksiniz zaten. Hoşçakalın...

Bazı dogruları ayırt edebilmek için illa benzerlerini yaşamak ya da o kişinin tüm hayatının ayrıntılarına vakıf olmak gerekmez. İlkesel bir tutumdur bu.

Aldatanla, şiddet uygulayanla evli kalınmaması gerektigini söylemek için konu girişlerinde kişinin medeni haline ve siciline bakalım o halde. Kurdugunuz mantık bunu söylüyor maalesef.

Çocuk gelişim uzmanı değilim fakat huzurlu ev ortamının olmadıgı koşullarda cocukların olumsuz etkilendigini bilmek için bir sürü makale okumayı gectim şuradaki konulara göz gezdirmeniz dahi yeterli olacaktır.

Ben zaten umrunuzda olmayayım, burada sanal kişilikleriz. Aksine kendinizi ve ailenizi umursamanızı tavsiye ediyorum.
 
Başka bi yorum sahibesiyle girdiğiniz haklı haksız tartışmanın gerginliğini tamamen alakasız son derece sakin ve iyi niyetle yapılmış bi yoruma yansıtma konusundaki başarınızdan ötürü sizi tebrik ediyorum. Kim saldırgan, kim yersiz yargılardan keyif alıyo... Nezaket göstermeye devam etmek isterdim ancak hırsınızı alacagınız kum torbası rolünü kendime pek yakıştıramadım. Size diğer yorum sahibeleriyle keyifli polemikler dilerim zira bu üslupla sohbet muhabbet dertleşmek zor iş. İyi akşamlar efenim.
Bin defa çocuğumla ilgili yorum istemiyorum dedikten sonra azimle hala "oğlumun iyiliği" temalı yorumunuza tepkim. Bu inanılmaz nezaketi hassas olduğum noktalardan vurmaya çalışan yorumları yaparken kullansaydınız...
 
Çok fazla düşünüyorsun. Ne istediğini de bilmiyorsun hayatta. Yani seni ne mutlu eder 25e kadar donk etmeli şu an kaçsın bilmiyorum ama. Aşkla beslenen bi ruhun olabilir. Sürekli birilerine aşık olsan ve ona göre yaşıyor olsan belki daha mutlu olursun. Ya da ten uyumu vardır iyi orgazm yoktur. Orgazm çoğu kadının çenesini iyi kapatır. Ama yazdiklarindan gördüğüm kadarıyla kafan çok çalışıyor buna bi çözüm bulmak zor bi yerden off tuşunu bulup kapaman lazım. Herkes ne dese boş onu sen bulacaksın.
 
Bazı dogruları ayırt edebilmek için illa benzerlerini yaşamak ya da o kişinin tüm hayatının ayrıntılarına vakıf olmakgerekmez. İlkesel bir tutumdur bu.
S stepanova


Yazmayım yazmayım dedim dayanamadım:) tabiki bazı doğruları ayırt edebilmek için benzer şeyleri yaşamış olmak veya o kişinin hayat ayrıntılarına vakıf olmak gerekir. Bu ne komik bir şey:) hiç bilmediğin bir yaşamla ve hiç tanımadığın biriyle ilgili kürene bakıp mı yorum yapacaksın? Tabiki kendi yaşanmışlıklarından yola çıkarak kişiyi analiz ederek yorum yapacaksın. O bir tokatı aşabilmek için neler yaşadık ne acılar çektik halada belki etkileri sürüyor. Bu taze yaraya parmağını sokup deşimek neden? Tamam sen boşan ben boşanmadım ve en önemlisi "konu bu değildi". Ama azminize hayranım... Eşimde tam olarak sizin gibi haklı olduğuna körüne inanır ve ne pahasına olursa olsun savunur.
 
Çok fazla düşünüyorsun. Ne istediğini de bilmiyorsun hayatta. Yani seni ne mutlu eder 25e kadar donk etmeli şu an kaçsın bilmiyorum ama. Aşkla beslenen bi ruhun olabilir. Sürekli birilerine aşık olsan ve ona göre yaşıyor olsan belki daha mutlu olursun. Ya da ten uyumu vardır iyi orgazm yoktur. Orgazm çoğu kadının çenesini iyi kapatır. Ama yazdiklarindan gördüğüm kadarıyla kafan çok çalışıyor buna bi çözüm bulmak zor bi yerden off tuşunu bulup kapaman lazım. Herkes ne dese boş onu sen bulacaksın.
Şu an en acil sorun ne istediğimi bulabilmek. Aslında şöyle bir sıkıntı var ben her dönem farklı bir şey istiyorum. Dün istediğim bugün bana yetmiyor. Ve şu dönem tam emin değilim. Özgür kalmak mı istiyorum yoksa artık biraz yükümü azaltmak mı? Hangi şekilde daha iyi olacağımı kestiremediğimden harekete geçmek yerine bekleyişteyim.
 
Ben bu aralar mutlu değilim. Son üç yıl yani.eskisi gibi yaşama hevesim yok.babamı kaybettikten sonra birçok şey değişti hayatımda. Evliliğim de yaşadığım bazı sorunlarda tuz biber ekti üstüne. Eskiden yani 3 yıl önce minicik şeyler bile beni mutlu ederdi.artık bana mutluluk veren pek birşey yok gibi.yada ben eski ben değilim. O pozitif ve hayata nese ile bakan kadın gitti.
Ama benim inandığım şey şu ki mutsuzluklarda gelip geçicidir. Hep böyle kalmayacağım. Birgun yine eski ben geri gelecek. Umut denen şey çok değerli. İşte o biterse o zaman çıkmaz bir sokakta sıkışıp kalırız. Umudunu hiç kaybetme..
 
Ben bu aralar mutlu değilim. Son üç yıl yani.eskisi gibi yaşama hevesim yok.babamı kaybettikten sonra birçok şey değişti hayatımda. Evliliğim de yaşadığım bazı sorunlarda tuz biber ekti üstüne. Eskiden yani 3 yıl önce minicik şeyler bile beni mutlu ederdi.artık bana mutluluk veren pek birşey yok gibi.yada ben eski ben değilim. O pozitif ve hayata nese ile bakan kadın gitti.
Ama benim inandığım şey şu ki mutsuzluklarda gelip geçicidir. Hep böyle kalmayacağım. Birgun yine eski ben geri gelecek. Umut denen şey çok değerli. İşte o biterse o zaman çıkmaz bir sokakta sıkışıp kalırız. Umudunu hiç kaybetme..
Başınız sağolsun. Ölüm sözün bittiği yer. Çok şükğr böyle bir mutsuzluğum olmadığına... Benimki bir kapana kısılmışlık hissi bir arayış olabilir ancak böyle acıların yanında. Böylr şeyler okuyunca insan kendine seninkide dert mi üzüntü mü bak hayatta gerçekler var diyor. Umarım kısa zamanda "eski seni" bulursunuz.
 
Başınız sağolsun. Ölüm sözün bittiği yer. Çok şükğr böyle bir mutsuzluğum olmadığına... Benimki bir kapana kısılmışlık hissi bir arayış olabilir ancak böyle acıların yanında. Böylr şeyler okuyunca insan kendine seninkide dert mi üzüntü mü bak hayatta gerçekler var diyor. Umarım kısa zamanda "eski seni" bulursunuz.
Teşekkür ederim.bende öyle olmasını umud ediyorum. Ve eski beni geri kazanmak için uğraşıyorum.))
 
Ama sakın kendi dertlerinizi için de "seninki de dertmi "demeyin.herkesin yükü kendine ağırdır. Eminim sizde mutlaka mutluluğun yolunu bulacak ve şu yazdıklarınızı yeniden okurken başardım diyeceksiniz..
 
Bazı dogruları ayırt edebilmek için illa benzerlerini yaşamak ya da o kişinin tüm hayatının ayrıntılarına vakıf olmakgerekmez. İlkesel bir tutumdur bu.
S stepanova


Yazmayım yazmayım dedim dayanamadım:) tabiki bazı doğruları ayırt edebilmek için benzer şeyleri yaşamış olmak veya o kişinin hayat ayrıntılarına vakıf olmak gerekir. Bu ne komik bir şey:) hiç bilmediğin bir yaşamla ve hiç tanımadığın biriyle ilgili kürene bakıp mı yorum yapacaksın? Tabiki kendi yaşanmışlıklarından yola çıkarak kişiyi analiz ederek yorum yapacaksın. O bir tokatı aşabilmek için neler yaşadık ne acılar çektik halada belki etkileri sürüyor. Bu taze yaraya parmağını sokup deşimek neden? Tamam sen boşan ben boşanmadım ve en önemlisi "konu bu değildi". Ama azminize hayranım... Eşimde tam olarak sizin gibi haklı olduğuna körüne inanır ve ne pahasına olursa olsun savunur.

Size komik gelse de anlatmaya çalışayım.
Bir insan diğerini bıçaklamışsa bu bir suçtur değil mi?
Meşru müdaafamı, kaza mı, taksirle mi buna göre cezası kesilir, dolayısıyla ayrıntılar önemlidir. Fakat birinin ölmüne sebebiyet vermenin her koşulda suç oldugu gerçegi değişmez.
Kişinin aklı dengesinin yerinde olup olmadıgı yeterlidir, çocuklugunda çektigi sıkıntılar ya da ekonomik problemleri vb. psikoanaliz yapılmasını gerektirecek kadar tüm ayrıntılar istenmez.

Aldatma ve şiddet de benim evlilik anlayışımda kabul edemeyecegim şeylerdir mesela. Zaten hukukta da taraflardan hangisi bunu uygulamışsa ona karşı bir yaptırım olur.
Hepimiz kendi dünya görüşümüz çerçevesinde yorum yapıyoruz.
Siz derseniz ki hayır ben affederim, bu sizin kararınız, çünkü sizin hayatınız. Başından beri bunu da söylüyorum zaten.

Burada yorum yapıyorum çünkü mutsuzlugunuzdan şikayetçi olan yine sizsiniz.

Yukarıda verdigim örnek dogrultusunda ayrıntıları önemli buldugum için eski konularına bakma geregi duydum.
Size bir şeyleri hatırlatarak üzmek gibi bir amacım olamaz ki.
Kaldı ki karşılıklı saygının olmadıgını bu konunun başında belirtmişsiniz zaten.
Aksine bir yandan forumun başka köşelerinde arama yaparken konunuza denk gelince mutsuzlugunuzu dert edinip dayanamadım yazmak istedim.

Her neyse. Ne dersem diyeyim sizin anneliginizi eleştirdigim gerekçesiyle reddedeceksiniz muhtemelen.

Yine de size ve eşinize kesinlikle psikologa gitmenizi tavsiye ederim.
Devam mı ediyorsunuz yoksa ayrılıyor musunuz bilmem ama en azından tüm o süreci ikinizin de daha saglıklı yürütmenizi saglayacaktır.

Size iyi forumlar dilerim...
 
Size komik gelse de anlatmaya çalışayım.
Bir insan diğerini bıçaklamışsa bu bir suçtur değil mi?
Meşru müdaafamı, kaza mı, taksirle mi buna göre cezası kesilir, dolayısıyla ayrıntılar önemlidir. Fakat birinin ölmüne sebebiyet vermenin her koşulda suç oldugu gerçegi değişmez.
Kişinin aklı dengesinin yerinde olup olmadıgı yeterlidir, çocuklugunda çektigi sıkıntılar ya da ekonomik problemleri vb. psikoanaliz yapılmasını gerektirecek kadar tüm ayrıntılar istenmez.

Aldatma ve şiddet de benim evlilik anlayışımda kabul edemeyecegim şeylerdir mesela. Zaten hukukta da taraflardan hangisi bunu uygulamışsa ona karşı bir yaptırım olur.
Hepimiz kendi dünya görüşümüz çerçevesinde yorum yapıyoruz.
Siz derseniz ki hayır ben affederim, bu sizin kararınız, çünkü sizin hayatınız. Başından beri bunu da söylüyorum zaten.

Burada yorum yapıyorum çünkü mutsuzlugunuzdan şikayetçi olan yine sizsiniz.

Yukarıda verdigim örnek dogrultusunda ayrıntıları önemli buldugum için eski konularına bakma geregi duydum.
Size bir şeyleri hatırlatarak üzmek gibi bir amacım olamaz ki.
Kaldı ki karşılıklı saygının olmadıgını bu konunun başında belirtmişsiniz zaten.
Aksine bir yandan forumun başka köşelerinde arama yaparken konunuza denk gelince mutsuzlugunuzu dert edinip dayanamadım yazmak istedim.

Her neyse. Ne dersem diyeyim sizin anneliginizi eleştirdigim gerekçesiyle reddedeceksiniz muhtemelen.

Yine de size ve eşinize kesinlikle psikologa gitmenizi tavsiye ederim.
Devam mı ediyorsunuz yoksa ayrılıyor musunuz bilmem ama en azından tüm o süreci ikinizin de daha saglıklı yürütmenizi saglayacaktır.

Size iyi forumlar dilerim...
Uzun süredir bir psikoloğum var zaten. Evet anneliğime eleştri kabul etmiyorum. Bunada saygı duyun lütfen. Zaten problem eleştiri kabul etmediğim halde eleştirye devam ederek bu saygıyı kaybetmenizden çıktı. Adam öldürmekle tokadı kıyaslayamayacğım kulakla burnu karşılaştırıp ikiside insanın yüzünde demekki ikiside aynı işe yarıyor diyemeyeceğim gibi.. Hassas olduğum halde her yorumda bu tokat lafının geçmesi derdimi ne kadar iyi niyetle(!) dert edindiğiniz konusunda da epeyce fikir verdi. Gerisine lüzum yok.
 
Ailece sağlımız yerinde olsun ben her şeyin üstesinden gelirim diyor yoluma devam ediyorum...
Dönem dönem sorunlar yaşanıyor önemli olan aradaki sevgi saygının temeli..
Sevgi saygı olmayan bir ilişkide beklentiler değişir ve kendine mutlu olmak için başka seyler hayal ederken bulursun..
Bence mutlu değilseniz uzatmayın hayat çok kısa...Fakat mutlu olmayı bilmiyorsanız ne yapsanız nafile...
 
Mutlu insan kanaatkar insandır.
Bir de tevekkül sahibi insanlar daha mutlu bence.

Şimdi cevap veriyorum.
Ben mutlu değilim.
Haa her gün mutsuzluktan ölmüyorum ama genel daimi bir mutluluğun içinde de değilim işte.

Eşimin artılarına, benden daha sıkıntılı yaşamlara baktığımda çok şükür diyebiliyorum.
Ama genelde benden mutlu yaşamlara bakarken buluyorum kendimi- ki bu da beni bu hayatta ne işim var
sorusunu sormaya itiyor.

Fotoğraflardaki gülen yüzler yanıltmasın seni.
Geçen gün eşime uyuz oldum, ölümüne boğasım geldi hatta sinirimden ağladım.
2 saat sonra onun ısrarıyla 32 dişli bir selfie çekildik.
Gülmeyen poz da kesmiyor paşa beyi..

Bakan da ayyy ne mutlu bir çift diyordur muhtemelen :)

İçimi aç dert denizi :)
 
Şu an en acil sorun ne istediğimi bulabilmek. Aslında şöyle bir sıkıntı var ben her dönem farklı bir şey istiyorum. Dün istediğim bugün bana yetmiyor. Ve şu dönem tam emin değilim. Özgür kalmak mı istiyorum yoksa artık biraz yükümü azaltmak mı? Hangi şekilde daha iyi olacağımı kestiremediğimden harekete geçmek yerine bekleyişteyim.

O gün içinden ne geliyorsa onu yap o zaman. Canın geri dönmek mi istiyor dön, evden tekrar gitmek mi istiyor, git. İnan bana tahmin edilemez olmak baya mutluluk verir, aynı zamanda karşı tarafa çeki düzen verir.
 
Canım seni anliyorum.bu hayat bizim bu düzeni biz kurduk.senin seçimlerin senin yanlisların senin doğruların hersey sana ait.oyüzden anını yasa.zaman zaman bende aynı duygulari yaşıyorum. Evliyim eşimi seviyorum çok sık tartışıyoruz oyuzden mesafe koyuyoruz aramiza.çok dip dibe olup tuketmeyelim birbirimizi.bi nevi ilişkiye nefes aldırıyoruz. Ben söyle düşünuyorum.ne yaparsak yapalım ne yasarsak yasalim kisaçık bir ömrümüz var ucu ölüme çıkıyor. O yüzden çıkar hayatın tadını bırak kavga edin Sevin sevisin.
 
Herkesin deger yargilarin hayatta durdugu yer farkli. Sahsen ben nisanlimin kocamin aldattigini bilsem bu benim uzuntu depresyon sebebim olur o dedigin baysn sorun etmemis. Evlilikten istegin beklrntin ne seni ne mutlu ona odaklanmaya calis.
 
Uzun süredir bir psikoloğum var zaten. Evet anneliğime eleştri kabul etmiyorum. Bunada saygı duyun lütfen. Zaten problem eleştiri kabul etmediğim halde eleştirye devam ederek bu saygıyı kaybetmenizden çıktı. Adam öldürmekle tokadı kıyaslayamayacğım kulakla burnu karşılaştırıp ikiside insanın yüzünde demekki ikiside aynı işe yarıyor diyemeyeceğim gibi.. Hassas olduğum halde her yorumda bu tokat lafının geçmesi derdimi ne kadar iyi niyetle(!) dert edindiğiniz konusunda da epeyce fikir verdi. Gerisine lüzum yok.
Belki de mutsuzluğun kaynağı buradadır.
Sadece iyiliğin için yapılan bir eleştiriye büyük ve ters bir tepki veriyorsun.
Aslında senin kızdığın yorumlar hem çok doğru hem de yol gösterici.
Oysa sen "hayır, en doğru benim, sen sus" diyorsun.
Burada susmak kolay.
Ipad' in tek tuşu kadar kolay.
Oysa kendi yanlışınla gerçek dünyadaki doğrudan kaçamıyorsun.
Ne kadar sinirlensen de nafile. Mutsuz bir ebeveynin evladının ruh sağlığının iyi olmasını beklemek tam bir ütopya.
 
Belki de mutsuzluğun kaynağı buradadır.
Sadece iyiliğin için yapılan bir eleştiriye büyük ve ters bir tepki veriyorsun.
Aslında senin kızdığın yorumlar hem çok doğru hem de yol gösterici.
Oysa sen "hayır, en doğru benim, sen sus" diyorsun.
Burada susmak kolay.
Ipad' in tek tuşu kadar kolay.
Oysa kendi yanlışınla gerçek dünyadaki doğrudan kaçamıyorsun.
Ne kadar sinirlensen de nafile. Mutsuz bir ebeveynin evladının ruh sağlığının iyi olmasını beklemek tam bir ütopya.
Bunun açıklaması çok uzun ve ben çok yorgunum:) varsın öyle düşünsün insanlar... Ben daha derinlerde bir sorunun peşindeyim.
 
Bunun açıklaması çok uzun ve ben çok yorgunum:) varsın öyle düşünsün insanlar... Ben daha derinlerde bir sorunun peşindeyim.
Günaydın.
Doğrudur.
Haklısındır.
Bu fani dünyada herkesin kendine göre haklı olduğunu inanmayı öğrendim ben.
Kolay gelsin.
Daha fazla üzülmemen/yıpranmaman umudumla...
 
Back